Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Bilgi Dağarcığı (https://www.forum.medineweb.net/501-bilgi-dagarcigi)
-   -   Güzele bakmak sevap mıdır, bu sözü nasıl değerlendirmeliyiz? (https://www.forum.medineweb.net/bilgi-dagarcigi/12005-guzele-bakmak-sevap-midir-bu-sozu-nasil-degerlendirmeliyiz.html)

KuM TaNeSi 09 Nisan 2009 15:45

Güzele bakmak sevap mıdır, bu sözü nasıl değerlendirmeliyiz?
 
Çok yanlış anlaşılan atasözlerimizden birisi de şudur. Güzele bakmak sevap!

Evet, güzele ve güzelliklere tefekkür için bakmak, tabii ki sevaptır.

Ancak asrımızın bir çeşit fitnesi gereği, buradaki ‘GÜZEL’ kelimesini, namahrem anlamına gelen, açık-saçık ve üryan gezenlere bakmak şeklinde söylendiği zaman, cevap da elbette değişir. O zaman Sevap değil günah olur.

Bu gibi namahremlere bakmak, bakış şekline ve sebebine göre anlam kazanır.

1. Yolda yürürken aniden, dekolte bir mahrem gözümüze çarpsa, yüce yaratıcımızın “Gözlerinizi haramdan sakının!” ayetinin tesiri ve tedbiri ile gözlerimizi başka tarafa çevirip, Allah korkusuyla irkilsek ve tövbe etsek, bu bakış sonrası titizlik, kişiyi günahtan koruduğu gibi, sevap da kazandırır.

2. Aynı namahreme ilk, yani gayri iradî bakış mubahtır.

3. Daha sonraki kasdi bakışlar ise haramdır. Çünkü bu bakışlar, ‘gözlerini haramdan sakının’ ayetinin aksine bir davranıştır.

4. Ayrıca kişiyi tanıma maksadıyla zorunlu bakışlar vardır ki, bu bakışlar da yukarıdaki ayet hatırda tutularak minimum düzeyde kalırsa, mubah olabilir.

“Batılı iyice tasvir (batıl işleri detaylı tasarlama, biçim ve şekillendirerek tarif etmek), safi zihinleri idlâldir”, (temiz zihinleri saptırır.) vecizesine dayanarak, fetva ve fıkıh yönünü konu uzmanlarına bırakıp, tefekkür için bakmak cümlesini biraz açacağız.

“Güzel” denilince aklımıza, tabii ve meşru güzellikler gelmelidir. Namahremler değil…

Tefekkür, bu güzelliklerin arka planındaki anlamları, gizli manaları ve mesajları hesaplayarak düşünmek, o eser veya olay üzerindeki Esma’ül Hüsna tecellilerini irdelemektir.

Bu güzelliklerden bazıları:

• Gül güzeldir, menekşe güzeldir, karanfil, nergis, sümbül, zambak, manolya ve saymakla bitiremeyeceğimiz tüm çiçekler güzeldir.

• Bahar güzeldir, ağaçlar güzeldir, dağlar, ırmaklar, çaylar, şelâleler, denizler, göller ormanlar ve tüm manzaralar güzeldir.

• Hayat güzeldir, sağlık güzeldir, eş, evlat, torun, aile, semtimiz, memleketimiz güzeldir, gece yıldızlar, ay, güneş ve gezgenler ve tüm yaratılmışlar güzeldir.

• Bülbül güzeldir, papağan, kanarya, tavus ve tüm kuşlar güzeldir. Tavşan güzeldir, sincap, kedi, kaplan, penguen, zürafa, ceylan, kelebek, arı, uğur böceği ve tüm hayvanlar güzeldir.

• Kiraz güzeldir, portakal, çilek, karpuz, kayısı, şeftali ve tüm meyveler güzeldir.

• İlâhî nameler güzeldir, Kur’ân, vaaz, nasihat ve sohbet dinlemek güzeldir. Kuş sesleri, şırıl şırıl su ve çağlayan sesleri güzeldir.

• Makro ve mikro âlemler güzeldir, Samanyolu, nebulalar ve tüm kâinat güzeldir.

