Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Evlilik-Nikah Konuları (https://www.forum.medineweb.net/194-evlilik-nikah-konulari)
-   -   Zamparalığın Yeni Adı ''Misyar Nikahı'' (https://www.forum.medineweb.net/evlilik-nikah-konulari/36484-zamparaligin-yeni-adi-misyar-nikahi.html)

Mihrinaz 06 Ocak 2020 19:59

Zamparalığın Yeni Adı ''Misyar Nikahı''
 
MİSYAR NİKÂHI

“Misyar nikâhı nedir? Caiz midir?”

Misyar, seyru seyahat etmek demektir. Misfar, seferde bulunmak manasındadır. Misyaf, yazlıkta vakit geçirmek demektir. Mut’a ise belirli bir süre faydalanmak demektir.

Bu tariflerin her birisi farklı nikâh türleri için kullanılan birer sıfattır. Mut’a dışındaki bu nikâh çeşitlerinin Suudi Arabistan’da ve körfez ülkelerinde yazlıkçılar, farklı ikametlerde iş sahibi olanlar ve seyahate çıkanlar tarafından uygulandığını duyuyoruz. Ehl-i sünnetçe mut’a nikâhı caiz değildir. Çünkü Peygamber Efendimiz (asm) hayber gününde mut’a nikâhını, yani geçici özellikli nikâhı kesin olarak haram kılmıştır.1

Ancak Arabistan’da ve körfez ülkelerinde bir kısım ehl-i sünnet âlimlerinin, yukarıda sıfatlarını saydığım mut’a dışındaki nikâh türlerine cevaz verdikleri yolunda duyumlar mevcuttur. Mesela misyar nikâhı denilen, seyahat süresince kullanılmak üzere ve bu süre ile sınırlı olarak yapılan nikâhın; misfar nikâhı denilen seferden dönünceye kadar yapılan nikâhın; misyaf nikâhı denilen yazlıkta ve yazlık için yapılan nikâhın Suudi Arabistan ve körfez ülkeleri ulemasınca fetva verilen nikâh türleri olduğu iddia ediliyor.

ARADA NE FARK VAR?

Cevaz verildiği ileri sürülen bu nikâh türleriyle mut’a nikâhı arasında ne fark var?

Tek farkı: Mut’a nikâhında kadından geçici bir süreliğine faydalanma niyetini mertçe ve dürüstçe ibraz ediyorsunuz.

Adına misyar, misyaf ya da misfar denilen bu körfez veya Arabistan usulü nikâhta ise mertliği ve dürüstlüğü rafa kaldırıyorsunuz. Şeriat sahibi haram kıldı diye adına mut’a demiyorsunuz. Fakat başka bir ad altında olmakla beraber tıpkı mut’a gibi uygulanan geçici özellikli nikâha cevaz veriyorsunuz. Şeriat sahibini mi kandırıyorsunuz, kadını mı kandırıyorsunuz, kendinizi mi kandırıyorsunuz, İslâm toplunu mu kandırıyorsunuz?

Adına mut’a demediğiniz, fakat geçicilik özelliğini niyetinizde saklı tuttuğunuz ve bunu kadının da bilip kabul ettiği nikâh türü, cevaz noktasında sıkıntılıdır. Niyette saklı olarak geçicilik sıfatı olması nedeniyle bu nikâh şeriat sahibince reddedilir. Çünkü bu, bu haliyle ne doğru İslamiyet’e, ne de İslamiyet’e layık doğruluğa uygun değildir.

Nitekim böyle geçici özellikli nikâhta kadının hukuku, doğacak çocuğun hukuku, toplumun hukuku, aile hukuku zayi olacaktır. Her ne kadar nikâhı veren kadın kendisi nikâhın geçici olma özelliğini kabul etse bile, bu durum, kadın olarak kendisini de, çocuğunu da, ailesini de mağdur etme kabiliyeti taşıyor.

