Konu Başlıkları: Misyonerlik
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Temmuz 2008, 04:12   Mesaj No:13

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Misyonerlik

3. Misyonerlerin Gayesi

Tarih boyunca, insanların sahip oldukları fikir, inanç, din veya mezhebi yayma veya hakim kılmaya gayret ettikleri ve bu amaç için çeşitli savaşlar bile yaptıkları bilinen bir husustur. Din savaşları olarak bilinen bu çatışmaların hemen tamamı da Hıristiyanlık dünyasında meydana gelmiştir. Hıristiyan alemi hem diğer dinlerin mensuplarıyla hem de kendi mezhebinden olmayan Hıristiyan gruplarla çatışıp savaşmışlardır.

Hıristiyan inancına göre misyonun asıl amacı İncil’in anlatılması ve muhataplarda imanı uyandırmaktır. Başka bir ifade ile imanın temel konusu olan İsa Mesih’in kurtarıcı fonksiyonunu, henüz bilmeyen kimselere tanıtmaktır. İmanın konusu olan kurtuluşun şartlarından birisi kiliseye girince gerçekleşmektedir. Dolayısıyla misyonun önemli amaçlarından birisi de yeni bir ülkede kiliseyi kurmak, yani orada kilise hiyerarşisini yerleştirmektir. Tabi ki bir ülkede kilisenin kurulmuş olması Hıristiyanlığın yerleşmesi için yeterli değildir. Hıristiyanlığın orada benimsenebilmesi için misyonun kültürü de kapsaması gerekmektedir. Hıristiyanlık o ülkenin kültür ve gelenekleriyle bütünleşmeli, bunu yapabilecek Hıristiyan ilhamlı yerli aydınlar ve onların kaleme aldıkları eserler ortaya çıkarılmalı ve böylece, Hıristiyanlık o ülkede yabancı bir olgu olarak görülmemelidir.[27]

Katolik Kilisesi, varlığının yegane gayesi olarak gördüğü yer yüzünde bulunan bütün insanları ve ulusları Hıristiyanlaştırmak için Halkları Hıristiyanlaştırma Konseyini kurmuştur. Bu Kurul çok sayıda dini kuruluş, kolej ve üniversite ile işbirliği içerisinde görev yapmaktadır. Adından da anlaşılacağı gibi görevi Hıristiyanlık propagandası olan Kurul’un II. Vatikan Konsilinden sonra işlerliği ve önemi daha da artmıştır. Kurul’un çok sayıda yayın organı bulunmaktadır.[28]

Halkları Hıristiyanlaştırma Konseyince 8 Mayıs 2000 tarihinde organize edilen ‘Papalık Misyonerlik Cemiyetleri Ulusal Başkanları Yıllık Toplantısı’nda açılış konuşması yapan adı geçen Konseyin Başkanı Kardinal Josef Tomko’nun konuşmasından misyonerliğin amacını, hedefini ve bugünkü durumunu anlamak mümkündür. Tomko, tüm kıtalardan 115 ülkeden temsilcilerin katıldığı toplantıda misyonerliğin Hıristiyanlıktaki dini temellerini anlattıktan sonra; “İsa’dan 2000 yıl sonra misyon hala tamamlanamamıştır. 6 milyar insanın sadece 1/3’ü Hıristiyan, 2 Milyar Hıristiyan’ın da sadece 1 milyar kadarı Katolik’tir. Katoliklerin çoğalma hızı Hıristiyan olmayanların çoğalma hızından biraz azdır”[29] demektedir. Bu ifadeler Kilisenin tüm dünya insanlarını Katolik yapma niyetinde olduğunu ve bu amaç için gayret edildiğini göstermektedir.

Kardinal Josef Tomko söz konusu konuşmasında çeşitli kıtalarda yürütülen hizmetlerden bahsetmekte ve yapılan bazı faaliyetleri şöyle özetlemektedir: İstatistiklere göre 20. yüzyılın en başarılı misyonerlik faaliyeti Afrika kıtasında yaşanmıştır. 1900 yılında 2 milyon olan kıta Katolik nüfusu bu gün 116 milyona ulaşmış bulunmaktadır. Bu Toplam nüfusun %15’ine tekabül etmektedir. Afrikada misyonerler Kuzey Afrikadaki Müslüman devletlerde sıkıntılarla karşılaşmaktadırlar. Dünya nüfusunun %60’ının yaşadığı Asya kıtası göreceli olarak misyonerliğin sonradan hızlandığı kıtadır. Kıta nüfusunun %85’i Hıristiyan değildir. Kıtadaki Katolik nüfus 105 milyon civarındadır. Ortaasya’da Kazakistan’da misyon başlatılmış olup Çin ile ilgili olarak da fırsatlar değerlendirilmektedir. Papalık Dünya Misyonerlik Günü vesilesiyle elde edilen bağışların da katkısıyla özellikle fakir bölgelerde bulunan kurumlara yaptığı yardımları artırmıştır. Yardım edilen kilise sayısı kısa sürede 877’den 1045’e, büyük seminer sayısı 99’dan 374’e, seminerlerde yardım edilen öğrenci sayısı 50 000’e, yardım yapılan görevli sayısı 400 000’e ulaşmıştır. Ayrıca bir çok küçük kilise, dispanser, ilk yardım merkezleri ve eğitim projelerine katkıda bulunulmuştur.[30]

