Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Evlilik-Nikah Konuları (https://www.forum.medineweb.net/194-evlilik-nikah-konulari)
-   -   Düğün Evliliğin örfî tescili için yapılan toplantı ve ziyafet mânâsındadır (https://www.forum.medineweb.net/evlilik-nikah-konulari/13706-dugun-evliligin-orf%EE-tescili-icin-yapilan-toplanti-ve-ziyafet-manasindadir.html)

MERVE DEMİR 14 Nisan 2009 10:12

Düğün Evliliğin örfî tescili için yapılan toplantı ve ziyafet mânâsındadır
 
Düğün

Evliliğin örfî tescili için yapılan toplantı ve ziyafet mânâsındadır. Arapça�da velime denilen düğünlerdeki ziyafetler, âlimlerin çoğuna göre sünnet-i müekkededir. Enes ibn Mâlik şöyle der: Hz. Peygamber, Zeynep bint Cahş için velime ziyafeti yaptığı gibi kadınlarından hiçbirisi şerefine ziyafet vermedi. Ancak Zeynep validemizin velimesinde bir koyun keserek bir ziyafet vermiştir. (Buharî, "Nikâh", 68) Abdurrahman ibn Avf (r.a.) da Medine'de evlenince, Hz. Peygamber'in kendisine: "Bir koyun dahi olsa velime yap." (a.y.) buyurması, düğün ziyafetinin imkân ölçüsünde verilmesi gerektiğini gösterir. Yine Hz. Peygamber'in "Velime ilk gün hak, ikinci gün mâruf, üçüncü gün ise riya ve gösteriştir" (İbn Mace, "Nikâh", 25) ikazı da, israf ve gösteP��en uzak durmamız gerektiğine delildir.

Düğünlerdeki meşru eğlenceye gelince, Sünnet'te bu hususa dair şöyle bir örnek yer almaktadır: Hz. Peygamber (s.a.s.), bayramlarda, kadınların kendi aralarında def çalıp, İslâm ahlâkına aykırı olmayan bir kıyafetle cariyelerin şarkı söylemesine izin vermiştir. Bir bayram günü Hz. Âişe'nin (Ö. 58/677) huzurunda def çalıp şarkı söylemek suretiyle eğlenen cariyeleri, "Resûlullah'ın evinde şeytan nağmeleri ha!" diyerek azarlayan Hz. Ebû Bekir'e, "Her toplumun bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır." (Buharî, "Iydeyn", 3) buyurarak, meşru eğlenceye müdahale edilmemesi gerektiğini ifade etmiştir. Ancak bu eğlence kadınlar arasında olduğu gibi, hadisteki cariyelerden kasıt, küçük kızlar da olabilir.

Aşırılığa kaçmamak şartıyla, İslâmiyet'in sosyal hayat içersinde ruhsat verdiği düğünlerde eğlenmek meşrudur. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), yine cariyelerin def çalıp gazâ şiirlerini okuduğu bir düğüne katılmış, şarkı söyleyen cariyelerden biri O'nu görünce: "Aramızda yarın ne olacağını bilen Peygamber var." diyerek sözlerini değiştirmiş, bunun üzerine Peygamberimiz, bu cariyenin böyle ifadeler kullanmamasını, daha önce söylediklerini tekrar etmesini istemiştir. (Buharî, "Nikâh", 48) Burada şu noktayı belirtmeliyiz ki bu nokta, cariyenin statüsü nazara alarak değerlendirilmelidir. Yoksa, erkeklerin olduğu bir yerde, onlarla evlenmesi haram olmayan kadınların şarkı söyleyemeyeceği, erkeklerin de bunları dinleyemeyeceği açıktır. Dinimiz düğün vesilesiyle belli sınırlar içinde eğlenceye izin vermektedir. Şu kadar ki, bu eğlencelerdeki meşruiyet sınırı önemlidir. Günümüzde düğünlerde çılgınca eğlenme, yiyecek ve içeceklerde alabildiğine israfa kaçma, içki tüketilmesi gibi uygulama ve başka haram fiillerin işlenmesi, İslâm'ın asla izin vermeyeceği davranışlardır.

Âlimler, meşrû sınırlarda icra edilen düğüne davet edilen bir kişinin, bu davete icabet etmesinin vacip olduğunu söylerken, bu davetlerde İslâmî âdaba ve genel ahlâk kurallarına ters olmayan, aynı zamanda oyun, musiki ve yarış türünden eğlencelere de izin vermişlerdir. Fakat davette içki, kumar, fuhuş gibi dinin haram kıldığı yasaklar işleniyorsa gitmek doğru değildir. Bu sebeple İslâmî ölçülere göre müstehcen sayılabilecek, doğrudan ya da dolaylı olarak İslâm dinini, bu dinin itikat, ibadet, ahlâk esaslarını tahrif ve tezyife yönelik her türlü eğlenceyi gayr-i meşru saymışlardır.

Hasılı, Hz. Peygamber (s.a.s.) uygulamasına dayalı olarak nesilden nesile intikal eden "nikâh" ve "sünnet" gibi merasimleri icra ederken gayr-i meşru sayılan eğlencelerden ve israftan sakınılmalıdır. Bir sünneti yerine getirirken farzlar ihlâl edilmemeli, bid'atlara asla düşülmemelidir. Çünkü bir bid'at, bir sünnetin terki demektir. (İbn Hanbel, 4:105) Bunun için, Allah Resûlü'nün hayatı ve sünneti iyi bilinmeli, israf ve gösterişten uzak durulmalıdır. Ancak bu şekilde âdetlerimizin ibadet hükmüne geçirilmesi ve "Ümmetin bozulup fesada düştüğü zamanda sünnetten ayrılmayanlara (yüz) şehid ecri verilecektir." (Deylemî, 4:198; Heysemî, 1:172) tebşiratına nail olunması mümkün olacaktır.


Bu yazı Yeni Ümit Dergisi'nde yayınlanmıştır.


SAAT: 17:42

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321