Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Erzurum Atatürk İlitam (https://www.forum.medineweb.net/797-erzurum-ataturk-ilitam)
-   -   ATAUZEM =islam ahlak felsefesi= 1.ünite (özet) (https://www.forum.medineweb.net/erzurum-ataturk-ilitam/31265-atauzem-islam-ahlak-felsefesi-1unite-ozet.html)

EyMeN&TaLhA 19 Şubat 2015 12:02

ATAUZEM =islam ahlak felsefesi= 1.ünite (özet)
 
AHLAKIN TANIMI

Ahlak, Arapçada “yaratma”, “yaratılış” ve “yaratılmış” gibi manalara gelen “halk" kavramı ile aynı kökten olan “hulk” veya “huluk” kelimelerinin çoğuludur. “Ahlak" kelimesi Kur’an-ı Kerim’de geçmemekle beraber, “huluk’ kelimesi - biri adet ve gelenek, diğeri de ahlak ve huy manasında olmak üzere - iki ayette geçmektedir.

Lügat kitaplarında “hulk” kelimesinin huy, seciye, tabiat, mertlik, din ve yaratılış manalarına geldiği belirtilmiştir. Buna göre ahlak kelimesi lügatte; huylar, seciyeler, karakterler yanında, insanınmanevi yapısını belirleyen özellikler gibi anlamları da kapsar.
Ahlak, terim olarak genel anlamda, mutlak olarak iyi olduğu düşünülen ya da belli bir yaşam anlayışından kaynaklanan davranış kuralları bütününü ifade ettiği gibi, insanların kendisine göre yaşadıkları, kendilerine rehber aldıkları ilkeler bütünü ya da kurallar toplamı olarak da tanımlanabilir. Ayrıca bu terim, bir kimsenin iyi niteliklerini ya da kişiliğini ifade eden tutum ve davranışlar bütünü ve huy anlamlarında da kullanılabilir.

Ahlak, üç farklı anlamda kullanılmış. Birinci anlamda hayat şekli; ikinci anlamda ahlaki kanun, düstur ve bir grup davranış kuralı; üçüncü anlamda ise, hayat tarzı ile ahlak kanunu hakkında yapılan fikri bir araştırma olmaktadır. “İslam ahlakı” birinci anlama, “meslek ahlakı” veya “iş ahlakı” ikinci anlama, “ahlak felsefesi” (etik) üçüncü anlama örnektir.

Ahlak kelimesi için en çok kullanılan ve takdir edilen ıstılahî mana Gazzali’ye aittir. “Ahlak, insan nefsinde yerleşen öyle bir heyet (meleke) dir ki, fiiller, hiçbir fikri zorlama olmaksızın, düşünüp taşınmadan bu meleke sayesinde kolaylıkla ve rahatlıkla ortaya çıkar.”
Bununla birlikte, nefisten her çıkan şey ahlâkı ilgilendirmemektedir. İnsanın korkunca yüzünün sararması, utanınca ise kızarması ahlâka konu olmaz. Bir davranışın ahlâkı ilgilendirmesi için iki temel özelliğinin olması gerekir:

