Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Çocuk ve Aile Sağlığı (https://www.forum.medineweb.net/192-cocuk-ve-aile-sagligi)
-   -   Çocuklara Edepli Olmayı Öğretme (https://www.forum.medineweb.net/cocuk-ve-aile-sagligi/13527-cocuklara-edepli-olmayi-ogretme.html)

İmamHüseyin 13 Nisan 2009 23:55

Çocuklara Edepli Olmayı Öğretme
 
Her anne ve baba edepli çocukları olsun ister. İyi ve edepli çocuklar anne ve babanın yüz akı ve iftihar vesilesidir. Biriyle karşılaştıkları zaman selam veren, ayrılıp gitmek istediklerinde Allah'a ısmarladık diyen, el verip hal-hatır soran, tatlı tatlı konuşan, büyüklerine saygı gösteren, onlar geldiğinde ayağa kalkan, takvalı, bilgili ve iyi insanlara saygıda bulunan, bir toplantıda oturduklarında edepli oturan ve şımarmayan, laubali davranmayan kendilerine hediye verildiğinde teşekkür eden, diğerlerinin sözünü kesmeyen, yemek yeme adabına riayet eden, yemeğe başladıklarında "Bismillah" diyen, lokmalarını küçük alan, iyice çiğneyen kendi önlerindeki tabaktan yiyen, tıka basa yemeyen, yemek yerken yere dökmeyen, ellerini ve elbiselerini batırmayan, temiz ve pâk olan, kimseye iftirada bulunmayan, diğerlerinin hakkına riayet eden, güzel oturup güzel kalkan ve güzel yürüyen, söz dinleyen, kimseyle alay etmeyen, bir şey söylendiğinde yapan ve ... çocuklar, anne-babayı onurlandırır, gururlandırırlar. Böyle çocuklar edepli çocuklardır. Sadece anne ve babası tarafından sevilmekle kalmayıp başkaları tarafından da sevilirler. Edepsiz çocuklar ise tam tersine hiç kimse tarafından sevilmez ve dışlanırlar.

Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: "Edep insanın kemalidir."[229]

Emir-ul Müminin (a.s) yine şöyle buyuruyor: "Edep insan için güzel elbise menzilesindedir."[230]

Hz. Ali (a.s) yine: "İnsanların güzel edebe, altın ve gümüşten daha çok ihtiyaçları vardır" buyuruyor. [231]

Hz. Ali (a.s) aynı şekilde: "Hiç bir süs edep kadar güzel değildir" buyuruyor. [232]

Bir yerde de şöyle buyuruyor: "Babanın, çocuğu için bıraktığı en iyi miras onu güzel edeple yetiştirmesidir."[233]

Hz. Ali (a.s) yine buyuruyor ki: "Edepsiz olan kimsenin ayıpları çok olur."[234]

Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: "Çocuğunun yedi yıl oyun oynamasına müsaade et ve yedi yıl ona yaşam edebini öğret."[235]

Resulullah (s.a.a) buyuruyor ki: "Çocuğun, babası üzerinde üç hakkı vardır: Birincisi, ona güzel bir isim seçmek; ikincisi, onu edepli yetiştirmek; üçüncüsü, ona iyi bir eş seçmek."[236]

Her anne ve baba, edepli çocukları olmasını arzu eder; ama, bu arzu hiçbir zaman kendiliğinden ve çaba gösterilmeksizin gerçekleşmez. Öğüt ve nasihatte bulunmak, iyiyi ve kötüyü anlatmakla da çoğu zaman çocuk istenilen ahlak ve edep üzere terbiye edilemez. Bu hedefe kavuşmanın en iyi yolu onlara güzel olgu ve örnek olmaktır. Anne ve babanın kendileri güzel ahlak ve edeple edeplenmeli, böylelikle amelleriyle onlara ders vermelidirler.

