Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Din Sosyolojisi (https://www.forum.medineweb.net/557-din-sosyolojisi)
-   -   Din Sosyoloji 5 / 10 . Ünite Kısa Özetler (https://www.forum.medineweb.net/din-sosyolojisi/31671-din-sosyoloji-5-10-unite-kisa-ozetler.html)

nurşen35 31 Mayıs 2015 11:46

Din Sosyoloji 5 / 10 . Ünite Kısa Özetler
 
5. Ünite DİN ve DEVLET İLİŞKİLERİ




Laiklik 16. yüzyılda İngiltere'de ilk kullanılmıştır. '' Toplumbilimsel Düşün '' diğer adı '' Sociologial İmagination '' eserin yazarı c. Wright Mills'dir. Yaklaşımı dünya bir zamanlar düşünce, pratik ve kurumsal form alanlarında kutsal ile doluydu.
Modernleşme ile eş zamanlı tarihsel süreç olan sekülarizasyon kutsalın baskınlığını gevşetti. Kutsal bütünüyle yok olacaktır.

1. RASYONALİZM ve İNANÇ KAYBI YAKLAŞIMI

Max Weber 'den etkilenen David Martin, Brian Wilson , Peter L. Berger .

Rasyonalizm ( akılcılık ) modern dünyada kilisenin merkezi iddialarını boşa çıkarmıştır.
Wilson'a göre '' sekülerleşme dinin toplumsal öneminin azalmasını ifade eden bir süreçtir.

2. İŞLEVSEL EVRİM ve AMAÇ KAYBI YAKLAŞIMI

Durkheim'den etkilenenler Steve Bruce , Thomas Luckman , Karel Dobbelaere 'dir.

Steve Bruce , Modernitenin yol açtığı sekülerleşmenin toplumsal , kurumsal ve bireysel düzlemlerde anlaşılması gerektiğini savunmuştur .

T. Luckman , Toplumsal alandaki sekülarizasyonu geleneksel ve kutsal kozmosun çözülüşü olarak tanımlar.
P Berger , Toplumsal düzlemdeki sekülarizasyonun modern Batı tarihinde toplumsal ve kültürel sektörlerin dini kurum ve sembollerin baskısından kurtuluşu..

Brian Wilson , Sekülerleşmeyi cemaat etkisinin çzülüşü, cemaatten toplum olmaya geçiş olarak görür.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin laik olduğu ilkesi 1937 değişiklik ile anayasaya girmiştir. Türkiye Fransa'dan laik anlayışı bakımından etkilenmiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı 1924'de kuruldu..


nurşen35 31 Mayıs 2015 12:09

Cevap: Din Sosyoloji 5 / 10 Kısa Özetler
 
6. Ünite KÜRESELLEŞME ve DİN


1. İmmanuel Wallerstein - Modern Dünya Sistemi
Kapitalist dünya ekonomi sistemi '' Hükümran Devletler '' tanımlar..

2. Zygmunt Bauman - Küresel Dünya Düzensizliği
Dünya messelesinin belirsiz, kuralsız ve kendi başına buyruk

3. Roland Roberts - Glokalleşme
Küresel ( evrensel ) ile yerel olanın karşılıklı olarak bir gerilim ve iletişim içerisinde olmasıdır.

4. Anthony Giddens - Modernliğin Küreselleşmesi
Modernliğin sonuçlarının eskisinden daha çok radikalleşmesi bir başka döneme girildiği ve küreselleşmenin ortaya çıkışından zaman - mekan ilişkisine değinir.

Küreselleşmenin Boyutları ;

a) Ekonomik Küreselleşme = Kapitalist sisteminin merkezlerinin dünya ekonomisini kendi ihtiyaçlarına göre şekillendirme çabasının devamı

b) Politik Küreselleşme = Modern ulus- devlet önemdedir. Tek bir milliyet sınırları olan toprak parçası içinde homojenliği vurgulamaktadır.
Francis Fukuyama '' Tarihin Sonu '' Batılı demokratik ve liberal değerlerin insanlığın ulaşabileceği yegane değerler silsilesi olduğunu belirten tezi Batılı değer ve normların küresel olduğu

c) Kültürel Küreselleşme = Her kültürden ( çok kültürlülük ) farklı unsurları biraraya getirerek bir bütün oluşturma .

d) İletişimde Küreselleşme = 1968'de Türkiye'de ilk televizyon..

