Sayha -Ses, Çığlık- Yüksek Frekanslarla İnsanları Etkileme Metodları
 

Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah sevgili kardeşlerim uzun bir zaman sonra bu platformdaki nadide bir ilim yuvası olan aynı zamanda içeriği ile adeta sanal bir külliye haline gelmiş medineweb kurucu ve moderatörlerine ve tüm kardeşlerimize selam ve saygılarımızı sunarız...

İstedik ki zamanımıza uygun ve bilgilendirici, bilinçlendirici bir konu ile giriş yapalım...

Burada olamadığımız süreçte elbette hizmetimizden geri durmadık İslam adına ,günümüz meseleleri üzerine ve özellikle gençlere yönelik Derneksel olarak rızalillah gayretlerde bulunduk, hocamızın zamanımıza bakan bir sohbetinin yazıya dökülmüş halini sizler ile paylaşmak istedik, fayda görmeniz dileği ile...

BismillahirRahmanNurRahim
Bir de sözünüzde doğruysanız bu bahsettiğiniz vaat ne zaman gerçekleşecek diyorlar. Onlar yalnızca çekişip durularken kendilerini yakalayıp yok edebilecek tek bir ses bekliyorlar. (Yasin,48,49)

Bakın Gençler bu ayette Çığlık diye geçen gençler Sayha yüksek orandaki frekanslardır bunlar. Ses diye manalandırıyoruz Sayha kökeninde baktığınız zaman yüksek frekansal tahrif edici, yıkıcı özelliğe sahip olan dalgalardır, frekanslardır. İnsanın 20 bin (hertz) Hz. biliyorsunuz üzeri duyma özelliği yoktur. 20 bin Hz. üzerindeki frekanslar, insanı ölüme götürecek frekanslardır. Bugün işte küresel şeytani çetelerin İyon tabakaları üzerinden sistemli bir şekilde deprem silahı diyorlar ya Harp aynı onun gibi İyon tabakaları üzerinden sinyalizasyonlarla, frekanslarla, cep telefonları sinyalleriyle bile, Wİ-Fİ ağlarıyla bile yeri geliyor belli merkezlere yapmış oldukları yüksek frekans saldırılar var şu an yeryüzünde.
Harp silahı sadece depremleri tetiklemek için değildir. Şu an ani ölümlerin çoğunun sebebi bu yüksek frekanslardır. O döneme girdik bakın. Nitekim daha önce küresel felaketlere yönelik sohbetler yayınlatmıştık. Geçmişte birçok kavim bu yüksek seslerle helak edilmiştir, Semut Kavmi gibi veya işte o Ayette dediği gibi Sayha der Kur’an buna. Sayha tek bir çığlık. Çığlık dediğimiz zaman biz zannederiz ki bizim duyacağımız. İnsanın duyumu 20 ile 20 bin arasındadır. 20 nin altını da duymaz 20 binin üstünü de duymaz. 20 nin altını duyduğunda ruhsal bunalımlar yaşayabilir, beyin aktiviteleri sıkıntı yaşar. 20 binin yukarısında ise ruhsal bunalımın ötesinde şeyler yaşar, beyin kanamaları yaşayabilir aniden patır patır bir anda ölürsün kalp durur, beyin gider, Paramparça olursun Beynin patlayabilir. Mesela 100 bin (hertz) Hz bir frekans verildiğini düşünün bir bölgeye, o bölgede ne kadar yaşayan insan varsa hepsini beyni çok rahat patlayabilir. Çünkü sen kulaklarınla onu duymuyorsun ama beyinin, bilinçaltın duyuyor işte. Bu aynı köpeklerin düdüğüne benziyor. Sen duymuyorsun niye 20 Hz’in altında kaldığı için ama o köpek o sesi duyuyor bak sen üflüyorsun üflüyorsun ses çıkıyor mu? Çıkmıyor. Yüksek frekans da aynı öyle. Alttaki frekans da öyle. Bizim çünkü duyum frekansımız 20 ile 20 bin arası. 20 binden yukardaki o çığlıkları da işte biz duymuyoruz, oysa bak çığlık diyor yüksek ses diyor. Sen zannediyorsun ki duyulacak bir şey. Değil işte, sır burada. Yüksek oranda olduğu için çünkü senin duyum aralığın belli. Atom bombası mesela 100 tane atom bombasını aynı anda patlat, onu çıkaracağı ses, sen duyamazsın. Çünkü çoktan kulakların sağır olmuştur. Duyum Merkezi tahrif olmuştur. Onun için işte yüksek frekanslar dönemindeyiz geçen senede sohbetlerde dedim ki bakın Semut kavminin, Ad kavminin, birçok geçmişteki kavimlerin helak olma aşamalarını özellikle Dünya şu an yaşıyor.
Çekirge belalarını, virüs salgınları, deprepler, seller, hayvansal istilalar vs. Bunların her birisi bakın safha safha yeryüzünde zuhur ediyor. İşte bunların her birisi Kur’an da safha safha anlatılmış zaten. Semud Kavmi, Ad Kavmi örneklerine baktığımızda da diğer musibetlerden sonrasında gelen kısım sayha- ses, çığlık kısımlarıdır. Çığlıklarla helak olmaları. Toplumsal. Toplu halde ölümler.

