Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Edebiyat (https://www.forum.medineweb.net/515-edebiyat)
-   -   Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir / Duygusal Bir Hikaye (https://www.forum.medineweb.net/edebiyat/33871-bulunmayacak-tek-sey-senin-benzerindir-duygusal-bir-hikaye.html)

ali70 17 Temmuz 2017 01:28

Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir / Duygusal Bir Hikaye
 
Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir

Ayakkabıcı yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama Küçük bir dükkan için yeterliydi.

Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle.
Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkandan dışarı fırlayıp:

- Küçük! diye seslendi. Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir harika.

Çocuk adama dönerek tebessüm etti:

- Gerçekten çok güzeller. Ama benim bir bacağım doğuştan eksik! Dedi.

- Bence önemli değil, diye atıldı adam. Bu dünyada her şeyiyle tam insan yok ki. Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin aklı yok, kiminin de vicdanı.

Küçük çocuk bir şey söylemiyordu. Adam konuşmayı sürdürdü:

- Keşke vicdanımız eksik olacağına, bir bacağımız eksik olsa idi.

Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Adama doğru yaklaşıp:

- Anlayamadım. Niye öyle olsun ki? Dedi.

Adam açıklamaya başladı:

- Çok basit. Eğer vicdan yoksa cennete giremeyiz. Ama ayaklar yoksa problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak. Hatta bu dünyadaki engelli insanlar, sağlamlara oranla, orada daha fazla mükâfat görecekler.

Küçük çocuk bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar hafiflemiş gibiydi. Adam vitrine işaret ederek:

- Baktığın ayakkabı sana yakışır. Denemek ister misin? Dedi.

Çocuk başını iki yana salladı:

- Üstünde 50 lira yazıyor. Almam mümkün değil.

Adam pazarlığa başladı:

- İndirim sezonunu senin için öne alırım. Böylelikle ayakkabı 40 liraya düşer. Zaten sen de bir tekini alacaksın. Bundan dolayı da sana 20 liraya gelir.

Çocuk biraz düşündükten sonra:

- Ayakkabının diğer tekini ne yapacaksın ki? Senin hiçbir işine yaramaz. Onu kimse almaz.

Adam güldü:

- Amma yaptın haaaa! Onu da sağ ayağı eksik olan başka bir çocuğa satarım.

Küçük çocuğun aklı iyice karıştı. Adam sordu:

- Öğrencisin değil mi?

- İkiye gidiyorum. Üçe geçtim sayılır.

Adam devam etti:

- Tamam işte… 10 lira öğrenci indirimi yapıyorum. Böylece ayakkabının fiyatı 10 lira olur. O da senin pazarlık payın zaten… Bu durumda ayakkabı senindir. Sattım gitti.

Ayakkabıcı çocuğun şaşkın bakışları altında dükkana girdi. İçerdeki raflar, çocuğun beğendiği modelin aynısıyla doluydu. Ama o vitrindekini çıkardı. Bir tabure alıp çocuğu oturttu. Yeni ayakkabısını giydirdi. Sonra da çocuğun ayağından çıkardığı eski ayakkabıyı göstererek:

- Benim satış işlemim bitti. Sen de bana bunu satar mısın? Eğer satarsan memnun olurum. Dedi.

Çocuk şaşkın bir şekilde kekeledi:

- Şaka mı yapıyorsunuz? Onun tabanı delik, eski bir ayakkabı. Para eder mi?

Adam hemen cevap verdi:

- Oooohhhhoooo! Sen de çok cahil kalmışsın be arkadaş. Antika eşyalardan haberin yok herhalde. Bir antika, ne kadar eskiyse o kadar fazla para eder. Bu yüzden bence ayakkabın en az 150 – 200 lira eder.

Küçük çocuk art arda şok yaşıyordu. Mutlaka bir rüya olmalıydı bu. Adam, terli avuçlarına 200 lira sıkıştırmıştı. Elindeki paralara baktı ve 50 lirasını geri verdi:

- İndirim mevsimini başlattınız ya, bana bu yeter. Dedi.

Adam onu kıramayıp 50 lirasını geri aldı. Böylelikle eski ayakkabıları çocuktan 150’ya lira aldı. Sonra da dayanamayarak çocuğun yanağına bir öpücük kondurdu:

- Güle güle giy hayırlı olsun, dedi.

Çocuk yavaşça yerinden doğruldu ve adama sıkı sıkı sarıldı. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip:

- Babam haklıymış. Engelli olduğum için üzülmeme hiç gerek yokmuş. Dedi.

Çocuk kapıdan çıkıp giderken, adamın gözleri doldu. Bütün mallarını bir günde satsa, böyle bir mutluluk bulamazdı. İçi içine sığmıyordu.


Unutmayın;
Her rüzgar, savuracak bir toz bulur.
Her hayat, yaşanacak bir can bulur.
Her umut, gerçekleşecek bir düş bulur.
Bulunmayacak tek şey senin bir benzerindir.



alıntı

Medine-web 17 Temmuz 2017 06:18

eşref makamında yaratılan insan oğlu o makamın dokusunu dejenere etmediği sürece şereflidirler...eşreflerde akıl vicdan ikilisi daime söz sahibidir.bu ikili vahy ile barışık olması yer yüzünde virus barındırtmaz.bu ikiliyi putlaştırılılan heva heveslerin emrine verildiğinde mikroptan/virusten geçilmez...işte orda esfeller devreye girer.meleklerin imrendiği mi hayvanların iğrendiği mi kişiye özel bir tercihtir.
hikayede geçen eşrefsel doku dejenere olmayan tüm semavi dinlerin özeti değil mi Ali Hocam...

ali70 22 Temmuz 2017 13:13

Öyle de diyebilir Abdulmelik hocam. Eyvallah


SAAT: 18:27

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306