Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Bilgi Dağarcığı (https://www.forum.medineweb.net/501-bilgi-dagarcigi)
-   -   Değişen düzenler ve küresel savaş ihtimali... (https://www.forum.medineweb.net/bilgi-dagarcigi/26689-degisen-duzenler-ve-kuresel-savas-ihtimali.html)

enderhafızım 23 Ağustos 2013 09:53

Değişen düzenler ve küresel savaş ihtimali...
 
Değişen düzenler ve küresel savaş ihtimali...

15 Şubat 2013 15:59


Daha önceki bazı yazılarımızda da vurguladığımız gibi 20. yüzyılın başında Batılı ülkelerin elleriyle kurulan, coğrafyaya ve toplumsal realiteye uyumsuz şekilde, sömürgeci ülkelerin çıkarlarına göre dizayn edilen statükolar bir bir ve arka arkaya çöküyor.


Halklar kendi coğrafi, sosyal ve kültürel durumlarına uygun olarak devletlerini inşa ediyorlar. Yani kısacası özellikle İslam coğrafyasında bir asırdır hüküm süren kurulu düzenler tepetaklak oluyor.

Bu durum, hem bölgemiz hem de dünya için çok büyük bir değişimdir. Bu değişim, ilk olarak Arap ülkelerinde, Tunus’ta Mısır’da veya Libya’da değil, bilinenlerin aksine ilk olarak Türkiye’de başlamıştır. 2002 yılından bu yana Türkiye’de yaşananlar İslam dünyasındaki baharın ilk aşamasıdır ve en önemlisidir. Belki çok iddialı bulunabilir. Ama gerçek şudur: Eğer son on yılda Türkiye’de yaşanan kansız dönüşümler veya devrimler başarılı olmasaydı, bugünlerde Ortadoğu’da veya diğer İslam ülkelerinde Arap baharından söz edemeyebilirdik.

Arap Baharı olarak anılan devrimlerin gerek ilham kaynağı, gerekse en önemli destekçisi hiç şüphesiz Türkiye’de gerçekleştirilen devrimlerdir. Bu devrimler Türkiye’de başarılamamış olsaydı Arap halklar en azından şimdilik böyle büyük bir eyleme cesaret edemeyebilirlerdi.

Önce kendi iç düzenini, tam olmasa bile büyük ölçüde sağlamış olan Türkiye, hemen ardından Ortadoğu’daki diğer halkların da kendilerine ait olmayan veya kendilerini temsil etmeyen rejimleri devirmelerine destek ve taktik vermeye başlamıştır. Bu durum her ne kadar Türkiye içinde tam olarak anlaşılamamış olsa da sözünü ettiğimiz realiteyi ABD ve diğer Batı ülkeleri çok daha iyi bilmektedirler.

ABD Başkanı Barack Obama’nın Dışişleri Bakanı olmasını ısrarla istediği John Kerry, geçen ay Senato'da katıldığı oturumda, önceliğin, söylendiği gibi Güney Asya ve Çin ile ilişkiler değil, İslam dünyası olacağının işaretini verdi.

Senato'dan onay alır almaz Bakan olarak ilk yurt dışı gezisini bu ay Türkiye'ye yapacağı kaydedilen Kerry, yaptığı açıklamada 'Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışından bu yana görülen en büyük değişim yaşanıyor. İnsansız hava araçları, askerler ya da ihtilaflarla tanımlanan bir diplomasiyi kaldıramayız. Anlayışı, yakınlaşmayı başaran bir diplomasiye sahip olmalıyız' dedi.

Liberal görüşleriyle tanınan ve gençliğinde savaş karşıtı gruplarda yer almış olan John Kerry, ABD'nin Ortadoğu ülkelerine yönelik politikasında diyaloğa ve karşılıklı anlayışa önem vereceğini kaydetti. Kerry, Batı dünyasının İslam'a bakışındaki çarpıklığı da eleştirdi. Senato'da kendisini dinleyenlere “Bölgedeki liderlerin size ilk söyleyeceği, ‘Radikal İslam'da gördüğünüzün İslam olmadığı, o radikal İslam, İslam değil. Bu, eski ve onurlu bir dinin sabote edilmesi ve suiistimalidir” değerlenmesinde bulundu.

Kerry, Ortadoğu'yu sıkça ziyaret etmiş biri olarak bölgeye dair derin bilgiye vakıf biri olarak biliniyor. ABD Başkanı Barack Obama'nın ikinci dönem başkanlığında Amerikan Dışişleri Bakanı olarak görev yapacak olan John Kerry, aslında Amerikan dış politikasında keskin bir dönüşümün sinyallerini veriyor. John Kerry’nin bu düşüncelerinde samimi olduğuna, patronu Barack Obama’nın da öyle düşündüğüne inanıyoruz. Ancak madalyonun diğer yüzü çok farklı. ABD, dünya savaş sanayinin en büyük aktörü. Dış ticaretinde silah satışı en büyük kalemlerinden.. Savaş baronları ABD yönetiminin dış politikada savaş yönetiminden uzaklaşmasına ne kadar tahammül edebilirler? Böyle bir ABD Başkanı ve böyle bir Dışişleri Bakanı’na ne kadar tolerans gösterebilirler? Bu soru işaretleri bir tarafa.

