Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Ashab-Kiram(r.a) (https://www.forum.medineweb.net/217-ashab-kiramra)
-   -   Cemile Binti Sâbit (r.a) Hayatı (https://www.forum.medineweb.net/ashab-kiramra/10979-cemile-binti-sabit-ra-hayati.html)

KuM TaNeSi 23 Mart 2009 10:34

Cemile Binti Sâbit (r.a) Hayatı
 
Cemile Binti Sâbit (r.a)



--------------------------------------------------------------------------------
Ümmü Âsım Cemîle binti Sâbit el-Ensariyye radıyallahu anhâ hicretten hemen sonra Medine’de Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize biat eden ilk on hanım sahâbîden biri... Hz. Ömer (r.a)’ın âilesi... İlk oğlu Âsım’a nisbetle Ümmü Âsım künyesiyle meşhur olan bir hanım sahâbî.

O, Medine’lidir. Babası Sâbit İbni Ebi’l-Aklah’dır. Annesi Şemus binti Ebû Âmir’dir. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem efendimizin seriyye kumandanlarından ve arıların koruduğu sahâbi diye tanınan Âsım İbni Sâbit (r.a)’ın ana bir kızkardeşidir.




Onun müslüman olmadan önceki adı Âsiye idi. Sevgili Peygamberimiz Medine’ye hicret edince annesi ile birlikte huzura gelerek Efendimize biat edip İslâm’la şereflendiler. Resûl-i Ekrem (s.a) efendimiz adını Cemîle olarak değiştirdi.

Onun adının değişmesi konusunda bir başka rivayet daha vardır. Bu rivâyette anlatılanlar onun karakter ve şahsiyetinin daha bâriz bir şekilde görülmesine yardımcı olmaktadır. Şöyle ki:

O hicretin yedinci yılında Hz. Ömer (r.a) ile evlenmişti. İlk çocukları Âsım dünyaya gelmişti. Mutlu bir âile yuvaları vardı. Fakat Âsiye ismi gönlünü hep tırmalıyordu. Kendisine cahiliye döneminde verilen bu adı hiç beğenmiyordu. Bir gün kocasına:

“- Ey Ebu Hafs! Adım hoşuma gitmiyor. Bana yeni bir ad bul.” dedi.

Hz. Ömer (r.a) ona:

“- Senin adın Cemîle olsun.” dedi.

Âsiye hanım kızgın bir vaziyette biraz da sitemle:

“- Bir câriye isminden başka koyacak ad bulamadın mı?” dedi.

O dönemde Hz. Ömer (r.a)’ın bir câriyesi vardı. Onun adı Cemîle idi. Bu sebebten Âsiye hanım bu ismin kendisine verilmesini bir hakaret gibi saydı. Gönlünün rahat etmesi için bu hâdiseyi Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize götürdü ve:

“- Ya Rasûlallah! Adım hoşuma gitmiyor.” dedi.

Efendimiz de ona:

“- Sen Cemîle’sin.” buyurdu. O da:

“- Ya Rasûlallah! Bana bir câriye ismini mi koyuyorsun? Ömer de aynı adı koydu.” dedi.

Efendimiz tebessüm ederek:

“- Bilmiyor musun Allah, Ömer’in dilinin söylediğini ve kalbinden geçirdiğini kabul eder?” buyurdu.

<>Fahr-i Kâinat (s.a) efendimiz’in Cemîle ismini güzel bulup tasdik ettiğini görünce bu isme razı oldu. Bundan böyle bu ad ile çağırılmayı istedi.

Cemîle binti Sâbit radıyallahu anhâ’nın Hz. Ömer (r.a) ile olan evliliğinden Âsım adında bir oğlu dünyaya geldi. Bu sebeble o bundan sonra “Ümmü Âsım” künyesi ile anılmaya başladı. Sonraları Hz. Ömer (r.a) kendisini boşayınca Yezid İbni Câriye ile evlendi. Bu evlilikten de Abdurrahman adında bir oğlu oldu.
Âsım ilk çocukluk yıllarını annesinin yanında geçirdi. Henüz dört-beş yaşlarında iken birgün babası Hz. Ömer (r.a) Kuba’ya gitmişti. Oğlu Asım’ın çocuklarla oynadığını görünce devesine bindirip onu götürmek istedi. Kucağına aldığını gören Âsım’ın anneannesi Şemus binti Âmir buna engel olmaya çalıştı. Torununu babasına vermedi.

