Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Evlilik-Nikah Konuları (https://www.forum.medineweb.net/194-evlilik-nikah-konulari)
-   -   Ayrılmış Eşler Çocuklarının Cehennemi Olmasınlar (https://www.forum.medineweb.net/evlilik-nikah-konulari/35129-ayrilmis-esler-cocuklarinin-cehennemi-olmasinlar.html)

nurşen35 03 Eylül 2018 23:46

Ayrılmış Eşler Çocuklarının Cehennemi Olmasınlar
 
Bugünlerde TV kanalları, bir kız çocuğunun gök kubbeyi titreten çığlıkları ile bir aile dramını ekranlara taşıdı. Bağcılarda yaşanan olayda, ayrılmış bir çiftin kız çocuğu, mahkeme kararı gereği velayeti anneye verilmiş ve belli günlerde de babasının yanında kalmasına hükmedilmiş. Çocuk babasının yanına gidince, anneden şiddet gördüğünü iddia ederek, babasından ayrılıp anneye dönmek istememiş. Bunun üzerine anne de mahkeme yoluyla icra kararı çıkararak kızını babasından polis gücü ile almak isteyince İmdat! Ben mal mıyım? Polis zoru ile bana icraalık mal muamelesi yapılıyor. Ben anneme gitmek istemiyorum türünden itiraz çığlıkları ile babasının boynuna sarılarak ağlayan; babadan, anne ve polis zoruyla koparılmak istenen bir kız çocuğunun dramı

Evet, parçalanmış ailelerde sıkça yaşanan bu tip yüz karası olaylar, bizlere pek yabancı değil. Hâlbuki Kurân, medeni bir toplum inşa eder. İslama inanan kadın ve erkek, problemini Kurâna ve Sünnete arzeder. Cevabını ondan alır ve ona göre uygulamaya geçer. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allaha ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allaha ve Rasule götürün(Nisa:59) ayeti bize bu görevi veriyor. Ayetteki Allaha ve Rasule götüründen kastedilenin Allahın kitabına ve Rasulünün sünnetine götürün olduğu açıktır. Öyleyse iman iddiasında bulunan her Müslüman, problemine çözümü, İslamı yürürlükten kaldırmış, onu düşman ilan etmiş, vicdanla mezarlık arasına sıkıştırarak kamusal alandan kovmuş olan beşerî sistemlerde aramaz. Bu, iman iddiasıyla çelişir.

Kurana göre evlenen İslam kadını ve erkeği de, evlilik sürecinde çıkan sorunlarını yine Kuran ölçeğinde halleder. Evlilikte aslolan, ayrılmamak üzere, ölene kadar aynı yastığı paylaşmaktır. Fakat bu, hiçbir zaman Katoliklik anlamında yorumlanamaz. Bilindiği gibi, Hıristiyan Katolik mezhebine mensup bir çift, evlendikten sonra ölene kadar kesinlikle birbirinden ayrılamazlar. İnsan fıtratına aykırı bir uygulama olan bu anlayışın, İslamla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Ama Katolikleşen Müslümanlardan söz etmek mümkündür. Çeşitli nedenlerle evliliğini sürdürmek istemeyen bir erkek, eşini boşamaya kalksa hemen kılıçlar çekilmekte, eski dostluklar ve mutlu günler unutulmakta ve aileler arası düşmanlıklar tetiklenmektedir. Bir evliliğin çok mutlu bir seyri varken birden işler tersine dönebilir, daha önce birbirlerini mutlu eden eşlerden biri diğerini son zamanlarda mutlu etmeyebilir. Zamanla eğitim düzeyleri farklılaştığından dolayı biri diğeri için sıkıcı olmaya başlayabilir. Bütün bunlar yaşanırken çocuklar da dünyaya gelmiş ve büyümüş, hatta bir-ikisi evlenmiş bile olabilir. İşte tam bu süreçte eşlerden biri hayatı çekilmez hale getirmeye başlayınca, ayrılmak gündeme gelebilir. Bu durumda hiç kimse çocukların hatırına cehennemî bir hayata razı olup boşanmaya gidilmemelidir diyemez.

