Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Ashab-Kiram(r.a) (https://www.forum.medineweb.net/217-ashab-kiramra)
-   -   Aişe Binti Sa'd (r.a) Hayatı (https://www.forum.medineweb.net/ashab-kiramra/10977-aise-binti-sad-ra-hayati.html)

KuM TaNeSi 23 Mart 2009 10:26

Aişe Binti Sa'd (r.a) Hayatı
 
Aişe binti Sa’d radıyallahu anhâ müslüman bir ailede büyüyen, süs takmayı seven genç bir hanımefendi... Babası meşhur sahâbî Sa’d İbni Vakkas radıyallahu anh’dır. Cennetlikle müjdelenen on sahâbiden biri... Annesi, Zeynep binti Hâris’tir.

Aişe binti Sa’d küçük yaşlarından itibaren Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin hâne-i seâdetlerine sık gidip gelen bir hanım kız. Annelerimiz tarafından çok sevilen ve onların duâsını alarak büyüyen bir bahtiyar.

Aişe binti Sa’d (r. anhâ) sevgi dolu bir gönüle sahipti. Edep ve nezâketliydi. Sevgili Peygamberimizin aileleri olan annelerimizi ziyaret etmeyi ihmal etmezdi. Onlarla geçirdiği anların tadını unutamıyordu. Kendisi bu hâtıralarını şöyle anlatır:

“Ben Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem efendimizin hanımlarından altısını gördüm. Onlarla beraber oturdum. Hiçbirisinin beyaz elbise giydiğini görmedim.”

Yine bir defasında onların yanına gitmiştim. Üzerimde süsler vardı. Hiçbirisi beni ayıplamadı. Ziynetimden dolayı bana bir şey söylemedi.

Aişe (r. anhâ)’nın yanında bulunanlar kendisine:

“ – Üzerindeki o süsler nelerdi? diye sordu.” O da:

“ – Altın gerdanlık ve diğer altın takılardı.” diye cevap verdi.

Habib b. Ebi Merzuk der ki: “Ben mescidin kapısında bir kadın ile karşılaştım. Etrafında kadınlardan bir grup vardı. Beraberce mescitten çıkıyorlardı. O kadının üzeri ateş parçası gibi parlıyordu.” Kendisine:

– O kadın kimdir? diye sorulunca, o: – Sa’d İbni Ebî Vakkas’ın kızıdır, dedi.

Aişe binti Sa’d (r. anhâ) süs takmayı severdi. O zaman henüz ziynetleri gizlemeye dair âyet inmemişti. (Nûr sûresi, 31) Bu sebepten hanımlar ziynetlerini gizlemezlerdi.

Aişe (r. anhâ)’nın Fened isminde bir cariyesi vardı. Yavaş hareket ederdi. Onun bu hâli; “Fened’den daha yavaş” diye Arap darb-ı meseli hâline gelmiştir. Rivayet şöyledir:

“Birgün Aişe onu Medine-i Münevvere’de ekmekçi fırınından ateş getirmek üzere eline bir kürek vererek çarşıya gönderir. Fened çarşıya çıktığında Mısır’a giden bir kafileye tesadüf eder. Onlarla Mısır’a gider. Bir sene sonra gelir. Fırından ateşi alır ve eve aceleyle dönerken ayağı sürçüp düşer. Ateşler etrafa saçılır. Acele ettiğine pişman olur.”

İşte bu olay halk arasında yayılır. Bundan sonra bir yere gidip de geciken kimseler hakkında: “Fened’den daha yavaş.” “Acelesine pişman.” şeklinde darb-ı mesel haline gelir. (Meşâhirûn-Nisa, M. Zihni Efendi, c. 2, s. 16-17)

Aişe binti Sa’d (r. anhâ) zeki bir hanımdı. Babası Sa’d İbni Ebi Vakkas (r.a)’dan duyduğu hadisleri iyi bellemişti. Hadis kaynaklarında birçok rivâyetleri vardır. Miras ile ilgili hadis-i şerifi de babasından dinlemişti. Sa’d (r.a) şöyle nakletmişti:

“Veda Hacc’ından sonra Mekke’de hastalandım. Şiddetli ağrılarım sebebiyle kalkamadım. Yattım kaldım. Bu sebepten Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem efendimiz geçmiş olsun ziyaretine geldi. Ben de bunu fırsat bilip:

“ Ya Rasûlallah! Gördüğünüz gibi ağrılarım şiddetlendi. Ben mal-mülk sahibiyim. Bana vâris olacak tek kızımdan başka kimsem yok. Malımın üçte ikisini tasadduk etmek istiyorum.” dedim. Efendimiz hemen:

“ – Olmaz!” buyurdular.

