Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Çocuk ve Aile Sağlığı (https://www.forum.medineweb.net/192-cocuk-ve-aile-sagligi)
-   -   Çocuk eğitimi-Duygusal Gelişim (https://www.forum.medineweb.net/cocuk-ve-aile-sagligi/14439-cocuk-egitimi-duygusal-gelisim.html)

sessiz23 27 Nisan 2009 00:21

Çocuk eğitimi-Duygusal Gelişim
 
DUYGUSAL GELİŞİM
Bu bölümde, bazı psikologların bebek doğduğu andan itibaren başlattıkları duygusal gelişim, sevgi ve korku faktörleri üzerinde durularak ele alınacaktır.
1. Sevgi:
Hemen her psikoloji kitabının his ve heyecan bölümünde yer alan sevgi için, psikolog ve pedagoglar pek çok şey yazmakta ve hepsi de sevginin gereği üzerinde birleşmektedirler.
Bebek ilk aylarda, tamamıyla pasif ve alıcı bir varlıktır. Bu dönemde onun ruhî ihtiyacı, tek kelimeyle sevgidir. Annenin ilgisi, şefkati, sıcaklığı, hatta kokusu, çocuğun sütten daha çok ihtiyaç hissettiği gıdalardır. Annenin bebeğini kucağına alması, okşaması, koklaması, ona gülmesi, bebek için en büyük saadet kaynağıdır. Onun bu sevgi ve şefkat dolu yaklaşımı, bebe-ğin zihnî ve ruhî gelişmesi için en kuvvetli vitaminidir.55
Ana sevgisi veya onun yerini tutabilecek yakın kişinin sevgisi ile büyüyen çocuklarla, böyle bir sevgiden uzak, istenmeyen çocuk olarak büyüyenler, gıdaları bilimsel olarak verilmiş olsa bile, beden gelişmesinden zihin geliş-mesine, hastalıklara karsı koyma gücüne kadar varan farklılıklar göstermektedirler. Bu ihtiyaca işaret olarak anne sevgisine "büyüme vitamini" denilmiştir,