e) Küreselleşmede Ekolojik Boyut = Küresel ısınma. Dinlerin kamuya dair siyaset , eğitim , kadın ve eşitlik gibi konularla ilgili küresel ölçekte dünya politikaları arasında görünür. Örnek olarak 11 Eylül olayları ''ılımlı İslam''
Dinin katkılarını Falk şöyle açıklamıştır;
Mahrumiyet duyarlılığı
Medeniyet Yankısı
Dayanışma ruhu
Normatif Ufuklar
Kimlik
İnanç ve İtikad
Sınırlar
Uzlaşma

Roland , Küreselleşmeyi bir bütün olarak dünya bilincinin güçlenmesidir. Küreselleşmeyi bütün diğer süreçlerden daha çok ekonomi merkezli ele alan İmmanuel Wallerstein'dir.

Küreselleşme daha çok politik boyutuyla ilgili kavramı Modern ulus - Devlet'tir.

M. Luhan , Küresel köy ifadesi ile hem dünyayı yeni imajlarla inşa etmekte hem de tümüne erişilebilir oranlarda küçültmektedir.

David Harvey , Küreselleşmeyi zaman mekan sıkışması olarak tanımlar.

Küreselleşme , aydınlanma , modernlik , ulus- devlet , postmodernlik olan kavramlardır.

Türkiye , Fransa , Almanya ve Japonya ETNİSİTE merkezli kurulan ulus devletlerdir.







medineweb.net


nurşen35 31 Mayıs 2015 12:35

Cevap: Din Sosyoloji 5 / 10 Kısa Özetler
 
7. Ünite KAMUSAL ALAN ve DİN



Kamusal Alan = İnsanların ortak ilgi ve yaşam alanlarını tanımlayan bir kavramdır.

Rappa'ya göre Kamusal Alan Boyutları ;

1. Kamusal alan insanlararası iletişim ve karşılıklı etkileşimin gerçekleştiği alandır.

2. İnsan faaliyetlerinin oluşturduğu metafor alanıdır.

3. Farklı tez ve biçimllerde bilgi alışverişinin yapıldığı mekandır.

4. Her türlü ilişki ve tartışmaların yapıldığı mekandır

5. Devlet - devlet dışı politikalarının gerçekleştirildiği alandır.

Kamusal , özelde olabilecek olmayan demektir. Özelde olabilecek kamusal değil, devletleştirilmiş olandır.

Sennett'in belirtiğine göre 1470'li yıllarda kamu sözcüğünün İngilizce'de ilk bilinen kullanımı kamuyu toplumun ortak çıkarı ile bir tutmak şeklindedir. Kozmopolit , mükemmel bir kamusal insan olarak tanımlanır..

TEMSİLİ KAMU = Edebi kamu ( Burjuvazinin toprağında yetişmiş bir alan değildi. Bu kamu prens sarayının temsili kamusuyla süreklilik ilişkisi arz eder)

Kamusal alanın oluşumunda burjuvazinin önemi vardır. Burjuvazinin en büyük endişesi, sahip olduğu ekonomik birikimlerin monarklar tarafından müsadere edilmesiydi.

Kamusal ile özel arasındaki çizilen çizgi şöyledir;

Kozmopolit kamusal davranışla ailedeki doğanın taleplerini dengeleyen çizgi.

Seyla Benhabib'in kamusal alan kavramına farklı yaklaşımları;

1. HANNAH ARENDT ve AGONİSTİK KAMU ALANI

Bireylerin bir sunum dinlemek için biraraya toplandıkları bir oda böyle bir kamusal alana örnektir. Arendt , kişinin kendisini başkasına açıklaması anlamına gelebileceğini vurgular.

2. BRUCE ACKERMAN LİBERAL KAMU YAKLAŞIMI

Liberal diyolog yaklaşımının temelini oluşturur. Dini kaynaklı iyi - ahlakiliklere kapalıdır.

3. JÜRGEN HABERMAS ve SÖYLEMSEL KAMU ALANI

Modern toplumların gelişimini kamusal alana katılımın genişlemesi açısından analiz etmektedir. Kamusal alan agonistik bir şekilde politik seçkinler arasında itibar kazanma ve mücadelelerin değil, demokratik bir şekilde genel olarak toplumsal normlardan kolektif kararlardan etkilenenlere bu norm ve kararların oluşturulmasında değiştirilmesinde söz hakkı tanıyacak ortamın oluşturulmasıdır.