Hz. Ali (a.s) buyuruyor ki: "En güzel edep kendinden başlamandır."[237]

Hz. Ali (a.s) yine şöyle buyuruyor: "Önder, önce kendini eğitmeli, sonra diğerlerini. Önce kendi edebiyle örnek olmalı, sonra öğüt ve nasihatle."[238]

Çocuk sırf bir taklitçidir. Taklit içgüdüsü çok değerli ve güçlü bir içgüdüdür. Çocuk anne ve babasının ve haşır-neşir olduğu diğer kişilerin davranışlarını taklit eder. Evet, taklit terbiye etkenlerinden biridir, ama taklit içgüdüsü ondan çok daha güçlü ve kalıcıdır, özellikle çocukluk dönemindedir.

Çocuklarını güzel bir şekilde terbiye etmeye ilgi ve özen gösteren anne ve babalar önce kendi davranışlarını düzeltmelidirler. Anne ve baba güzel ahlak ve edebe sahip olmalıdır. Kendi aralarında çocuklarına ve diğer insanlara karşı edepli olmalı ve muaşeret adabına bağlı kalmalıdırlar. Bu, çocukların onlardan yaşam dersi almaları için gereklidir.

Anne ve baba birbirlerine karşı edepli olurlarsa ev ortamında yaşam adap ve geleneklerine dikkat ederlerse, çocuklara karşı edep üzere davranırlarsa, diğer insanlarla git gelleri ve onlara karşı davranışları edepli olursa, böyle bir ailenin çocukları doğal olarak edepli yetişir, anne ve babanın davranışlarını görür, ondan ders alırlar. Bu konuda öğüt ve nasihate ihtiyaç yoktur. Anne ve babanın, "bak biz nasıl davranıyorsak sen de öyle davran." demeleri gerekmez, taklit etmeleri için amelin kendisi yeterlidir.

Güzel ahlak ve edebe sahip olmayan anne ve babalar, yüzlerce defa öğüt vermiş ve nasihat etmiş olsalar dahi çocuklarının edepli olmalarını beklememelidirler.

Birbirlerine karşı edepsiz ve küstah olan, çocuklarına karşı kötü davranan bir anne ve baba, çocuklarının edepli olmasını nasıl bekleyebilir?!

Böyle bir ailenin çocukları genelde anne ve babaları gibi veya onlardan daha edepsiz olurlar. Öğüt, nasihat ve iyi şeyleri telkin etmek, genelde böyle durumlarda faydasız olur. Çocuklar, "eğer anne ve babamızın dedikleri doğru olsaydı önce kendileri amel ederlerdi; demek ki bizi kandırmak istiyorlar" şeklinde düşünürler. Saygı, selam, teşekkür ve Allahaısmarladık mefhumları bulunmayan bir ailede çocukların anneye-babaya ve diğer insanlara karşı edepli olmaları, edep kurallarını gözetmeleri beklenebilir mi? Edepsiz ve küstah bir ailede genelde edepsiz ve küstah çocuklar yetişir.

Telkin faydasız değildir, ama söylenilen şey söyleyen kimsede bulunduğu zaman tam ve gerçek faydasını gösterir. Güzel edep ve ahlaka sahip olan anne ve babalar, güzel edepleri çocuklarına telkin edebilirler. Ama bu, güzel dille ve edep kurallarını gözeterek olmalıdır; şiddet, küstahlık ve edepsizlikle değil. Bazı anne ve babaların kötü huyları vardır. Çocuklarından edep dışı bir hareket gördüklerinde diğerlerinin karşısında onlara kızarlar veya kötü kelimelerle onları azarlar, örneğin derler ki: "Edepsiz çocuk, niye selam vermedin, niye vedalaşmadın, dilin yok mu senin? Edepsiz, ahmak çocuk. Diğerlerinin yanında niye ayaklarını uzattın? Misafirlikte niye şımarıp boğuştun? Hayvan herif! Niye birileri konuşurken söze karışıyorsun?" ve...