Sevginin önemi psikologlarca bu şekilde ifade edilirken, tıbbî yönden çocukla ilgilenenler de bu görüşlere katılmakta-dırlar. Nitekim pediatristler (çocuk hastalıkları uzmanları) bu-gün bir çok varlıkların gelişmelerini sağlamak için yapılan en etkin fizikî itinanın dahi yeterli olmadığını daha iyi anlamışlar-dır. Sevgi ve şefkat görmeyen çocuklardan çoğu kısa zamanda canlılıklarını kaybetmekte ve hatta ölmekte iken, sevgi ve şef-kat içinde büyüyen çocuklar sağlık ve gıda bakımından kısmen mahrum olsalar bile, yine de kuvvetli ve sağlıklı olarak yetiş-mektedirler.56
Sevginin önemini şu ifadeler daha belirgin bir şekilde dile getirmektedir. Mukayeseli araştırmalar, süt verme esnasında sert ve haşin davranan, sevgi göstermeyen annelerin çocuklarının, sinirli, saldırgan ve uyumsuz olduğunu ispatlamıştır.58 Sevgi, açlık, susuzluk gibi, sürekli doyurulmak isteyen bir duy-gudur. Çocuk temiz havaya nasıl muhtaçsa, aynı şekilde sevgi-ye de muhtaçtır, ve bu ihtiyaç hayat devam ettiği sürece hissedi-lecektir.59
Zihnî ve ruhî gelişmenin neredeyse tek kaynağı sayılabile-cek sevginin, bebekliğin ilk günlerinden başlatılıp, devamlı ve ölçülü bir şekilde olması gerekmektedir.60 Çünkü sevginin boş-luğunu doldurabilecek ve onun yerine geçebilecek başka bir şey gösterilemez.61
Bütün bu ifadeler, sevginin çocuk için önemi küçümsene-meyecek bir gerçek olduğunu belirtmektedir.
Her şeyden önce, insan ancak sevildikten sonra sevebilmektedir. Çocukluğunda yeterli sevgi görmeyen insanların, başkalarını sevmekte zorluk çektikleri bilinmektedir. Bu itibarla, başta Allah ve Peygamber olmak üzere dinî kavranılan çocuğa sevdirebilmek için, onu yeterli ve ölçülü bir şekilde sevmek ve bu sevgiyi de hissettir-mek gerekir.
2. Korku:
Duygusal gelişimin içinde yer alan diğer bir duygu da kor-kudur. Korku, canlı varlıkların, görünen ve görünmeyen tehli-keler karşısında gösterdikleri en tabiî tepkidir denilebilir. Psi-kologlar, çocukluk çağında sık sık görülen bu ruhsal durumu, canlıyı uyaran ve kendi savunmasını sağlayan yararlı bir meka-nizma olarak görmekte62 ve korkuyu, "hem kaçınılmaz, hem de temel bir duygu" olarak nitelemektedirler.*63
Doğduğu andan itibaren, çevresiyle çeşitli ilişkiler içine giren çocuk için herhangi bir korku objesi söz konusu değildir. Genellikle çocuklarda korkular 2-3. yaşlarda ortaya çıkmakta-dır.'Bu yaşlar ise, zihnî gelişimin başladığı çağa rastlamaktadır.64 Bu yaşlarda ortaya çıkan korkuların da ne kadarının telkin neticesi, ne kadarının içgüdüsel olduğu tartışılabilir. Nitekim yapılan araştırmalarda, küçük çocukların sadece kulakları dibinde duydukları kuvvetli bir ses ve dengelerini kaybederek düşmekten korktukları, ortaya çıkmıştır."65
Korkular genellikle yaşa paralel olarak anmaktadır. Ancak bir çocuğun ne zaman ve neden korkacağını tesbit etmek oldukça zordur.
Çünkü korkunun meydana gelişinde, çevre şart-lan, geçmiş yaşantılar ve o andaki psiko-fizyolojik durum rol oynamaktadır. Meselâ; Köy çocukları incelenmiş ve korkuya sebep olan faktörün %75'ini hayvanların oluşturduğu tesbit edilmiştir, erkek çocuklar vahşi hayvanlardan, kız çocuklar ise böceklerden korkmaktadır.66
Yapılan bir diğer araştırmada, çocukların korktukları ko-nular şu şekilde sıralanmıştır.67
- Karanlık, (çatı katı, bodrum) hayvanlar (köpek, yılan vb.) - %96.
- Bedenî sakatlıklar, - %95.
- Hayaletler, cinler, dışarıdan eve zorla giren insanlar, Otoriter kişiler,%82.
- Korkulu düşler, %81.
- Yabancılar,kötü insanlar,Anne ya da baba tarafından terk edilmek, %63.
- Su, deniz, nehir, %41.
- Gök gürültüsü, şimşek. %39.
Bu tesbitler ışığında, çocukta korku uyandıran objeler üç grupta toplanabilir.
1) Çocuğun yalnız kalması.
2) Karanlıkta bulunması.
3)Kendisi ne âşinâ olduğu bir kimsenin yerine başka bir yabancı yı görmesi.68
Çocuklarda rastlanılan korkuların %90'ının hatalı ve yan-lış eğitimden kaynaklandığı gerçeği69 bizi, korkunun en önemli nedeninin bunlar olduğu sonucuna götürmektedir. Çünkü, hakkında hiçbir fikre sahip olmadığı herhangi bir şeyi çocuk-telkin vasıtasıyla-sevebilir veya ondan korkabilir. Nitekim bunu doğrulayıcı mahiyette olan şu hadiseyi zikretmek mümkündür.
Bir kız çocuğuna, altı aylıkken oynaması için zehirsiz bir yılan verilmiştir. Bundan sonraki yıllarda da yılanla birlikte olan ve onunla bir oyuncak gibi oynayan çocuk, yetişkin bir kız olduğunda, bütün yılanlara korkmadan yaklaşabilen biri haline gelmiştir.70
Bu bilgiler, çocukların Allah, cehennem vb. korkularının olmadığını göstermekte ve bizi, bu korkuların genellikle yetişkinlerin hatalı telkinlerinden kaynaklandığı sonucuna ulaştırmaktadır.
------------------------------------------------------------------------------------------------
55. (bk. Beyza Bilgin) "Okul öncesi Çağı Çocuğunda Dinî Kav-ramlar" MEGSB. Din öğretimi Dergisi, Ank. 1986, sy. 8-9. s. 21.
56. Armaner, age, s. 82.
57. Arthur Jersüd, Çocuk Psikolojisi (çev. G. Günce) Ank. 1979, s. 359.
58. Halûk Yavuzer, Çocuk Psikolojisi L, ist. 1982, s. 24.
59. Jacquin, age, s. 35.
60. Samuk, agt, s. 6.
61. Yöriikoğlu. age, s. 138
62. Yörükoğlu, age, s. 9,220.
63. Jersdd, age, s. 373; ibrahim A. Gövsa, Çocuk Psikolojisi, IsL 1940. s. 192 vd.
64. Russel, age, s. 18.
65. Fikret Kanad, Ailede Çocuk Terbiyesi, ist. 1976, s. 76 vd.; Russel, age,s.77.
66. Yavuzer, age, 1, 39.
67. Hans Zufflger. Çocuklarımızın Korkulan (çcv. K. Şipal) ist. 1975, t. 91,92.
68. ZuUiger, age, 8. 12; Jersıld, age, s. 381 vd.
69. Kanad, age, s. 79.
70. N. Munn, Psikoloji, (çev. N. Tendar) ist 1975, s. 99.


SAAT: 05:43

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306