![]() |
nikah sözleşmedir.bu dinide olsa, resmide olsa, örfide olsa, sonuç değişmez. nikah ile bir bayana cinsel ve muamelat anlamında anlaşma yapıyorsunuz.ey hatun varmısın beraber ağlamaya gülmeye.varmısın ekmeğimizi yatağımızı paylaşmaya.varmısın birbirimize ait olmaya.varmısın bu anlamda dünyaya kapalı olmaya. nikah budur. dini olarak olsun,resmi olarak olsun kıyılan nikah bu sözleşmenin ilan edilmesinden ibaret olduğunu düşünüyorum. resmi nikah zorunlu bence.o kadının hakkını mirasını sigortalamaktır. bazı kesimlerde resmi nikah bazılarında dini nikah alerjisi neden var nızanım. dini nikah ; bu sözleşmeyi kuran gölgesinde kabul ediyorum demektir. resmi nikah ;mevcut yasal düzenin gölgesinde kabul ediyorum demektir. birincisi inanç ve ibadet anlamında,diğeri beşeri muamelat anlamında kabul edilir. |
selam allahın hükmünün yanına hüküm koymak şirktir .. buna uyan da bile bile müşrik olmazmı müslüman kardeş |
1-dediğiniz islam devleti kur'an kanunları islam ahkamları uygulanan sistem ise,beşeri sistemlere meyletmek şirktir.her sistem kendi kanunlarını uygular.ama nikah konusunda çokda önemli fark yok. 2-yaşadığımız islam coğrafyasında islam ahkamı geçerli olmadığına göre,ana konuya değinmemiz gerekirken makyajla uğraşmak beyhudedir. 3-kadın erkek evliliği yani nikah bir ilandan ibarettir.nikahım manası şudur;"ey insanlar zina yapmıyorum,töhmet altında kalmıyayım,bu benim eşimdir,namusumdur,dokunulmazdır,dönür olunamaz vs vb..."anlamına gelir. 4-nikah iki şahit huzurunda kıyılır.bu belediye nikahıda olur imam nikahıda...şartlar yerine gitirilse amaca ulaşılmıştır. 5-resmi nikah ali arkadaşımızın dediği gibi,kadının hakkını sigortalamaktır.bunun islamcasına mehir denilir,resmiyetcesine ise medeni nikah denilir.bana göre amaca ulaşıldıktan sonra ,ha dini ha resmi nikah FARKI YOK. saygılar.. |
Abdulmelik abini dedikleri onaylıyorum ve Nikah=İlan etmektir duyurmaktır şüpheye yer bırakmamaktır sözleşmedir.Bu Belediye Nikahı olur Dini Nikah Olur Düğün İle İlan Olur Nikahın amacı duyuru ve tüm şüpheleri kaldırma amaçlıdır. |
müslims.. feminist mi oldun? |
:) müslümanlardan yazmak uzun geldi müslims yazdım. peki o zaman şöyle sorayım. sayın müslümanlardan feministmi oldunuz? |
islamda kadın ve erkeğin eşit olduğu noktalar var, kadının ön planda olduğu noktalar veya erkeğin ön planda olduğu noktalar var. bunu rabbimiz yaratan olarak yaratılış fıtratını bildiğinden bizlere bildirmiştir. mehir konusuda böyle, vaciptir yani. ve bence bilinçli olan müslüman mehir konusunu hafife almaması gerekir. mehrin esası kadını mağdur etmemektir. yani kadını aşağılayan değil, kadına verilen önemin ispatıdır. evlilk sözleşmeside böyledir. kadın evlenirken erkeğine bazı şartlar ileri sürer kocasıda kabul ederse o şartlar evliliğin sözleşmesi olur. karşı intiba uyandırdığınızı düşünerekten sordum sanki kadın aşağılanıyormuş gibi.... |
Sayın Müslümanlardan, öncellikle şu konuda anlaşalım. islam hukuku yaşadığımız coğrafyanın ana yasasımıdır? hayır.. laik devlet sistemi kendi beşeri hukukunu uygulamaktadır.bizim tartışmamız gereken konu beşeri düzenin hukukunu eleştirmek değil,beşeri hukukun üztündeki vahy hukukunun hakim olması üzerinde kafa yormamız gerek. aksi takdirde devenin neresi doğru ki eğrisini eleştireceğiz? nikah konusunda gelince ; islamda nikah amacı ve hukuku : 1-sahih nesli koruma 2-ihtiyaç olan kadın erkek ilişkisini helaleştirme 3-zinadan muhafaza,fıtratı koruma 4-eşlerin karşılıklı ve topluma karşı görev ve hukukunu koruma 5-kadının olası boşanma yada erkeğin ölümü halinde,kadının mağduriyetini sigortalama 6-bu ilişkiyi toplumun kabullerine mal edip evrenselleştirme islamda nikah budur amacı budur. bu amacı belediye nikahı yada islam nikahı farketmiyor.yeterki amaç yerine gelsin. ama laik hukukta zina yasak değildir.babasız çocuk yasak değildir. vs vs.. devenin düzeltilecek tarafı yok. ama ilan bakımından sigortalanması bakımından nikahın ana amacı yerine gelmektedir.. |
Alıntı:
Yapmasa da olur. Yapsa da olur. Eğer ihtiyacı yoksa yapmasa da olur.. İhtiyaç neye ihtiyaç olabilir. ki ? Devletin kanunlarından yararlanma şeklinde olabilir. Yani vatandaşlık hak ve hürriyetinden Örneğin, kendisi vefat ettiğinde eşi ve çocukları devlet tarafından tanınmaz , onlara emekli maaşı verilmez vs gibi |
evet000 bağlı olduğunuz sosyal devletin şemsiyesi,güvencesi,sigortası altına girmek için resmi nikah gereklidir. |
değerli bi o kadarda sıcak kanlı kardeşim, delikanlı olmak ile kanlı deli arasında fark olması lazım.hiç bir müslümanın beşeri sistemleri onaylaması mümkün değildir,doğasına aykırı çünkü..onaylıyorsa onun tedavi edilmesi kaçınılmazdır. sizden biri bir kötülük gördüğünde ; 1-eli ile 2-dili ile 3-buğzederek değiştirsin hadisi şerifi hatırlatırım size.. şu an bulunduğumuz konum 3.madde.kabullendiğimiz anlamında değil,şartlar öyle.bize özel de değil,dünya müslümanlarının hepsi için geçerli bu. mesela şimdi senin elinden gelse israili bir saniye yaşatırmısın ? yada abd nin ıraktaki orta doğudaki kirli iğrenç ortaklarını? ya da tsk nın içindeki vatan hainlerini ? kendi camiisini bombalıyan,kendi askerini imha eden,kendi uçağını düşürenleri? pkk ile anlaşmalı askerleri? bu halka salak muamelesi yapanları? israilin filistine yaptığının benzerini bu millete yapalım diyen generalleri ? kendi başbakanına adi başbakan diyen satılıkları ? kandan kinden(bdp,mhp vs) beslenenleri? .... ............. ne dersin? çokmu aşığız bu iğrençlere,iğrenç manzaralara,vatan hainlerine,huzur düşmanlarına? ne dersin müslümanlardan ? bide demişsin ki; mehir ile sosyal devlet sigortası arasında çok fark var. arkadaşım mehir demek kadına verilecek bir geçim güvencesi değilmidir? sizin bunun adına daire,araba,gayrimenkul,arsa veya ziynet eşyası deyın ..ne farkeder ? sosyal güvencede benzeri değilmidir? siz evlenirsiniz. eğer bu şemsiyeye girmezseniz ; 1-ölmeniz halinde maaşınız kayıtlı olmayan eşinize çocuğunuza ödenmez. 