“ – Yarısını?” dedim. Yine.

“– Olmaz!” buyurdular.

“ – Üçte birini?” dedim. Efendimiz:

“ – Üçte birini mi?” dedi. Sonra:

“ – Üçte biri de çok. Senin vârislerini zengin olarak bırakman, halka ihtiyaçlarını açan fakirler olarak bırakmandan daha hayırlıdır. Sen aziz ve celil olan Allah’ın rızasını arayarak her ne harcarsan, -hatta bu, hanımının ağzına koyduğun bir lokma bile olsa- mutlaka onun sebebiyle mükâfatlanacaksın.” buyurdular. Sonra ben:

“ – Ya Rasûlallah! Siz Medine’ye döneceksiniz de ben arkadaşlarımdan geriye mi kalacağım?” dedim. Efendimiz tebessüm ederek:

“ – Eğer geri kalır, Allah’ın rızasını düşündüğün bir amel yapacak olursan mutlaka derecen artacak, merteben yükselecektir. Bununla beraber sen daha uzun zaman yaşayacaksın. Öyle ki, Allah seninle bir kısım kavimlere hayır ulaştıracak, diğer kısımlarına da şer.” buyurdular.

Sanra Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem elini alnıma koydu. Yüzüme ve karnıma sürdü ve şöyle dua buyurdu:

“Allahım! Ashabımın Medine’ye dönüşünü tamamla. Sa’d’e şifa ihsan eyle.” dedi. (Buharî, Cenâiz, 37; Buharî, Vesâya, 2-3; Ebu Davud, 2864)

Bu duâlar hürmetine iyileşip Medine’ye dönen Sa’d İbni Ebi Vakkas (r.a) nice kavimlere hayırlar ulaştırmıştır. Kızı Aişe binti Sa’d (r. anhâ) da Efendimizin hadislerinin ümmete ulaşmasına vesile olmuştur.

Uhud’da babasının kahramanlık sahnelerini anlatırken. Efendimizin: “At Ya Sa’d! Anam-babam sana fedâ olsun” iltifatını ve: “Allahım! Sa’d’ın okunu hedefine ulaştır. Duâsına icabet eyle!” diye duâ ettiğini de nakleder.

***

Aişe binti Sa’d (r. anhâ) babasından zikir ve tesbih konusunda da şu rivayeti nakleder:

“Sa’d İbni Ebi Vakkas’ın kızı Aişe (r. anhâ)’dan, o da babasından şöyle rivayet etmiştir:

Sa’d İbin Ebi Vakkas, Rasûlullah ile beraber bir kadının yanına vardılar. Kadının önünde hurma çekirdeği veya çakıl taşı vardı. Tesbihini onunla sayıyordu. Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem ona:

“ – Sana bundan daha kolayını veya daha faziletlisini haber vereyim. Şöyle dersin: “Gökteki mahlûkatı sayısınca Allah’ı tenzih ederim. Yerdeki mahlûkat sayısınca Allah’ı tenzih ederim. Gökle yer arasındaki mahlûkat sayısınca Allah’ı tenzih ederim. Yaratacağı şeyler sayısınca Allah’ı tenzih ederim. Yukarıda sayılanlar adedince Allahu Ekber, bunun kadar Elhamdülillah, bunun kadar lâ havle velâ kuvvete illâ billah.” dersin.” buyurdu. (Ebu Davud, Hadis no: 1500)

***

Yine Aişe (r. anhâ) rivayet ettiği bir hadiste Efendimizin: “Kim ihlas sûresini okursa, Kur’an’ın üçte birini okumuş gibi olur.” buyurduğunu nakleder. (Beyhaki, Hadis no: 2424)

Aişe binti Sa’d (r. anhâ) babası Sa’d İbni Ebi Vakkas (r.a)’dan ve mü’minlerin annelerinden hadisler rivayet etmiştir. Kaynaklarda hayatı hakkında fazla bilgi verilmemektedir. 84 yaşlarında iken Medine-i Münevvere’de vefat etmiştir.

Allah ondan razı olsun. Rabbimiz şefaatlerine nâil eylesin. Amin.






Mustafa Eriş
Altınoluk Dergisi


SAAT: 21:51

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306