Edepsizlikle kimse terbiye edilemeyeceği halde bu cahil ve şuursuz anne ve babalar, bu şekilde çocuklarını terbiye edebileceklerini sanırlar. Eğer çocuklardan edep dışı bir hareket görülürse çocuk uyarılmalıdır, ama edepsizce diğerlerinin huzurunda değil. Güzel dille ve yalnız olduğu bir yerde uyarılmalıdır.

Çocuğu terslemenin, özellikle diğerlerinin karşısında ve çirkin kelimelerle azarlamanın kendisi edepsizlik değil midir? Çocuğa önceden, "misafirliğe gittiğimizde içeri girince selam ver" demelisiniz. İçeri girdiğinizde kendiniz selam verin ki çocuk da selam versin; yavaşça ona, "selam ver" diyebilirsiniz. Eğer yine de selam vermezse, dışarı çıktığınızda, "edepli çocuk selam verir, sen niye selam vermedin? Bundan sonra bir yere gittiğinde selam vermeyi unutma", söyleyin. Eğer anne ve baba ara-sıra çocuğa selam verseler bu şekilde ona edep vermiş olurlar.

Resulullah (s.a.a) çocuklara selam verir ve şöyle buyururdu: "Ben, çocuklara selam vermek, adet haline gelsin diye onlara selam veriyorum."

Çocuklar tecrübeyle, anne ve babasının misafirlikte ve diğerlerinin karşısında kendilerine kızmadığını ve terslemediğini anlarlar. Onun için, misafirlik toplantılarını yaramazlık ve gürültü yapmak için en uygun yer olduğunu düşünür ve oralarda yaramazlık yaparlar. Anne ve babanın böyle yerlerde yapacağı en uygun şey içeriye girmeden önce çocukları şöyle uyarmaktır: "İçeriye girdiğimizde edepli ve uslu uslu oturun, her zaman sizi misafirliğe götürmemi istiyorsanız yaramazlık yapmayın. Eğer yaramazlık yaparsanız kötü çocuklar olursunuz, başkaları da sizi sevmez. Biz de sizi misafirliğe götürmeyiz." İçeriye girildiğinde en iyisi çocukları kedi yanına oturtmak ve onlara göz kulak olmaktır. Eğer yaramazlık yapmaya yeltenirlerse onları yavaşça uyarın. Bütün bunlara rağmen yaramazlık ve gürültü yapmaya devam ederlerse başka bir misafirlikte onları beraberinizde götürmeyin ve onlara, daha önceki misafirlikte yaramazlık ve edepsizlik yaptıkları için yanınızda götürmediğinizi hatırlatın. Ama her durumda, çocuğu başkalarının yanında tahkir etmeyin, terslemeyin ve azarlamaktan kaçının.

Hazan Mevsimi 25 Ocak 2010 19:59

RE: Çocuklara Edepli Olmayı Öğretme
 
çocuklarımıza bu edepleri öğretelim

Müslüman Çocuğun edepleri; İslâm; doğumdan ölüme kadar hayatın ne şekilde yaşanacağını, davranışların nasıl olacağını, iç ve dış dünyamızın ne şekilde bir yapıya kavuşturulacağını tespit
etmiştir. Madden ve mânen sağlıklı bir fert, sağlıklı bir aile ve sağlıklı bir toplumun yolu İslâmın emrettiği hayat tarzını yaşamak ile mümkün olabilecektir.
Her hayrın Besmeledir !
Her hayırlı işe Bismillahirrahmanirrahim ile başlanır. Sonunda da Elhamdülillah denir.
Sevgili Peygamberimiz: "Bir işe besmele ile başlanılmaz sonunda da Elhamdülillah denmezse o işte hayır olmaz"buyurmuştur. Çünkü besmele çekerek kul ile ALLAH
arasındaki gerçek alâka kurulmuş olur. Nerelerde besmele çekilir veya çekilmez

bir kaç misal verelim:

"Yemek yemeğe, abdest almaya ve hayırlı işe başlarken besmele çekmek sünnettir.
. Tuvalete girerken besmele çekmek mekruhtur.
. Haram olan birşeyi yapmaya başlarken besmele çekmek haramdır.
Biz müslümanlar haramlardan kaçınacağız.
. Kat'i olarak haram olan bir şeyi işlerken besmele çeken kâfir olur.
. Kapıları açıp kapatırken, mutfaktaki yemek kaplarının kapaklarını açarken, yemek yaparken,
ocak yakarken, mutfağa girerken besmele çekmek sünnettir.
. Süt, su, çay, ilaç içmeye başlarken besmele çekilir.
. Sakalı tamamen keserken besmele çekmek câiz değildir.

