Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Alimler(Rh) (https://www.forum.medineweb.net/218-alimlerrh)
-   -   Alimlerin Zaafları (https://www.forum.medineweb.net/alimlerrh/389-alimlerin-zaaflari.html)

AŞK'ÜL İSLAM 09 Ağustos 2007 18:54

Alimlerin Zaafları
 
Mâlumdur ki nefs-i emmâre Allah’a kulluk yolunda çok sinsî ve âdî bir düşmandır. Allah’ın merhamet ve muhâfaza ettiği has kulları müstesnâ, herkesi kandırabilecek yaratılıştadır. Onun her yaşta ve vasıfta olan insanlara göre çeşit çeşit hile ve desîseleri vardır. Âlimler de nefsin tuzaklarına düşmekten emin değildir.



Huccetü’l-İslâm İmâm Gazâli hazretleri “El-Keşfü ve’t-Tebyîn fi Gururi’l-Halkı Ecmaîn” isimli risalesinde, insanların nefislerine nasıl aldandıklarını anlatırken ilim ehline de bir bölüm ayırmış ve âlimlerin aldanışlarından misaller vermiştir. Hulâsa ederek arzedelim.



Âlimlerin Aldanışları:



a) Bazı âlimler şer’î (dîni) ve aklî ilimleri güzelce öğrenip inceler ve hayatlarını o ilimlerle geçirirler. Ancak âzâlarını günahlardan muhâfaza edip, ibâdet ve tâata yönelmeyi ihmal ederler. ilimleri ile mağrur olup, bu ilimleri sebebiyle Allah katında çok yüce makamlara sahip olduklarını, kendilerini kurtardıkları gibi başkalarına da şefâatçi olacaklarını düşünürler.

Halbuki Allâh-ü Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’inde meâlen: “Nefsini tezkiye eden kurtuldu.” (Sûre-i şems 9-10), buyurmuştur. Yoksa “tezkiye etmeyi bilen ve bunu insanlara öğreten” buyurmamıştır.



b) Bazı âlimler, zâhirî ilim ve ameli güzelce tahsil ve ifâ ederler. Zâhirî mâsiyetleri de terk ederler. Ancak kalplerinden gâfil olurlar. Kibir, riyâ, hased, makam ve yücelik sevgisi, ortaklarına ve arkadaşlarına kötülük yapma ve meşhur olma arzusu gibi sıfatları kalblerinden söküp atmazlar.

Mevlâmız Kur’ân-ı Kerîm’inde meâlen: “O gün ki, ne mal fayda verir, ne oğullar!Ancak Allah’a selîm bir kalp ile varan başka!” (Sûre-i şuarâ, 89)

Peygamberimiz (s.a.v.)’de hadîs-i şerîflerinde:

“Hased, ateşin odunu yaktığı gibi iyilikleri yakıp yok eder.” (Gazâli, ıhya 3/232)

“Mal ve şeref sevgisi suyun bitkileri yeşerttiği gibi kalpte nifak yeşertir.”, (Gazâli, ıhya 3/345)

“Sizin üzerinize gelmesinden korktuğum şeylerin en korkunç olanı, küçük şirktir.” Ashab:“Yâ Rasûlallah! Küçük şirk nedir?”, dediler. Rasûlüllah (s.a.v.): “Riyâkârlıktır.”, buyurdu. (et-Tergib ve’t-Terhib 1/69)

Bu kimseler kalplerine dikkat etmeyip sadece dışlarını düzeltmeye ve bu kötü huyların tezâhürlerini izâle (görünür kısımlarını düzeltmeye) etmeye çalışırlar. Halbuki bu kötülükler kalpten sökülüp atılmadıkça ne kadar gizlense de mutlaka açığa çıkarlar.



c) Bazı âlimler ise bu kötü huyların kötülüğünü ve bunlardan temizlenmenin lüzûmunu kabul eder. Ancak kendisindeki halin bu kötü huyların eseri olduğunu kabul etmez. Kendini o kadar beğenmiştir ki, kendisinde kibir gibi görünen şey güyâ dînin ve ilmin izzet ve şerefini korumak için gösterdiği gayret-i dîniyyedir. Sözlerini kabul etmeyen veya kendini tenkid eden birini duyduğu zaman ona düşman kesilir de bunu hakkı savunmak ve bâtıla karşı koymak olarak düşünür. Halbuki, akranından başkaları kendi yanında kötülenince hiç kızmaz, ses çıkarmaz. Dışından kızmış görünse bile için için sevinir. Îcâbetmediği halde şöhret için ilmini izhâr eder, fakat bunu insanların faydalanması için yaptığını söyler. Halbuki yanında başka bir akranı övülse bundan rahatsız olur. Bu tür âlimler nüfûz sahibi kimselere yağcılık yaparlar da bunu müslümanların faydalanması ve zarar görmemesi için yaptıklarını söylerler. Halbuki o kimselerin yanında başka bir âlimi görseler rahatsız olurlar. Makam ve mal sâhibi kimselerin verdiği malları almakta mahzur görmezler. Kendilerinin dinde imam olduklarını, aslında bundan daha fazlasına lâyık olduklarını, çünkü her şeylerinin, dînin kıyâmı (ayakta durması) için olduğunu düşünürler.



