Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Ashab-Kiram(r.a) (https://www.forum.medineweb.net/217-ashab-kiramra)
-   -   Hz.Alinin Müslüman Olması (https://www.forum.medineweb.net/ashab-kiramra/10965-hzalinin-musluman-olmasi.html)

KuM TaNeSi 23 Mart 2009 10:02

Hz.Alinin Müslüman Olması
 
Hazret-i Hatice`nin tereddütsüz îmân edip Müslüman olması, Resûl-i Ekrem Efendimizi son derece memnun ettiği gibi, şevkini de arttırdı. Artık yeryüzünde davasını tasdik ve kabul eden biri vardı.
Peygamber Efendimizin, İslâma dâvet ettiği ikinci insan, yine en yakınlarından biri olan Hazret-i Ali idi. O, dört beş yaşından beri Efendimizin terbiyesi altında bulunuyordu ve o, eşsiz terbiyenin eseri olarak, akranlarına göre feraset ve ahlâk bakımından üstün bir seviyedeydi.
Birgün Resûl-i Ekrem Efendimizi Hazret-i Hatice ile namaz kılarken gördü. Hayran hayran seyredip namaz bitince,
"Nedir bu?" diye sordu.
Resûl-i Ekrem,
"Ey Ali, bu Allah`ın seçtiği, beğendiği dindir. Ben seni bir olan Allah`a îmân etmeye davet eder, insana ne faydası, ne de zararı dokunmayan Lât ve Uzza`ya tapmaktan sakındırırım" dedi.
Hz. Ali, bu teklif karşısında tatlı çocuk bakışlarını yere dikerek bir an durakladı. Sonra şöyle dedi:
"Benim şimdiye kadar görmediğim, işitmediğim birşey bu. Babam Ebû Talib`e danışmadan birşey diyemem."
Fakat, Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, henüz da`vasını açıkça ilân etme emrini almış değildi. Bu sebeple Hz. Ali`yi ikaz etti:
"Ey Ali!" dedi. "Eğer söylediklerimi yaparsan yap. Yok eğer yapmayacak olursan, gördüğünü ve işittiğini gizli tut. Kimseye bir şey söyleme!"165
Hazret-i Ali, bu ikaz üzerine sırrını muhafaza edeceğine söz verdi. O geceyi düşünerek geçirdi. Şafak aydınlığı ile birlikte gönlüne de aydınlık doğdu. Resûlullahın huzuruna giderek,
"Allah, beni yaratırken Ebû Talib`e sormadı ki, ben de Ona ibâdet etmek için gidip kendisine danışayım," dedi ve Müslüman oldu.
Müslüman olan ilk çocuk şerefini kazanan Hazret-i Ali, o sırada on yaşında bulunuyordu.166
Tedbir, her zaman güzel bir harekettir. Ama bir davanın yeni yeni yayılmaya başladığı sırada çok daha güzeldir. İşte Allah Resûlü, Hazret-i Ali`ye gördüklerini ve işittiklerini şimdilik kimseye anlatmama ve duyurmama ikazında bulunmakla kâinatta da câri olan tedbir, tedric ve hikmet kanununa riâyet ederek, bizler için de bir ölçü veriyordu. Gerçekten tedbire başvurma, zaman ve mekânın şartlarını gözönünde bulundurarak dâvasını yayma Allah Resûlünün tebliğ hayatında mühim bir yer işgal eder.
Îmân safında yer almada, Hazret-i Hatice ve Hazret-i Ali`yi, Resûl-i Ekremin evlatlık edindiği Zeyd bin Hârise (r.a.) takip etti.
Müslüman olduktan sonra, Hazret-i Ali ile Hazret-i Zeyd`in, Nebiyy-i Ekrem Efendimize gönülden bağlılıkları yeniden tazelendi ve güç kazandı. Artık, Efendimizden ayrılmıyor, namaz ve ibadetlerini onunla birlikte ifâ ediyorlardı.
Hazret-i Ali, zaman zaman Resûl-i Ekremle birlikte Kâbe`ye gider, orada namaz kılarlardı.
Afif i Kindî, alış veriş maksadıyla geldiği Mekke`de, henüz îmân etmediği bir zamanda Peygamberimiz, Hz. Hatice ve Hz. Ali`yi namaz kılarken görmüştü. Müslüman olduktan sonra, o hallerinden gıbta ile bahsederek şöyle demiştir:
"Ben, o zaman imân edip de, onların dördüncüsü olmayı ne kadar isterdim."
Peygamber Efendimiz, davasını henüz umuma açıklamamış olmasına rağmen, müşrikler onların Kâbe`de namaz kılmalarından, yaptıkları ibadetten farklı bir ibadet yapılmasından pek hoşlanmıyorlardı. Bu sebeple bir müddet sonra, Peygamber Efendimiz, Hazret-i Ali ile, namazlarını kırlarda, vadilerde edâ etmeyi daha uygun buldular.