Kamusal alan kavramının tanımında geçen KAMU kelimesi BİREY kelimesiyle ilgisizdir.

Edebi Kamu'nun her yönden destekçisi ve teşvikçisi olan BURJUVAZİ ahlakilik ve siyasal büyüklüğün, kahramanlığın ve seçkinliğin açığa çıktığı, gösterildiği ve diğerleriyle paylaşıldığı kamusal alan yaklaşımına AGONİSTİK KAMU denir.

Söylemsel kamu alanı yaklaşımını öne süren kişi JÜRGEN HABERMAS'dır.

Dini değer ve sembollerle farklı düşüncelerin kendilerini kamusal alanda ifade etmeleri konusunda tartışmaların en çok ilgili olduğu kavram ÖZGÜRLÜK'tür..





medineweb.net

nurşen35 31 Mayıs 2015 18:22

Cevap: Din Sosyoloji 5 / 10 Kısa Özetler
 
8. Ünite GÜNDELİK HAYATTA DİN




Asli sosyalleşme , birey toplumsallaşma sürecinde bütün verileri dünyayı içselleştirir ve sosyal kişiliğinin bir parçası olması çocukluk evresindeki bu süreç sonucunda bireyde kalan izler kolay kolay değiştirilemez.

Edward Tylor'a göre kültür, toplumun bir üyesi olarak insanın edindiği bilgi inanç, sanat , ahlak, yasa , adet ve diğer herhangi bir yetenek ya da alışkanlıkların girift bir bütünüdür. Gündelik hayatın kütürü insanların fiziki iktisadi , psiko - sosyal , fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak normal ilişki biçimleri kurabilmek için sahip olmaları gereken veya bu ilişkiler içerisinde ortaya çıkan kültürdür.
Gündelik hayatın iki belirleyicisi vardır. a) Geleneksel kültür b) Popüler kültür

GELENEKSEL KÜLTÜR = Toplumun hemen tamamı tarafından paylaşılan kökü çoğunlukla bilinemeyen bir tarihe kadar uzanan hayatın her alanını kapsayan nesilden nesile aktarılan kültürdür.

POPÜLER KÜLTÜR = Boş zaman faaliyetlerine veya tüketim eylemlerine yönelik olarak belirli üreticiler tarafından bir meta olarak ortaya konulan , elde edilmesi için belirli bir ücret ödenen hızla değişiklik gösteren kültürdür.

Kültür endüstrisinin gelişmesi - Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması
Gelenek - din ilişkisini ortaya koyarken iki ayrı yaklaşımlar
a) Dinin tamamen kültürün bir ürünü ve parçası olduğu
b) Dinin geleneğin tamamını kuşattığı

Gelenek - din ilişkisi yargıları
a) Geleneğin en önemli özelliği dinselliğidir.
b) Kurucu Peygamberler gelenekle çatışma yaşarlar
c) Din geleneğinin en önemli belirleyicilerinden biridir
d) İnsanların dindarlık eğilimleri gelenek içinde din otoritelerince bid'at olarak görülen uygulamanın çıkması
sebep olabilir.

* Miladi yılbaşı eski putperest bayramı olduğunu Hıristiyanlar kabul etmişlerdir.
* Katolikler Hz. İsa'nın doğumunu 24 Aralık , Ortodokslar 6 Ocak olarak idrak ederler.
* Yedinci Gün Adventistleri kutlamazlar.
* Nedamet Cuması Hz. İsa'nın '' Göğe Yükseliş'' İncilde geçmediği için redederler.
* Yehova Şahitleri haçı kabul etmediklerinden Hz. İsa'nın düz bir direk üzerinde öldürülmüş, haç şeklinde bir direkte çarmıha gerilişine inanmazlar.
* İslamiyette iç içe geçmiş resmi din ( kitabi din) paralel din ( halk dini )

Kitabi din = Semavi din

Halk Dini = Dini kuruluşların veya ilahiyatçıların söylemlerinin yanında dinin gelenek içinde aldığı biçim
(paralel din)
* Hıdırellez kültürün din üzerindeki etkisine örnektir.