Bakın o malum sıvıların içinde hatırlıyorsanız daha evvel anlattım. Kalp kası iltahaplanmasına sebebiyet veren maddeler var. Kalp krizine sebebiyet veren maddeler var. Alyuvarları, akyuvarları bertaraf eden işlevsiz hale getiren maddeler var. Ondan dolayı işte bu sıvıları vurulanlar mutlaka sulandırıcı şeyler çok çok tüketsinler demiştim. Vücuttan toksin atıcı özellikleri çok fazla tüketsinler ki zarar olmasın. Bugün ölen insanlara bakıyorsun kalp krizi vakaları aşırı derece artmış durumda. sıvı olanlar içerisinde inceleme yapıyorsun sıvı vurulanlar genel de kalp krizi yaşıyor.

Şimdi sıvıların bazılarının içinde kullanılan maddelerden bir tanesini neydi hatırlayın Grafen maddesi. Aynısını işte bak daha önce sohbetlerde de demiştim. Canlı robotlar, robottan ordular yapacaklardı küresel güçler nitekim yaptılar, şimdi yapay zekanın ötesine taşıyacaklar. Yarı canlı hale getirecekler. Yapacakları robotlarda kullandıkları madde Grafen maddesidir. Şu an bu söylemiş olduğum sayha dediğimiz dönem açıldı diyorum ya. Her türlü anlayabilirsiniz gençler bu ifadeyi. örnek vereyim Grafen her madde de vardır. Her şeyde vardır ama belli ölçütlerdedir. Günlük tükettiğimiz gıdalarda da var. Doğada bulabilme ihtimaliniz var. Ama bu maddenin çok ilginç bir özelliği vardır. Bu dışarıdan aktivite edilen bir maddedir. sıvılarda kullanılmasının sebebi budur işte. Benim geçmişte, geçen sene uydularla bakın bu virüsün yayılmasını sağlıyorlar demiştim sebebi bu. Çünkü Grafen vücuda girdiği an göndereceğin bunun kendi frekans aralığında bunu aktifleştirecek frekansı gönderdiğin an o vücutta tahrifatlar yapmaya başlar. İstediğin direktifi yaparsın. Grafene yönlendirme yapabilirsin.