***

SELAM VERME ADABI:

1. İslam'ın emrettiği selamı unutma.
2. Tanıdığın veya tanımadığın Müslümanlarla karşılaştığın zaman selam vermeyi ihmal etme (Esselamü Aleyküm).
3. Selam verme şekli şöyle:
a) Binek üzerinde olan yürüyene,
b) Yürüyen oturana,
c) Az kişiler çok kişilere,
d) Küçükler büyüklere selam verirler.
4. Verilen selama onun misliyle veya ondan daha güzel bir şekilde cevap ver.
5. Konuşmadan önce selam ver. Peygamberimiz bir Hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor:
"Kim selamdan önce konuşmaya başlarsa ona cevap vermeyin"

***

KONUŞMA ADABI

Şahsımıza karşı vazifelerimizden biri de dilimizi terbiye ve islah etmektir. İnsan iyi ve kötü bir çok şeyi dilinden bulur. Birçok insan dili sebebiyle en büyük
musibetlere uğramışlardır. İnsanları cehenneme sürükleyip götüren de dilleridir.
01. Söylediği sözün nereye varacağını, düşünmek.
02. Dünya ve ahiret için faydası olmayan sözleri söylememek.
03. Sözleriyle kimsenin gönlünü kırmamak.
04. Musibet ve felaket getireceğinden korktuğu şeyi söylememek.
05. Konuşurken başkasının sözünü kesmemek.
06. Bir insanı över veya yererken aşırı gitmemek.
07. Büyüklerin yanında yüksek sesle konuşmamak.
08. Boşboğazlık, gevezelik etmemek.
09. Söylerken ağzını eğip büzmemek, avurt çatlatmamak, ustalık, bilgiçlik satmamak.
10. Konuşurken karşısındakini hiçe sayarak ukalalık yapmamak, onun sözlerinde ayıp ve kusur aramamak.
11. Dilini la'nete, küfüre ve kaba konuşmaya alıştırmamak.
12. Kendisine verilmiş bir sırrı başkasına söylememek. .
13. Yalan yere bir söz vermemek, yapamayacağı bir şeyi söylememek.
14. Yalan söylemekten, yeminden, gıybet etmekten, koğuculuktan sakınmak.
15. Başkalarıyla alay etmemek, kimseye kötü bir ad takmamak.

***

GÜZEL SÖZLER ADABI

Söz söylerken güzel söylemek, kabalık
yapmamak, karşısındakilerin halini gözetmek, dokunacak sözlerden ve tasavvurlardan sakınmak Müslüman'ın vazifesidir.
Kur'an-ı Kerim yedi çeşit insanın peşinden gitmeyi ve onları dinlemeyi yasak etmiştir.
1- Doğruya ve yalana çok yemin eden.
2- Fikir ve düşüncesi düşük olan.
3- Şuna buna söven, la'net eden, daima kusur ve ayıp araştıran.
4- Bir yerde konuşulan şeyleri başkalarına taşıyan.
5- Cimri ve son derece sıkı olan ve insanları iyilikten çeviren.
6- Hakkı tanımayan ve mütecaviz olan.
7- Günaha dadanan, şerefsiz ve soysuz olan.

***

EVE GİRİŞ ÇIKIŞ ADABI

1. Kapının sağında veya solunda durmak.
2. Kapıya 3 defa vurmak, izin verilir ise, içeriye girmek, izin verilmez ise geri dönmek.
3. Eve girince ve çıkarken "Esselamü Aleyküm" diyerek selam vermek.
4. Evden çıkınca "Bismillahi tevekkeltü al-ALLAH la havle vela guvvete illabillah" demek.

