Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Bilgi Dağarcığı (https://www.forum.medineweb.net/501-bilgi-dagarcigi)
-   -   Hz. Hasan hakkında bilgi ve Hz. Muaviye ile yaptığı anlaşma? (https://www.forum.medineweb.net/bilgi-dagarcigi/12500-hz-hasan-hakkinda-bilgi-ve-hz-muaviye-ile-yaptigi-anlasma.html)

_bülbül_ 10 Nisan 2009 12:12

Hz. Hasan hakkında bilgi ve Hz. Muaviye ile yaptığı anlaşma?
 
Hz. Hasan hakkında bilgi ve Hz. Muaviye ile yaptığı anlaşma?

Hz. Hasan r.a Mübarek ve yüce Ehli Beyt silsilesinin iki büyüğünden birincisi ve seyyidlerin ceddi olan Hz. Hasan'ın künyesi, Ebu Muhammed el-Hasan b. Ali b. Ebi Talib el-Kureyşi el-Haşimi şeklinde geçmektedir. Hicretin 3. yılında Medine'de doğdu. Hz. Ali (ra) oğluna Harb ismini vermek istemişse de Peygamber Efendimiz (sav) daha önceleri bilinmeyen ve cahiliye döneminde kullanılmayan "Hasan" ismini bizzat kendisi vermiş ve kulağına ezan okumuştur. Yine, Ebu Muhammed (Muhammed'in oğlu) künyesi de kendisi tarafından verilmiştir. Doğumunu takip eden yedinci günde Hz. Peygamber akika kurbanını kestirmiş ve Hz. Fatima'dan (ra) saçının ağırlığınca fakirlere gümüş dağıtmasını istemiştir.

Kaynaklarda Hz. Hasan'ın (ra) dedesine çok benzediği nakledilmektedir. Hatta bu özelliğinden dolayı Hz. Ebubekir (ra) tarafından "Ey Nebi'ye benzeyen, Ali'ye benzemeyen" şeklinde hitap edildiği ve bu hitabın babası Hz. Ali tarafından tebessümle karşılandığı bildirilmektedir.

Hz. Hasan (ra) kardeşi Hz. Hüseyin (ra) ile birlikte halife Hz. Osman'ın (ra) isyancılara karşı korunmasında görev almış ve evine su taşımışlardır. Bu olaydan evvel Horasan'a Sad b. As komutasında düzenlenen sefere iştirak etmişlerdir.

Hz. Ali'nin (ra) halife olmasına karşı çıkan Talha b. Ubeydullah, Zübeyr b. Avvam ve Küfelileri ikna etmek için Ammar b. Yasir ile beraber Küfeye gitmiş ve biat etmelerini sağlamıştır. Cemel olayı ve Sıffin Savaşında babasının yanında bulunmuştur. Hz. Ali (ra), kendisinden sonra Hz. Hasan'a (ra) biat edilmesi konusundaki soruya, "ne emrederim ne de nehy ederim" şeklinde karşılık vermiştir.

Hz. Ali'nin şehid edilmesinden sonra Küfeliler Hz. Hasan'a biat etti. Bu sırada Hz. Hasan'da Emevilerin ırkçı tutumlarını benimsemiyordu. Çünkü, "Hasan ve Hüseyin'in Emevilere karşı mücadeleleri ise, din ve milliyet muharebesi idi. Yani, Emeviler devlet-i İslamiyeyi Arap milliyeti üzerine istinat ettirip, rabıta-i İslamiyeti rabıta-i milliyetten geri bıraktıklarından, iki cihette zarar verdiler." (Mektubat, 58) Buna karşılık Hz. Muaviye Küfelileri kendi tarafına geçirmek için harekete geçti. İki tarafta da askeri hazırlıklar başlamış, ordular hazırlanmıştı. İki ordunun Medain'e doğru hareket etmesi ve bir savaş ihtimalinin belirmesi üzerine meselenin barış yoluyla halledilmesi için karşılıklı mektuplaşmalar başladı.

Kan dökülmesine asla rıza göstermeyen Hz. Hasan'ın (ra) bu düşüncesini taraftarlarına beyan etmesi, Haricilerin tepkisine yol açmış ve O'nu küfre düşmekle itham edip üzerine saldırmışlardır. Bilahare öldürmek maksadıyla tekrar suikast düzenleyerek kendisini yaralamışlardır.

Fitnenin ve kardeş kavgasının daha fazla yayılmasına gönlü razı olmayan Hz. Hasan, Hz. Muaviye ile anlaşma yoluna giderek halifelikten feragat etti.

Maddi saltanat yerine manevi saltanat

Hz. Hasan bu feragati ile bir dünya saltanatı kaçırıp kan dökülmesini önledi. Fakat bunun yanında manevi bir saltanat kazanmış oldu. Risale-i Nur'da bu olayın içyüzü şöyle anlatılır:

"Hasan ve Hüseyin ve onların hanedanları ve nesilleri, mânevî bir saltanata namzet idiler. Dünya saltanatı ile mânevî saltanatın cem'i gayet müşküldür. Onun için onları dünyadan küstürdü, dünyanın çirkin yüzünü gösterdi-tâ, kalben dünyaya karşı alâkaları kalmasın.

