konuşma  adabımız ve   üslubu
 

selam un aleykum
aleykümselaaam

dun akşam görüşme şansımız olmadı
evet doğrudur
hep öylesine olur zaten

-nasıl olması lazım
öylesine ile başlamak her şey öyle degilmi

-hayat bile öylesine başlamadımı
-tabiii hayat zaten hayalden ibaret degil mi?

külli kadere kulluk şanında bir vesile
öylede biz nasıl hayal edersek öylesi nasip oluyor

-allahın bizim kimliğimize zannı hayırdır yani rahmet gazaba üstün gelmekte

-amenna da oda olmasaydı halimiz ne olurdu
halin senin iradenin dünyadaki karşılığıdır
yani tabiat ve nebatat ve hatta hayvanata verilmeyen irade sana verilmiş
şuan örneğin bunları kendi iradenle konuşuyor ve muhakeme ediyorsun
demek ki her şey kişilerin arzu ve istekleri doğrultusunda şekilleniyor
hatta Allah cc. bu isteklerimiz üzerine kaderini tahakkuk ettiriyor bile diyebiliriz allahu alem

-asıl hesap zaten o kimseye verilmemiş iradenin sonucunda olmuyor mu?
hayır asıl hesap o kimsenin kendi iradesinde oluşuyor
çok iyi tesbit ettiniz rabbim ne dilenirse o anda yaratıyor olayları v.s
yani biz kullar külli iradeye cüzi irademizin ihtiyarında
yani muhayyerliğinde ulaşıyoruz
yani sizin için din olarak islamı seçtim diyoe allah ve bizde islama göre yaşıyoruz
SUGİBİ:
bizim irademizin her şeyde çok az katkısı var yaşadıklarımızın
hayır öyle değil her şey bizim etrafımızda oluşuyor
ve biz kendimizin işine gelişine göre elastiki bir anlamda yorumluyoruz
hiç kimse fatihadan daha iyi bir anlayışı göz ardı edemez
SUGİBİ:
küllü iradenin cüz i iradeye etkisiniz çok fazla katkısı olmadığından bahsed,iyorum
her gün kırk kez onunla allaşıyor ona sığınıyor ve onun yolundan gidebilmek için geçmiştekilerin batıl yollarından ona sığınıyoruz
SUGİBİ:
şu en son yazdığımın lütfen tersini algılayın ters yazmışım
Cafer Tayyar:
bu cüzi irade sahibinin tenbelliği veya alaaha karşı isyanından başka bir şey değildir zannımca hatta kişi adına mazeret bile olamaz
SUGİBİ:
isterseniz hayatınıza bir bakın ne kadar idare etmektesiniz etkiniz ne kadar büyük
Cafer Tayyar:
bi defa şunu anlayalım istersen benmi size sizmi bana soruyorsunuz
bu şekilde bir mantıkla soruda sorulmaz cevapta verilmez
benim hayatıma bakarak bu cevabı kendime vermeme ihtiyacım yok çünki ben hayatımı yaşarken buna göre bir düzenin içindeyim zaten
fakat soruyu ifade edişinize göre yanıtlıyorken bu üslub yanlış diyorum
benim hayatıma bakarak bu cevabı kendime vermeme ihtiyacım...
ya hocasınız bir şeyi anlatmak için doğaçlama yaparak nasihat edeceksiniz
SUGİBİ:
irademiz hakkındaki bilgileri paylarlaşıyoruz öyle değil mi?
Cafer Tayyar:
yada soru sorup cevabını alacak ve teşekkür edeceksiniz
konuyu değiştirmeyin lütfen bu karşılıklı eşitlikteki bir konu değil
sorunun muhatabı olarak size yanıt vermeye çalıştım
bu konuda bilgilenmek sizin isteğiniz bilgi sunmaksa bizim
SUGİBİ:
örendiklerimi hocamla paylaşıyorum yada nekadar doğru olduğunu tartıyorum suç mu?
Cafer Tayyar:
bakın suç olup olmadığı değil bir konunun muhatabı olabilmenin usul ve adabından bahsediyorum
bir şeyi öğrenmek niyete bağlıdır
SUGİBİ:
biz bi adapsızlık mı ettik
Cafer Tayyar:
ve o şeyin şayet ilim gibi bir kaynağa erebilmek adına vasıtaya ihtiyaç hasıl ediyorsa kişiyi
o kişinin ilimi bir vasıta ile öğrenmesidir bu
ve hiyerarşisi ise öğrenen ve öğretendir
yani öğrenenin öğretenden alması gerekenler alınıp yerli yerine oturmadan yorumlaması sanırım aradaki farkı oluşturuyor hani yunusun bir sözü vardır derki