2-eşiniz çocuklarınız sizin sağlık güvencenizden faydalanamaz. 3-sizden miras kalacaklar resmi mirasçınız yoksa hazineye devredilir... 4-bir otelde eşinizle rahat kalamazsınız.elinizde belge yoksa zina muamelesi görürsünüz. ha bide mehiri geniş düşünün. mesela bayan olsam ve ne mehir istersin teklifine ; 1-resmi nikah isterim 2-ikinci evlilik yada aldatılmamayı taahud altına alırım 3-hacc yada ümreyı balayı yerine isterim. 4-eşimin yetkilerini sorunsuz kullanmayı isterim liste uzar gider... bakın liste içinde para yada maddiyat var mı :) mehir kadını evliliğe razı etmektir ve geleceğini güvenceye almaktır.öyle ki kadın sana inanmalı güvenmeli ve huzurla yuvasına ısınmalıdır.kafasındaki acabalar bitmeli.yarın ne olurum,başıma ne gelir,boşanırmıyım,dul kalırmıyım gibi kabusları bi nevi yok etmenin adıdır mehir... saygılar... |
Değerli kardeşim islamın temel prensiplerinde insan can mal namus vb kavramları korur eğer beşeri sistemler bu hususta islamın değerleri namına kanunları koymuş ise bunda sakınca yoktur.İslam iyi ve güzel olan hususunda beşeri olmasına bakmaz.... |
Alıntı:
Islami nikah, resmi nikah ile geçerli midir değil midir ? Bu konuda size uzun bir bilgilendirme yazısını hazırlamak üzereyim. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Alıntı:
Sözlerinizde haklısınız Alıntı:
devamı var |
DEĞERLİ KARDEŞİM, TAGUT DÜZENİYLE BERABER İÇ İÇE YAŞAMAK İSTEMİYORSANIZ (ki, Hiç birimiz yaşamak istemez ) YAPMANIZ GEREKEN 2 ÖNEMLİ GÖREV VARDIR. İLK GÖREV BU DÜZEN İLE CİHAD ETMEK ( iLMEN , MAL İLE VE CAN İLE DE ) Ancak bu uzun vadelidir ve bireysel cihat şekli değildir. Kısa vadede yapacağınız İkinci görev ise hemen bu toprakları terketmek ve bir islam diyarına yerleşmek olacaktır. Yani hicret etmeniz olacaktır. Başkası da yok. ZÜMER 10- De ki: "Ey inanan kullarım! Rabb'inize karşı gelmekten sakının; bu dünyada iyilik yapanlara iyilik vardır. Allah'ın yarattığı yeryüzü geniştir. Ancak sabredenlere, mükâfatları hesapsız ödenecektir "Allah'ın yarattığı yeryüzü geniştir." Toprak sevgisi, çevreye alışmışlık, soy, yakınlık ve arkadaşlık bağları sizi dava için hicret (göç) etmekten alıkoymasın. Bunlar dininizi yaşamayı zorlaştırdıklarında, orada Allah için çalışmanıza engel olduklarında bu durumda yere çakılıp kalmak şeytanın tuzaklarından biridir; insanın kendi içinde Allah'a ortak koşmasının bir başka şeklidir. İnsanların yaratıcısı olan yüce Allah, bir yerden başka bir yere göç etmenin insanlara zor geldiğini bilir. Bu nedenle İnsanın bu bağlardan tamamen KOPMASINI alıştığı hayatı, rızık araçlarını terk etmesinin ve yeni bir yerdeki hayat şartlarına uyum sağlamasının insanoğlu açısından zor bir yükümlülük olduğunu pekala takdir eder. İşte bu nedenle burada sabretmeye ve bu sabrın Allah katındaki hadsiz-hesapsız mükâfatına da değinmektedir: "Ancak sabredenlere, mükâfatları hesapsız ödenecektir." Zümer 17- Tağuta kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a yönelenlere müjde var. Müjdele kullarımı. 18- Onlar ki, sözü dinler ve onun en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerini doğru yola ilettiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahipleridir. Bakara 218- Şüphesiz iman edenler, hicret edenler, Allah yolunda cihat yapanlar, işte onlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah bağışlayandır, esirgeyendir. Değerli kardeşim Kuranda hicret ayetleri çoktur. Durumunuz müsait ise size Allahın emri ile hicret etmeyi tavsiye ederim. Şayet durumun müsait değilse ALLAH GAFUR VE RAHİMDİR. ALLAH KULLARINI ASLA ZORA SOKMAZ , GÜCÜNÜN ÜSTÜNDE DE HİÇ BİRŞEY TEKLİF ETMEZ. (Bakara 286 ) |
Abdulhamid Hocam, vermiş olduğunuz bu doyurucu cevap için teşekkür ederim.ama bir konuda muhalif olmak zorundayım; "hicret... ama nereye ?"varmı islamı yaşayabileceğimiz,kuranın hakim olduğu,hakimiyetin islamın olduğu,pürüzsüz berrak ülke ? müslümanlar kardeşimizin görüş dilek ve düşüncelerine katılmakla birlikte,geçerli ve tutarlı çözüm önerisi sunmadığından,işler klavye mucahitliğinden ileri gidemiyor malesef... ikincisi ise demin arz ettiğim gibi,zorunluluklar karşısında elinizdeki ile iktifa etme durumundasınız.hepimizin inancı isteği arzusu islam hukukunun sosyal düzene hükmetmesi...ama nasıl ne zaman nerde kimle ? bu uzun bir toplumsal mucadele,azim,çalışma,hertürlü cihad ve güç gerektiren bir konu...en önemlisi mücadele edecek müslümanların kararlı,imanlı,tutarlı,samimi ,ihlaslı olması gerekiyor... beş müslümanın bir arada kavga etmeden bir fıkhı konuyu bile çözmezken,yada sen ben kavgası olmadan,ırk renk dil ayrımı olmadan çözmeye yanaşmazken,sosyal islamı nasıl başaracaklar merak konusu... üçüncüsü küfür şirk tekfir konusunda biraz hassas olmamız gerekiyor.elimizdeki tekfir etme müşrik ilan etme kartını iptal etmemiz ve dikkatli davranmamız gerekiyor.sen resmi nikah kıydın şirke razısın demek biraz sorunlu bir görüş..oysaki müslümanlardan kardeşimiz resmi evliliğe