Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Ashab-Kiram(r.a) (https://www.forum.medineweb.net/217-ashab-kiramra)
-   -   Habibe Binti Sehl (r.a) Hayatı (https://www.forum.medineweb.net/ashab-kiramra/10990-habibe-binti-sehl-ra-hayati.html)

KuM TaNeSi 23 Mart 2009 10:43

Habibe Binti Sehl (r.a) Hayatı
 
Habibe binti Sehl radıyallahu anhâ İslam’da muhâlaa yoluyla ilk boşanma hadisesinin gerçekleşmesinde adı geçen bir hanım sahâbî… Sâbit ibni Kays (r.a)’ın âilesi…

O, Medineli olup Neccar oğullarından Beni Sâlebe kabilesine mensuptur. Kays ibni Şemmas’ın oğlu Sâbit ile evlenmiştir. Bu evlilikleri uzun sürmedi.

Habîbe (r.anha) ince, nârin ve zarif ruhlu bir hanımefendiydi. Kocası ile ünsiyet kuramadı. Sâbit ibni Kays (r.a) ise iri yarı ve kısa boylu bir yapıya sahipti. Biraz da sert ve haşindi. Bir gün öfkeli bir vaziyette hanımına çıkıştı. Şiddete vardıracak kadar da ileri gitti ve Habibe’yi çok incitti. Hatta onu dövdüğüne dâir rivâyetler bile nakledilmekte.

Habîbe (r.anha) eşinin bu kaba hareketlerinden çok üzülmüştü. Bir türlü onu gönülden sevememişti. Artık ondan hiç hoşlanmaz olmuştu. Bu sebebten birkaç kez Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimize kocasını şikayette bulundu ve şöyle dedi:

“- Yâ Rasûlallah, emin olun ki eğer Allah’tan korkmasaydım yüzüne tükürecektim. Ondan ayrılmayı istiyorum” diyerek eşiyle beraber yaşayamacağını ifade etti.

Habibe (r.anha)’nın müteaddit defalar Rasûlullah (s.a.) Efendimize müracaat ettiği rivayetlerine bakılırsa kocasının kendisini dövdüğüne dair bilgiler olduğu gibi bir başka sebebten şikayet ettiğine dair bilgilerinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Şöyle ki:

Buhari’nin rivayetinde geçen: ”Ey Allah’ın Resülü! Sabit ibni Kays’ın ne dinine ne de huyuna bir diyeceğim var. Fakat müslümanlıkta küfran-ı nimetten veya küfür derecesinde bir hata işlemekten çekinmiyor” cümlesi bunu göstermektedir.

Habibe (r. anha) kendine özgüveni olan, azim ve irâde sâhibi bir hanımdı. Sabit (r.a) ile evliliğin çekilmez olduğuna karar verince bir sabah vakti alaca karanlığında Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin kapısına dayandı. İki Cihan Güneşi Efendimizin evinden çıkmasını bekledi. Bundan sonraki safhalar hadîs-i şeriflerde şöyle anlatılmaktadır:

“- Habîbe binti Sehl el-Ensariye’den rivayet olunduğuna göre kendisi Kays ibni Şemmas’ın oğlu Sâbit’in nikahlısı idi. Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem sabah namazını kılmaya çıkınca onu alaca karanlıkta kapısının önünde beklerken buldu ve:

“-Kimsin? ”dedi.

O da cevaben:

“-Ben, Sehl’in kızı Habîbe’yim Yâ Rasûlallah!” dedi.

Efendimiz ona:

“-Neyin var?” dedi.

Habîbe (r.anha) mahzun bir şekilde;

“-Kocam Sâbit ibni Kays ile evli kalmamız imkansız” diye cevap verdi.

Sâbit ibni Kays gelince Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem ona:

“-Bak (zevcen) Habîbe neler söylüyor?” dedi. Habîbe:

“-Yâ Rasûlallah! Mehir olarak verdiklerinin hepsi yanımda (dilerse geri veririm)”dedi.

Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Sâbit ibni Kays’a:

“-Mehir olarak verdiklerini ondan geri al!” buyurdu.

