Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Çocuk ve Aile Sağlığı (https://www.forum.medineweb.net/192-cocuk-ve-aile-sagligi)
-   -   Ne Kadar Oyuncak? (https://www.forum.medineweb.net/cocuk-ve-aile-sagligi/28741-ne-kadar-oyuncak.html)

Fatıma-i Zehra 25 Mart 2014 18:21

Ne Kadar Oyuncak?
 
Salih’in annesi Serap, “Ne kadar oyuncak?” sorusuna cevap veriyor. Hep beraber okuyalım:

Ne Kadar Oyuncak?

Etrafımız nimetlerle kuşatıldı Elhamdulillah, gördükçe açlığımızı daha çok arttıran bir bolluk yaşıyoruz. Hangimiz neyin yokluğundan şikayet edebiliriz ki, kızarmaz mı yüzümüz? Bunun yanında hayatımızı kolaylaştıran, bize afiyet veren, yüzümüzü güldüren her şey beraberinde külfet getiriyor. Öyle ya nereden çıktı bu kadar hastalık?

Sadece çeşidi her geçen gün artan kanserden, insanları poşet poşet ilaçla gezmeye mahkum eden tansiyondan, şekerden, kalpten bahsetmiyorum. Bunları iyice kanıksadık zaten. Peki çocuklarımızın yakasına yapışan hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı nereden çıktı, ne zaman çıktı hatırlayanınız var mı? Ne zamandan beri öğretmenler öğrenci velilerini psikiyatra yönlendirir oldular? Ortaya çıkanı hemen kanıksamada bir günümüz hastalığı belki de, zira sanki hep böyleymiş gibi hissediyorum. Çocukların sadece çocuk olduğu, koşmasının, bitmek bilmeyen sorularının, merakının mesele çıkarmadığı zamanları hatırlamakta güçlük çekiyorum.

Biraz araştırınca diğer çağımız hastalıkları gibi hiperaktivitenin de tükettiğimiz yiyeceklerle bağlantılı olduğunu görünce nedense pek şaşırmıyorum. Çocuklarımıza, bebeklik çağlarından itibaren yedirdiğimiz şekerli, asitli, bol baharat aromalı (!), janjanlı paket yiyecekler onların sadece kalbini, böbreğini etkilemiyor ruhlarını da büyük ölçüde hasara uğratıyor. Hiçbir şey yemiyor bari bunu yesin diye bebeğimizin ağzına teptiğimiz bol şekerli muhallebi onun eğitim hayatını etkiliyor. Bizi rahat bıraksın, uğraştırmasın, zor duruma düşürmesin diye elimizin altında bulundurduğumuz gıda paketleri yavrumuz okula başladığında yüzümüze patlayıveriyor.

Bununla birlikte hem alım gücünün artması hem de üretim fonksiyonlarının işçi ve hammadde ayaklarının ucuza sağlanabilmesi neticesinde az oyuncağı olan çocuk yok şimdilerde. Geliri yüksek olanlar; ahşap, kaliteli boya ve malzeme kullanılmış, ünlü markaların, ünlü mağazalarından bol bol oyuncak alırken, geliri düşük olanlar; binbir çeşit vaadi sunan dükkanlardan, plastikten, petrol kokulu, kimyasal dolu oyuncaklar alıyorlar. Eşit olan şey; her çocuğun ihtiyacının üzerinde oyuncağa sahip olduğu gerçeği.

Bütün gün bir tekeri kırık arabasını elinden düşürmeyen, onu yeri gelince polis, yeri gelince itfaiye arabası yapan, gece yatarken koynuna sokan çocuğu özledim. Kumandalı-kumandasız, büyük-küçük, sesli-sessiz bir dolu arabasının orta yerinde canım sıkılıyor diye ağlayan çocuklar benimde canımı sıkmakta. Peki bir tanecik bez bebeğine sabahtan akşama annelik yapan, yediren, içiren, giydiren, boyundan büyük yastıklarla uyutmaya çalışan kızı göreniniz var mı? Yavrusu olmadan dışarı çıkmayan küçük kız çocuğu artık yemek yedirince gerçekten altına yapan son teknoloji bebeklerinin, barbie’lerinin, mutfak takımlarının, temizlik setlerinin arasında kendisine bir oyun kuramıyor. Bir oyuncakla yarım saat bile ilişki içerisinde olamıyor. Onun da canı çok sıkılıyor.

Çocuğumuzun önüne aslında hiç gerekmediği halde dünyayı serdiğimizde keşfetmek, öğrenmek onun için lezzetini yitiriyor. Ya pasifleşiyor, atalete düşüyor ya da hızlanıyor, kapitalizmin rüzgarına yetişmeye çalışıyor. Doğduğu günden itibaren oyuncağa boğulan; peluşları, arabaları, bebekleri, legoları evin her yerinden oyuncakları fışkıran minikler yaşamımıza yeni bir kavram soktular; dikkat eksikliği. Ya da biz onları bu kavramla tanışmaya mecbur ettik.

