Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Bilgi Dağarcığı (https://www.forum.medineweb.net/501-bilgi-dagarcigi)
-   -   Sünnetin önemi nedir?İzah eder misiniz (https://www.forum.medineweb.net/bilgi-dagarcigi/12399-sunnetin-onemi-nedirizah-eder-misiniz.html)

_bülbül_ 10 Nisan 2009 09:40

Sünnetin önemi nedir?İzah eder misiniz
 
Sünnetin önemi nedir izah eder misiniz?


Müslim, sünnetin ehemmiyetini şu şekilde özetler: Resûlullah (asm) ne zaman ve ne durumda ne söylemiş veya yapmışsa, bir peygamber olarak yapmıştır Yaptığı her iş ve attığı her adım; dalâlet ve kötülükten uzaktır Bütün söz ve fiilleri, Cenâb-ı Hakk'ın çizdiği çizgi üzerinde olmuş, onun gösterdiği sınırlar içinde kalmıştır Dolayısıyla, bütün insanlar Hazret-i Peygamber'in hayatının her anını kendilerine örnek almalıdırlar O'nun (asm) hayatı, canlı bir Kur'an-ı Kerim ve İlâhî kurallar bütünüdür

Kur'an ve hadis kitaplarında, sünnete uymanın, dinin vazgeçilmez bir esası olduğunu kesin olarak ifade eden âyet ve hadisler pek çoktur Bunlardan bazıları şunlardır:
Ayetler,

"Ey iman edenler! Allah'a itaat edin Peygamber'e ve sizden olan ulü'l-emre de itaat edin Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resûl'e götürün Bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir" Nisa, 59

Tefsir alimleri "onu Allah'a ve Resulüne götürün" emrini, "Kur'an'a ve sünnete müracaat edin", şeklinde tefsir etmişlerdir
Bediüzzaman Hazretleri bu âyetin tefsiri sadedinde şöyle buyurur:

"Şu âyet diyor ki: Allah'a (celle celalühü) imanınız varsa, elbette Allah'ı seveceksiniz Madem Allah'ı seversiniz, Allah'ın sevdiği tarzı yapacaksınız Ve o sevdiği tarz ise, Allah'ın sevdiği zâta benzemelisiniz Ona benzemek ise, ona tâbi olmaktır Ne vakit ona tâbi olursanız, Allah da sizi sevecek Zâten siz Allah'ı seversiniz, tâ ki Allah da sizi sevsin"

İşte bütün bu cümleler, şu âyetin yalnız mücmel ve kısa bir mealidir Demek oluyor ki; insan için en mühim âlî maksad, Cenâb-ı Hakk'ın muhabbetine mazhar olmasıdır Bu âyetin nassıyla gösteriyor ki; o matlab-ı a'lânın yolu, Habibullah'a ittibadır ve Sünnet-i Seniyesine iktidadır"
Mevdûdî sünnete teslim olma konusunda şu ifadelere yer verir:

Hazret-i Resul'ün (asm) sünnetinden bir santim bile ayrılmak, Allah ve Resulü tarafından daha az sevilmeye sebep olabilir Aşk ve sevginin ilk şartı kayıtsız şartsız teslimiyettir Resûlullah'ı seven O'na tüm olarak teslim olmalı, itaat etmelidir

Bu vesileyle Risale-i Nur Külliyatı'ndan Sünnete tâbi olmak ile ilgili bazı parçaları arz etmekte fayda görüyorum:
“Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Sünnet-i Seniyesinin menbaı üçtür: Akvali, ef ali, ahvalidir Bu üç kısım dahi, üç kısımdır: Feraiz, nevafil, âdât-ı hasenesidir Farz ve vâcib kısmında ittibaa mecburiyet var; terkinde, azab ve ikab vardır Herkes ona ittibaa mükelleftir Nevafil kısmında, emr-i istihbabî ile yine ehl-i iman mükelleftir Fakat, terkinde azab ve ikab yoktur Fiilinde ve ittibaında azîm sevablar var ve tağyir ve tebdili bid'a ve dalalettir ve büyük hatadır Âdât-ı seniyesi ve harekât-ı müstahsenesi ise hikmeten, maslahaten,- hay a t-1 şahsiye ve nev'iye ve içtimaiye itibariyle onu taklid ve ittiba etmek, gayet müstah-sendir