yanaşmaz ama,onun bir benzeri tc kimliği cüzdanında bulunmaktadır..beğenmediği----miz red ettiği--miz şirk ilan ettiğimiz düzene askerlik yapmaktadır--yız yada yapacaktır--ız...cebinde taşıdığı ehliyet hakeza...kullandığı pasaport hakeza..aldığı ilkokuldan üniversiteye kadar ki tahsilindeki diplomalar ha keza...gitti hacc farızasının izni ha keza.. söylermisiniz müslümanlardan,nesteiz billah siz müşrikmisiniz ? haşa... kavram karmaşasını yaşamayalım e'mi... dördüncüsü ise mehrin bir sosyal güvence olmadığını söylemişsiniz ve hiç bir muvahid müslüman kadının bunu isteyeceğini red etmişsiniz..yine yanılıyorsunuz.mehri eski fıkıh kitaplarından öğrendinizse bi şey diyemem.ama günümüz şartlarına musait hale getirmeyı düşünüyorsanız,mehir bir kaosun sigortası olarak görüyorum.eşiniz bir gün boşanabilir,yada siz ölebilirsiniz.eşiniz sokaktamı kalmalı,ele güne avuçmu açmalı,yada tesettürünü atmak zorunda kalıp namahrem ortamda mı çalışmak zorunda kalmalı? cevabınız evet ise seninle kuranla anlaşmanız imkansız... cevabınız hayır ise eşinizi mağdur edeceklerden uzak tutmanız ve onun mehrini vermeniz gerekir.ben buradaki mehirden çiçek böcek incik boncuk etek buluz anlamıyorum.erkeğin durumuna göre kadına ev arsa veya maddi anlamda gelecek olarak algılıyorum. küçük bir not :fıkıh kitaplarında geçen kuleteyn,hacca deve eşek ile gitmek,gözlerinle görmediğin bir şeyı satın alamamak(o zaman aldığımız her eşyanın ambalajını açmamız gerekiyor dersek bile,piknik tüpünü yahut aldığınız salçayı,yahut havale edeceğiniz parayı nasıl çözeceksiniz) vsss... bu asırda hacca deve eşekle gitme olayı gülünç değilmi.. istanbulda hanginizin kuleteyni var.. kabuğumuzu biraz kırmamız gerekmez mi ? saygılar.. |
Alıntı:
Alıntı:
SİZ NEDEN HİCRET ETMİYORSUNUZ VE DE TAGUTİ SİSTEMDE NİKAH AKDİ YAPIYORSUNUZ DİYE SORACAK OLURSANIZ Bu acz durumdan tamamen öte çaresizlik durum ki, Sanırım Allah indindeki durumumuz çaresizlikten, imkansızlıktan ve mecburiyetten domuz eti yiyenlerin durumu gibidir . Çünkü, Allah buna bir ruhsatla müsade etmiştir. Lakin mumin her zaman hem nefsi ve hem de tagut sistemlerle kendi vatanından hicret etmeden de cihat etmesini bilmelidir. Hicret cihatta en son çaredir ALLAH KULLARINI ASLA ZORA SOKMAZ , GÜCÜNÜN ÜSTÜNDE DE HİÇ BİRŞEY TEKLİF ETMEZ. (Bakara 286 ) |
Alıntı:
Alıntı:
TEGÂBUN - 16: O halde, gücünüzün yettiği kadar( Gücünüz ölçüsünde ) Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin Alıntı:
Alıntı:
|
BAKIN AYET VERİYORUM, AYETİN VERDİĞİ MESAJIN NE OLDUĞUNUN İYİ BİR ŞEKİLDE TAHKİK EDİLMESİ VE HÜKMÜNÜN YERİNE GETİRİLMESİ SÖZ KONUSUDUR. NİSA 97- Melekler, kendilerini zulme mahkum edenlerin canlarını alırken onlara "Dünyadaki durumunuz neydi?" diye sorarlar. Onlar da "Ezilmiş zavallılardık " derler. Melekler onlara "Peki Allah'ın toprağı göç etmenize yetecek kadar geniş değilmiydi ki? derler. Bunların barınakları Cehennem olacaktır. Orası ne kötü bir varış yeridir. 98- Yalnız, çaresiz kalan, hiç bir çıkar yol bulamayan ezilmiş, erkekler, kadınlar ve çocuklar bu hükmün dışındadırlar. 99- Böylelerini umulur ki, Allah affeder. Hiç şüphesiz Allah bağışlayıcıdır, affedicidir. |
Alıntı:
97 Cİ AYET MÜSLÜMANLARDAN KARDEŞİMİZİN DERT EDİNDİĞİ DURUMU AÇIKLAR YANİ Tagutu, şeytani düzeni benimsememek , Allah düzeninde kurana uygun yaşamak, Allahın indirdiği hükümlerle amel edilen bir islam ülkesine hicret etmek, Bunu yapmayıp şeytani düzeni benimseyenler bu düzene kulluk yapanlar onlar gibidir. Ayeti tekrar irdeleyelim Melekler, kendilerini zulme mahkum edenlerin canlarını alırken onlara "Dünyadaki durumunuz neydi?" diye sorarlar. Soruyorlar onlara siz bu dünyada iken ne yapardınız, Allahın emirlerini yerine getiri miydiniz , getiriyor muydunuz. islami bir hayat yaşıyor muydunuz ? Tabii ki Allahın emrini yerine getiremediklerinden, bu düzene karşı Allahın emri olan cihadı yapmadıklarından , bu düzeni benimsediklerinden onların verdiği cevap çok ilginç olarak şöyle derler, Onlar da "Ezilmiş zavallılardık " derler. Yani gücü olmayan, bu düzenle cihat edemeyen, bu düzene ses çıkaracak gücümüz olmayan, tagutu sistemin acımasız kanun ve tehditlerine boyun eğmiş ve eğmekten başka çaremiz olmayan zavallılardık, Bizler ezilmişlerdik , çünkü güçlüler bizi eziyorlardı ,derler Melekler onlara "Peki Allah'ın toprağı göç etmenize yetecek kadar geniş değilmiydi ki? derler. Bunların barınakları Cehennem olacaktır. Orası ne kötü bir varış yeridir. DEVAMLA YAZACAĞIM |
Melekler onlara "Peki Allah'ın toprağı göç etmenize yetecek kadar geniş değilmiydi ki? derler. Bunların barınakları Cehennem olacaktır. Orası ne kötü bir varış yeridir ŞU AYETİN VERDİĞİ CEVABA BAKIN, Günahkarlar, şirk batağına batmış günahkarlar ne diyorlardı ? Biz gücü olmayan ezilmiş ( Taguti siistem tarafından, ezilmiş ) cihat edemeyen çaresiz zavallılardık , böylece onlarla iç içe yaşamaya ve onların hükümleriyle idare edilmeye razı olduk PEKİ ALLAHIN TOPRAĞI GENİŞ DEĞİL Mİ ? Peki Allah'ın toprağı göç etmenize yetecek kadar geniş değilmiydi ki? derler NİYE ORADA KENDİNİZİ SINIRLADINIZ, NİYE ORADAN ÇIKIP HİCRET ETMEDİNİZ DE O ŞİRK DÜZENİNE RAZI OLDUNUZ Dikkat ki, bunların gücü olduğu halde hicret etmeyen çaresiz , zavallı olmayan mazeretlerine kılıf arayan tiplerdir. Hiç bir engel ve mazeret sahibi değilken , söyledikleri boş laf ve lakırdıdan ibarettir ki melekler onlara cevabı bu şekilde verirler Bunların barınakları Cehennem olacaktır. Orası ne kötü bir varış yeridir Ya gerçekten de hicret etmeye hiç güç ve imkanı olmayanlara nasıl bir ayet inmiştir. Ayet 98 ve 99 bakalım devamı var |