1. Huyun ruhta yerleşmiş olması, düşünme ve zorlama olmadan kolaylıkla meydana gelebilmesi gerekir. Düşünüp taşındıktan sonra hayatında bir kere iyilik yapması ahlâki bir eylem değildir.
2. Ahlâki bir davranışta seçme özgürlüğü ve irade olmalıdır.
Bunlara ilaveten ahlâk; “belli bir dönemde belli insan topluluklarınca benimsenmiş olan, bireylerin birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen törel davranış kurallarının, yasalarının, ilkelerinin toplamı” olarak da tanımlanmıştır.
Descartes ahlâkı; “iman ışığının yardımını aramaksızın, tabii akılla üstün iyi hakikatin ilk nedenlerle bilinmesi olarak tanımlamıştır.
Ahlâkın tanımlarının bu şekilde farklı olmasının nedenleri:
1. Ahlâk kavramının karmaşık, çok yönlü ve soyut olması.
2. İnsanların benimsemiş olduğu ahlâk prensiplerinin farklı olması. Bakış açılarına göre bir ahlâk tanımı ve anlayışı ortaya konmuş olması.
3. Tanımlamada bulunanların sahip oldukları dünya görüşü ile yaşadıkları ortamın genel temayüllerinin birbirinden ayrı olması.
“Ahlak" veya “ahlak bilimi"" bizde batı dillerindeki “moral" (morals) kavramına karşılık olarak kullanılır. Moral kavramı Yunanca’daki “Ethos" kelimesinin Cicero tarafından Latince’ye uyarlanmış halidir. Ethos sözcüğünden türetilmiş olan “etik" ise, öznel yönüyle bireyin niyet, anlayış ve tutumunu, nesnel yönüyle de ahlak, töre ve alışkanlıkları niteler. Her iki yönü de kapsayacak tarzda etik ethosun, ahlaki olanın bilimidir.

AHLAKIN KONUSU

İnsan eylemleri üzerine düşünme, eleştirme ve bu eylemleri “iyi" ya da “kötü"" diye bir değer hükmüne konu yapma düzenli bir yaşam sürdürülebilmesi için zorunludur. insanlar tarafından belirlenen ilkeler bütünü olarak ifade edebileceğimiz ahlakın konusu, insan ve insan davranışlarınındeğerlendirilmesidir.

Bir ilim olarak ahlakın konusunu ise: Ahlakın öznesi olan insanın akıl, irade, vicdan gibi ahlaki kabiliyetleri ile öfke, şehvet vb. duygularını ve bunlardan doğan erdem ve rezaletleri araştırmak ve incelemek. Ahlak ilmi ahlakî hayat adına yararlı olanları geliştirmenin, zararlı olanları da ıslah etmenin yöntemlerini araştırır ve insanlığın hizmetine sunar.

Ahlakçıların, bir kısmı ahlakın konusunu ruhî kuvvetler ve bu kuvvetlerin eğitimi, bazıları vazifelerin tamamı, bazıları hem ruhi kuvvetler hem de vazifeler olarak nitelendirmiştir. bazı ahlakçılar ise insanın, hür ve belli bir amaca yönelik olarak ortaya koyduğu her çeşit insanî fiiller, iyilik, mutluluk, fazilet, sevgi, hatta nefsin hastalıkları ve bunların tedavi yolları olarak düşünmüşlerdir. Katip Çelebi, faziletler ve reziletler ilmi olarak tanımladıktan sonra konusunu “ruhun faziletlerle süslemesi ve reziletlerden koruma yollarının gösterilmesi” olarak ifade etmiştir. Bu takdirde ahlakın konusu, irade ve ihtiyara dayanan ruhî kuvvetler, nefsî duygular, insanî davranışlar olarak ifade edilebilir.
Bazı ahlakçılar, “vazifeler ilmi” olarak ele alırlar. vazifeler ilmi olarak saptayanların başında Alman filozofu Immanuel Kant gelir. Ona göre, her türlü ahlakî eylem, salt ödev duygusundan kaynaklanmaktadır.

Bütün bu görüşleri bir arada ele aldığımızda ahlakın konusunun ahlakçılar tarafından şu şekilde belirlendiği sonucuna ulaşabiliriz:
İnsan ruhundaki iyilik ve vazife hissi, bunların geliştirilip olgunlaştırılması, her türlü fazilet ve reziletlerin kaynağının ne olduğu, insanın kötü davranışlardan kurtarılıp erdemli bir insan haline gelmesini sağlayacak tedavi ve eğitim yoları. Özgürlük, vatanseverlik, hayırseverlik, yardımlaşma ve dayanışma, ziyaretleşme, insan dışında kalan diğer canlı varlıkların haklarına saygı vb. gibi sosyal anlayışları yaygınlaştırma ve geliştirme. İnsanın insan olarak yapması ve yapmaması gereken her türlü hareketlerin belirlenmesi ve bunlardan iyi olanlarına teşvik edilme, kötü olanlardan sakındırılması gibi konular ahlakın konusunu ve sahasını teşkil etmektedir.