Kardinalin verdiği bilgiler, misyonerlik alanlarını göstermenin yanında, misyonerlik faaliyetlerini yürütecek kişilere ve onların eğitimine yapılan yatırımın büyüklüğünü de ortaya koymaktadır. Elbette yapılan bu yatırımların karşılığı da beklenmektedir.

Merkezi Roma’da bulunan Papalık Aziz Peter Cemiyeti’nin 2000 yılında tek başına yaptığı faaliyetler dünya genelinde yürütülen misyonerlik faaliyetleri hakkında ipucu verecek mahiyettedir. Adı geçen cemiyetin bazı faaliyetleri şöyle sıralanmaktadır:

Finanse edilen seminer sayısı: 904
Burs verilen seminer öğrencisi sayısı: 81 343
Kaydedilen yeni üye sayısı: 8276
Yetiştirilerek ataması yapılan papaz sayısı: 1877
Yetiştirilen papaz yardımcısı sayısı: 9693 [31]

Ayrıca, gerek Roma gerekse Afrika’nın çeşitli ülkelerinde düzenlenen uzmanlık kurslarına devam eden 595 öğrenciye burs imkanı, yine Roma’da çeşitli üniversitelere devam etmekte olan 57 farklı ülkeden 343 papaz ve 21 farklı ülkeden 81 rahibenin iaşe ve ibate giderleri karşılanmıştır.[32] Yapılan bu kadar masraf ve emeğin amacı yetiştirilen insanların kendi bölgelerinde misyonerliği devam ettirmeleri, o bölgelerde çalışma yapan Batılı misyonerlerin yerlerini almaları düşüncesidir. Böylece bölgelerde aynı kültürden insanların gayretleriyle çalışmalar devam edecektir. Bu amaçlar Halkları Hıristiyanlaştırma Konseyi Başkanı Kardinal Josef Tomko tarafından da açıklıkla ifade edilmektedir.[33]

Yukarıda aktarılan hizmetler sadece bir misyonerlik cemiyetinin faaliyetlerini göstermektedir. Bu alanda yapılan çalışmaların kapsamını ortaya koyabilmek için bir örnek daha vermek istiyoruz. 1985 yılı verilerine göre sadece Katolik Kilisesince yürütülen bazı hizmet müesseseleri ve hizmet verilenlerin sayıları şöyledir:

75.000 ilkokulda 21.000.000 öğrenci,
30.000 ortaokulda 11.000.000 öğrenci,
Katolik kolej ve üniversitelerinde 2.100.000 öğrenci,
6.500 Hastane,
12.000 Dispanser,
10.000 Yaşlı ve özürlü evi,
6.200 Yetimhane,
5.800 Anaokulu.[34]

Kilisenin hizmetleri elbette bunlarla sınırlı değildir. Bunlara ek olarak; okuma yazma programları, tarım geliştirme programları ve yayınevleri de sayılabilir. Bahsedilen hizmetlerin tamamının misyonerlik amaçlı olmayabileceği şeklindeki bir istifhama, bilgilerin alındığı kaynağın adı cevap teşkil etmektedir. Ayrıca, Kilisenin seçmiş olduğu hizmet alanlarına bakıldığında, misyonun en kolay şekilde yerine getirilebileceği alanların seçilmiş olduğu görülmektedir.

1985 yılından günümüze kadar geçen yaklaşık 20 yılda bu hizmetlerin katlandığını, Ortodoks Kilisesi ve özellikle misyonerlik faaliyetlerinde Hıristiyan cemaatlerin en aktifi olan Protestan cemaatlerinin faaliyetlerini de yukarıdaki rakamlara ilave ederek düşünürsek modern dünyada yapılan misyonerlik faaliyetlerinin boyutunu kavramış oluruz. Öz olarak ifade etmek gerekirse, yukarıda bahsedilen tüm dünya insanlarının Hıristiyanlaştırılması amacıyla dünyanın her tarafı karış karış dolaşılarak büyük mesailer sarfedilmektedir. Misyonerlik faaliyetlerinin kesin olarak yasaklandığı ülkelere bile misyonerlerin gidiyor olmaları, oralarda başlarına gelebilecek her türlü tehlikeyi göze alabilmeleri, inançlarına göre oralarda şehit olmayı arzulamaları onların söz konusu gayelerini gerçekleştirme hususundaki azim ve kararlılıklarını göstermektedir.
Alıntı ile Cevapla