Medenî bir erkek veya kadın, çocuklarını karşısına alıp onlara: Annenle ben, tamiri mümkün olmayan sorunlar yaşıyoruz ve hayatı birbirimize zehir ediyoruz. Ben boşanma davası açacağım ve annenden ayrılacağım. Hayatı ne kendime, ne de ona zehir etme hakkım yoktur. Ben babanızım, o da annenizdir. Bizim aramızdaki sorunlar ve ayrılmamız, sizin duruşunuzu değiştirmemelidir. Annenize ve babanıza eşit mesafede bulunmalısınız. Birinin yanında yer alıp öbürüne düşmanca tavırlar takınarak Allahın, anne ve baba hukuku ile ilgili emirlerini ihlal etmeyin. Maddi-manevi olarak, gücüm nispetinde sizin yanınızdayım. Ben sizin cehenneminiz olmak istemiyorum. Yani bana karşı yerine getirmeniz gereken evlatlık görevini ihlal ederek kendi cehenneminizi hazırlamayın. Çünkü kişi nârını da nurunu da bu dünyadan götürür. Benim Peygamberim, anne ve babası sağ iken onların rızasını alıp dünyada cennetini garanti etmeyenin burnu sürtülsün buyuruyor. O annenizse ben de babanızım. Benim rızam da annenizin rızası kadar önemlidir. Bedduamı almayın diyebilmelidir.

Başından böyle bir olay geçmiş bir kardeşim duygularını şöyle dile getiriyordu: Çok mutlu bir evlilik yapmıştım. Babam, sevdiğimi bildiği köyümüzün hatırı sayılır kızlarından birini almıştı. Yirmi yılı aşkın bir evliliğimiz olmuştu. Rabbim, iki kız, iki oğlan evladı vermişti. Günün birinde mutlu giden bu evliliğimiz yön değiştirdi. Ayrılma noktasına geldik ve nafakada anlaşarak ayrıldık. İlahiyat mezunu ve şu an öğretmen olan büyük kızımı, ayrılmadan önce gelin etmiştim. Fakat Açık Öğretim Fakültesi Kamu yönetimini bitirmiş olan ikinci kızımın ve Tıp Fakültesini bitirip Tokatın bir ilçesindeki Devlet hastanesinde doktorluk yapan oğlumun düğün törenlerine bir baba olarak çağrılmadım. Bu benim zoruma gitti ve bu zamana kadar hiç beddua etmediğim bu çocuklarıma, elimi açtım ve yanık bağrımla beddua ettim. Rabbimden, onların çocuklarının da aynısını dünyada onlara yapmasını istedim. Bu acıyı dünyada tattırmasını, ahirete ertelememesini, çünkü ahiret azabının acıklı olduğunu ve bir baba olarak buna dayanamayacağımı arzettim. Çünkü ben o çocuklarımla problem yaşamamıştım. Maddi olarak da mahrum etmemiştim. İki dairem vardı, birini annelerine, diğerini de oğlana vermiştim. Zaman zaman da nakit desteğinde bulunmuştum ve şu anda her ay nafaka parası da gönderiyorum. Problemim anneleriyle idi. Acaba anneleri, çocuklar üzerinden benden intikam mı alıyor diye de düşünmüyor değilim. Evet, iç yangısını böyle dile getiriyordu acıların erkeği kardeşim

Bu fotoğraftan çıkarılan sonuç, çocuklar için hayırlı bir geleceğin mümkün görülmediğidir. Babaları hangi sebepten annelerinden ayrılırsa ayrılsın, onu düğünlerine davet etmemeleri, üniversite de bitirseler, doktor da olsalar ADAM olamadıklarının canlı belgesidir. Babalarının, yanık gönülle yaptığı bedduaya da şimdiden hazır olsunlar. Eğer gaye insan, ufuk peygamber Anne ve babanın dua ve bedduası, peygamberlerin ümmetine yaptığı dua ve bedduası gibidir diyorsa, bu dünyada mutlaka karşılığını bulacaklardır. Çünkü peygamberler, ümmetleri için ne dua veya beddua yapmışlarsa aynen dünyada tecelli etmiştir.

