Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Allah(c.c) (https://www.forum.medineweb.net/646-allahcc)
-   -   Allah bizi çok seviyor (https://www.forum.medineweb.net/allahcc/19482-allah-bizi-cok-seviyor.html)

YaŞuHa 10Haziran 2011 22:10

Allah bizi çok seviyor
 
Allah bizi cok seviyor

Allahu Teala yarattigi mahlukatinin icinde en çok insani seviyor ve bu nedenle de herkesin sonsuz bir saadete ulaşmasini istiyor. Tek bir muradi var; biz insanlarin çok mutlu olmasi. Bu mutlulugu yaşamamiz ancak Allah'in davetine icabet etmemize bagli.
Nedir Allah'in daveti?

Bakara suresinin 186. ayetine göre Allah'in daveti; Allah'a ulaşmayi dilemektir.
BAKARA-186: Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni, fel yestecîbû lî vel yu’minû bî leallehum yerşudûn(yerşudûne)

Ve kullarım sana, Benden sorduğu zaman, muhakkak ki Ben, (onlara) yakınım. Bana dua edilince, dua edenin duasına (davetine) icabet ederim. O halde onlar da Bana (Benim davetime) icabet etsinler ve Bana âmenû olsunlar (Bana ulaşmayı dilesinler). Umulur ki böylece onlar irşada ulaşırlar (irşad olurlar).


Allah'in daveti mutlulugu yaşamak, güzeli yaşamaktir. Allah'in daveti Kendisine, Sevgiye, Allah'in daveti kurtuluşa, cennete...

YÛNUS-25: Vallâhu yed'û ilâ dâris selâm(selâmi), ve yehdî men yeşâu ilâ sırâtin mustekîm(mustekîmin).
Ve Allah, teslim (selâm) yurduna davet eder ve (teslim yurduna, Zat'ına ulaştırmayı) dilediği kimseyi, Sıratı Mustakîm’e ulaştırır.


YÛNUS-26: Lillezîne ahsenûl husnâ ve zîyâdeh(zîyâdetun), ve lâ yerheku vucûhehum katerun ve lâ zilleh(zilletun), ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Onlar için Ahsenül hüsna (Allah'ın Zat'ına ulaşmak) ve ziyadesi (daha fazlası, Allah'ın cemalini görmek) vardır. Onların yüzlerini bir keder kaplamaz ve bir zillet (küçük düşme, hakirlik) yoktur. İşte onlar, cennet halkıdır. Onlar, orada devamlı kalanlardır

Şeytanin daveti ise huzursuzluk, mutsuzluk ve kurtuluşu olmayan bir yol; cehennem.

İBRÂHÎM-22:

Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun).

Şeytan, emir yerine getirildiği zaman şöyle dedi: Muhakkak ki; Allah, size “hak olan vaadinivaadetti. Ve ben de size vaadettim. Fakat ben, vaadimden döndüm. Ve ben, sizin üzerinizde bir güce (sultanlığa, yaptırım gücüne) sahip değilim. Sadece sizi davet ettim. Böylece siz, bana icabet ettiniz. Artık beni kınamayın! Kendinizi kınayın! Ve ben, sizin yardımcınız değilim. Siz de, benim yardımcım değilsiniz. Gerçekten ben, sizin beni ortak koşmanızı daha önce de inkâr ettim.Muhakkak ki; zalimlere acı azap vardır.”

Hz.Adem yaratildigi zaman kibrinden O'na secde etmeyen iblis, Allahu Tealanin huzurundan kovuluyor ve kiyamete kadar Allah'tan izin isteyerek, insanlarinAllah'in davetine icabet etmemeleri için var gücüyle çalişacagini söylüyor. İnsanın nefsinin kalbi, %100 afetlerle doludur. Nefsin afetlerinin hepsi, Allah neyi emretmişse onu reddeden, neyi yasaklamışsa onu da mutlaka yapmak isteyen bir hüviyettedir. Şeytan afetlerin hepsine tesir etme imkânına sahip ve nefsteki bu afetleri kullanarak insanlari dalalete düşürmeye çalisir. İblis insanların en büyük düşmanıdır.Tek gayesi kendisi cehenneme gideceği için bütün insanlarin oraya gitmesi.

A'RÂF-16: Kâle fe bimâ agveytenî le ak'udenne lehum sırâtekel mustekîm(mustekîme).

(İblis): “Bundan sonra, beni azdırman sebebiyle, mutlaka Senin Sıratı Mustakîmin’e onlara karşı (mani olmak için) oturacağım.” dedi.



A'RÂF-17:

Summe le âtiyennehum min beyni eydîhim ve min halfihim ve an eymânihim ve an şemâilihim, ve lâ tecidu ekserehum şâkirîn(şâkirîne).

Sonra, elbette onlara, önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından geleceğim ve onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın.


Şeytanin bu davetine karşi Yüce Rabbimiz bizleri açik bir şekilde uyardigi halde!

NÛR-21:

Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni), ve men yettebi’ hutuvâtiş şeytâni fe innehu ye’muru bil fahşâi vel munker(munkeri)....