Mesela o maddeye sen sinyallerle atıyorum kodlama yap frekans gönder. De ki o maddeye çık beyne, beyin kanaması gerçekleştir. O madde senin beynini felç eder. Çünkü senin Grafen dediğin madde canlı Mikroorganizma aynı zamanda. Kuşdili diyor ya Kur'an, Süleyman kuş dili bilirdi. Kuş dili oradaki kuş bildiğiniz kuş anlamında değil. Mahlukatın tamamının dilidir. Frekanssal ayarlardır. Frekans aralıklarıdır. Adamlar yüzyıldır balinalar üzerinde bunu çözdüler. Onların üzerinde deneyler yaptılar çözdüler. Balinalarda, fillerde, develerde hepsinde yaptılar. Birçoğunun hangi Hz aralığında iletişim sağladığını zaten çözdüler. Onun için birçok maddenin yani mikrobun, canlının hangi Hz aralığında frekans aralığında gönderirsek aktifleşip, aktifleşmeyeceğini biliyor bu adamlar. Çok basit. O dönemlerden geçiyoruz. İşte o süreç başlıyor. 5G gibi uydularla, ki o uydulara ihtiyaçları bile yok dediğim gibi İyon tabakaları üzerinden yıllardır çünkü tahrifat yapıyorlar. Çok rahat bir şekilde isteseler bölgesel olarak mesela Afrika bölgesi örnek veriyorum, zaten açlıktan ölüyorlar geri kalmış ülke. Nitekim nüfusu indirme planları yok mu bu adamların. Üçte bire indirme planları var bak. Dünyanın nüfusu 500 milyona indirmeyi planlıyorlar. Ne demek bu toplu ölümlerle yapılabilir ancak. Eskiden öyle uçaklardan virüs atıyor muhabbeti vardı halk arasında Öyle bir şeye gerek kalmadı artık. Adamlar bak virüsü üretiyor onu çok rahat bir şekilde frekanssal olarak da yaygınlaştırıyor. Birine bulaştırsa yeter yeya boşlukta bir yere bırakması yeterli onun. Onun yayılması bile o frekanslarla çok rahat yapılabiliyor. Böyle bir güce sahip şu an insanlık. O bilgi ve teknoloji ve donanım var şu an.

İşte ondan dolayı bakın biz bu sisteme Deccalizm sistemi diyoruz. Allah'ın ve Resullahın uyardığı sistem. Deccalizm. Dünya tarihinin görmediği büyük bir fitnedir Deccalizm. Hiçbir peygamber döneminde bundan büyük fitnelerin yaşanacağı bir dönem olmamıştır. Çünkü eskiden savaşlar çoktu ama maddi görünürde oluyordu birçok şey ama şu an savaş stratejileri dahi değişmiş. Telapati dediğimiz efendim Pisişik tarzdaki bütün metafiziksel anlamda saldırılar savaşlar başlamış. Ve adamlar teknolojileri burada harıl harıl kullanıyorlar. 25 kare tekniklerinden tutun sinyallere kadar, cep telefonlarının sinyallerine kadar. Çünkü bakıyorsun bugün senin hayat hücrelerin dediğimiz hücreler DMT dediğimiz insan beyninde gri madde, beyaz madde dediklerimiz Bak çok ilginçtir bunları tahrif ediyor. Bunlar mahvediyor, bu hayati sıvıları azaltıyor. Cep telefonları normalde hiçbir şey yapmasalar bile normal yaymış olduğu radyasyon buna sebebiyet verebiliyor. Cep telefonuyla fazla konuşan insanlar beyin hücrelerinde ölümler yaşıyor. Daha doğrusu bu DMT dediğimiz, gri ve beyaz dediğimiz sıvılar, hayat sıvıları, yaşam sıvılarıdır gençler bunlar. Bunlarda azalma oluyor gri madde ve beyaz madde dediklerimiz sinirsel bir nevi istihbarat vücuttaki iletişimide sağlayan ağlardır aynı zamanda. Onun için günümüzde uyuşukluklar artmıştır. Yav öyle yorgunluk var ki üzerimde ne olduğunu da bilmiyorum, tembellik hali bir atalet, uyuşukluk var. Anla ki senin beynindeki DMT ve gri-beyaz hayat canlılık sıvıları dediğimiz işte o sıvıların azalmaya başlamış. Vücut sana sinyal veriyor diyor ki kalk, aklını başına topla, uzak dur. Sadece telefonlardan bile yayılmıyor ki her şeyden yayılıyor bu madde Radyasyon yani. Onları o maddeleri azaltan radyasyonlar, mavi ışık yayan cihazlardır. Doğal mavi ışık insana fayda verirken doğal olmayan üretilen insan teknolojisiyle üretilen ki şu an telefonlarda kullanılan radyasyon mavi ışıktır. Uydularda, bilgisayarlarda, televizyonlarda, her şeyde şu an yayılan radyasyonlardan bir tanesi mavi ışıktır. Mavi ışık yayıyor işte bu doğal olmadığı için insan beynindeki bu hayat sıvılarını öldürüyor. Ve birçok hastalıkların bak çıkmasını sağlıyor. Bunların azalması demek. Zaten DMT ve gri-beyaz maddeler bitsin sen atıl hale gel hastalıklı hale gel diye yapılıyor bir nevi beyin ölümü beyinler kontrol altında. Zombileri size seyrettirdiler ya hani aynı öyle işte. Zombi. Ne Tam hayatta ne tam ölmüş. Ne yaptığı belli olmayan insansı hayvansı varlıklar. yarı canlı. İşte bu hale sokacaklar sizi. Nitekim şu an bu halde insanlar.