PEKİ ALLAHIN TOPRAĞI GENİŞ DEĞİL Mİ ? Peki Allah'ın toprağı göç etmenize yetecek kadar geniş değilmiydi ki? derler Bu ayet abdulmelik kardeşimizin muhalefet ettiği durumu da açıklıyor. Hangi islam ülkesi var berrak islamı yaşayan ? Varmı islamı yaşayabileceğimiz,kuranın hakim olduğu,hakimiyetin islamın olduğu,pürüzsüz berrak ülke ? Yoksa bile kuran ve islamiyetin hakim olacağı, kendimizin yaşayacağı, hakimiyetin islamın olduğu,pürüzsüz berrak ülke için hicret edilmeli midir ? Evet edilmelidir. Peki nereye ? Nebi nereye hicret etmişti ? Ve bazı muminleri de nereye hicret etttirmişti ? MEDİNE VE SUDAN ( HABEŞİSTAN ) DEĞİL Mİ Dikkat Ki , Hicret Bir Zorunluluktan Doğar, Şayet Yaşadığınız Ülke Size Dininizden Dolayı Bir Cebir, Bir Baskı Uygularsa, Örneğin Başörtüsüne Karışıyorsa, İbadetlerinizi Yerine Getirmeye Engelliyorsa Dahası Siz İslam Olduğunuz İçin Size Dini Yaşama Ve Uygulama Hakkı Vermiyorsa, Allahın İndirdiği Hükümler İle İdare Edilmeyi Yasaklıyor Ve Yasaklamışsa, Sizin de Buna Karşı Çıkacak cebir Gücünüz Yoksa, İmkan Ve Gücünüz Var İse Hemen Allahın Geniş Toprakları Üzerindeki Bir Yere Hicret Etmeniz Nisa 97 Ayetin Emridir Allahın Geniş Toprakları Üzerindeki Bir Yer Neresidir Ve Bu Soru Pek Önemli Sorudur VE HİCRETİN VAKTİ GELMİŞ MİDİR ? devamla yazacağım |
Allahın Geniş Toprakları Üzerindeki Bir Yer Neresidir Ve Bu Soru Pek Önemli Sorudur VE HİCRETİN VAKTİ GELMİŞ MİDİR ? Hangi islam ülkesi var berrak islamı yaşayan ? Varmı islamı yaşayabileceğimiz,kuranın hakim olduğu,hakimiyetin islamın olduğu,pürüzsüz berrak ülke ? Yoksa bile kuranın hakim olduğu,hakimiyetin islamın olduğu,pürüzsüz berrak ülke için hicret edilmelidir ? Peki nereye ? Nebi nereye hicret etmişti ? Ve bazı muminleri de nereye hicret etttirmişti ? MEDİNE VE SUDAN ( HABEŞİSTAN ) DEĞİL Mİ ? NEDEN ORASI OLUYORDA BİR BAŞKA YER DEĞİL. Medine ve habeşistanda berrak bir Allahın bir düzeni mi vardı, yoksa müslümanlara kafirlerin yaptığı zulmu yapmayan, onların zulmune bir engel , bir set olan islam dinini ve Allahın emirlerini uygulamada daha esnek olan ahalisi ve yönetim şekli adil olan meleketler midir orası ? MELEKLERİN VERDİĞİ CAVAP : ALLAHIN TOPRAKLARI GENİŞ DEĞİL MİYDİ AYETİ ÜZERİNDE PEK DÜŞÜNÜLMEYE DEĞER BİR AYET Peki Allah'ın toprağı göç etmenize yetecek kadar geniş değilmiydi ki? derler DEMEK Kİ NERESİ VAR Kİ HİCRET EDECEK CEVABI BU AYET KARŞINDA GEÇERSİZ KALIYOR. Müslümanlara taguti düzenin yaptığı zulmu yapmayan, onların zulmune bir engel , bir set olan Tam olmazsa bile islam dinini ve islamı ve Allahın emirlerini uygulamada daha esnek olan ahalisi ve yönetim şekli adil olan meleketler vardır Allahın geniş toprakları üzerinde,, EĞER YOK DERSEK ALLAHIN BU DÜNYAYI İÇİNDEKİLERİYLE YOK ETME ZAMANI GELMİŞTİR devamla yazıyorum |
Ya gerçekten de hicret etmeye hiç güç ve imkanı olmayanlara nasıl bir ayet inmiştir. Nisa Ayet 98 ve 99 bakalım. 98- Yalnız, çaresiz kalan, hiç bir çıkar yol bulamayan ezilmiş, erkekler, kadınlar ve çocuklar bu hükmün dışındadırlar. 99- Böylelerini umulur ki, Allah affeder. Hiç şüphesiz Allah bağışlayıcıdır, affedicidir.. Bu hüküm, belli bir tarihte, belli bir ortamda karşılaşılan fakat şu özel durumun sınırlarını aşıp ve kıyamete kadar sürecek olan bir hükümdür. 98 ve 99 cu ayet Allah yolunda hicret etmekten çaresiz olanlardan söz ediyor, Çaresizlik neye göredir ? Çaresizlik durum pek önemli bir mazerete veya özel bir duruma göredir. Hicret etmeye gücü yetmeyenlere göredir , bunlar içinde takattan düşümüş pek yaşlı erkekler, kadınlar ile çocuklar da vardır, bunların hepsi çaresizlik duruma dahildir. Böylelerini umulur ki, Allah affeder. Hiç şüphesiz Allah bağışlayıcıdır, affedicidir Daha önce şöyle demiştim ALLAH KULLARINI ASLA ZORA SOKMAZ , GÜCÜNÜN ÜSTÜNDE DE HİÇBİRŞEY TEKLİF ETMEZ (Bakara 286 ) GERÇEKTEN DE DURUMUZ ÇARESİZLİK İSE NİSA 99 AYETİYLE ALLAH BİZİ AFFEDER. ÇÜNKÜ ALLAH GAFUR VE RAHİMDİR.( Hiç şüphesiz Allah bağışlayıcıdır, affedicidir..) VE HİCRETİN VAKTİ GELMİŞ MİDİR ? ÇARESİZ OLMAYIP GÜCÜ VE İMKANI OLANLAR İÇİN HİCRET VAKTİ GELMİŞ MİDİR ? MÜSLÜMANLARDAN KARDEŞİMİZE kuran ayetini delil gösterek tavsiye ettiğim ne idi ? YAPMAMIZ GEREKEN 2 ÖNEMLİ GÖREV VARDIR. İLK GÖREV BU DÜZEN İLE CİHAD ETMEK ( iLMEN , MAL İLE VE CAN İLE DE Lakin mumin her zaman hem nefsi ve hem de tagut sistemlerle kendi vatanından hicret etmeden de cihat etmesini bilmelidir. Hicret cihatta en son çaredir ve düşünelecek en son çare olmalıdır. Şayet bu düzenle cihat edilemiyorsa , Yani küfür düzenine Karşı Çıkacak cebir Gücünüz Yoksa, İmkan Ve Gücünüz Var İse Hemen Allahın Geniş Toprakları Üzerindeki Bir Yere Hicret Etmeniz Nisa 97 Ayetin Emridir. Gücün ve imkanın var ise Allah rızası için taguti düzeni terkket ve bir islam diyarına hicret et, Dikkat et ki orada da taguti düzenler olmasın iyi araştır. Sonu bir hayal kırıklığı olmasın , ŞAYET BENİM GİBİ VE DE DİĞER İSLAM KARDEŞLERİMİZ GİBİ ÇARESİZLİKTEN HİCRET EDEMİYORSAN BAKARA 286 HÜKMÜ GEÇERLİDİR, NİSA 99 HÜKMÜ İLE DE RABBİMİZİN BİZLERİ AF EDECEĞİ UMULUR, Sanırım , Hiçbir Cihad Eyleminde Bulunmadan Hicret Edilmemeli, Bulunduğumuz Topraklar Bizim Vatanımız Öz Ve Öz Müslüman Topraklarıdır, Taguti Düzeni Buradan Kovmalıyız, Biz Hicret Edip Gideceğimize Onlar Defolsun Biz Onları Sürelim Taguti düzene burayı vatan yaptırmamalıyız