Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Çocuk ve Aile Sağlığı

Konu Kimliği: Konu Sahibi Mihrinaz,Açılış Tarihi:  23 Ekim 2017 (21:11), Konuya Son Cevap : 31 Ekim 2022 (12:27). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı2Kez Beğenildi
  • 2 Beğenilen Mihrinaz
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 23 Ekim 2017, 21:11   Mesaj No:1
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:43
Mesaj: 12.364
Konular: 1263
Beğenildi:11774
Beğendi:8955
Takdirleri:26191
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Bilginin İktidarı Çocukların Elinde-Medineweb

Bilginin İktidarı Çocukların Elinde-Medineweb

Kafa karışıklığı, cahillik, art niyet... Üçü bir arada...

I-

Geçen hafta “eski erkek arkadaşı” tarafından öldürülen Helin’in hikayesi hepimizin kanını dondurdu.

Helin 16 yaşında. Eğer Helin'in, “eski erkek arkadaşı” ile ailesinin zoru ile evlendirilmesine kalkılsaydı, ona “çocuk gelin” denecekti. “Eski erkek arkadaşı” tarafından öldürüldü ve manşetler “kadın cinayeti” olarak yazdı...

Burada bir tuhaflık yok mu?

Çok değil sadece 20 yıl önce lise öğrencisinin “erkek arkadaşı” mı olurmuş diye tepki gösterilirdi. Şimdi hiç kimse ağzını açamıyor. Neden açamıyor? Gerici diye yargılanmaktan korktuğu kadar, kınayanın başına kınadığının gelmesinden duyulan korku da var.

Sosyal medya ile birlikte gençlerin kimlik bilgisi, “ilişkisi var” ibaresini taşıyor. 13 yaşındaki bir çocuğun ne “ilişkisi” olacak? Ebeveyn bu soruyu sorduğunda çocuğundan alacağı cevap belli: Akran baskısı. Başlangıçta olmayan biri üzerinden doldurulmuş olan “ilişkisi var” durumu, zamanla gerçek hale geliyor.

Geçtiğimiz yaz köyde lise öğrencisinin nişan hikayesine tanık oldum, 70 yaşındaki kadınlar nişanlanan çift için “üç yıldır ilişkileri varmış” cümlesini kurabiliyordu.

Köyünden hiç dışarı çıkmamış bir kadın nasıl olmuştu da postmodern kültürün “ilişki biçimi”ni bu kadar kolay içselleştirebilmişti?

Köy ile kent arasında, değerler, mahremiyet ve dil bakımdan bir fark kalmadı.

Kış gelince herkes ekran başında. Diziler, “aşkı için her şeyi yapan”*jönler üzerinden “aşk ve şiddet” denklemini yürürlükte tutmaya çalışırken, medya, cinayet ve şiddet haberlerini olabildiğince kanırtıcı bir dil üzerinden aktarmaya devam ediyor. Tekrar ve tekrar. Hiçbir güzelliğin; kötülüğün ve şiddetin ele geçirdiği tekrar mimarisine sahip olması mümkün değil. Dizilerde olumlu bir ebeveyn karakterine rastlamak ise neredeyse imkansız.

Anne ve babalar kah reklamların, kah dizi filmlerin kah haberlerin çerçeve içine aldığı “negatif, başarısız, çaresiz” tipler olarak karşımıza çıkmaya devam ederken her olumsuz ebeveyn haberinin tekrarlanmasından sonra “Cesur Yeni Dünya” romanındaki “baba” sahnesi geliyor aklıma.

Huxley’in (1894-1963) “Yeni Cesur Dünya”sında en “pis” kelime “baba” ve “anne” kelimeleridir. Roman, üremenin tıbbileştirildiği, yeni nesiller için anne ve babanın gerekli olmadığı bir kitle çağını anlatır.

“Cesur Yeni Dünya” 1932’de yayımlandı. O zamanlar distopya olarak görülen pek çok şey günümüzün hakikati oldu.

Anne ve baba kelimeleri romandaki kadar “pis” kabul edilmiyor henüz. Ancak aşama aşama saygının sıfırlandığı günlere gelindi.

Gençlerle yetişkinlerin arasından daima nehir geçer. Ama günümüzde artık sadece nehir geçmiyor, gençler ile yetişkinler arasında aşılması zor bir okyanus var. Tarihin hiçbir döneminde aileler çocuklarına karşı günümüzdeki kadar güçsüz ve çaresiz olmamıştı.

II-

*Bilginin iktidarı çocukların elinde.

Tüketim kültürünün taşıyıcı yükü çocukların ve gençlerin omuzlarında.

Bilginin iktidarı derken neyi kast ediyorum?

Ebeveynler çocuklarına hiçbir konuda bilgi aktaramıyor. Bilgi aktaramayışın iki sebebi var: Bazen değişen hayat şartları yüzünden ebeveynlerin zaten o konuda yeterli bilgisi olmuyor. Tam tersine ebeveynler hayatlarına giren yeni teknolojik aletlerin kullanımı için çocuklarının desteğine ihtiyaç duyuyor. Mesela yeni cep telefonu alan kişiye, satış sorumlusu bir iki defa nasıl kullanacağını anlattıktan sonra, “Neyse evde 9-10 yaşlarında biri varsa o sana öğretir” diyebiliyor.

İkincisi çocuklar ebeveynlerinin sahip olduğu bilgiyi ve görgüyü değerli bulmuyor. Dolayısıyla ebeveynlerin “bilgi yetersizliği” sadece teknolojik aletlerin kullanımı konusunda devreye girmiyor, aynı zamanda hayat tecrübesi bakımından da kendi görgülerini, bilgilerini, tecrübelerini anlatmakta yetersiz ve çaresiz kalıyorlar.