Diğer ve bütün bunların hepsinden daha önemlisi şu: Ortadoğu ve çevresinde 20. yüzyılın başında Batı’nın kurduğu düzen yerle bir olurken ve bir asır önce Batı tarafından diz çöktürülmüş Türkiye’nin desteği ile bu bölgede Batı’ya mesafeli yeni sistemler kurulurken, Rusya dahil olmak üzere Batı ülkeleri bu yeni durumu ne kadar kabullenecekler? Eğer kabullenmeyeceklerse ne yapacaklar? Siyasi ve diplomatik yolları kullanarak bölgedeki çıkarlarının devamı için mi çalışacaklar? Yoksa gerekirse çok büyük savaşları göze mi alacaklar?

Son yıllarda Türkiye’nin sadece Ortadoğu’ya değil Afrika’ya da ilgisi inanılmaz derecede artmış durumda. Ankara artık Sudan, Somali, Senegal gibi ülkelerle neredeyse Anadolu’nun bir parçası kadar yakından ilgileniyor. Devletin her türlü imkanları bu ülkeler için seferber ediliyor. Afrika konusunda Ankara’nın Çin’le de ortak hareket etmeye başladığı anlaşılıyor. Afrika’nın kuzeyi Mısır, Tunus, Libya ve diğer ülkelerle zaten ortak hareket eden bir politika izleniyor. Bütün bunlar son derece önemli ve üzerinde yoğun şekilde düşünülmesi gereken hususlar. Avrupa ve Amerika’nın, bir Batı Afrika ülkesi olan Mali konusundaki telaşı ve ortak hareketine de bakacak olursak, 21. yüzyılın en mühim belirleyicisinin Afrika olacağını şimdiden söyleyebiliriz.

Afrika’da bir tarafın merkezinde Türkiye’nin olacağı İslam ülkeleri ile diğer tarafta Hıristiyan ve diğer inanç gruplarından oluşan Batı ülkelerinin oluşturacağı iki ayrı kutbun mücadele edeceği anlaşılıyor. Bu mücadele siyasi ve diplomatik ağırlıklı da olabilir. Ancak Afrika merkezli bu mücadelenin sıcak savaşlara dönüşme ihtimali hayli yüksek görünüyor. Sebebine gelince.. Bu coğrafyada yaşanmakta olanlar, sömürgeci Batı’nın hiç memnun olmayacağı gelişmeler. Bu tür durumlar, tarihte büyük dönüşümlere neden olmuştur. Bu dönüşümler ise büyük savaşlar neticesinde şekillenmiş ve netlik kazanmıştır. Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşları bu konunun en yakın ve en açıklayıcı örnekleridir.

Dünyanın bu tarafında yaşananları Hıristiyan Batı’nın kolay kolay hazmetmesi mümkün değil. Bu sebeple de savaş dahil her türlü yöntemi tercih edebilirler. Bölgede yaşanan “Baharlara” karşı şu sıralar fazla tepki veremiyor olmaları Batılı ülkelerin içine düştükleri ekonomik krizlerden kaynaklanıyor. Batılı ülkeler, ekonomilerini toparladıkları takdirde ilk iş olarak gelişen baharları hazana çevirmek için ellerinden geleni arkaya koymayacaklardır. Bunun bilincinde olmalıyız.

Türkiye’nin son yıllarda milli silah teknolojilerine hız vermesinin en önemli sebeplerinden birinin de bu olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Birinci Dünya Savaşı ile bir imparatorluk kaybeden Türkiye’nin ayak tıkırtıları hafiften belli olan yeni bir dünya savaşına hazırlıksız yakalanamaması gerekir. Kabul etsek de etmesek de, istesek de istemesek de dünya din eksenli olarak hızlı bir şekilde yeniden kutuplaşıyor. Bununla ilgili çok emareler var. Bizim de kutbun hangi tarafında olduğumuz açık. “Hazır ol cenge, ister isen sulhu salah.”

Savaş, dünyanın en son tercih edilecek yöntemidir. Hiçbir zaman arzu edilmez. Umarız bu ihtimaller gerçek olmaz ve savaşsız çözümler bulunur. Ancak dünyanın bir de realitesi var. Fazlaca romantik olmanın anlamı yok.




Alper TAN



SAAT: 06:32

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306