İslamiyet’i doğru algılamaktan uzak; menfaatimize ve hissiyatımıza göre eğip bükme gayreti problemli bir yaklaşımdır. Müslüman olarak, dünya nezdinde doğru İslamiyet’i temsil etmenin Allah katında cihad sayılacağı da ayrıca unutulmamalıdır.

Dipnotlar:

1- Buhari, Megazi 38, Nikah 31, Zebaih 28, Hiyel 3; Müslim, Nikah 29, (1407); Muvatta, Nikah 41, (2, 542); Tirmizi, Nikah 28, (1121); Nesai, Nikah 71, (6, 125, 126).]

Mihrinaz 06 Ocak 2020 20:21

dç. dr. ebu sifil hocanın bu nikahla ilgili sorulan soruya cavabı

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


''hoca gayet güzel anlatmış düssünceli000 iş adamısın ve işin gereği çok seyahat ediyorsun. istanbul, ankara, izmir vs. de evin var. hepsinde de ayrı ayrı nikahlı karın var. işte böyle bir kolaylık var. diyelim ki 5 ay uğramadın ankara'daki evine, sorun yok. nikâhlı karın seni bekleyecek, sen gelince sofrayı hazırlayacak, ihtiyaçlarını giderecek vs. arap toplumlarında bu yaygınmış.'' Allahım sen aklıma mukayyet ol.

şimdi bu durum bizde kime uyar? hem muhafazakar, hem mütedeyyin, hem zengin iş adamı. mücahit iken müteahhit olan iş adamlarına uyar. hani şehir merkezinde ferrarilerle yarış yapan, çakarlı araçlarla gezen tipler var ya, onlar için biçilmiş kaftan.

peki hoca, sen kendi kızını böyle bir adama ikinci, üçüncü eş olarak verir misin? bunlar eşya gibi alınıp satılan birşey mi? kadınlar erkeklerin kölesi mi? biz arap toplumu muyuz? bu soruları sorarsak bize fıkıh bilimi böyle diyor diyecek.

Bu namus sadece kadınlara özgümüydü? Zengin işadamı yapınca fıkıh devreye giriyor... İş kadınıysa, recm yada yedi kocalı hürmüz.
Allah aşkınıza doymayan nefislerinize dini alet etmeyin.Kapitalizmin kadını meta olrak gördüğü, yuttuğu, dişiliğinin peşinde olduğunu söylerken...Sistem islamcıları da bilmem ne nikahı der sömürür...
Mut'a haram diyeceksiniz ama bu nikahlara helal fetvası vereceksiniz..
Bu nasıl bir kılıfına uydurulmuşluk...

''Sistem, dindarları zenginleştirdikçe yeni bir fıkıh alanı ortaya çıkıyor “Uçkur Fıkhı” kısaca yaptıkları çapkınlıkları İslama yamama , meşrulaştırma fıkhı''.. diyen az bile demiş.

Mihrinaz 09 Ocak 2020 09:17

İhsan Eliaçık' ın yazısını paylaşalım konu tam anlaşılsın.

Toplumda “imam nikahı” veya “metres” diye bilinen soruna çözüm bulmak için çok eşliliğin yasal hale gelmesi fikri Kur’an’ın yönlendirmesine uygun düşmemektedir.

Öncelikle imam nikahı ve resmi nikah ayrımına son vermek gerekir. Müftülere nikah kıyma yetkisi verilerek bu sorun çözülebilir. Nasıl olsa müftü de, belediye memuru da kamu görevlisidir. Vatandaş dualarla nikahını kıyar ve ayrica bir imama gitmeye gerek kalmaz. Böylece her ikisi bir nikahta birleşmiş olur.

Öte yandan son zamanlarda giderek artan özellikle muhafazakâr çevrelerdeki ikinci, üçüncü, dördüncü eş muhabbetini iyi analiz etmek gerekir.

Bunların zenginleşmeyle yakından alakası vardır.

Neden ayın sonunu zor getiren memurlardan, işçilerden böyle bir talep gelmiyor da, belediye çevrelerinden, zenginleşen dini cemaat ortamlarından geliyor?