Eskiden her evin soğan doğrayışı kendine göre diye bir söz vardı. Şimdilerde her evin soğan doğrayışı, takip ettiği YouTube kanalına göre değişiyor. Gençler hiçbir konuda büyüklerine bir şey danışma ihtiyacı hissetmiyor. Yemek yapmaktan, bavul/dolap düzenlemeye, davet organize etmeye kadar her şey “orada”.

*III-

*Popüler kültür/tüketim ekonomisi, ebeveynlerin tarafını değil gençlerin ve çocukların tarafını tutuyor ziyadesiyle. Ama en azından anne ve babanın saygınlığını “kamu spotları”nda korumaya itina göstersek...

Yayında olan bir kamu spotu var. Anne mutfakta hem yemek hazırlıyor hem de *telefon ile konuşuyor. Küçük kız da mutfak masasının üzerinde ödevlerini yapıyor. Annesi kızından cüzdanını istiyor. Küçük *kız “NEDEN?” diye soruyor. Anne, “Kimlik bilgilerimi istiyorlar” diye panik ile cevap veriyor. Küçük kız, olabildiğince sakin tekrar “NEDEN?” diye soruyor. Anne “Hadi çabuk ol” diye cüzdanını istemeye devam etiğinde, “Tanımadığın insanlarla kimlik bilgilerini paylaşma” diyor küçük kız.

Kamu spotu bazen çocuk kadar basit düşünmemiz gerektiğini söylüyor.

Kabul profesörler bile telefon üzerinden dolandırıldı. Ama yine de bir kamu spotunun bilinçli davranışı “çocuk” üzerinden anlatmasının pek sağlıklı olmadığını düşünüyorum.

*IV-

Okumakta olduğunuz yazıyı gazeteye göndermeye hazırlanırken e-postama bir tanıtım düştü. Türkiye’nin “en genç şenliği” olarak sunulan festival için şöyle bir bilgilendirme vardı: 21 yaşından büyüklerin olmadığı şenlik...

Yani!

Fatma Barbarosoğlu
su damlası ve Allahın kulu_ beğendiler.
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Mihrinaz 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Duyulmayan Çığlık...Va Mutasımah Muhtelif Konular Mihrinaz 0 40 25 Mart 2024 14:21
Rabia Sessizliği Gündem/ Manşetler Mihrinaz 0 68 08 Mart 2024 10:32
ABD Sahtekarlığın Kitabını Yazdı İslami Haberler Esma_Nur 2 100 06 Mart 2024 23:24
Ömer Seyfettin 140 Yaşında Kitaplar/Kütüphane Mihrinaz 2 64 06 Mart 2024 17:43
İnsan Hayatta İken Çocuklarından Birine Malını... İlmihal Bölümü Mihrinaz 0 70 06 Mart 2024 15:30

Alt 31 Ekim 2022, 12:27   Mesaj No:2
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:43
Mesaj: 12.364
Konular: 1263
Beğenildi:11774
Beğendi:8955
Takdirleri:26191
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

İngiltere anne baba kelimelerinin kullanımını yasakladı...Artık her evlenen kadın-erkek değil. Her baba aslında erkek değil. Cinsi sapkınlık toplum ve toplumlar arasinda böyle normalleştiriliyor. Güney Kore'ye bir bakın. Kim kız kim oğlan belli değil. Tam istedikleri gibi bir toplum oluşturdular. Avrupa bunu benimsedi. Sıra bize gelmesi gençlerinizden duymaniz an meselesidir. "Zorbalık ama anne baba demek" "hiç özgürce değil " demeye başlarlar. Bizim anne babalarda yavaş yavaş kabullenir.
Manyak manyak işler. Siz aileler; ana babanizdan hiç mi otorite görmediniz, hiç mi azar işitmediniz, hiç mi kaş çatilmadı size. (Ya da çok mu şiddet gördünüz ki) bu kadar modernsiniz bi otoriteniz olsun şu çocuklarınız üzerinde. Kim evlat kim ebeveyn birbirine karışıyor sonra.

Bakın ingiltere ne açıklama yapmış;




"Her kadın doğurup anne olamıyor, her baba aslında erkek değil. Cinsiyetçi, saldırgan ve dışlayıcı ifadelerden kaçınmamız lazım. İnsanlarda travma oluşuyor.” prensibini benimseyen kurum, başta anne ve baba olmak üzere, bir dizi kelimenin, yerel yönetim birimlerinde kullanımını yasakladı.

Bu uygulamaya göre anne ve baba yerine “doğuran ebeveyn” ve “ebeveyn” ifadeleri kullanılacak. “Kapsayıcı ve herkesi dahil eden bir dil” temalı liberal dünya görüşünü savunan kurum, “Anne ve baba gibi kelimeler, özellikle LGBT bireyleri dışlanmış hissettiriyor. Onların da kendini toplumun bir parçası olarak hissetmesi için bir dizi önlemler alıyoruz. Evsizler, yoksullar ve göçmenler de dışlanmış hissetmemeli.”
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Çocukların Camiye Götürülmesi KuM TaNeSi Ezan-Kamet-Camii 1 29 Eylül 2018 09:50
Her anını kadir anı gecesi yapmak insanın elinde aldemira Oruç-Ramazan 0 02 Ağustos 2013 01:14
Müslümanlarda Bilginin Kaynağı Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL KARAKÖSE Makale ve Köşe Yazıları 1 01 Kasım 2010 09:48
İnsanın kendi elinde olmadan aklına kötü düşünceler gelmesi günah mı MERVE DEMİR Soru Cevap Arşivi 0 08 Nisan 2009 09:04
Çocukların Hükmü Huzurİslam Hadis-i Şerif 0 22 Kasım 2008 02:19

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.