O halde biz müslümanlar parçalanmadan yek vucut olarak bir birlik, bir kenetlenme ile bu düzene cihat açmalıyız . Ne ile ? Nebin uyguladığı yöntem gibi öncelikle ilmimiz ile ( islami tebliğ yöntemimiz ile ) malımızla da. Cebren baskı gördüğümüzde ise canımız pahasına olsa canımız ile de EĞER BUNLARI YAPAMIYORSAK , BUYRUN SİZE HİCRET ETMEKTEN BAŞKA ÇARENİZ KALMIYOR ( Şayet imkan ve güce sahipseniz tabii ) NİSA 100- Kim Allah yolunda göç ederse bir çok barınak ve elverişli geçim imkanları bulur. Kim Allah ve peygamber uğruna evini-barkını bırakıp göç ederse de sonra bu yolda ölüme yakalanırsa onun mükafatı Allah'ın güvencesi altındadır. Hiç şüphesiz Allah affedici ve merhametlidir. Zümer 17- Tağuta kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a yönelenlere müjde var. Müjdele kullarımı |
Yazdıklarımı kısaca özetlersem,, Müslüman Allahın emirleri ile yaşamalı, Tağuti sistemle yaşamamalıdır, Allahın düzeni var iken bu düzeni kendine şiar edinmemelidir. Deki : Benim namazım, davranışlarım, hayatım ve ölümüm hepsi Alemlerin Rabbi Allah içindir.” (Enam/162 İSLAM olmayan, şeytani sisteme karşı cihat etmelidir . Peki Nasıl ? Peygamber efendimizin yöntem ve metodu ile . Peygamber efendimizin yöntem ve metodu ne idi ? Nebi öncelikle tebliğ metodunu kullandı , kimseyi zora ve islamı kabullenmeye zorlamadı. Müslümanlığı kabul edenleri bir araya getiriyordu ki sonunda bu şeytani düzen kendiliğinden yok olacaktı. Ne var ki, Tağut düzen müslümanların bu örgütlenmelerine müsade etmedi, onlara cebir ve şiddet uyguladı. Baskı zülüm ve türlü işkenceler uygulayarak inançlarımdan vazgeçirmeye çalıştılar, kendi düzenlerinin üstüne bu islam düzenini kabul edemezlerdi. Nebinin önderliğinde Müslümanların Örgütlenip güç olması halinde bu düzenlerin kendiliğinde çökeceğini çok iyi biliyorlardı. Güç onlarda iken müslümanları ezdiler, Müslümanlar çaresizlikten göç ettiler, çünkü güç olacak bir örgütlemeyi sağlayamamışlardı, İşte bu örgütlenmeyi sağlamak, örgütlenip güç olmak ve de en önemlisi Allahın emirleriyle yaşamak için hicret etmek zorunda kaldılar, Demek ki Hicret, cihatta en son çaredir. Ve de daima en son çare olmuştur. İşte günümüz de de bunun bir benzeri var ise yani müslümanlar birlik olup ( Örgüt olup ) bu düzen ile peygamber efendimizin yöntem ve metodu ile cihat açtıklarında, tagut sistemi, müslümanlara cebir ve şiddet uyguladığında, müslümanların buna karşı çıkacak güçleri yoksa işte size hicret yolu göründü demektir , ki müslümanlar Allahın çok geniş arzında örgütlenmelerini artık hicret ettiği topraklarda yapacak fakat tagut düzeni ile cihadı hiçbir zaman bırakmayacaklardır. Hicret ettikleri topraklardan kendi topraklarına dönmek ve tagut düzeni yok etmek şartıyla tabii |
Alıntı:
Alıntı:
peki belediye nikahını neden yapsın bi muvahhid ve buna ihtiyaç duysun ki.... Sorunuza karşılık Yapmasa da olur. Yapsa da olur. Eğer ihtiyacı yoksa yapmasa da olur, DEMİŞTİM. Muvahhid kulun Eğer ihtiyacı yoksa ve hiç olmayacaksa resmi nikah neden yaptırsın ki ? Ben de yapmasın derim, Ancak bu ihtiyacı olmak durumu bir zaruret ise işte o zaman , mecburiyyeten resmi nikah kıydırması gerekir. Tagut sistemiyle baş edebilmek için, onun içinde yaşayan bizler olarak, onu kendi silahı ile vurmak için bize sağlanan imkanlardan faydalanmak zorundayız . Resmi nikah kıymak ta bunlardan birisidir. Bu hiç bir zaman şirk değildir ve sayılmaz da. Hiç şöyle düşündünüz mü ? Bir çarpıcı örnek vermek gerekirse, Resmi nikah kıymadan yaptığınız evlilikte, doğacak çocuklarınızı devlet hangi kimlikle tanıyıp kabul edecek ? Verilecek kimlikte babası ve anasının kim olduğu nasıl yazılacak ? Devleti nasıl ikna edeceksin bu çocukların babası benim anasıda eşimdir diye ? Kimlik olsa da olmasa da olur mu diyeceksiniz ? Ve yine şöyle düşünün ve bu soruya cevap verin. Bu laik ( Tagut )sistemde yaşayan tüm müslümanlar sizin gibi düşünse yani resmi nikah madem ki şirktir o halde islami nikah yanında resmi nikah yapmayalım deseler ? Milyonlarca ifade edilen bu islami topluluğu devlet nasıl bir kimlikle tanınacak, kim kimin babası ya da kim kimin anası, kim kimden baba ya da kim kimden ana diye ? Tagut devlet bu topluluğu tanımaz, tanımadığı topluluğa da hiçbir hizmet götürmez. Eğer biz bu ülke içinde kalmak ve sabırla bu düzenle mücadele etmek istiyorsak, onların bize verdiği her hizmetten zaruriyetimiz ölçüsünde faydalanmalıyız. Meğer ki, bu hizmet şartı bireyin resmi nikahından da geçiyor olsa da ! neden olmasın ? Unutmayalım ki Musa peygamber tagutun ( Firavunun ) sarayında büyüdü ve onun her imkanından faydalandı. Kendisine yapılan Hizmetleri reddetmedi . Ne zamana kadar ? Vakti gelinceye kadar değil mi ? Kasas 9 - Firavun'un karısı (sepetin içinden çocuk çıkınca kocasına), "İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi. Halbuki onlar işin sonunu sezemiyorlardı. Şuara-18: (Gittiler ve Firavun Dedi ki: "Biz seni içimizde daha çocukken yetiştirip büyütmedik mi? Sen ömrünün nice yıllarını aramızda geçirmedin mi?" Resmi nikah kıymak günah olsa bile , eğer ki bu pek büyük ihtiyaç veya zaruretten kaynaklanmış ise veya en önemlisi muhammed 7 ayetiyle ifade edilen bir durum için söz konusu ise neden olmasın ? Muhammed 7: - Ey inananlar! Siz Allah'ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar. ( Pek büyük zaruretler karşında ,mecburen işlenen günahlara karşı dinimiz ruhsat vermiştir. Çünkü Allah hiçbir zaman kullarının kapasitelerinin üzerinde sorumluluk yüklemez, Güçlerinin üstünde de hiç birşey teklif etmez. Bakara 286) |