Eğer bunlar kendilerine iyilik etmek ve Allah katında makbul bir kul olmak istiyorsa, ikinci, üçüncü eş arayacaklarına yoksul bekarların evlendirilmesine katkı sunsunlar. Biriktirdiklerini heva ve heves yolunda harcayacaklarına ve de buna dini kılıf bulmaya çalışacaklarına infak etsinler, maddi imkansızlıklar nedeniyle evlenemeyen bir çok erkek ve kız var.

Eline para geçince hemen etrafta ikinci, üçüncü eş mi aramak lazım?

Metres tutanlar zaten malum, bunun dinisini yapmak da ne oluyor?

Aklı “zamparalıktan” başkasına çalışmayan kimi muhafazakârlar, böyle yapmakla kendilerini de ailelerini de helak etmekten başka bir iş yapmıyorlar.

“Himayemize alıyoruz” diyen muhafazakâr zenginlerin, bu himaye, neden hep kendi yataklarından geçiyor?

Neden imkanı olmayanları evlendirip, kendilerine “kardeş aile” yaparak himayelerine almıyorlar.

Onca bekar dururken neden kızlar ve kadınlar bu sonradan görme zamparaların ikinci, üçüncü eşi olmak zorunda bırakılıyor?

Neden erkeklerin elinde bu kadar para birikiyor da kadınlar zayıf, güçsüz, çaresiz ve zebun halde…

Kur’an, “İçinizden bekarları, boyunduruk altında olanları, çaresiz kızları evlendirin” (Nur; 32) diye “emrettiği” halde ve bu önce zenginlere, sonra topluma ve hatta devlete asıl bu farz olduğu halde neden çok eşliliğe emir, tavsiye, ruhsat ve yasallık aranıyor?

Mihrinaz 09 Ocak 2020 09:20

Yaşam Koçluğ, Aile danışmanlığının zengin/dindar muhitinde ne iş yaptığına bir bakın. Gizli bilgiler değil bunlar.

Öyle görünüyor ki “Muhafazakâr zamparaların” yeni icadı, ikna odaları… “Aile danışmanı”veya “yaşam koçu” adı altında bir takım sertifikası bile olmayan “türbanlı” bayanlar, özellikle Başakşehir başta olmak üzere Muhafazakâr zamparaların yoğun olduğu muhitlerde ikna toplantıları düzenleyerek, böşörtülü hanım ve genç kızları ikinci, üçüncü eş olmaya ikna etmeye çalışıyor. Bu iş karşılığında da yüklü paralar aldıklarını öğrendiğim bu kişiler işin ne noktalara vardırıldığını göstermesi bakamından hayli çarpıcı.

Zamparalığa dini kılıf da hazır: “Kur’an’da var…”, “Peygamberimiz de çok eşliydi.” Hatta eğer kızın yaşı küçükse “Peygamberimiz de küçük yaşta kızla evlenmişti…”

Bunlar yedikleri haltlara dini kılıf bulmayı pek iyi becerirler.

İşçileri işten atarlar “İslam’da grev yok, sendika caiz değil”diye, ardından fetvaları gelir.

Kaşânelerde otururlar “İmam- A’zam da Bağdat’ın en iyi evinde otururdu” derler.

Jeep’e binerler “Peygamberimizin devesi de en pahalı develerdendi” derler.

Dini zengin eğlencesi haline getirenlerin son marifeti zamparalıklarına “Çok eşlilik Kur’an’da var” diyerek dini kılıf bulmak.

Şarttı, ruhsattı, tarihseldi tınmıyorlar bile.

“Şecere-i huld (son sınırına kadar toplama) ve mülk-i la yebla (yıkılmayacak bir mülk)” hırsının mücahidlikten müteahhitliğe terfi edenleri ne hale getirdiğini görün…

gün ışığı 09 Ocak 2020 19:23

Bizim zararımıza olan hiçbişey helal değil çünkü zarar görüyorsun emeğinize sağlık....


SAAT: 07:59

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306