Dini Kültürün Etkisine Açık Hale Getiren Faktörler;
* Bireylerdeki dindarlık eğilimi, dini daha yoğun yaşama isteği çevresel faktörlerle birleştiği zaman dini olarak görülen yeni uygulamaların ortaya çıkmasına sebep olur.
Toplumumuzda yaygın görülen sıkıntılı durumların aşılması için paylaşılarak kollektif halde okunan salat-ı tefriciye duası, bu uygulamaya örnektir.

Dini daha yoğun şekilde yaşama arzusunun İslam kültüründeki en önemli tezahürlerini mübarek gün ve geceler oluşturur.
Kadir gecesi dışındaki mübarek gecelerin kutsallığı İslam alimleri arasında tartışma konusu olmuştur.

Sosyo -Kültürel Yapının Din Üzerindeki Etki Alanları

Sosyo -Kültürel yapının din üzerindeki etkileri inanç , ibadet ve diğer toplumsal kurumlar olmak üzere üçe ayrılır.
Bazı taşlara , ağaçlara , dağlara kutsallık atfetmek mezarlarda yatan şahısların ölmüş ruhlarından yardım dilemek gibi örnekler verilebilir.


Hatimler Peygamber Efendimiz döneminde bireysel olarak yapılırdı. Ayrıca teravih namazı Hz. Muhammed'in (sav) bu gecelerde özel bir namaz kıldığına dair rivayet yoktur.
Bu namazlar insanlardaki dindarlık eğiliminin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Bireyin toplumu meydana getiren maddi- manevi öğeleri ve bunları nasıl kullanacağını öğrenme sürecine kültürlenme denir.
Dinin kültür üzerinde güçlü bir etki oluşturmasının nedenlerinden biri de sanatsal, edebi, mimari gelişmelere yol açmasıdır.
Sosyo - Kültürel yapının din üzerindeki etkisine örnekler;
Hıdırellez kutlamaları , mevlid kandili, mabet mimarisi, hatim merasimleri...






medineweb.net


nurşen35 31 Mayıs 2015 20:51

Cevap: Din Sosyoloji 5 / 10 Kısa Özetler
 
9. Ünite YENİ DİNİ HAREKETLER





* Din Sosyolojinin ana ilgi odaklarından birisi dini anlamdaki gruplaşmalardır. İlahiyat disiplininde din denilince ana inanç yapısı anlaşılır.
Bir dini diğerlerinden ayıran en önemli husus akidesi'dir ( İnanç esasları )

* Hıristiyan düşüncesinde mezhep kavramını din kavramı olarak görmektedirler. Hıristiyan mezhebi kendisini müstakil bir din görür ve kendi düşüncesine inanan kişinin kurtuluşa ereceğini kabul eder. Mezheple içiçe geçmiş diğer bir kavram da kilise'dir.
Kilise bütün Hıristiyan inancını ve topluluğunu ifade ettiği için kilisenin Katolik olduğunu kabul ederler.

* Protestan Metodist kilise içinde ortaya çıkan yeni oluşum Yedinci Gün Adventist Kilise'dir.

* Mormonculuk olan oluşum ise Ahir Zaman Azizleri Kilise'si olarak kabul edilmiştir.
O halde kilise bir dini düşünce etrafında örgütlenmiş kurumsal yapıdır.

* Din Sosyolojisinde kuşatıcı bir kavram olarak dini grup tercih edilmektedir. Dini grubu anlayabilmek için sosyal grup kavramına değinmek gerekir. Sosyal grup toplumsal ihtiyaçları karşılamak için biraraya gelen aidiyet bilinci taşıyan birbirleri arasında sıkı iletişim olan belirli bir hiyerarşiye ve normlara bağlı olarak topumsal yaptırım uygulayan görece sürekliliğe sahip insan topluluğudur.

* Sosyal hareket ise eyleme yönelik bir düşünce olarak diğer tarafdan da bir düşünce çerçevesinde biraraya gelen ve eylemde bulunan grup örgütlenmesi taşımayan insan topluluğudur.
Örnek olarak ; Greenpeace verilebilir.

* Amerika'da on dokuzuncu yüzyıl sonlarında ortaya çıkan ve Hz. İsa'nın yeniden dünyaya geleceğini iddia eden Adventizm bir dini harekettir.
Yeni Gün Adventistleri - Yehova Şahitleri dini gruptur.