Alıntı:
ALLAHA HAMD OLSUN Kİ BİZLER MÜSLÜMANLARDANIZ VE MÜŞRİK OLMAYA DA HİÇ NİYETİMİZ YOK. NASIL İZAH EDECEĞİZ, HER HALDE BİR TÜRLÜ ANLATAMADIK, HALA TEREDDÜNÜZ VAR İSE RESMİ NİKAH KIYMA KARDEŞİM . ZORLAYAN YOK SENİ. ACABA EŞİN OLACAK BAYAN MI İSTİYOR RESMİ NİKAHI ? SENDE DE BİR ŞÜPHE ACABA MÜŞRİK OLUR MUYUM DİYE. OLMAZSIN OLMAZ DELİLLERİNİ ÖNCEKİ YAZIMDA VERMİŞTİM TEKRAR OKUYUNUZ. YARDIM İSTEDİNİZ BENDEN BU KADAR VE BURAYA KADAR SAYGILARIMLA |
her fiili şirke doğru uzatırsanız,fiilsiz bir robot üretirsiniz.sizin düşüncenize göre bizim toplumumuzun yüzde 98 'i müşrik olması lazım.bu bu yüzde 98 lik gurubun yüzde 3-5 civarı umursamaz bir tavır takınabilir.ama müslümanlar güle oynaya beşeri sistemi benimsediğini düşünmek çok zor. hangi müslüman beşeri sisteme razı olabilir ki.beşeri sisteme iman etmek ilahi sistemi red anlamına gelir. biz beşeri sistemleri red ediyoruz.elimizden geldiği gücümzün yettiği kadarıyla ilahi sistemin hakim olmasını istiyoruz.bu kolay değildir elbette.müslümanların azim ve iradelerinin kalitesine bağlıdır.bu ferdi değil toplumsal bir irade gerektirir.kendisini yetiştirmiş kaliteli fertlerden,kaliteli toplumlar meydana gelir. verdiğiniz enam'daki ayeti kerimeye gelince : amenna ve sadakna. elimizden gelirse tabii..gücümüz yeterse tabii.. LA YUKELLİFULLAHU NEFSEN İLA WUSEHA. ayeti kerimeyı de hatırlayalım. nikah beşeride olsa ilahida olsa iş çiftlerin kalitesiyle alakalıdır. yani nikahımı belediyede kıysa imamda kıysa şeyhul islamda kıysa; eşimle neden evlendim,görevlerim,sorumluluklarım nelerdir,Allah bana neler yüklüyor,eşim benim için nedir,yuvamın meyvesi çocuklarım için neler yapmam lazım gibi sorulara endeksenlemek lazım. diğer bir boyur ise katı ve saplantılı olmamanızı öneriyorum.eşinize resmi nikah kıymakla müşrik olmazsınız.burdaki değerli abilerimde aynı düşüncedeler. resmi nikahınızı kıyın,ama dini nikahınızıda gönlünüzce istediğiniz kişiye kıydırın. ferdi bey,güzel yazıyorsunuzda,düşünceleriniz güzel de,uslup hoş değil.kere ker iman doğru değil elbette.ama kere ker tebliğde doğru değildir abicim. saygıl.......... |
Değerli kardeşim Nikah sözleşmedir öncelikle bunu belirtelim ama nasıl bir sözleşme bunun üzerinde duralım: Nikah Allah ile yapılan bir akittir: Allah’a zinaya yanaşmayacağımıza, adaletle davranacağımıza, hak ve hukuk çerçevesinde davranacağımıza, onların iffetlerini koruyacağımıza, temiz bir nesil için gayret edeceğimize, komşu haklarını gözeteceğimize dair iki kişinin yapmış olduğu karşılıklı sözleşmeden ibarettir. Allah ile yapılacak olan anlaşma esnasında ister resmi olsun ister imam nikahı olsun çok önemli değildir önemli olan husus Allah’a karşı verilen sözlerin tutulup tutulmayacağı mevzuudur asla ŞİRK olmaz. Çünkü sözleşmenin ana gayesi İnsan hak ve hukukunu gözetme adalet vb kavramlar ile aile ortamında verilen sözlerin devamlılığını sağlamaktır. İmam Nikahı kıyıpta zina, fuhuş, adaletsizlik, hakkı gasp etme vb bir çok Münker fiilleri işleyenler çok fazla hani imam nikahı olunca ne değişti ya da resmi nikah olaya bu pencereden bakmak lazım. Kısacası mesele Allah’ın hoşnut olacağı aile hak ve hukuk ilkelerini hayata aktarıp aktarmamaktan ibarettir. Hz Ömer döneminde cereyan eden şu olay bunu göstermektedir Hz Ömer zamanında bir kadının komşusu, yabancı bir şahsın sürekli kadının evine gidip geldiğini görünce adamın zina ettiğini düşünerek Ömer’e şikayette bulunur Hz Ömer bu şahsı çağırıp durumu sorarŞahıs, kadınla az bir mehir karşılığında evlendiğini ve bu evliliği gizlediğini söyleyince, Hz Ömer şahidin kimler olduğunu sorarAdam şahitlerini gösterince Hz Ömer şahısa herhangi bir ceza uygulamaz, ancak bu nikahın ilan edilmesini emreder. Bu olay o dönemde yetkili mercinin iki şahidin beyanına itibar ettiğini ve şahitlik müessesesinin gerekli fonksiyonu icra ettiğini göstermektedir Amaç şahitler huzurunda evlendiğini ilan etmektir tüm şüpheleri ortadan kaldırmaktır. Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker esastır.İslamın esası güzeli iyiye teşviktir ve İslamın bu emrine uygun olan tavır ve davranışlar kabul edilir. Bu kabul Kitap ve Sünnete aykırı olmaması şartı ile benimsenir. Böyle uygulamaları akıl ve din güzel bilgi ve davranış sayar. Günümüz şartlarında imam nikahı olsun resmi nikah olsun insanların temel hak ve hürriyetlerini koruyor ise ismi ne olursa olsun fark etmez asla ŞİRK olarak algılamamak lazım. |
Değerli kardeşim osmanlı döneminde nihak devlet eli ile kıyılırdı.Bugün ise imam nikahını kabul etmeyen bir rejim mevcut bunda haklısınız biz ise bunun önlemini önce imam nikahı daha sonrasında resmi nikah olmak üzere zaten yerine getiriyoruz.Herhangi bir sakınca ihtiva etmez biraz rahat olun kardeş resmi nikahı kıymamızdaki tek sebep sosyal haklarımız içindir.Eskiden insanlar soy ve kabileler ile tanınırdı ama günümüzde bu imkan olmadığı için sadece tanınma bazında olayı düşünelim... Allah'u teala kaldıramayacğımız yükü bize yüklemez iyi ve güzel olana uymada sorun olmaz Allah'a emanet ol. |