d) Bazı âlimler, ilimlerini güzelce tahsîl ederler, âzâlarını günahlardan temizleyip itaatla süslerler. Görünen günahlardan sakındıkları gibi nefsin, rezîl sıfatlarından kurtulmak için mücâdele ve mücâhede ederler. Kalplerinden kötü huyları büyük ölçüde söküp atarlar. Ancak kalanlara ehemmiyet vermeyip kendilerinin selâmete ulaştığını düşünürler de nefislerinden emîn olarak gaflete düşerler. Bu gafleti fırsat bilen kötü ahlâkın kalan kısmı derinde kalan ayrık kökleri gibi bir müddet sonra otaya çıkar. Kötü huylar baş gösterir.

Bu kimselerin hatâlarını görmeleri ve düzeltilmeleri çok zordur. Çünkü bunlar kendilerini iyi ve üstün görmeye alışmışlardır. İnsanları beğenmezler ve onların arasına karışmazlar. Îkâz edilecek olsalar çok zorlarına gider ve kabul etmezler.



e) Bazı âlimler ilimlerden mühim olanları terkedip sadece, idârî meseleler, münâkaşa mevzûları ve dünyevî muâmeleler gibi menfaate yakın (nefsin hoşlandığı) mevzûlarla alâkadar olup kendilerini “dinde fakîh” (din alimi)olarak tanıtmaya çalışırlar.



f) Bazı âlimler tasavvuf ilimleri ile meşgul olurlar. Ancak tasavvufu yaşamadıkları halde sırf bu ilimlerle meşgul olmakla kendilerinin âbid, zâhid, müttakî, muhlîs ve muhlâs (ibâdet eden, dünyadan yüz çeviren, Allah’dan korkan, ihlâsa ermiş ve ihlâsa erdirilmiş) olduklarını zannederler. Halbuki kalpleri dünya ve mâsivâ (Allah’dan gayri şey) sevgisi ile doludur. Nefisleri besili ve rahattır.



g) Aldanan âlimlerden bazıları da vâizlerdendir ki onlar dinde mühim olan husûsları anlatmak yerine insanları hislendirecek mevzûları süslü ve tesirli bir üslûp ile anlatıp onları ağlatmaya çalışırlar. Böylece kendilerinin çok üstün insanlar olduklarını, Allah aşkı ile dolup taştıklarını, insanları da bu aşk ile doldurduklarını düşünürler.



h) Bazı âlimler ise lüzûmundan fazla derine dalıp, sarf, nahiv, belâgat ve mantık gibi ilimlerin incelikleri ile uğraşırken âlî ilimlerden istifâdeye imkân bulamazlar. Bununla birlikte kendilerinin dinde büyük âlim olduklarını zannederler. Halbuki bu ilimlerden kitap ve sünneti iyi bir şekilde anlayacak kadarı kâfîdir. Fazlası mâ lâ yânîdir, faydasızdır.

İmâm-ı Gazâli hazretlerinin el keşfu ve’t-tebyin... adlı eserinden hulâsa ettiğimiz yukarıdaki maddeler, âlimlerin yanıldıkları hususların tamamı değildir. Sâdece bazı nümûne misâller verilmiştir. Şüphesiz âlimler için daha nice tuzaklar vardır.

Bu tuzaklardan ve hîlelerden selâmete erebilmek ancak nefsi, “mutmainne” haline getirmekle mümkündür. Bu olmadan tahsîl edilen ilim tehlike demektir

Hazan Mevsimi 29 Aralık 2009 16:16

RE: Alimlerin Zaafları
 
Geçmişte olduğu gibi, İmam Gazali, İmamı Rabbani, İmamı Azam gibi hakiki alimleri karalayanlar, küçümseyenler saygısızlık edenler olmuştur. Yine görünüşte alim olup gerçekte ilmiyle amel etmeyen veya münafık karakteri taşıyarak ilmiyle amel eden alimler de olmuştur ve olacaktır. Kalplerde gizlenen niyetleri ancak Allahu Teala bilir ama Allahu Teala bizden şeriatına uymamızı istemektedir. Öyle alimler vardır ki kendilerine tabi olanları kendileriyle birlikte helake sürüklerler. Bizim burda yapmaya çalıştığımız alimlerin bir kısmını kötülemek değil, bilakis insanların hakiki alimlerle diğerlerini ayırt etmesine yardımcı olarak kendi helaklerine mani olmak. Allah cümle niyeti ve ameli salih olanlardan razı olsun.

nurşen35 03 Ekim 2018 19:52

Emeğinize sağlık c*


SAAT: 04:22

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321