Yeni Din Hareketlerinin Temel Özellikleri

a) Dinin üç temel öğesi ( İnanç , İbadet ve Cemaat )
Bir dini hareket karizmatik bir dini liderin etrafında gelişir. Dini hareket olan ritüellerin ( ayinler ) en önemli özelliği;
* Grup üyelerini biraraya getirmek
* Grubun tarihinin hatırlatılması
* Aidiyet bilincini oluşturmak
* Manevi anlamda bir tatmin sağlamak
Dini hareketin diğer önemli öğesi inananlar topluluğudur. ( Cemaat) Amerika'da Halkın Mabedi tarikatını kuran Jim Jones örnek verilebilir.

b) Liderlik
Dini hareket lider etrafında şekillenir. Yedinci Gün Adventistlerinin peygamber olarak kabul ettiği Ellen G. White'nin kocası James White örnek verilebilir..
Kendisine inanmış , çevresini etkileme gücüne sahip sıradışı tiplere karizmatik lider denir. Karizmatik liderin yardımcı yönetsel lider örgütleyici yeteneklere sahiptir. Yönetsel lidere örnek olarak Yehova Şahitlerinin kurucusu karizmatik lider Charles T. Russel'den sonra gelen Joseph F. Rutherford'tur.

c) Bölünme ve Yeni Grupların ortaya çıkışı
Karizmatik liderden sonra başlayan kurumsallaşma süreci aynı zamanda bölünme ve parçalanmaları beraberinde getirebilir. Hareketin bölünmesindeki en önemli faktör karizmatik liderin ölümüdür.

d) Yeni Dini Hareketlerin Tipolojisi
Yeni dini hareketler dünyayı rededen , dünya ile uzlaşan ya da dünyayı kabul eden olarak ayrılmaktadır. Batı'dan dünyaya yayılan yeni dini hareketler şunlardır;
* Hıristiyanlığın yeni yorumuna dayanan hareketler ( Tanrının çocukları Mormonlar)
* Uzakdoğu kökenli olup Batı'da yaygınlaşan hareketler ( Zen Budizmi , Hare Krişna)
*Kişisel gelişmesi olup Hıristiyanlığa ya da diğer dinlere ilgisiz olan hareketler ( Sayentoloji)

Yeni Dini Hareketlere Katılım ve Büyümesine Sebep Olan Faktörler
* Mahrumiyet
* İlişki Ağları
* Ahlaki ve Sosyal Belirsizlikler
* Yeni Dini Hareketlerin Sonuçları

Patolojik Yaşantı Örnekleri; Mormonlar Joseph Smith peygamber olduğunu kabul etmişlerdir. Kral David kurucusu David Koresh , Halkın Mabedi kurucusu Jim Jones

Yeni Dini Hareket Örnekleri ;
a ) Mormonlar = Bu hareketin resmi adı İsa Mesih'in Ahir Zaman Azizleri Kilisesi'dir. Kurucusu Joseph Smith..

b) Yedinci Gün Adventizm = İnançlarına göre Tanrının oğlu İsa Mesih'in dünyaya tekrar gelip bir ilahi krallık kurmasıdır. Kendilerine Ahir Zaman Cemaati olarak gördüklerinden peygamber ruhu Ellen G. White'a verildiğine inanırlar. Dünyanın her ülkesinde bu gruba rastlamak mümkündür. Türkiye'deki ilk adventist Theodore Anthony isimli bir Rum'dur.

c) Yehova Şahitleri = Bir Adventist hareketidir. Kurucusu Charles Taze Russel'dir. Daha sonra başkanlığa Joseph F. Rutherford gelmiştir.

d) Moonculuk ( Birleşik Kilise) = Uzak doğu kökenli Sun Myung Moon'dur. ( ilahi ilke)

e) Hare Krişna (ıskcon) = Kendilerini Uluslararası Krişne Bilinci Cemiyeti olarak nitelendiren bu grup Hindistan kökenlidir. Bu hareketin kurucusu Bengalli Chaitanya'dır. Zikirlerine MONTRA denir.

f) Transandantal Meditasyon = Dünya çapında yaygınlık kazanan pek çok yoga akımının en önemlilerinden biri Moherishi Mohesh'in liderliğini yaptığı dini harekettir.

g) İslam Milleti = Amerika'da ortaya çıkan Müslüman zencilere dayanan yeni dini harekettir. Kurucusu Wallace Fard Muhammed'dir..





medineweb.net


nurşen35 31 Mayıs 2015 23:34

Cevap: Din Sosyoloji 5 / 10 Kısa Özetler
 
10. Ünite DİN ve TERÖR



Terör , Latince korkutmak , gözdağı vermek , sindirmek , ürkütmek , endişelendirmek anlamına gelen '' terrere'' kelimesinden türetilmiştir.
1789 - 1794 tarihleri Fransa'nın Terör Dönemi olarak anılmaktadır. Terör kavramının tanımı ve açıklaması dört gruba ayrılır.