Anlaşılan bu çocukların anneleri de lümpen/seviyesiz biri imiş. Eğer medenî bir bayan olsaydı, Oğlum, sen sadece benim eserim değilsin, nesebi gayri sahih hiç değilsin. Senin bir baban var. Problem yaşayıp benim ondan ayrılmam, senin üzerindeki babalık hakkını düşürmez. Seninle bir problem yaşamadı. Tıp fakültesini kazanana kadar iki yıl üst üste dershaneye gönderdi, burs buldu, kendi takviye yaptı, evin birini senin üzerine tescil ettirdi. Yiğidi öldür ama hakkını inkâr etme derdi. Anlaşılan eski kocasından çocuklarının üzerinden intikam alıyor aklınca Bu davranışı ile oğlunun ve kızının cehennemi olduğunun farkında değil. Dedik ya lümpen bir kişilikten böyle bir zerafet (!) beklenir.

Efendiler, kaprislerinizin kölesi olmayın. Çocuklarınızı kobay olarak kullanıp rövanş almaya kalkışmayın. Hayatın bir cilvesi olarak eşinizden ayrılabilirsiniz. Bu, dünyanın sonu değildir. Boşanmak çok çirkin bir iş olsaydı Yüce Allah bu kapıyı kapar, 33 adet boşanmakla ilgili hukuku ortaya koyan ayetlerini göndermez ve Boşanma anlamına gelen Talak suresini indirmezdi. Yüce Allah bu sure ve ayetlerde, medenice nasıl bir boşanma süreci takip edilmesi gerektiğini, ayrıntıları ile dile getirmiştir. Tabii hakkıyla inananlara Kuranın en yakın takipçileri olan Sahabelerden de boşananlar olmuştur. Mesela Hz. Ömer, oğlu Asımın annesini boşamıştır. (Bak:Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, s.325) Boşanma çirkin bir iş olsaydı adalet tarihinin altın harflerle kaydettiği Hz. Ömer gibi ulu bir insan bu yola başvurmazdı.

Ebû Eyyub el-Ensarî'nin Rasulullahtan naklettiği bir hadiste Kim annesi ile çocuğunun arasını ayırırsa, yüce Allah kıyamet gününde onunla sevdiklerinin arasını ayırır buyuruyor. (Tirmizi, Büyû,52; İbn Mace, Ticârât,46; Hanbel,5/313) Rasulullah bu hadisi, erkek egemen bir toplumun şartlarında söylemiştir. O günlerde hep erkekler çocukları annelerinden ayırırlardı. O devirde bir kadının, çocuğunu babasından ayırması ne haddine idi. Hadisin, mefhumu muhalefetine bakacak olur ve bu günün şartlarında anlamaya çalışırsak, aynı hitap Kim babası ile çocuğunun arasını ayırırsa, yüce Allah kıyamet gününde onunla sevdiklerinin arasını ayırır şeklinde de anlaşılır. Çünkü günümüzde kadın da erkek de çocuklarını birbirinden ayırma yarışındadır. Çocuklarının üzerinden kumar oynamaktadırlar. Kendinize acımıyorsanız çocuklarınıza acıyın. Onların dünya ve ahiret cehennemi olmayın.

Kuran, mezarlık kitabı olmaktan kurtarılıp hayat kitabı olarak uygulanmadığı sürece, bu tür aile dramlarının sonu gelmeyecektir. Bu da biline.


Alıntı...


SAAT: 09:13

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306