Sâbit onları geri aldı. Habîbe (r.anha)da kocasından ayrılarak ailesinin yanında kaldı.” (Ebû Dâvûd, Talak,17-18/2227)

İslâm hukûkunda bu tür evlilikleri sona erdirmeye muhâlaa denir. Muhâlaa ile ilgili olarak Kurân-ı Kerim’de şöyle bir âyet-i celîle vardır:

“Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. Kadınlara (daha önce) verdiklerinizden (boşama esnasında) bir şey almanız size helal olmaz. Ancak erkek ve kadın Allah’ın sınırlarında kalıp evlilik haklarını tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum müstesna. Eğer Allah’ın çizdiği sınırları ikisinin de çiğnemesinden korkarsanız , kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf için de bir sakınca yoktur. Bu söylenenler Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.” (Bakara suresi/229)

Arap dilinde “muhâlaa” kelimesinin kendisinden türedigi Hal’ ve Hul’ kökleri elbiseyi çıkarmak, bir şeyi koparıp ayırmak, görevden azletmek gibi anlamlara gelir. İslam hukûkunda muhâlaa ve hul’ ise kadının kocasına vereceği bir bedelle evlilik bağından kurtulmasını ifâde eden bir terimdir.

Habîbe binti Sehl (r. anha) bu evlilikten kurtulmak istediğini belirtince Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz ona:

“-Sâbit’e (mehir olarak aldığın) bahçesini geri verirmisin?” diye sordu.

O da:

”-Evet” diye cevap verdi. Bunun üzerine İki Cihan Güneşi Efendimiz , Sâbit ibni Kays’a :

”- Bahçeyi geri al ve onu boşa” dedi. (Bûhârî, Talak, 11)

***

Evlilik karşılıklı sevgi ve saygı ile yürüyen, maddî olduğu kadar mânevî ve rûhî birlikteliği de gerektiren bir hayat arkadaşlığıdır. Kadının evlilikten kurtulmak istemesi ve aldığı mehri de geri vermesi durumunda ,kocanın bu evliliği zorla sürdürmesinin imkânı yoktur. İslâm’da muhâlaa yoluyla ilk boşanma bu şekilde gerçekleşmiş oldu.

Habîbe binti Sehl (r.anha) iddet müddeti bitince Übey İbni Kâ’b (r.a) ile evlendi.

O, hâne-i seâdete sık gider gelirdi. Annelerimize hizmet ederdi. Efendimizden duyduğu sözleri naklederdi. Hadis kitaplarında birkaç tane rivâyetinden bahsedilmektedir.

Bunlardan biri Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem’in hâne-i seâdetinde bulunuyorken duymuş olduğu bir hadîs-i şerîfdir. Şöyle ki:

Peygamber sallallahu aleyhi vesellem buyurmuşlardır ki:

“-Müslüman bir anne babanın üç çocuğu âkil bâliğ olmadan ölürlerse, bu çocuklar kıyamet günü Cennetin kapısına getirilip durdurulurlar ve onlara:

“-Girin cennete!” denir.

Onlar da :

“-Anne ve babamız girmeden biz girmeyiz “ derler.

Bu, iki veya üç kez tekrar eder. Sonra onlara denilir ki; “- Siz ve anne babanız birlikte cennete giriniz.”

Hazreti Âişe (r.anha) Habîbe (r.anha)’ya : ”-Sen bunu Allah Rasûlünden duydun mu? “ diye sordu.

O da :

“- Evet ! “ cevabını verdi. (İbn Hacer, el-İsâbe , VII , 576 ,no: 11026. İbn Sa’d, Tabakât , VIII , 445)

İslâm’da çok önemli bir konunun bizlere kadar ulaşmasına vesile olan Habîbe binti Sehl (r.anha)’nın hayatı ile ilgili olarak maalesef fazla bir bilgiye sahip olamıyoruz. Nerde ve ne zaman vefat ettiğine dair kaynaklarda bir bilgi bulunmamaktadır.

Allah ondan razı olsun.

Rabbımız cümlemizi şefaatlerine mazhar eylesin. Âmi



Mustafa Eriş
Altınoluk Dergisi


SAAT: 17:39

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306