Müslümanlardan kardeşim, konuya biraz göz attım da son sorunuza dilim döndüğünce cevap vermek isterim: Öncelikle dini nikahın yanında resmi nikahı kıymadığınızı kabul edin.Evliliğinizden bir çocuğunuz olsa , yarın bir gün okula başlasa kimin üzerine kayıtlı olacak?Nüfüs cüzdanı olmadan oun varlığını bile kabul ettiremezsiniz.Hastalandığını düşünelim, sizin sosyal güvencenizden nasıl faydalanacak?Vefat ettiğinizi varsayalım, mirasınızdan ,sosyal haklarınızdan nasıl yararlanacak?vs vs... Diğer arkadşlarında dediği gibi nikahta aslolan ilandır ,imam nikahının yanında vatandaşı olduğumuz devletin güvencesinden yararlanmak içinde resmi nikahta gereklidir.Her ne kadar beşeri hukuk düzenini kabul etmeseniz de bu sistemin bir parçasıyız. |
Değerli kardeşim elhamdulillah hepimiz iman etmiş insanlarız ve milli öğütüm kurumlarında okuduk ama o okullarda okudğumuz halde hiç bir şey kaybetmedik islamın emir ve yasaklarını öğrendik bu hususta asıl eğitim aileden geçer istediği okulda veya başka yerde okusun sorun olmaz . Şimdi bu konuda kardeşime sorum olacak. Bana Tevhidi anlatın desem sizden ricam...sonra detayları ile devam edelim. |
Tamam kardeş sizinle tevhid mevzuunu isterseniz başka bir başlık altında ele alalım hepimize faydası olması dileği ile ben Haftanın konusu kısmında başlık açacam fikirlerimizi sunalım... |
Allah razı olsun kardeşim |
konuyu okuyunca bir yanlis anlama meselesi oldugunu ve konunun yanlis anlama uzerine bina edildigini farkettim. once sunu soralim: islam nikahi? diye ozel bir kavram kullanimi var midir? yoksa nikah mi vardir? eger islam nikahi diye bir nikahin varligindan sozedecek olursak, bu durumda bati toplumlarindaki evlilikleri, aileleri, bunlardan dogmus cocuklarin neseblerinin mesrulugunu vs hicbirini tanimayan, hepsini yok sayan bir din var gibi algiliyoruz demektir ki bu yanlis bir algidir. aslolan nikahtir, nikah akdi ile taraflar, oncelikli olarak kendisini taniyanlara sunu deklere etmis olurlar: ey falanca falanca kimseler, beni bir evi ve bir hayati bir kadinla paylasiyorken goreceeksiniz bundan boyle ve bilin ki bu paylasim bir sozlesme ile yapilmaktadir, bir hak ihlali soz konusu degildir, mesru bir iliskidir. iste bunu duyurmus olmakla o kadin veya erkegi artik bir karsi cinsi ile gorecek olanlar, flort mu ediyor, dost hayati mi yasiyor, bir sevgili mi edinmis gibi fitrata uygun olmayan eylemlerin odagindan bu ikisini cikarmis olacaktir. nikahin duyurulmasi, nikah akdina konu olan taraflari taniyanlara karsi yapilan bir duyurudur zaten, bu kisileri uzaktan yakindan hic tanimayan kisilere bu duyuruyu yapmanin zaten bir anlami yok, eger gerekiyor olsa idi o zaman bunu tum topluma yapmak gerekirdi ki bu gunumuzde mumkun olmayacak birsey. ve bunun gerekmiyor olmasinin nedeni de, 1- nikahli iki kisiyi disarida goren ama bunlari tanimayan kimselerin bu iki kisinin iliskisinin mesruiyetini sormak yada sorgulamak gibi bir haklari yok 2- ille de goren kisiler yorum yapacaklarsa, oncelikle kari-koca olduklarinin varsayimi zorunlulugu gerekmektedir. iste bu nedenle, kisileri tanimayanlara bunun duyurusunun yapilmis olmasi sarti ve gerekliligi yoktur. efendimiz aleyhisselam, mekke doneminde hatice annemiz ile ORFI kurallar uzerinden yani nikahin yapilis ve amaci o toplumda o zamana kadar ne idiyse, efendimiz de ayni sartlar icerisinde nikah yapti ve evlendi. peki biz efendimizin risaletinden sonra soyle dedigini gorduk mu: aaaa, ben sirk toplumunun anladigi kurallar uzerinden yapmisim nikahimi, simdi ise islam nikahi diye bir sey var ortada, o halde bu nikahi yeni kurallara gore yenileyeyim. hayir bunu dedigini duymadik, cunku nikahtan kasit ne nikahi olmasi degil, kadin ve erkegin bir sozlesme ile birbirlerine erisim hakkini vermeleridir. dolayisiyla, nikah adinda bir sozlesme ile aile kurmus herkesin ailesi mesru bir ailedir. bizim dini nikah, islam nikahi ya da imam nikahi diye bildigimiz nikahin, resmi nikah dedigimiz nikahtan, kanuni gecerliliginin oldugu donemde ele alarak kiyaslarsak hicbir farki yok. dini nikah nedir: osmanli doneminde, nikah hukuki bir sozlesme oldugu icin nikah akdini yapma yetkisi mahkemelere ve kadiliklara verilmis bir yetki idi. evlenecek kisiler sehirde ise kadiliklara gider ve nikahlari yapilir, kadilikca aile mazbatasi duzenlenir, resmen de kayit altina alinmis olurdu. sehir disinda olanlar ise, kadiliklarca imamlara da taninan ayni yetkiden istifade ederek mahalle ya da koyun imaminca bu nikah yapilir ve yine aile mazbatasi duzenlenir, baskadilikca ve daha sonra adalet islerinin en yuksek mercisine intikal ettirilerek devletin aile kutugune islenirdi. ama bugun bakilinca soyle zannediliyor: insanlar imam efendiyi cagirirlar, o da kiyar ve giderdi, ortada bu sozlesmenin ne bir belgesi, ne bir kaydi hicbirsey yok, tamamen sozlu bir akit. hayir, bu kayit altina alinan bir islemdi. iste imam nikahi ordan kalma bir uygulama, yoksa bu imamin meslegine ozgu birsey degil. gunumuzdede biliyorsunuz koylerde muhtarlar devlet adina bircok belgeyi duzenleyip tasdik edebilme yetkisine sahip, ayni bunun gibi. dolayisiyla ortada imam nikahi yada kadi nikahi degil, sadece nikah vardir. nikah da bizzat devgletin adalet mercilerinde kayda alinir bir islemdir. hangi toplumda olursa olsun, kayit altina alinmis aile muessesesi mesru aile muessesesidir. eger boyle olmayacak olsaydi: misal ingiltere, simdi burdaki insanlar aile kurmus olmalarina ragmen cocuklari nesebsiz yada gayri mesru mi diyecegiz? boyle bir mantik olabilir mi hic? peki gunumuzdeki dini nikahi da yaptiralim anlayisi nerden geliyor? bu, aslen bir gereklilik olmayip (cunku resmi nikah ile taraflar aile olusumunu beyan edip kayit altina aldiriyorlar), zannimca sadece kavramlarimizin