Ben çok acıyorum insanlara. Ben bakıyorum böyle, eyvah eyvah diyorum, oynanan oyunların zerresinden haberleri yok, gençler Günümüzün ilmi, fenni neyse onlar neyi kullanıyorlarsa aynısını öğreneceksiniz aynısını geliştireceksiniz siz hayra kullanacaksınız. Adam cep telefonunun sinyalleri ile insanları öldürmeyi planlıyorsa, sen cep telefonları sinyallerinin zararsız hale getirecek teknoloji geliştireceksin veya onu durduracak teknolojiyi geliştireceksin. Bunun için ilk önce cep telefonu ve donanımı öğrenmen lazım. Bunun için yazılım öğrenmen lazım, algoritma öğrenmen lazım, matematik öğrenmen lazım, geometri, kimya-biyoloji öğrenmen lazım. Yani maddi ilimleri öğrenmeniz lazım. Geçen burada bak frekanslardan yine bahsettim, ne dedim, dua edin dedim, sizin devletiniz birçok şeyleri hesap ediyor. Koral denilen bak savaş için icat edilen o sinyal bozucu, sinyal karıştırıcı diye bildiğiniz şey işte bu tarz saldırıların frekanslarını dahi karıştırabiliyor. Bu çok müthiş bir şey işte. Bu büyük bir hizmet. Karşı atak. Bak o adam o frekanslarla seni öldürmeyi planlıyor. Sen bir cihaz geliştirmişsin onun yaymış olduğu frekansı sen buradan göndereceğin Frekansla bertaraf ediyorsun. Al sana Mücahitlik işte. İcat et, cihat edersin, bu bir cihattır. Eskideki gibi göğüs göğüse savaşlar bitmiş savaş stratejileri değişti zamanımızda. Düşman hain olmuş kalleş olmuş namert olmuş. Adamlar sinsi sinsi planlar yapıyor. Sen evinde otururken, haber seyrederken bak senin beynini tahrifata uğratıyor adam sen farkına varmadan. Bu kadar sinsileşmişler düşmanlar. Onun için ne yapmanız lazım onların ilimlerini öğrenmeniz lazım. Onların yaptıklarının tam tersini hayra kullanacak cihazları geliştirmeniz lazım, teknolojiler geliştirmeniz lazım. Mevzu bu kadar basit aslında. Zor olmakla beraber basit.

Hak teala Müslümanlara birlik, idrak, şuur, bilinç, ilim, hikmet ihsan etsin tek vücut olmayı ihsan etsin dava şuuru din şuuru ihsan etsin. Hkerrar hoca efendi kurani kavramlar sohbetinden/2022

Bir şey daha belirteyim kardeşler her maddenin enerjisi vardır malumunuz. İbadetlerin, ayet ve surelerinde yaydığı enerjiler ve renkler vardır. Bu tarz mavi ışıkları etkisiz hale getiren enerjiler daha çok özellikle mor ve beyaz ışık yayan enerjilerdir ki, ayetelkürsi, mülk suresi, müminun, tekvir, haşr, hadid, ihlas, felak ve nas gibi sureler okunduğunda bu enerjiler yayılır. Bu sebeple bu sureleri ve kuran okumayı en azından bu pandemi döneminde artırın. Özellikle de tevhid zikri olanlar zikirlerini çoğaltsın olmayanlarda tevhid zikirlerine başlasın tevhidle meşgul olsun. Unutmayın tevhid zikrinin yaydığı enerji tüm enerji ve renklerine baskındır koruyucudur. Hakeza tevhid içeren ayetlerde ihlas suresi gibi...

