Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Ashab-Kiram(r.a) (https://www.forum.medineweb.net/217-ashab-kiramra)
-   -   Hulafai Raşidin Döneminde Güvenlik (https://www.forum.medineweb.net/ashab-kiramra/10960-hulafai-rasidin-doneminde-guvenlik.html)

KuM TaNeSi 23 Mart 2009 09:55

Hulafai Raşidin Döneminde Güvenlik
 
Dört Halife Döneminde Mal ve Can Güvenliği


Çağımızda insan hakları konusu daima gündemde kalmakta ve gündemdeki yerini korumaktadır Büyük ölçekte dünya gündeminde de bu konu üzerinde durulmaktadır Bu noktadan kültür dünyamıza bir göz gezdirdik, bu konuda Asr-ı saadette ilginç olay ve örnekle karşılaştık Sizi olayla baş başa bırakıyoruz: Hicretin 17/638 yılında Hz Ömer; Mescid-i Haram'ın (Kâbeyi çevreleyen mescit) ve Medine Mescidi'nin genişletilmesine karar verdi O halife olan bir devlet başkanıydı Bu iki mescit ihtiyaca cevap vermiyor ve dar geliyordu Çözüm her ikisini de genişletmektiHacılar ve iki şehrin nüfusu artmıştı Zaten Mescid-i Nebevi Rasulullah döneminde küçük bir alana inşa edilmişti Artık cemaatle kılınan namazlara bile dar geliyordu
Hz Ömer öncelikle Medine Mescidi'nin çevresindeki evleri istimlak etti, satın aldı Peygamber Mescidi'nin bitişiğinde, kıble duvarının batı köşesinde, Hz Abbas'ın da bir evi bulunuyordu Hz Ömer, ona da evini satma teklifinde bulundu Genişletme için bu gerekliydi Hz Abbas'a sordu:
“Evini bana satmaz mısın?”
Evi istimlâk edip yerini Mescid-i Nebi'ye katacaktı Abbas:
“Satmıyorum” diye karşılık verdi
Evini satmaya gönlü yoktu Mescidi genişletmek için de olsa evi satmak istemiyordu Ev, mescidin kıble duvarına bitişikti, yeri ve mevkii güzeldi Diğer yandan ev onundu Onu satma kararını verecek kişi de kendisiydi Ayrıca İslam; kendisine mal ve can güvenliği teminatı veriyordu Bunlar iki önemli insan hakkıydı Devlet de; Müslüman ve gayr-i Müslim ayrımına gitmeksizin vatandaşların mal ve can güvenliklerini korumaya mecburdu Hz Ömer; evi parayla alamayacağını anlayınca, ona bir başka teklif sunmayı düşündü Çünkü mülk sahibini satmaya zorlayamazdı:
“Eğer satmıyorsan, hibe et/bağışla”
Hz Ömer Ehl-i Beyt'i, Peygamber akrabalarını, çok sever ve sayardı Hz Abbas'ı da sevip sayıyordu Bir başka açıdan; Hz Ömer; bütün Arabistan'a, Irak'a, Suriye'ye, İran'a, Azerbaycan'a, Ermenistan'a, Anadolu'nun doğusu ve güney doğusundan bir kısmına ve Trablusgarb'a kadar tüm kuzey Afrika'ya hükmeden büyük bir devletin başkanıydı Rasulullahın ikinci halefi, Emiru'l-Müminindi Hz Abbas'ın bir iki odalı küçücük evini Mescid-i Nebi'ye katmak istiyor, onu satmasını veya hibe etmesini bekliyor ve elinden başka birey gelmiyordu İnsan/kul haklarına itina gösterilmeydi Bu durum onun despot, baskıcı ve dayatmacı olmasını engelliyordu Bu devlet; insanları, haklarını ve adaleti ayakta tutmak için vardı
Hz Ömer, insan haklarını, -Bunun içinde can ve mal güvenliği, din tutma ve tuttuğu dini serbestçe yaşama özgürlüğü de vardı- adaleti, hukukun üstünlüğünü hiçe sayan bir diktatör, bir baskıcı ve dayatmacı değildi Böyle olsaydı; evi sahibinden zorla alabilirdi Hem evi satmak, satmamak ve hibe etmek işi; İslam açısından bir “ibadet” niteliği taşıyordu Halife bir başka yol önerdi:
“Öyleyse evini, kendi elinle yık ve mescide kat”
Hz Abbas'ın buna da gönlü yoktu Gönlü yoksa, kimse ona evini yıktıramazdı Yıktırmak isteyen bir halife bile olsa durum değişmezdi Çünkü yeni yönetim anlayışında, Hz Peygamberin temelini attığı düzen ve işleyişte; gerçekten can ve mal güvenliği vardı İslam; kimsenin mülkiyetine başkasının tasarruf edemeyeceğini, gasp ve hırsızlık yoluyla ona sahip olamayacağını açıklamış ve kurallaştırmıştı Bu ilke ve anlayış başından beri geçerliydi Fakat bu küçük arsa, Mescid-i Nebevi için gerekliydi Hz Ömer Sonunda:
“Bunlardan (bu tekliflerden) birini yapacaksın! Bu evi çaresiz senden alacağım” diye ona sert konuştu
Hz Abbas hakkını koruma konusunda geri adım atmadı Halife de olsa kimsenin kendine baskı yapmaya hakkı olmadığını biliyordu Hz Ömer aynı zamanda bir hakim/yargıç hüviyetindeydi Hz Abbas bunu biliyordu ama onun kararına razı değildi Konunun bir başka mahkemede çözülmesini istedi Hz Ömer'e:
“Aramızda hakemlik/hakimlik edecek birini bul” dedi ve ekledi:
“Übeyd b Ka'b aramızda hakemlik/hakimlik yapsın”
“Kabul ediyorum”
Übey; Neccar Oğullarındandı İkinci Akabe biatinde Müslüman olmuştu İslam hukukuna vakıf, İslam'a girmeden, Tevrat ve İncil okumakla vakitlerini geçiren kültürlü biriydi Hz Peygamber'in sağlığında hâfız olmuş; ezberlediği sureleri ona dinletip kontrol ettirmişti Rasulullah onun Kur'an okuyuşunu pek beğenirdi Hz Peygamber'den pek çok hadis de rivayet etmişti O gerçekten kültürlü ve alim biriydi Birlikte Übey'e gittiler Derken Übey hakimliğinde mahkeme başladı Hakim iki tarafı dinledi, sonra Halife Ömer'e döndü ve hükmünü açıkladı:
“Ben öyle biliyorum ki; bu adamı razı etmezsen evinden çıkaramazsın”
Kişi gönül rızasıyla malını satabilir, onu karşılıksız bağış da yapabilirdi Fakat bu konuda zorlama, baskı ve dayatma; zulüm ve haksızlık olurdu Ayrıca baskıcı tutum, insan hakkı ihlali demekti Mal/hak sahibinin elinden, zorla malı alınamazdı Zulüm ise; adaletsizlik demekti ve hakları az veya çok kısıtlamaktı Kısıtlama, hakların bir kısmını ve çoğunu sahibinden haksız yere almak değil miydi? Oysa kul/insan hakkı önemliydi Yüce Allah bile insan hakkını affetmeyeceğini açıklıyor; hak sahibi ile hak yiyenin helalleşmesi gerekiyordu Hakkı yenen veya hakları elinden alınan insan; dünyada olmasa bile ahirette hakkını alacaktı
“Razı etmezsen evinden çıkarmazsın” sözü üzerine Hz Ömer sordu:
“Bunu Allah'ın Kitabı'ndan mı, Rasulullahın sünnetinden mi çıkarıyorsun?”
İslam Hukukunu bilen Halife; hükmün kaynağını araştırıyordu İslam Hukukuna göre, hükümlerin ve kuralların iki ana kaynağı vardı Öncelikle Allah'ın Kitabı İkinci hüküm kaynağı da sünnetti Sünnet yol, iz, kanun, yöntem demekti Bu yol ve iz; Hz Peygamber'in yolu, izi ve çığırıydı
Übey hükmü bir âyetten mi, Rasulullahın bir sözü, uygulaması ve yönteminden mi çıkarıyordu? Kurân ve Sünnet/Peygamber yolu birbirinden ayrılmaz bir bütündü Rasulullahın; Kurân'ın sınırları dışına taşacağı, ona aykırı icraat ve sünnet koyacağı düşünülemezdi Bir peygamber olarak Kurân'ın kurallarını en iyi anlayan oydu Önemli bir kuraldır: İyi anlamayan, iyi öğretemez O takdirde Kurân yanlış anlaşılmış olmaz mıydı? Anlaşılmayan bir kitap da yok hükmündedir O Kurân'ı anlayıp, anlatıp, yorumlayıp uygulamazsa, sonra bunu kim daha güzel yapacaktı?
Hakim Hz Ömer'e cevap verdi:
“Rasulullahın sünnetinden”
“Nasıl?”
Übey konuştu:
“Ben Rasulullahın şöyle buyurduğunu işittim: 'Hz Davut'un oğlu Süleyman Beytü'l-Makdis'i yaparken; duvarlarından hangisini yaptırıyorsa yıkılıyordu Bunun üzerine Cenab-ı Hak ona: 'Sen mülk sahibini razı etmedikçe, mescidi tamamlayamazsın' diye vahyetti”
Konunun aslı şuydu: Yüce Allah, Hz Süleyman'a başkenti Kudüs'te Mescid-i Aksâ'yı yapmasını emretmişti Binanın yeri halktan birine aitti Hz Süleyman yeri adamdan satın aldı Satış işlemleri bitince satan:
“Bana verdiğin para mı, aldığın arsamı daha değerlidir?” diye sordu Bir devlet başkanı Hz Süleyman:
“Senden aldığım arsa daha değerlidir” dedi
Gerçek buydu O da gerçeği dile getirmişti Bir Peygamber olarak arsanın değeri konusunda gerçek dışı konuşamazdı Adam:
“Öyleyse malımı vermiyorum” dedi ve satıştan caydı
Hz Süleyman fiyat arttırdı ve arsayı yeniden aldı Fakat adam yine aynı soruyu sordu, aynı cevabı alınca; yine satıştan caydı Üçüncü kez satış işlemi yapıldığında, arsa sahibi artık memnundu Çünkü arsayı değerine sattığına inanıyordu
Übey :
“Razı etmezsen, bu adamı (Abbas'ı) evinden çıkaramazsın” dedi
Hüküm buydu Adalet, hukukun üstünlüğü, kul/insan haklarına saygı, mal ve can güvenliğinin korunması Hz Abbas'ı sevindirmişti
İşte büyük bir devletin yöneticisi, halktan herhangi biri ile mahkemeleşiyor, hakim; halifeyi haksız çıkarabiliyordu Halife ise, devlet gücünü kullanarak; baskı, dayatma, hakların kısıtlanması ve elden alınmasında; haksız güç kullanma yoluna gidemiyordu Buna baş vurup zalimliği ve hukuksuzluğu tercih etmiyordu Hz Abbas Übey 'e dönerek:
“Madem böyle hükmettin, ben de evimi Allah yolunda, Müslümanlara bağışladım” dedi
Bu olay, insan haklarına saygı ve hakların korunması, mal güvenliği açısından önemliydi
Prof Dr Murat SARICIK


SAAT: 13:12

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321