[sakin]

Şeytanın Üç Düğümü

Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem): " Sizin herhangi biriniz (gece uyuyunca şeytan onun boyun köküne üç düğüm bağlar.Her düğüme : Senin üzerinde uzun bir gece vardır(rahat uyu telkinini) vurur.O kimde uyanıp Allah'ı anarsa bir düğüm çözülür.Abdest alırsa bir düğüm daha çözülür.Namazda kılarsa bir düğüm daha çözülür.Artık o( teheccüt sahibi) kimse , gönlü hoş ve neşeli olarak sabaha girer .Fakat Allah'ı anmaz ,abdest alıp namaz kılmazsa , gönlü kirli ve uyuşuk halde sabaha girer ." (Buhari, Teheccüd :12, 2/46)



İblis güneş doğmadan kişinin yatağına gelir, hala uykuda bulursa güneş doğduğu halde kulağına bevl eder ve gider ....

İblisin kulağına bevl ettiği insanda artık Allahın ayetlerini duysun da tesirlensin (!)

Not: Bu hadis-i şerifteki düğüm hakkında İbn-i Melek : "Bir tembellik ve atalet (gevşeklik ) düğümüdür ki , şeytan bu tembellik ve ataleti gafillerin üzerine yükler ."demiştir.

Tıybi de : " Şeytanın gaflet ehlini ağırlaştırması ve bunları bağlamış gibi hareketten alıkoymasıdır." demiştir." demiştir.

Beyzavi de söyle der : " Şeytanın düğümü bağlaması , uykuyu ziynetleme (süsleme ) si, ve o kimsede , uykuya karşı derin bir sevgi uyandırması yerine kullanılmıştır."Düğümlerin üç tane olması da , şeytanın , Allah'ı zikre ,abdeste , namaza karşı birer düğüm atarak bu üç ibadetten iğfal ile alıkoymasından ibarettir

Bu hadisteki düğümü , kalbin düğümünden ; azm ve iradenin felce uğramasından ibarettir diye tefsir edenler isabet etmişlerdir.Güya şeytan teheccüde kalkmak arzusunda bulunan müminin gönlüne : " yat yat daha gece uzundur." diye vesvese bırakarak , onu gece namazında alıkoyuyor..

Bu hadis-i şeriften anlaşıldığına göre , Allah'ı zikretmek ,abdest almak ve namaz kılmak ,şeytanı ve onun telkinlerini , nefsin şer ve fesada olan temayülünü defeder .Birde teheccüd sahipleri gözü nurlu , gönlü sururlu olarak yeni günün sabahına girerler .Bu neşe ve sevinç , teheccüd sahiplerinin yüzünde parlar ve açıkça görünür.Her günün hayır ve bereketi , vücudun sıhhat ve zindeliği de o günün fecriyle birlikte doğar.