Hz. Ömer (r.a) karşı koymadı. Fakat hakkını aramak üzere halife’ye gelip durumu arz etti. Hadiseyi iki taraftan da dinleyen Hz. Ebu Bekir (r.a) Âsım’ın annesine verilmesini uygun gördü. Hz. Ömer (r.a) da bu karara uymak zorunda kaldı.

Âsım gençlik ve delikanlılık çağı gelince babası Hz. Ömer (r.a)’ın yanına geldi. Onun terbiyesinde ve himayesinde yetişti. Evlilik çağına gelince babası tarafından evlendirildi. Âsım’a eş seçimi konusunda Hz. Ömer (r.a)’ın titizliğini gösteren menkîbe dilden dile bugünlere kadar ulaştı. O hikâyede evlenecek gençlere ne ibretli dersler verilmektedir.

Âsım İbni Ömer uzun boylu, iri yapılı, son derece asîl, cömert, hiç kimseyi incitmeyen ve kimsenin aleyhinde bulunmayan bir kişilik ve karaktere sahipti. Ağabeyi Abdullah İbni Ömer kendisine sövüp hakaret etmeye yeltenen birine: “Ben ve kardeşim Âsım kimseye sövmeyiz.” derken onun üstün ahlâka sâhip bir genç olduğunu tasdik etmiştir.

Cemîle binti Sâbit (r. anhâ) bir İslâm hanımefendisi olarak oğlu Âsım gibi tarihte adalet ve takvasıyla meşhur Emevî halifesi Ömer İbni Abdilaziz’in de büyük annesi olma şerefine mazhar bahtiyar bir hanımdır. Bu şerefe oğlu Âsım’ın evliliğiyle başlayan ve kız torunu ile devam eden bir nesle sahib olmasıyla ermiştir. Şöyle ki:

Hz. Ömer (r.a) halifeliği döneminde gece sokaklarda dolaşır, halkın emniyet ve huzurunu kontrol ederdi. Bir hastanın feryadını duysa durup ilgilenir, derdine çare olmaya çalışırdı. Bir çocuğun ağladığını işitse, sebebini sorar ve yardımına koşardı.

Bu maksatla dolaşırken bir gece yarısı evin birinden bir ses duyar. Ana ile kız arasında geçen bir münakaşaya şâhit olur. Kızın anasına karşı dürüst ve tatlı sözlü hareketi Hz. Ömer (r.a)’ın gönlünü fetheder. Kız:

“- Anneceğim! Halife’nin süte su katmama emrini duymadın mı? Nasıl hile yapabiliriz? Kötü bir iş bu.” diye konuşur. Annesi fikrinde ısrar eder ve:

“- Kızım! Bizim burada süte su koyduğumuzu halife nereden görecek, nereden bilecek ve nasıl işitecek?” der. Kendince kızını ikna etmeye çalışır. Fakat imanı bütün kızcağız bu cevaptan asla hoşnut olmaz. Süte su katma işini asla doğru bulmaz. Böyle bir hileyi kalben hiç kabul edemez. Annesinin gönlünü kırmadan doğru bildiğinden de vaz geçmeden, dürüstlüğünü ve imânî coşkusunu gösteren bir ifade ile şöyle der:

“- Anneciğim! Bu yapılanı bu saatte halife Ömer görmüyorsa da Allah Teâlâ görüyor.” diye cevap verir.

Hz. Ömer (r.a) imanı bütün bu kızcağızın cevabından pek hoşnut olur. Dürüstlüğüne hayran kalır. Ruhunda taşıdığı bu imanın bir mükâfatı olarak onu oğlu Âsım’a nikahlar.

Bu mesud evlilikten bir kız çocukları dünyaya gelir. İlerinin adalet ve takvasıyla meşhur olacak olan Emevî halifesi Ömer İbni Abdülaziz rahmetullahi aleyh işte süte su katmayan bu anne ve Âsım gibi yiğit bir babanın neslinden gelen kız çocuğundan dünyaya gelmiştir.

Cemîle binti Sâbit (r. anhâ)’nın hayatı hakkında kaynaklarda fazla bilgi bulunmamaktadır. Onun ne zaman vefat ettiği de bilinmemektedir.

Allah ondan razı olsun.

Rabbımız şefaatlerine mazhar buyursun. Amin.


Mustafa Eriş
Altınoluk Dergisi


SAAT: 16:05

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306