Çünki herbir hareket-i âdiyesinde, çok menfaat-ı hayatiye bulunduğu gibi, mutabaat etmekle o âdâb ve âdetler, ibadet hükmüne geçer Evet madem dost ve düşmanın ittifakıyla, Zât-ı Ahmediye (ASM) mehasin-i ahlâkın en yüksek mertebelerine mazhardır Ve madem bil'ittifak nev-i beşer içinde en meşhur ve mümtaz bir şahsiyettir Ve madem binler mu'cizatın delaletiyle ve teşkil ettiği âlem-i İslâmiyetin ve kemalâtının şehadetiyle ve mübelliğ ve tercüman olduğu Kur'an-ı Hakîm'in hakaikının tasdikiyle, en mükemmel bir insan-ı kâmil ve bir mürşid-i ekmeldir Ve madem semere-i ittibaıyla milyonlar ehl-i kemal, meratib-i kemalâtta terakki edip saadet-i dâreyne vâsıl olmuşlardır Elbette o zâtın sünneti, harekâtı, iktida edilecek en güzel numunelerdir ve takip edilecek en sağlam rehberlerdir ve düstur ittihaz edilecek en muhkem kanunlardır

Bahtiyar odur ki, bu ittiba-ı Sünnette hissesi ziyade ola Sünnete ittiba etmeyen, tenbellik eder ise, hasaret-i azîme; ehemmiyetsiz görür ise, cinâyet-i azîme; tekzibini işmam eden tenkid ise, dalalet-i azîmedir
"Arkadaş! Vesvese ve evham zulmetleri içinde yürürken, Resûl-i Ekrem'in (ASM) sünnetleri birer yıldız, birer lâmba vazifesini gördüklerini gördüm Herbir sünnet veya bir hadd-i şer'î, zulmetli dalalet yollarında güneş gibi parlıyor O yollarda insan, zerre-miskal o sünnetlerde! inhiraf ve udûl ederse; şeytanlara nıel'ab, evhama merkeb ehval ve korkulara ma'rez ve dağlar kadar ağır yüklen matiyye olacaktır"

"Sünnet-i Seniye, edepdir Hiçbir mes'elesi yoktur ki altında bir nur, bir edep bulunmasın! Resûl-i Ekrerr Aleyhissalâtü Vesselam ferman etmiş:
"Allah'a ve Resulüne itaat eden kimseler; nebiler, sıddıklar, şehidler, sâlihler ve Allah'ın kendilerine in'am ve ihsanda bulunduğu kimselerle beraberdirler Onlar ne güzel arkadaşlardır"

"Her kim Resule itaat ederse Allah'a itaat etmiştir"
“Eddebenî Rabbî bi-ahseni te’dibî”
Yani: "Rabbim bana edebi, güzel bir surette ihsan etmiş, edeplendirmiş" Evet siyer-i Nebeviyeye dikkat eden ve Sünnet-i Seniyeyi bilen, kat'iyyen anlar ki: Edebin enva'ını Cenâb-ı Hakk, habibinde cem'etmiştir Onun Sünnet-i seniyesini terk eden, edebi terk eder"
Sizden Allah'ı ve âhiret gününü dileyen ve çokça Allah'ı hatırlayanlar için Resûlullah'a tâbi' olmakta güzel bir istikamet vardır

Allah-u Teâla Hazretleri, Peygamberimizin (asm) ve onun Sünnet-i şerifinin ehemmiyetini bu âyetler ile altından bir kordon gibi işlemiştir
Resûlullah fasm)'ın Sünnetine İmtisalı, Kur'an İle Hadis Arasında Kopmaz Bir Bağ Olduğunu Bildiren Hadisler:
Ebu Dâvud, Irbâd b Sâriye'den rivayet etmiştir:

Resûlullah (SA) bir gün bize namaz kıldırdı, sonra yüzünü bize çevirdi, öyle beliğ bir konuşma yaptı ki, kalpler ürperdi, gözler yaş döktü Dinleyenlerden bir adam, "Ya Resûlallah! Sanki bu veda eden birisinin konuşmasıdır O halde bize ne gibi şeyleri vasiyet edersin", dedi Resûlallah, "Size Allah'ın azabından korkmayı, rahmetinden ümit-var olmayı, siyah bir köle de olsa büyüklerinizi dinleyip itaat etmeyi tavsiye ederim

Biliniz ki, aranızdan benden sonra yaşayacak olanlar pek çok ihtilaflar görecekler O zaman benim sünnetime ve doğru yolda giden râşit halifelerimin sünnetine sarılınız Sadece bunlara yapışınız Sakın başka yollara sapmayınız Dinde yeni işler yapmaktan şiddetle sakınınız Çünkü dinde yapılacak her yenilik bid'at, her bid'at ise sapıklıktır Sapıklığın her çeşidi insanı ateşe iter" buyurdular

Müslim, Câbir (ra) den rivayet etmiştir:

Resûlullah (asm) konuştuğu zaman -sanki akşama sabaha düşmanın geleceğini ihtar eden bir kumandan gibi- gözleri kızarır, sesi yükselir, gazabı artardı Bir defasında şehadet parmağı ile ortanca parmağını uzatarak şöyle dedi: "Kıyametle aramda şu iki parmak arasındaki kadar mesafe kaldığı bir sırada ben gönderildim Şüphesiz sözlerin en hayırlısı Allah'ın kitabı, yolların en hayırlısı da Muhammed'in yoludur İşlerin en kötüsü, dinde yapılan mesnetsiz yeniliklerdir Dinde yapılan her yenilik bid'attır ve her bid'at da sapıklıktır"

Buhari ve Müslim, Enes (ra) den rivayet etmişlerdir:

Resûlullah (asm), "Sizden hiç biriniz -ben kendisine babasından, evladından ve bütün insanlardan daha sevgili oluncaya kadar- iman etmez" buyurmuştur

Hazret-i Peygamber: "Allah-u Teâla'nın rahmeti benim vekillerim üzerine olsun" diye buyurmuş "Vekilleriniz kimlerdir?" diye sorulunca, "Sünnetimi yaşatıp Allah-u Teâla'nın kullarına öğretenlerdir", cevabını vermişlerdir
"Musa ibn-i İmran zamanımda bulunmuş olsaydı bana tabi olmaktan başka bir şey yapamazdı" buyuran Seyyidi'l-Mürselin hem sünnetin ulviyeti ve kutsiyetini hem de kendine tabi olmanın vücubiyetini veciz bir ifade ile ortaya koymaktadır

Demek oluyor ki, Hazret-i Musa gibi kitap sahibi bir peygamber için dahi bütün kamillerin en ekmeli olan Peygamber Efendimize (asm) tâbi olmaktan başka bir çare olmadığı halde, bizim gibi sıradan ve günahkar ümmetin böyle bir Peygamber-i Alişan'ın sünnetine tâbi olmamız, bizim için ne kadar büyük bir saadet ve bir bahtiyarlık olduğu anlaşılır

"Nebinizin sünnetini terk ederseniz, dalalete düşersiniz"
"Bir kimse benim getirdiğime değil, hevasına tabi olursa gerçek mü'min olamaz"
"Sünnetimi terkedene Allah ve ben lanet ederiz"
"Sünnetimden yüz çeviren benim yolumu takip etmiş değildir"
"Bizim yolumuza uymayan bir işi yapanın bu ameli merduttur"

Bunlar, bu konuda vârit olan âyet ve hadislerden bir nebzedir Kur'an'da ve hadis kitaplarında sünnete sarılmanın, dinin vazgeçilmez bir esası olduğunu kesin olarak ifade eden âyet ve hadisler pek çoktur Hal böyle olunca "yalnız Kur'an ile amel edelim" iddiası ciddiyetten uzaktır Samimi Müslümanlar bu tür iddialara kulak vermezler

(Mehmet Kırkıncı)


SAAT: 06:08

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306