Ey âmenû olanlar, şeytanın adımlarına tâbî olmayın! Ve kim şeytanın adımlarına tâbî olursa o taktirde (şeytanın adımlarına uyduğu taktirde) muhakkak ki o (şeytan), fuhşu (her çeşit kötülüğü) ve münkeri (inkârı ve Allah’ın yasak ettiklerini) emreder....

A'RÂF-18:

Kâlehruc minhâ mez'ûmen medhûrâ(medhûren), le men tebiake minhum leemleenne cehenneme minkum ecmaîn(ecmaîne).

(Allahû Tealâ): “Kınanmış (hor görülmüş) ve kovulmuş olarak oradan çık!” dedi. “Elbette onlardan kim sana tâbî olursa, mutlaka sizin hepinizden cehennemi (tamamen) dolduracağım.”


Ne yazik ki insanlarin çogu Allah'a ulaşmayi dilemeyerek şeytana tabi olmuslar. İblis vadini yerine getirmiş.
SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne).

Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü’minleri oluşturan bir fırka (Allah’a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.

Allahu Teala dini ayakta tutarak tek firka oluşturmamizi, tevhidde, birlik ve beraberlik çatisi altinda buluşmamizi emrediyor.

ŞÛRÂ-13:

Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).

(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.”diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır)


Tevhidde, birlik ve beraberlik çatisi altinda buluşmamiz tek bir dilege bagli; "Allah'a ulaşmayi dilemek".

Yüce Rabbimiz Kur'an-i Kerimde tevhidde kalarak, kurtuluşa ulasmanin yolunu açik bir şekilde ifade etmis. Allah'in daveti herkese açik. Mutluluga ve kurtuluşa ulasmanin tek yolu, Allah'in davetine icabet emrini yerine getirmek;

ŞÛRÂ-47:

İstecîbû li rabbikum min kabli en ye’tiye yevmun lâ meredde lehu minallâh(minallâhi), mâ lekum min melcein yevme izin ve mâ lekum min nekîr(nekîrin).

Rabbinize icabet edin (Allah’a ulaşmayı dileyin), Allah tarafından geri döndürülmeyecek olan günün gelmesinden önce. İzin günü, sizin için bir sığınak yoktur. Ve sizin için bir inkâr yoktur (yaptıklarınızı inkâr edemezsiniz.

İşte insanlari kurtuluşa erdiren bir dilekten; Allah’a yönelmekten; bir başka ifadeyle, Allah’a ulaşmayı dilemekten (ruhu hayatta iken Allah’a ulaştırmayı dilemekten) bahsetmek istiyoruz. Allah’a mülâki olmak, Allah’a münîb olmak, ölmeden evvel ruhuAllah’a ulaştırmayı dilemek, âmenû olmak, bunların dördü de aynı mânâya gelir.
İslam, Hz. İbrâhîm’in “hanif” dîninin adidir. Islam, teslim, selam, selamet, müslim, müslüman kelimelerinin hepsi Silm kökünden gelir. Allah insani kendisine teslim olacak özellikte hanif fitratiyla yaratmiş. Hanif fitratiyla yaratilan insanin Allah'a teslim olarak kurtuluşa ulaşmasi, Hazreti Ademden kiyamete kadar yaşanacak tek din olan hanif dinini yaşamasina bagli.

RÛM-30:

Fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ(hanîfen), fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâh(halkıllâhi), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Artık hanif olarak kendini (vechini) dîn için ikame et, Allah’ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine (hanif fıtratıyla) yaratmıştır. Allah’ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) dîn budur. Fakat insanların çoğu bilmez.


Hz. İbrâhîm’in hanif dini 3 temel esasa dayanir.

1- Vahdet. Tek Allah’a inanmak, Allah’ın tekliği.
2- Tevhid. Allah’a ulaşmayı dileyenlerin oluşturduğu tek bir fırka.
3- Teslim. Ruhu, vechi (fizik vücudu), nefsi ve iradeyi Allah’a teslim etmek. Allahû Tealâ Hz. Nuh’a verdiği şeriatı önce Hz.İbrâhîm’e daha sonra Hz. Musa’aya, Hz. İsa’ya ve daha sonra da Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e vermiştir. Hepsi aynı şeriatı yaşamışlar.

ŞÛRÂ-13:

Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).

(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


Ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi Allah’a teslim etmek dînin temelidir.

Allahu Tealanin Kendisine teslim olmasini istedigi insan Halifelik sifatiyla Allah'in yeryüzündeki temsilcisidir.

BAKARA-30:

Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî câilun fîl ardı halîfeh(halîfeten),..

VeRabbin meleklere: “Muhakkak ki Ben, yeryüzünde bir halife kılacağım.” demişti.