***

YEMEK YEME ADABI

01. Sofra hazırlanırken yardımcı olmak.
02. Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak.
03. Büyükleri sofraya oturmadan sofraya oturmamak.
04. Besmele çekip, ALLAH'a vermiş olduğu nimetler için şükür etmek.
05. Yemeğe önce yaşça veya mevkice büyük olan kişinin başlaması uygundur
06. Sağ eliyle yemek.
07. Lokmayı ağza göre almak ve iyice çiğnedikten sonra yutmak.
08. Lokmayı yutmadıkça ikinci lokmaya el uzatmamak.
09. Önündeki yemeği soğutmak için, yemeğin içine üflememek.
10. Başkalarını tiksindirecek, iğrendirecek harekette bulunmamak ve söylememek.
11. Ağızda yemek varken konuşmamak, gülmemek.
12. Başkasının lokmasına ve yediğine bakmamak.
13. Elini yemek kabına silkmemek ve lokmayı ağzına götürürken başını tabağa doğru uzatmamak.
14. Yemek seçmemeye özen göstermek.
15. Yemeği aynı kaptan yeyip, tabağın ortasından değil, kendi önünden yemek.
16. Lokmasını ve aldığı yemeği bitirmek.
17. Tabaklarda artık, sofrada kırıntı bırakmamak.
18. Toplu yemek yenirken herkes yeyip bitirmedikçe sofradan kalkmamak.
19. Yemek bitince "Elhamdülillah" demek.
20. Yemeği yapana teşekkür etmek.
21. Sofra kaldırırken yardımcı olmak.
22. Yemek sonrası elleri yıkamak, dişleri fırçalamak.
23. Sokaklarda yemek yememek ve içmemek.
24. Gezinerek yemek yememek.
25. Helalinden, temiz yemek ve ALLAH'a şükretmek.
26. Acıkmadan yemek yememek.

***

SUYU İÇME ADABI

1. Besmele çekmek.
2. Suyu bardaktan (veya tasdan) içmek.
3. Suyu oturarak içmek. 4. Bardağı sağ el ile ağıza götürmek.
5. Bardağın içine nefes vermemek.
6. Suyu üç yudumda içmek sonunda Elhamdülillah demek; su içmenin adaplarındandır.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
"Suyu çocuğun memeyi emmesi gibi için.
Depodan doldurur gibi içmeyin.
Ondan ciğer hastalıkları zuhur eder."

***

TUVALET ADABI

1. Tuvalete girmeden önce Eüzü Besmele çekmek.
2. Sol ayak ile girmek.
3. İhtiyacı ayakta değil, oturarak gidermek.
4. Tuvalette konuşmamak, bir şeyler yememek, oyalanmamak.
5. Tuvaletten çıkmadan temizlik kontrolü yapmak (elleri yıkamak).
6. Sağ ayak ile çıkmak.
7. Çıkınca "Gufraneke" demek, adaptandır.

***

YATMA ADABI

1. Yatmadan önce elleri yıkamak.
2. Dişleri fırçalamak.
3. Kıyafetlerle değil, pijamalarla yatmaya özen göstermek.
4. Giysilere sağdan giymeye başlamak.
5. Besmele çekip sağ tarafa doğru dönüp yatmak.
6. Yatmadan önce dua etmek, adaptandır.

***

GÖZ KULAK GİBİ AZALARIN TERBİYESİ

Müslüman'a başkalarının kanı, ırzı, namusu, malı haramdır. Kendisinin olmayan herhangi bir şeye kötü gözle bakmamak, kendi canı, namusu, malı nasıl
mukaddes ise, başkalarınınkini de aynı şekilde kabul etmeli, kendini tamamen haramdan ve kendisine ait olmayan her şeyden çekmek İslâm'ın emridir.

***


SAAT: 13:35

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306