Annesi İle Babası Hazreti Hz. Ali`nin Peşinde
Resûl-i Ekremi bir gölge gibi takip edip, yalnız bırakmayan Hazret-i Ali`nin bu hali, anne ve babasının endişe ve telâşına sebep oldu. Bilhassa anne Fâtıma Hâtun fazlasıyla korkuya kapıldı. Kocasına,
"Dikkat et, oğlun Muhammed`le çok dolaşıyormuş, sakın ona birşeyler olmasın" dedi.
Ebû Talib anlayışlı bir insandı. Durumu bizzat Peygamber Efendimizden öğrenmek istedi. Bunun için birgün Resûl-i Ekrem Efendimizle Hz. Ali`nin arkalarından gitti. onları Mekke`nin bir vadisinde namaz kılarken buldu. Fahr-i Kâinat`a,
"Ey kardeşimin oğlu!" dedi. "Bu din, ne dindir?"
Peygamber Efendimiz,
"Ey amca! Doğru yola dâvet edeceklerimin ve bu dâvete koşması gerekenlerin başında sen varsın ve sen buna herkesten daha lâyıksın! Putlara tapmaktan vazgeç ve bir Allah`a îmân et" diye teklifte bulundu.
Bir an düşünceye dalan Ebû Talib, sonunda şöyle dedi:
"Ben, eski dinimden ayrılamam. Fakat, sen üzerinde bulunduğun dinde devam et! Allah`a yemin ederim ki, ben sağ kaldıkça, yapmak istediğini tamamlayıncaya kadar kimse sana el uzatamaz, hoşlanmadığın birşeyi sana eriştiremez" diye konuştu.
Sonra da oğlu Ali`ye döndü ve
"Oğulcağızım! Senin üzerinde bulunduğun bu din nedir?" diye sordu.
Hz. Ali,
"Babacığım," dedi, "ben, Allah`a ve Onun Resûlüne îmân, onun Allah`tan getirdiklerini de tasdik ettim. Ona uydum ve onunla birlikte namaz kıldım."
Bunun üzerine Ebû Talib,
"Ey oğlum! Amcan oğlunun dinine sana da isteyerek girmek yaraşır. O, seni ancak hayra dâvet eder. Ona itaat et!"168 diyerek hem Resûl-i Ekrem Efendimizi, hem de Hz. Ali`yi sevindirdi. Sonra da oradan uzaklaştı.
Eve dönen Ebû Talib`e, hanımı Fâtıma Hâtun telaş ve şiddetle,
"Nerede oğlun? Hizmetçim, Ciyad mevkiinde onu Muhammed`le birlikte namaz kılarken görmüş. Oğlunun dinini değiştirmesini uygun görüyor musun?" diye sordu.
Ebû Talib,
"Sus! Vallahi, amcası oğluna arka çıkmak ve yardımcı olmak, elbette herkesten çok ona düşer" diyerek telaş ve endişeye mahal olmadığını ifâde etti. Sonra da, "Eğer nefsim, Abdülmüttalib`in dinini bırakmak hususunda bana itâat etmiş olsaydı, ben de Muhammed`e tabi olurdum. Çünkü, o halîmdir, emîndir, tâhirdir."169 dedi.

165. İbni Kesir, Sîre: 1/428.
166. İbni Hişâm, Sîre, 1/262.
167. İbni Hişâm, Sîre, 1/264.
168. İbni Hişâm, Sîre, 1/264
169. İbni Hişâm, Sîre, 1/264; İbn-i Sa`d, Tabakât, 8/18; Taberî, 2/214






Salih Suruç


SAAT: 17:19

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306