curumeye terkedildigi gunumuzde sahip cikilmasi gereken bir uygulama olmasi nedeniyle, bana koklerimi unutturmaya calisanlar, asla bunu yapamayacaksiniz ve goruyorsunuz iste ben kulturume, aslima ihanet etmeyip sahip cikiyorum bildirisi mahiyetinde yapilmalidir. mutlak gereklilik yoktur. iranda olsun arabistanda olsun, nikahlar taraflarin bizatihi adalet bakanligina muracati ile orada bir memurun (ki memur dini bir vasfi olan kisi de dedil, sadece bir memur. cunku burada mesru otoritenin yetkilendirmis olmasi ve akdi yapanin sadece musluman olmasi yeterli) nikahi yapmasi ile aile belgesi verilmekte ve kayit altina alinmaktadir. tabi ki su var: diyeceksiniz ki mihr konusunda resmi nikah duzenleme getiriyormu: hayir getirmiyor, iste dini nikahla taraflar arasinda bu duzenlemeyi de yapmis oluyorlar. ama burada sunu sormak lazim, herkes elini vicdanina koysun: varlikli bir adam ila bir hanim evlendiler, resmi nikahin yaninda dini nikahi da yaptilar. adam mihr olarak 10 bilezik veya 20-30 farketmez.. vermis olsun. zamanla da anlasamadilar ve bosandilar. bu durumda, aman mihrimizi de duzenleyelim diye yaptiklari dini nikaha bagli kalarak kadin sunu diyebilecekmi: e napalim, bosaniyoruz ve mihr ne ise onu alirim ancak. hayir demiyecek, resmi nikahtan kaynakli tum haklarini kullanip bosandigi kisiden varlik anlaminda pay almaya calisacak. demekki bunu savunuyor olmaya ragmen, buna riayet edilemiyor cogu zaman. peki o halde miras ayeti neden var? cuku nikah devreye girdigi anda verasetin de hukumleri dogmus oluyor. bu sunun icindir: icinde yasadiginiz toplumda, zorunlu yada istekli olarak idaresini tanidiginiz otoritenin miras konusundaki hukumlerine uymak zorundasiniz. eger ki hukuki duzenlemeler acisindan kendi hukukunuzu yani islam hukukunu islettiginiz bir durum sozkonusu ise, yani muslumanlar olarak bagimsiz bir devlet kurup devletin duzenini de islami yasalarla olusturmussaniz, o zaman miras hukuku bizi baglar. veya diger yol da sudur: bosanma veya olum sebebiyle miras birakilacak yada maldan kendisine birseyler verilecek taraflar, mevcut kanunlar altinda da olsalar anlasip bunu yazili bir metne dokerler, mahkemeye derler ki biz miras yada paylasimda bu sekilde anlastik. mahkeme onu reddetmiyor zaten. bu anlamda islamin mal paylasimi ve miras hukumlerini de uygulayabilmek mumkun. kisacasi, otoriteniz islami degil ise, orfi olana yani mevcut uygulanana tabi olmakta beis yok. peki ne sartla beis yok? bu bir zorunlu kabul surecidir, toplum degistiginde otorite elbet degisir, o zaman islamin onerdigini zaten uygulamaya koyarsiniz. aksi halde ozellikle bayanlara sormus olayim: dini nikah mutlak bir gereklilik ise, soylermisiniz sirf dini nikah ile kaciniz evli kalmayi goze alir ve kabul edersiniz gunumuzde? peki bu dini nikahin yanlis olusundan kaynakli bir kabullenmeyis mi? hayir, otorite nezdinde gecerlilikle alakali bir konu bu. yani is geliyor yine hukuki baglayicilikda bitiyor. |
degerli kardesim, meseleye bakisin oldukca fazla ideolojik. sunu unutmayalim: bugun resmi nikahin karsisina dini nikah diye koydugun nikahin yasal nikah oldugu donemde (yani osmanlilarda) veya bugun bizim dini nikah diye telaffuz ettigimiz memleketlerde (iran ve arabistan gibi) kesinlikle dini nikah seklinde bir algilama sozkonusu olmayip, nikahlanan taraflari HUKUKI BAGLAYICILIGA sokup sokmadigina bakiliyor ve bunun adi YASAL EVLILIK, YASAL NIKAH AKDI vs'dir. son soruna cevap vereyim: hz peygamber bugunun laik-kemalist diktatoryal turkiyesi icinden cikmis bir peygamber olsaydi, evliligini de emin ol ki suan mevcut prosedur ne ise aynen ona gore yapacakti. bir de demissin ki, peygamber evliligini yaptigi donemde, kitap nedir iman nedir bilmezdi. evet sura suresi bunu soyluyor ama ayni peygamber icin sen muhtesem bir ahlak uzere idin de diyor. senin kitap nedir iman nedir bilmezdi ile yola cikisin sunu da kabul ediyor olmani gerektirir: peygamber efendimiz bir hata etmis toplumun orfune gore bir evlilik yapmis iste, isiin aslini bilse yapmazmis... simdi birseyi ortaya atiyorsak kendimizle celismememiz gerekir once. simdi nikah konusunda bunu dusunuyorsan, o zaman sunlari da yapmani beklerim senden: -adli olaylarda polise basvurma ve cezayi kendin tayin et -zina ettigina sahit oldugun birisine had cezasini uygula -taguti rejimin vatandasligini reddet ve devlet ile vatandaslik sozlesmen olmaksizin yasa vs, vs bircok sey sayilabilir. bu kaos sebebidir. ben demiyorum ki herseyi gulluk gulistanlik gor ve kabullenip tabi ol. hayir, mevcut durumu degistirene kadar, orfi olan, yasal olan ne ise onu KERHEN kabullenerek devam etmek zorundayiz. peki o zaman bana sunu nasil aciklarsin: umarim hz peygamber sirk hukuk sistemini onaylamisti diye yorumlamassin bunu hacerul esvedin kabenin kosesine yerlestirilmesi meselesinde, efendimizin musrik mekke halkina hakemlik yapmasi.. haydi sirk sosyal hayatindan, sirkin orfi hukukundan yola cikip o zaman bana bunu acikla? bu nedenle onceki cevabimin en basinda, meseleye bakistaki yanlisliktan soz ederek basladim. selametle |
dediklerinin bir kismi demiyorum, TUMU illiyet bagindan yoksun ve temelsiz. cevaba deger bir yonden ele almamissin. |
tesekkur ederim, sen de aciklamadan ne anladigini cok iyi gosteriyorsun masallah. aciklama yaptigimiz yerleri ya okumadin, ya da okuyup anlamadin o halde, ancak bu sonuca variyorum. |
SAAT: 04:48 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.