AHLAK İLMİNİN AMACI

Ahlak, “neyi yapmalıyız?” sorusunun cevabını araştıran bir ilimdir. Şu halde bu ilim bize hayır (iyi) ve şer (kötü) hakkında bilgi vermeyi, insan olarak uymak zorunda olduğumuz kaide ve kanunları, vazife sorumlulukları tanıtmayı, böylece ahlakî ve içtimaî bakımdan mükemmel bir insanlık meydana getirmeyi gaye edinir.

AHLAK İLMİNİN BÖLÜMLERİ

Ahlakçılar ahlak ilmini genelde teorik (nazarî) ve pratik (amelî ) ahlak olmak üzere iki kısımda ele almışlardır. teorik ahlak, hem ahlak ilkelerini belirler, hem de bu ilkelerin uygulanmasını, emir ve teftişini vazife edinir. Pratik ahlak ise, davranış ve eğilimlerden hangisinin iyi, hangisinin kötü olduğunu, insan vazifelerinin ne şekilde gerçekleştirildiğini bildiren ahlak dalı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Teorik (nazari) Ahlak:

Ahlaki eylemin ve davranışın ne olduğunun, nasıl olması gerektiğinin, ahlaki davranışın değerinin araştırılarak, ahlakî ilkelerin belirlenmesini sağlayan ahlak alanına teorik ahlak diyebiliriz.

“Anne-babaya itaat ahlaki bir vazifedir” diyoruz. buradaki “vazife” nedir? Vazifenin kaynağı, kanunları, gayesi vb nelerdir?
Teorik ahlak sahasını üç ana başlıkta özetlememiz mümkündür.

Bunlardan ilki eylemlerimizin kanunu olarak niteleyeceğimiz sorumluluk teorisidir. Bu ahlaki niyet, vicdan ve erdeme ilişkin inceleme alanıdır.
İkincisi eylemlerimizin sebeplerini irdeleyen özgürlük teorisi olup bu alanda ise, kısmi irademize kolaylık veren nedenlerin tahlili yapılır.
Sonuncusu ise eylemlerimizin gayesini belirleyen olgunluk teorisidir ki bu da ahlakçılar tarafından insan hayatı için teklif olunan farklı gayelerin araştırılmasını içermektedir.

Pratik (Ameli) Ahlak:

ahlak ilmi uygulamaya dayalı bir ilimdir. Dolayısıyla bu ilim sadece “bilgi"" için değil bundan daha önemli olan “eylem"" için vardır. bu nedenledir ki, insanın ahlaklı olabilmesi için nasıl yaşaması, neleri yapması, neleri terk etmesi gerektiğini, vazife ve sorumluluklarının nelerden ibaret olduğunu bildirmek üzere pratik ahlaka ihtiyaç duyulmuş ve bu ihtiyaçtan ahlakın bu kısmı oluşturulup, geliştirilmiştir.
Pratik ahlak, teorik ahlakın ortaya koyduğu kaide ve kanunların hem bir sonucu hem de uygulama alanıdır. pratik ahlak için aynı zamanda “vazifeler ilmi" de diyebiliriz.

Pratik ahlak insanın tüm diğer canlılarla her türlü ilişkisini kapsayan geniş bir alanlar bütününü ifade eder. bir sınıflamaya tabi tutacak olursak; kişi ve gayeye ait görevler, topluma ve hükümete ait görevler, vatan ve insanlığa ait görevler olarak belirlememiz mümkündür.
Yine bu taksimi şu şekilde de yapılandırabiliriz.

*ferdi ahlak. * aile ahlakı. * sosyal ahlak. * devlet ahlakı. * dini ahlak

alıntıdır


SAAT: 08:52

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306