İlim meclisinde aradım kıldım taleb İlim geride kaldı, ille edeb, ille edeb."

işbu ahvalin bu kadarında bir hoca talebe ilişkisini bi şekilde ifade eylemeye çalıştım
sanırım sözlerimi farklı anlamamış tırsın rabbim ilminde haza müminlik şanında
gönlüne feyizler yüklesin henüz yolun başındaki bu iyi niyetli arayışını
cennetteki ilim meclislerinde tamam eylesin amin
SUGİBİ:
neyse niyetimi farklı algıladınız anlaşılan olsun biz alışkınınız firakansın olmayışına
Cafer Tayyar:
bu yazıyı bir kez daha lütfen okuyun ve ne demek istediğimi anlayacaksınız
SUGİBİ:
ben toplantıya geç kaldım görüşmek üzere esselamu aleykum
Cafer Tayyar:
bazı sözler vardır ki hakkında aklımızın ermediği hususları dillendirmek
bazen yaptığımızı fark ettirmiyor rabbim hatalardan beri olan kimlik nasibiylesin
SUGİBİ:
aynı şekilde sizde okuyun lütfen
Cafer Tayyar:
bakın hala diretiyorsunuz ve bu üslup talebe uslubu olmamalı
Cafer Tayyar:
hayırlı cumalar

Cevap: konuşma**adabımız ve** üslubu
 

:) illa edeb..illa edeb.

Adab önemli. ..Eskiler adab-ı muaşeret derlermiş. Bugün görgü kuralları diyorlar. Otuz - kırk yıl öncesine kadar edep ve terbiye anlayışı insanla öyle bütünleşmiş ve insanın tüm davranışlarına öylesine sinmişti ki yanlış yapanlar ve adabı çiğneyenler hemen göze çarpardı.

Şehir köy fark etmezdi. Mahallenin veya köyün ileri gelenleri ve yaşlıları gençleri uyarırlardı. Büyüklerden önce konuşulmaz, olur olmaz lafa karışılmaz, bir fikir beyan edileceği zaman da izin alınırdı. Konuşurken dikkatli konuşulur, kaba saba konuşulmaz, argo kelime kullanılmaz, başkasının aleyhinde laflar edilmez, hele küfür sözler asla telaffuz edilmezdi.
Büyüğünden küçüğüne, erkeğinden hanımefendisine kadar herkesin ağzında "illa edep, illa edep" sözcükleri düşmezdi.

Edep bir taç imiş, Nur-u Hüdadan,
Giy ol tacı emin ol her beladan.

İlim meclisinde aradım kıldım talep,
İlim en geridedir, illa edep, illa edep.

İlim talep et ve edep sahibi ol..
Cehalet terk et ve ecdadına hayr ül-halef ol.

Bir kimse mal ve nesebi ile öğünürse,
Biz, ancak ilim ve edebimizle iftihar ederiz.

İnsanın şerefi ilim ve edep ileridir.
İzzet,mal ve nesepte değildir.
İnsanın rahatı az konuşmaktadır.
Bedenin rahatı ise az taam ileridir.
Ruhun rahatı, nimetin az olmasındadır.
Kalbin rahatı da az lokma yemek ileridir.
Annesi ve babası ölmüş olan kimse yetim değildir.
Bilakis yetim, ilim ve edepten mahrum olandır.

Şairin dediği gibi edep güzel ahlaktır. İnsanlar arasında ilişkiyi sıcak tutan mükemmel bir iksirdir. Öğrencilere edebi vermekle sorumlu biz eğitimciler, öğretmenler, okul yöneticileri, devamlı iletişim içerisinde olduğumuz veliler ve çevremizdeki diğer insanlara kendimizi ifade etme konusunda kullandığımız dil ve üsluba son derece dikkat etmeliyiz.

Güzel konuşma örnekleri yaşanan aile ortamlarında öğrenilecek konuşma incelikleri, terbiyeli insan olmanın bir takım şartlarını sağlayacaktır. Konuşma inceliklerine dikkat eden, önem veren ailelerin çocukları ne kadar düzgün ve güzel konuşurlar hiç dikkat ettiniz mi? Bu çocukların biz eğitimcilerin işini çok kolaylaştırırlar

Eğitim ve öğretim metotlarında kendisini örnek aldığımız sevgili Peygamberimizin "Ya hayır söyle ya da sus" prensibine uygun olarak yapılacak her konuşma, adaba uygun addedilecektir.

Alıntıdır