Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Cuma-Bayram-Kandiller (https://www.forum.medineweb.net/648-cuma-bayram-kandiller)
-   -   Hergün Aşura Heryer Kerbela (https://www.forum.medineweb.net/cuma-bayram-kandiller/37375-hergun-asura-heryer-kerbela.html)

Kara Kartal 19 Ağustos 2021 11:47

Hergün Aşura Heryer Kerbela
 
Aylardan Muharrem, günlerden Aşura olunca, diller başkasından söz etmek istemiyor, kalemler başkasını yazmıyor, zihinler başkasını düşünemiyor. Biz de kendimizi bundan beri tutamıyor; tarihte geçen bu acı olayı anmaya değil, anlamaya, birilerine övgüler yağdırıp, birilerine lanetler dizmeye değil, yaşanan o acı olaylardan ders çıkarmaya çalışıyoruz.

Öncelikle Kur’an’dan ilham alarak bir tarih bilinci oluşturmak zorundayız. Böyle bir bilinci vahyin bereketli mesajlarından mahrum olarak belirlemek mümkün olmayacağı gibi, faydasının olacağını söylemekte imkânsızdır. O halde şu temel soruya cevap bulmak zorundayız: Kur’an bize nasıl bir tarih bilinci verir? Bu konuda birçok önemli mesaj sıralanabilir; ama en mühim gördüğümüz 7 noktayı burada hatırlatmakla yetiniyoruz.

Tarih, bir övgü ya da sövgü malzemesi değildir.

Tarih, güzel tabloları ile örnek, yanlış tabloları ile ibret olan bir vesikadır.

Tarih, gizlemenin, horlamanın veya kutsamanın değil, anlayıp, kavramanın fayda vereceği bir tecrübe mirasıdır.

Tarih, ataların yaptıkları güzelliklerin sadece söz ile tekrarlanıp durulduğu bir hava atma sermayesi değil, güzelliklerin tüketilmeyip, üretilmesi gereken bir alandır.

Tarih, atalarının yaptıklarıyla çocuklarının, çocuklarının yaptıkları ile atalarının sorumlu tutulamayacağı, ancak zihniyetlerin sorgulanması gereken bir terekedir.

Tarih, mezardakilerin yaptıklarından dolayı pişman oldukları şeyleri, tartışıp durma değil; “neden, nasıl, niçin” sorularına cevap bulup aynı hatalara düşmeme vesilesidir.

Tarih, tekerrürü her an imkân dâhilinde olan bir alan olduğunu unutmadan, sürekli hatırda tutulması gereken önemli bir sermayedir.

Tarihimizi okurken işin başında böyle bir bilinci elde etmemiz, elbette ki bizlere birçok istifade kapısını açacaktır. Bu gözle Muharrem ayının en acı olayı olan Kerbela hadisesini değerlendirirsek, 1368 yıl önce olan bu hadiseyi daha iyi anlar, hadisenin en büyük kahramanı olan İmam Hüseyin’in ne adına mücadele ettiğini daha iyi kavrarız.

Amacımız İmam Hüseyin’i ve mücadelesini sadece anmak değil de, anlamak olursa hemen zihin dünyamız bir çok sorunun muhatabı olur. Bir kaçına burada yer vermek gerekirse şunları söyleyebiliriz: “Neden bu olay oldu? Neden daha Efendimiz’in kabrinin üzerindeki sular kurumadan İslam toplumu bu hale geldi? İnsanlar nasıl Peygamber torununu katledecek kadar canileşti? Neden Hz. Hüseyin sonunda ölüm olduğunu çok iyi bildiği bu yolculuğa çıktı? Madem İmam Hüseyin şehit olacağını biliyordu, o halde hanımlarını ve çocuklarını ta Irak topraklarına neden götürdü?

Bu ve bunun gibi onlarca soruya cevaplar bulmamız; bize Kerbela hadisesini daha iyi anlatacak ve bizleri yüzyıllar sonrasında bile İmam Hüseyin’in en gür sedası ile haykırdığı hakikatleri işitebilecek bir yüreğin sahibi kılacaktır. Nasıl mı? Sadece bir örnekle nasıl olduğunu anlamaya çalışalım.

İmam Hüseyin, Medine’den ve Mekke’den çıkmak zorunda kaldığında onu engellemeye çalışan, başta Ümmü Seleme validemiz olmak üzere onlarcası İmam’a; “Ey Hüseyin! Ne olur gitme Kufe’ye. Onlar baban Ali’yi ve abin Hasan’ı nasıl yüzüstü bıraktılarsa senide öyle bırakacaklar” demelerine rağmen; O “Ben gitmek zorundayım” diyordu. İmam’a bu zorunluluğu yükleyen kimdi? İnsanlar merak ediyorlardı ve “Kim size bu zorunluluğu yükledi” diyorlardı. İmam sessiz kalıyordu, O’nu engellemeye çalışanlar anlıyorlardı ki; emir büyük bir yerdendir ve İmam kendi insiyatifi ile değil, kendisine yüklenen misyonu yerine getirme adına Kufe’ye doğru gidiyordu. İmam’a bu misyonu biçen ve böyle bir görev yükleyen otorite, yüzyıllar önce Hacer’i vadisinde bir tek ot bitmez Mekke’ye bıraktırmıştı. Hacer, eşsiz bir teslimiyet göstermişti de, o teslimiyet zemzem olmuştu. Şimdi aynı emrin sahibi Hüseyin’e “git” diyordu. Hüseyin gidecek ve kanını o ihanet toprağında, nifakı iman zanneden cehalet ocağında kanını bir zemzem safiyetinde akıtacaktı. Ta ki karanlık dünya aydınlasın, cehaletin kara perdeleri, İmam’ın al kanı ile aralansın ve ölü topraklar Ehl-i Beytin o dirilten iksiri ile yeniden hayat bulsun.

İmam Hüseyin, Kerbela’nın toprağında zalim kılıçlar altında doğranırken kıyamete kadar gelecek tüm insanlığa zilletle yaşama yerine, onurla ölmeyi öğretiyordu. Kerbela meydanında kılıç sallayan tarafların kimler olduğunu âleme öğretiyordu. Kimin kabile adına, kimin ğanime/ganimet adına, kimin ise akide adına mücadele verdiklerini öğretiyordu. Şehadetin bir yok oluş değil, büyük bir başlangıç olduğunu; bir kayıp değil, en büyük kazanç olduğunu tüm insanlığa öğretiyordu. Her günün Aşura, her yerin Kerbela olduğunu, Yezidlerin eksik olmayacakları bir dünyada nasıl Hüseyin olunacağını ve onun misyonun nasıl temsil edileceğini öğretiyordu. Ve İmam Hüseyin hayatın İman ve Şehadet üzere olması gerektiğini öğretiyordu.

Muhammed Emin YILDIRIM


SAAT: 21:12

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306