Eskiden öyle uçaklardan virüs atıyor muhabbeti vardı halk arasında Öyle bir şeye gerek kalmadı artık. Adamlar bak virüsü üretiyor onu çok rahat bir şekilde frekanssal olarak da yaygınlaştırıyor. Birine bulaştırsa yeter yeya boşlukta bir yere bırakması yeterli onun. Onun yayılması bile o frekanslarla çok rahat yapılabiliyor. Böyle bir güce sahip şu an insanlık. O bilgi ve teknoloji ve donanım var şu an.

Deccalizm.
Üzerimizde oynanan oyunları bilmemek, şu dünyadan eşyayı yerinde ve gereğince kullanıp gitmek, şu Komploların cahili olmakmı daha iyi yoksa bilip hiçbişey yapmadan sadece komplo teorileri üretip gevura küfretmekmi daha iyi bilmiyorum.

Al sana Mücahitlik işte. İcat et, cihat edersin, bu bir cihattır.

Allah hepimize ilim bilinç şuur nasipetsin.saol bu güzel konu için.
c*

Esselamu aleyküm

Allah Azze ve cel biliyor ki yaşantım boyunca bu kadar hüzünlü, buruk, çaresiz, yorgun ve bir o kadarda öfkeli bir hal yaşamamıştım, Rabbimiz bu elim olayda hayatını kaybeden her bir kardeşimize Rahmeti ile ve yaralı olan, madur kalan her bir kardeşimizede Şafi ismi ile yardım etsin ...

Bizler Kadere iman etmiş kullar olarak olayların evvela Allahın dilemesi ile vuku bulduğuna iman ederiz, lakin Allah bizleri bir nizam ve ölçü ile kulluk bilinci ve Akıl ile yaratmıştır. Kader haktır lakin bu bilinçten dolayı cüzi etkimiz mükellefiyet doğurur. Sen kadere müdahil olamazsın lakin en hayırlısına talip olabilirsin hayır ve şer sırrı ile...

Uzun zamandır insanları dini, ahlaki ve ilmi olarak uyarmya , bilgilendirmeye ve aynı anda bilinçlenmeye gayret eden birisi olarak içinde olduğumuz ve olacağımız her bir safha için artık sadece susup izlemek ve duaya sarılmaktan başka bir iş gelmiyor elimizden...

Allah bu Necip Millete her daim yar ve yardımcı olsun itikadi ve Ahlaki bilincimizi artırsın, bizlere İslam dava şuuru , Ümmet bilinci ve basiret ve feraset penceresinden bakmayı nasip eylesin...Amin ya Mucib

Esselamu Aleyküm
Konulara bakınca yine gözüme çarptı, malumunuz yakın zamanda uzaktan etkileşim ile frekans desteği ve teknolojinin korkunç yüzü ile binlerce insanın nasıl bir anda etkisizleştirildiğine şahit olduk...

Bunları eskiden yazılanlar olarak gören bazı insanlar ne yani keramet mi bunlar diye çıkış yapıyor. Evet bunlar keramettir, bunlar basiret ve firaset sahibi her Müslümanın gösterebileceği kerametlerdir. Peki nasıl ? Elbette en büyük keramet olan Kuran ile Allahın kelamını akladebilen her insan yaşanacak olanları tahmin ve tahlil edebilir. Yeterki Kurana sımsıkı sarılıp ve Allahın kurduğu nizamı akledebilelim, önümüzde çok sıkıntılı süreçler var umarız ki toplumsal olarak bilinçlenme ve gayreti artan bir hale gelelim, Rabbimiz en hafif şekilde bu süreçten çıkmayı bizlere nasip eylesin, amin Ya Mucib...

alyk slm hocam hoş geldiniz...cehd cihad ve çalışmalar bir platformdan ibaret değildir.çalışmalarınızı bizimle de paylaşıp yayılmasına vesile olduğunuz için 4.sürenin 85 ayetinden esinlenerek "el sebebu kel fail" hadisi şerifinden benzer bir işaretle uyanışa vesile olmanızı idrakınız için teşekkür ederim.