"Onların elleri muvakkat ve surî bir saltanattan çekildi; fakat parlak ve daimî bir saltanat-ı maneviyeye tayin edildiler. Âdi valiler yerine, evliya aktablarına merci oldular." (Mektubat s. 58, 59)

Hz. Hasan, saltanattan feragat ederken Hz. Muaviye ile bir antlaşma yapmıştı. Bu antlaşmaya göre; İntikam maksadıyla kimsenin tutuklanmaması, milliyetine bakılmaksızın herkes için emniyetin sağlanması, işlenmiş suçların affedilmesi, Hz. Muaviye'nin ölümünden sonra yerine kimsenin tayin edilmemesi ve yeni halifenin Müslümanların katılımıyla seçilmesi hükme bağlanmıştı.

Hz. Hasan (ra) Hz. Muaviye ile anlaşma yaptıktan sonra Küfe'ye döndü. Bu hareketi ile Peygamber Efendimizin (asm) hadisine masadak olup, Müslümanlar arasında kan dökülmesini önlemiş, barış ve huzurun sağlanmasına vesile olmuştu. Hz. Peygamber bir gün minberden sahabelere; "Benim bu oğlum Hasan Efendidir. Allah onun vasıtasıyla iki büyük grubun arasını düzeltecektir" buyurmuşlardır. Nitekim kırk yıl sonra İslam'ın iki büyük ordusu karşı karşıya gelmiştir. Hz. Hasan (ra) Hz. Muaviye ile anlaşma yoluna gidip Peygamber Efendimizin (asm) mucizesini tasdik etmiştir. (Mektubat s. 98)

Daha sonra ailesiyle birlikte Medine'ye geçerek vefatına kadar siyasetten uzak bir hayat yaşamıştır. Burada hanımı Cade binti Eşas bin Kays tarafından zehirletilmiş ve akabinde vefat etmiştir.

Hazreti Hasan'ın yarım kalan hilafetini Risale-i Nur tamamlar.

Hz. Hasan ehl-i sünnet alimleri tarafından Hulefa-i Raşidin'in beşincisi olarak kabul edilmiştir. Çünkü Hz. Peygamberin "Benden sonra hilafet otuz yıldır" hadisleri Hz. Hasan'ın hilafeti ile itmam olmaktadır. Bediüzzaman Said Nursi, "vazife-i hilafetin en ehemmiyetlisi olan neşr-i hakaik-i imaniye noktasında" Risale-i Nur'un, Hz. Hasan'ın yarım kalan hilafetini tamamlama görevini Celcelutiye gibi eserlerden çıkardığını ifade eder. (Emirdağ Lahikası, s. 65)

Peygamber Efendimizin (asm) soyunu devam ettiren iki torunundan biri olan Hz. Hasan'ı Rasül-ü Ekrem (as) çok severdi. Bunu söz ve davranışlarıyla gösterirdi. Bediüzzaman Hazretleri, Peygamberimizin bu sevgisini, "Hazret-i Hasan'dan (r.a.) teselsül eden nuranî nesl-i mübarekinden, Gavs-ı Âzam olan Şah-ı Geylânî gibi pek çok mehdî-misal verese-i nübüvvet ve hamele-i şeriat-ı Ahmediye (asm) olan zatların" hesabına olduğunu ifade eder. Hazret-i Hasan'ın (ra) başını öpmesini, "O zatların istikbalde edecekleri hizmet-i kudsiyelerini nazar-ı nübüvvetle görüp takdir ve istihsan etmiş. Ve takdir ve teşvike alâmet olarak, Hazret-i Hasan'ın (r.a.) başını öpmüş" (Lem'alar s. 26) şeklinde değerlendirir. Hz. Hasan'ın soyundan gelen bu kişilere "şerif" denilmiştir.

Ayrıca Peygamberimiz bazı tavır ve sözleriyle Aba ehlini (Hz. Ali, Hz. Fatima, Hz. Hasan ve Hüseyin) tathir etmiştir. Resuli Ekrem (asm) mübarek abasını üstlerine örterek Ahzap Suresi 33. ayetle "Ey Peygamber ailesi, Allah günahlarınızı giderip sizi tertemiz yapmak istiyor" şeklinde dua ederek otuz kırk yıl sonra Müslümanlar arasında çıkacak olan fitne ve kan dökmeleri nübüvvet nazarıyla görmüş, o dönemi yaşayacak olan Aba ehlinin masumiyetine dikkat çekmiştir. Bu hareketiyle, Hz. Ali'nin "...Hazret-i Hasan'ı (r.a.), yaptığı musalâha ile ümmete ettiği iyiliğini vazife-i risalet noktasında tebrik ediyor ve Hazret-i Fatıma'nın (ra) zürriyetinin nesl-i mübareki, âlem-i İslâmda Ehl-i Beyt ünvanını alarak âli bir şeref kazanacaklarını... ilan ediyor" (Lem'alar s. 97)

Not: İslam Tarihinde yaşanmış olaylar hakkında detaylı bilgiler için geniş kaynaklara bakmanızı rica ederiz.


Selam ve dua ile...


SAAT: 20:18

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306