Bebeğimiz doğmadan hazırlamaya başladığımız odasında; kapısında süsleri, tavanında rengarenk avizesi, yerinde küçük bir köy şeklinde tasarlanmış halısı, duvarlarında çerçeveleri, rafları, boy boy, renk renk sepetleri, kutuları, karyolası, dolabı, oyuncakları derken neredeyse bebeğe yer kalmıyor. Çocuğun yaşı ilerledikçe oda oyuncak kusar oluyor.

Renkler ve objeler tarafından sürekli bir tacize maruz bırakılan çocuk ilgisini tek bir şeyde toplayabilme becerisini yavaş yavaş kaybediyor. Elindeki oyuncağa ya da ödeve yoğunlaşamıyor. Çevresinde bu kadar farklı renk ve eşyanın olması onu hızlandırıyor. Hiperaktivite ve dikkat eksikliği birbirini besleyen durumlar. Çocuklarımızı çağın hastalıklarından korumak, onları ilaçla yavaşlatmaya mecbur kalmamak için kısaca;

- Hazır gıda tükettirmeyelim, gıdaların içeriklerini, katkı maddelerinin onlarda oluşturacağı tahribatı iyice araştıralım,

- Kesinlikle televizyon ve bilgisayardan uzak tutalım,

- Uykularına özen gösterelim, erken yatırmaya, uykusunu almasına dikkat edelim,

- Evimizi ve odasını sadeleştirelim,

- Oyuncağa boğmayalım,

- Onu sürekli acele ettirmeyelim,

- Yoğun elektro manyetik dalgaların yayıldığı avm ziyaretlerimizi kısa tutalım,

- Evimizde tv, radyo, internet, bilgisayar, telefon vb. araçların kullanımını en aza indirelim.

Ne doktor ne eğitimciyim. Yalnızca anneyim, anne hassasiyetiyle yazıyorum. Küçücük yaşında ebeveyn tutumu yüzünden hastalık sahibi olan, ona sunulması yeterli olan sade ve yavaş hayat koşulları sağlanmadığı için ilaç içmek zorunda bırakılan, daha birinci sınıfta bir sayfa boyama yapmaya dahi sabır gösteremeyen çocukların gelecekleri için, yetişkinlikleri için ve onların da çocukları için endişe duyduğum için yazıyorum.

Ve dönüyor dolaşıyor yine Resulullah aleyhissalatu vesselamın sünnetine geliyorum. O’ndan uzaklaştıkça, hayatını hayatımıza uygulamaya geçirmedikçe ne hastalıklardan ne de diğer sıkıntılarımızdan kurtulabileceğimizi sanmıyorum. “Çocuğa oyuncak alırken de mi hadis okuyacağız?” diyor bazılarımız “Evet” diyorum bende, bence evet. Çocuklarımıza hangi duyguyu nasıl vereceğimiz, onları nasıl sevip, nasıl yetiştireceğimiz konusunda önümüzde O’ndan daha güzel bir örnek yok. Bizim “dünya nimetlerine boğulmamızdan endişe duyduğunu” belirten Rasulullah aleyhissalatu vesselam herhalde sadece yatlardan, katlardan bahsetmiyordu. Nimet mi arıyoruz geriye çekilip şöyle bir evimize bakalım, çocuklarımızı çok mu seviyoruz onları kapitalizme kurban etmeyelim.

Salih’in annesi Serap

cahidejibek.com'dan alıntıdır...

EyMeN&TaLhA 25 Mart 2014 20:43

Cevap: Ne Kadar Oyuncak?
 
ArO*

çok doğru tespitler var.
aslında çocuklar anne baba istiyor yanlarında.
anne baba ise ona vakit ayıramamanın vicdan azabıyla oyuncak alıyor çocuklarına..

Fatıma-i Zehra 25 Mart 2014 22:43

Cevap: Ne Kadar Oyuncak?
 
Alıntı:

fathaeytal Üyemizden Alıntı (Mesaj 324396)


aslında çocuklar anne baba istiyor yanlarında.
anne baba ise ona vakit ayıramamanın vicdan azabıyla oyuncak alıyor çocuklarına..

alkış000 alkış000

NİSAREYYAN 25 Mart 2014 23:36

Cevap: Ne Kadar Oyuncak?
 
Allah razı olsun
Çok beğendim yazıyı
sanırım çocuklarımızı oyuncağa boğmakla, evimizden tv bilgisayar vs eksik etmemekle kendi nefsimizi tatmin ediyoruz
çünkü sadece bir tahta parçası bile bir çocuğun vazgeçilmez oyuncağı olabiliyor

o aslında dünyaları istememişti ki biz onu tanıştırıncaya kadar....

Sonuç olarak yine ''kendim ettim kendim buldum'' a çıkıyor durumuzgnuzgnuzgn


SAAT: 19:54

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306