Kerrar hoca'mızın bu nefis ve ufuk açıçı paylaşımı beynimize binbirsoru işareti sancısı ile sübhanalah bu ayeti bin kez okumuşumdur hiç böyle düşünmemiştimliğe getiriyor. kuranda defalarca efela takilun sayhaların bir ürünü bu bakış açısı...

geçmişte helak edilen kavimlerin akibeti ve helak konularına bakıldığında bu bizim için değil tarihte kaldı psikolojisiyle uyumaya devam ediyoruz.ayetlerin numarasını hatırlamıyorum özetle kavimlerin helaki ; zilzal zelzele recfe(deprem),korkunç ses gök gürlemesi (sayha) ve yıldırım (saika)...

yine tarihe bakıldığında helak edilen kavimlerin suçlarının toplamını biz yaşıyoruz ve esatirul evvelin psikolojisi ile kendimizi kandırıyoruz...

Allah aşkınıza lut hud salih nuh(as) kavimlerinin suçları bizde alası ve dahası yokmu?

israiloğullarının şımarıklarının nankörlüklernin alası ve dahası bizde yok mu?

kabiloğullarının ad semud oğullarından neyımız eksik?

mekke müşriklerinin ebucehillerin yaptıklarından ne geride kaldık kalıyoruz?

onların taş parçası hubel lat menatları ve bizim canlı lat menat uzzalarımız...nefsimiz paramız kapitalizmimiz hevesimiz ölmeyecek emellerimiz...Allahı devredışı bırakıp mindunillah putperest sevdamız...Resulullahı selavatla geçiştirip bildiğimizi okuduğumuz...

avrupaya özendik ne kadar pislikleri varsa kursağımıza beynimize modelimize yaşantımıza aldık.ibrahim gibi düşündük nemrut gibi yaşadık...şeytanın ben ateşoğullarındanım toprak oğullarından üstünüm isyanını faşizme varacak kadar din haline getirdik...kuran mahzun din meçhul yaşantı alabora vahy bloke...

elingavuru ebabil kuşlarından esinlenerek teknoloji üretirken biz kahrolsun ebrehe ile yetindik...
elingavuru bir tuşa basarak ses deprem korona hiroşima halepçe filistin gazze versiyonları ile ilerlerken biz çayımızı yudumlarken kadere imanla yetindik...

nerdesinizzz 2 milyar müslümanlar!!! 350 kişilik bedir ashabı topunuza bedel !!!!

......

Rabbimiz, Mevlamız yegane Medetkarımız razı olsun kıymetli hocam, Ümmetin derdi ile dertlenmek hem büyük bir yük hem büyük bir cihaddır. Yıllar önce Kuranın ışığında Ümmeti her platformda, sohbetlerde ikaz ve uyarı ile geçti ömrümüzün bir kısmı, Kıymetli hocamız bu uğurda elinden geldiğince sohbetlerde bulunmaya çalıştı lakin öyle bir düşman ki karşındaki, güç ile eline almış durumda her bir zihni ve fikri ama elbette "inanıyorsak üstünüz" düsturu ile hiç durmadık...

Gençler !!!
Emin olun en büyük Cihad Kuran ve Sahih Sünneti ve Peygamberi bir ahlakı evvela yaşamak sonra kurumuş kalplere nakşetmektir gayret ve çabası bu yolda Rızalillah yolunda olan asla yardımsız kalmaz, Ahilik düsturu ile girdiğiniz her ortamda ilim, Ahlak ve Dürüstlük ile birer rolmodel olmalısınız ve etrafınıza Peygamberi Ahlakın nurunu saçmalısınız...

Aileler ...
Evlatlarımızı Din, Ahlak, Örf ve Adetten bir adım bile uzak yetiştirmezlik yapmamalısınız, Evlatlarımızı bu melun zamanda canlı canlı toprağa gömmemek için zamanı şart ve koşullarına uygun eğitim ve iletişim kurmalıyız...

Eğitmenler...
Özellikle İslamın Şiarını İlim, Bilim ve zamanın şartlarına göre dizayn ve Adetullahı her bir ferde doğru İTİKAT ile aktarmalı ve birlik ve İslam Kardeşliği bilinci aşılamalısınız...

İşte o zaman Filistin, Doğu Türkistan, Myanmar ve daha bir çok yerde zulüm altında olan kardeşlerimize ve itikatsız yaşamaktan nefesleri kesilmiş insanlara faydamız dokunmaya başlar.

Müslümanlar şu hale gelmeden değişecek hiç bir şey yoktur. Rabbimiz bizlere İslam Dava Şuuru, İslam Kardeşliği ve İttihat bilinci nasip eylesin... Amin ya Mucib