Atom ve atom altı parçacıklar güzeldir, moleküller, elementler, maddeler, hücreler, dokular, organlar ve tüm insanlar mükemmel yaratılışlarıyla güzeldir…

• Saymak ile bitiremeyeceğimiz bunca güzellik varken, niçin nefsanî güzelliklere takılıyoruz ki? Bunca güzelliklerin üzerindeki, Esma’ül Hüsna tecellilerini sadece bir saat düşünmek, bizlere bir sene boyunca (nafile namaz, oruç, zikir v.s.) ibadet etmiş gibi sevap kazandırırken, nefsanî, malayani, fuzuli güzelliklerle ilgilenmek akıl karı değildir?


*******

SORU: Bu güzelliklere bakıp, Esmâ’ül Hüsna tecellilerini nasıl tefekkür edebiliriz?

Bir papatya çiçeğine, tefekkürle baktığımız zaman:

1.-Çiçeğin renkli kısımlarındaki güzellik, renk uyumu, simetri, “süsleme sanatını” gösterir ve “Müzeyyin” (en güzel süsleyen.) isminin tecellisidir ve O Zatı c.c. haber verir.

2.- Kara topraktaki değişik atom ve elementleri sentez ederek, uygun biçimde dizerek, bitki hücresi haline getiren, pigmentler atarak süslendiren, kokulandıran, o hücreleri de en uygun yerlere oturtup, böyle bir güzelliği yapabilen, bu güzelliği de her mevsim, her kıtada trilyonlarca nüsha olarak sergileyen “Kadir” ismini haykırır...

3.- Sadece bu çiçeği bile yapabilmek için, her şeyi kuşatmış, mutlak gerekli, sınırsız bir “ilmi” bildirir ve “Alîm” ism-i celilini, tefekkür edenlere tanıtır...

4.- Bu çiçeğin yapılabilmesi için, önceden tasarımının yapılması şarttır. (..yapay çiçekçileri bir düşününüz..) Madem öyle, bu çiçek bizlere “Musavvir” (en güzel tasvir eden, tasarım yapan) esmasını haber verir...

5.- Sadece bir çiçek cinsi üzerinde bile inceleme yapsak, hiçbir kusur bulamayız... Malezya’daki gül ile Kore’deki gül aynı sarmalda ve aynı model. Türkiye’deki papatya ile Çin’deki aynı geometrik yapıda... Hiçbir kusur yok... Yani bir “Bâri’i ” (kusursuz yapanı) c.c. haykırır...

6.- Her bir çiçek, (insan eli ve medeniyet atıkları karışmamak şartı ile) pırıl pırıldır, temizdir. Bir “Kuddûs”’ü c.c. (Tertemizi ve temizleteni) anlatır...

7.- Bazı çiçekler, birtakım böceklerin, kuşların ve birçok hayvanın rızkı olarak yaratılmıştır. Bu hayvanların rızıklandırılması ve tüm çiçeklerin beslenmesi bir “Rezzâk’ı” c.c. (rızıkları vereni) “Rabb-i Rahîm’i” ( terbiye edeni, besleyip büyüteni ve en merhametli yaratıcıyı) bildirir...

8.- Birçok çiçeğin, özellikle papatyanın, birçok önemli hastalıklara şifa olduğunu biliyoruz. Bu da bize merhameti sonsuz bir “ŞÂFÎ-İ hakîki”yi söylüyor...

9.- Her bir çiçeğin, kendi cinsinin ve neslinin devam etmesi için, tohumlarla muhafazası ise “Hafîz-ı hakîki”yi c.c. (gerçekten muhafaza eden zâtı) anlatır...

Bu dar çerçevede, birkaçını saymaya çalıştığımız tecellileri sizler devam ettirebilirsiniz.


*******

• İşte ‘güzele bakmak sevap’ atasözümüzdeki ‘güzel’de, ‘bakış da’ böyle olursa, elbette ki sevaptır. Buna itiraz yok. Üstelik de öyle çok sevap kazandırır ki, bu güzelliklere, bu tefekkür ile bir saat bakmak, mütalâa etmek ve bunları düşünmek, bir yıllık sürekli nafile ibadet sevabı kazandırıyor.

İşte sizlere orijinal kaynak: Hz.Muhammed s.a.v. müjdesidir. “Tefekkürüm-min sâati, hayrun ibadetüm-minseneh.” “Bir saat tefekkür, bir yıllık (nafile) ibadetten hayırlıdır.” (Bakınız İ.Gazâlî, İhyâu Ul.Dîn. 4/409. El-Heysemî, M.Zevâid. 1/78.)

Meşrû zevkler ve lezzetler keyfe kâfidir, HARAMA GİRMEYE GEREK YOK



A.Raif Öztürk


SAAT: 03:28

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320