1. Akademik - Bilimsel Yaklaşım

2. Devletçi - Resmi Yaklaşım

3. Medyatik Yaklaşım

4. Şiddet Yanlısı Muhaliflerin Yaklaşımı

* Terörün nedeni ve kökenlerini açıklamaya yönelik üç teorisi şöyledir;

a) Ortodoks Terörizm Teorisi
b) Radikal Terörizm Teorisi
c) Ilımlı Terörizm Teorisi

Şiddet , sürtüşme , düşmanlık ve çatışmanın toplumsal yapıyı ve ilişkileri belirgin biçimde etkilediği sosyalleşme ortamlarında dört faktör vardır.

1. Şiddetin hakim olduğu çevrelerde çocuklardaki saldırganlık duygusu eğitim , çevre ve sosyal etkilerle bastırılması zor olmaktadır.

2. Şiddet , çatışma ve savaş ortamlarında büyüyenler şiddet ve terörü kendini ifade etmenin bir yolu olarak görmektedir.

3. Şiddet ve çatışma kuşakları, kendilerini mağdur olarak algılamakta ve içinde yaşadıkları çatışmanın sorumlusu olarak başkalarını görmektedir.

4. Otoriteye karşı direnç gösteren ve baş kaldıran bağımsız bir kimlik inşası sürecinin etkisiyle erkeklik, mertlik ve yetişkinlik testi göstergesi olarak silahlı gruplara katılmaktadır.

* Jürgen Habermas ve Jacgues Derrida küresel eşitsizlik ve refah paylaşımdaki adaletsizliklerin 11 Eylül 2001 saldırısında şiddet ve terörün ana kaynağı olduğu görüşünü dile getirmektedir.

* Aşırılık radikalliği çağrıştıran ve şiddeti meşrulaştıran bir bakış açısını yansıtan terim FUNDAMENTALİZM'dir.
Fudamentalim ( köktencilik / köktendincilik ) Amerikan Protestanlığına ilişkin bir kavramdır. Presbiteryen, Baptist ve Evanjelist grupların püriten yorumunu ifade eden ve İncil'in muhtevasının lafzen hakikat ve doğruluğuna inancı vurgulayan yaklaşımdır.

* Şiddet ve terör olaylarını biçimsel ve normatif bir düzlemde ( amaç- araç- sonuç bağlamında ) değerlendiren yaklaşım hukuki'dir..
Şiddet ve terör olaylarında dini inanç ve sembollerin başlıca rolü araçsallık ve eylemleri meşrulaştırmadır.

* Ortodoks terörizm teorisi terörü anlamca ve analiz etmek amacıyla en yaygın olarak başvurulan kuramdır.

* Radikal terörizm teorisi, meşrulaştırma amacı taşıyan kuramdır.

* Ilımlı terörizm teorisi, sınırlı terörün kökenlerine odaklanır ve terörün siyasi, sosyal , ekonomik ve yapısal nedenlerini anlama ve açıklamayı hedefler.

Kitlesel Terör = Siyasi iktidar ve devlet eliyle yapılan rejimin muhaliflerini kitlesel olarak baskı altına almayı amaçlar.

Hanedan Suikastları = Muhalifler, ayrılıkçılar veya dışgüçlerin etkisiyle hareket eden işbirlikçilerin siyasi yönetimi devirmek veya zor duruma düşürmek için hanedan mensuplarına, üst düzey yöneticilere suikast düzenlenmesi..

Rastlantısal Terör = Topluma açık mekanlarda patlayıcı kullanarak yaralama ve ölümlere yol açılması..

Odaklı Rastlantısal Terör = Patlayıcı ve diğer öldürücü araçlar kullanılarak belli bir gruba yönelik şiddet hareketi.

Taktik Terör = Merkezi hükümet ve rejimi sarsmak meşruiyetini ortadan kaldırmak ve rejimi yıpratmak amacıyla devrimci bir stratejinin parçası olarak yürütülen terör.





medineweb.net



SAAT: 03:37

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306