Allah'in yeryüzündeki temsilcisi olan insan, Allah'in kainattaki en cok sevdigi mahlukudur. Neden en cok sevdigi mahlukudur? Çünkü insan, Allah'in ruhunu üfürdügü kainattaki tek mahluktur. Yarattigi mahlukatinin içinde halifem buyurdugu insan Allah'in ruhunu taşidigi icin Eşref-i mahluk'tur. Kainatta "en şerefli mahluk" tur. Bu nedenle yaratilan mahlukatin içinde Allah'a en yakin olan insandir.
İşte Allahu Teala kainati, bu en çok sevdigi mahluku, insan için yaratmiş.

CASİYE-13:

Ve sahhare lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı cemîan minh(minhu), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı.Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler ibretler vardır.

İnsani ise kendisi için (Allah'a kul olsunlar diye) yaratmiş.

ZARİYAT-56:

Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn(ya'budûni).

Biz, insanları ve cinleri başka bir şey için değil; Bize, kul olsunlar diye yarattık.


Abd; Allah’a kul olmak demektir. Abid; Allah’a kulluk etmek yani ibadet etmek demektir. Allah’a ruhunu ulaştirmak ve O’na kul (abd) olmak hedeftir, ibadet etmek (abid olmak) ise vasitadir. Allah’i zikretmek, namaz kilmak, oruç tutmak gibi ibadetler Allah’a kul olmak, O’na teslim olmak için, Allah’a yaklasabilmek, hedefe ulasabilmek, mutlulugu yaşayabilmek icin vasita emirlerdir.

Rabbimiz Yasin 60, 61 de Hz. Adem’in soyundan gelen fizik vücutlarimiza hitab ediyor ve ezelde hepimizin fizik vücudlarimizdan Allah’a kul olacagimiza dair ahd almiş.


YASİN-60: E lem a’had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûş şeytân(şeytâne), innehu lekum aduvvun mubîn(mubinun).

Ey Âdemoğulları! Ben, sizlerden şeytana kul olmayacağınıza dair ahd almadım mı? Muhakkak ki; o (şeytan), size apaçık bir düşmandır.


YASİN-61:

Ve eni’budûnî, hâzâ sırâtun mustekîm(mustekîmun).

Ve Ben, sizden Bana kul olmanıza (dair ahd almadım mı?) Bu da Sıratı Mustakîm (üzerinde bulunmak)tır.


Bir insanin Allah'a kul olabilmesi Allah'a ulaşmayi dileme talebiyle gerçeklesiyor. Allahu Teala Zümer 17 ayeti kerimesinde Allaha ulaşmayi dileyenlerin şeytana kul olmaktan kurtuldugunu ve Allah'a kul oldugunu söylüyor.

ZUMER-17:

Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ıbâd(ıbâdi).

Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!


Bu ayette Sahâbe, Allah'a ulaşmayi dileyerek Allah’ın kulu olmak şerefine ermiş ve Allah'tan cennet müjdesi almis.Allahu Tealaya kul olmasi icin yaratilan insan üç vücuttan meydana gelmiştir.

Fizik vücudumuz halk edilmiş (yaratilmiş)(zahiri alemin varligi).

HİCR-26:

Ve lekad halaknel insâne min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).

Andolsun ki Biz, insanı “hamein mesnûn olan salsalinden” (standart insan şekli verilmiş ve organik dönüşüme uğramış salsalinden) yarattık.


Nefsimiz sevva edilmiş (dizayn edilmiş)( berzah aleminin varligi).

ŞEMS-7:

Ve nefsin ve mâ sevvâhâ.

Yemin ederim ki; o nefs, sevva edildi (7 kademede).Ruh Allah'in ruhudur ve Allah insana ruhundan üfürmüs (emr aleminin varligi).

SECDE-9:

Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).

Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve onu (onun nefsinin kalbine) sem’î (kalbin işitme hassası), basar (kalbin görme hassası) ve fuad (kalbin idrak etme hassası) hassalarına (sahip) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz.

İnsana üfürülen ruhu Allahû Tealâ, yerlere, göklere ve dağlara teklif etmiş. Hiçbiri emaneti yüklenmemiş. Ruh emanetini yalniz insan yüklenmiş.

AHZÂB-72:

İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen).

Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Muhakkak ki o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir.


Ruh Allah’tan bize, sahibi olan Allah'a geri iade edilmek suretiyle emanet olarak verilmiştir. Allah’tan gelmiştir ve tek sahibi olan Allah’a geri dönecektir. Allah'in Zat'ina ulaşabilmeye yetkili kilinmiştir. Allah'tan başka bir istikameti ve talebi yoktur.Ruhun tezkiye, terbiye ve tasfiye olmasina ihtiyaci yoktur, saf ve temizdir.

Ruhumuzu Allah kendi ruhundan üfürdügü icin kalbi %100 nurlardan oluşur, sadece aydınlıgı temsil eder ve 19 hasleti icerir. (sevgi, iman, dogruluk, adalet, edeb, kemalat, cömertlik, sükunet, itaat, sabır, tevazu, kanaat,



Allahın kulu_ 25 Aralık 2013 14:14

Cevap: Allah bizi çok seviyor
 
allahu ekber bu yazıyı okuyann kederı kalmaz


SAAT: 16:55

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320