Yıl 1932 Türkçe Ezan Kabulü Artık Osmanlı devleti git gide gücünü kaybediyordu. Yeni bir devlet yeni bir devrim gerekiyordu. Anafartalar kahramanı olarak ilan edilen mustafa Kemal, Hasta adam gözüyle bakılan Osmanlı devletine hasta gözüyle bakıyor... Yeni bir devrim ilan etmeye hazırlanıyordu.. Ancak bu bu kadar kolay olmıycaktı.. Asırlarca Araplaşma yolunda olan Osmanlı devleti idaaları biran önce ortadan kaldırılmalıydı.. Önce Camilerde Türkçe Hutbeler okutulması kararı alınmıştı... Daha sonra Mustafa Kemal Arapçayı Ortadan kaldırmanın tek sebebinin Dilin ilanı olması gerektiğine inanıyordu...Musutafa Kemal 1932 18 temmuz Ramazan ayı Ezanların Türkçe okunulması kararı almıştı... Osmanlıca git gide yok olmaya yüz tutuyordu. Baskı ve de istikrara ayit bir propaganda sonucu ezan 16 Haziran 1950 Yılında Tekrar Arapçaya çevrilierek okutulmaya başlanmıştı... Gelin Beraberce o zamana ait Türkçe ezanı Dinleyelim...Selametle "...Kuran'ın tercüme edilmesini emrettim. Kuran da ilk kez Türkçe'ye çevriliyor. Muhammet'in yaşamina ait bir kitabin çevrilmesi için de emir verdim. Halk yinelene gelmekte bulunan bir şeyin var oldugunu ve din ileri gelenlerinin derdinin, ancak kendi karinlarini doyurup, başka işleri olmadigini bilsinler. Camilerin kapanmasina hiçbir kimse taraftar olmamasina karşin, bunlarin bu suretle boş kalmasina şaşkinlik gösteriyor musunuz? Çobanlar güneş,bulut ve yildizlardan başka şey bilmezler,yeryüzündeki köylüler de ancak bunu bilirler.Çünkü ürünlerin alinmasi havaya baglidir. Türk yalnız doğayı kutsal sayar....." İmza: Mustafa Kemal Atatürk İşte bu ses ilk defa Ayasofya'da Türkçe seslendirilmişti. Ve ondan sonra Ayasofya bu sesi kaldıramayıp Kendi Kubbesi altında ağlamaya Yüz Tutmuş, Asırlara Küsmüştür. o Döneme ait Türkçe Ezan... Türkçe Ezanın Tamamı [YT]JKlRtcFv3Qc[/YT] (1932' 18 Temmuz) Dün'den [YT]oW7-Gs0dL0w[/YT] (2007) Bu güne [YT]CWgYVrNAm1w&eurl[/YT] |
RE: Yıl 1932 Türkçe Ezan Kabulü 1923´te Ziya Gökalp´in ´Dini Türkçülük´, 1928´de İsmail Hakkı Baltacıoğlu´nun ´İslam´ın Türkleştirilmesi´, 1932´de ise Reşit Galip´in ´Milli Müslümanlık´ adını verdiği ibadetlerin Türkçeleştirilmesi projesi aslında, Mustafa Kemal´in zihninde tasarladığı düşüncelerin yazılı ifadeleriydi.. Niketim kendisi de şartların oluştuğunu düşündüğü 1932 ramazan´ında bunu tatbik mevkiine koyacak ve Reşit Galip´le birlikte gerekli hazırlıklara girişecekti.. Örneğin aynı yıl Ayasofya Camii´ni gezip, dolmabahçe sarayı´na döndüğünde, Ayasofya camii hakkındaki düşüncelerini anlattıktan sonra, ‘Reşit Galip´e şu teklifte bulunacaktı.. ´Reşit Galip! Ayasofya senin müslümanlık tezini münakaşa edeceğin güzel bir yer değil mi? İstanbul´daki din ulemasını toplayalım, halka da ilan edelim, herkes gelsin.. Camiye hoparlör yerleştirelim, içeriye giremeyenler dışarıdan dinlesin.. Sen fikrini bu ulema ile münakaşa et.. Halk hakem olsun!´. Reşit Galip´in temkinli yaklaştığı bu teklife, dönemin başbakanı İsmet İnönü de ilginç bir gerekçeyle karşı çıkar.. Falih Rıfkı Atay´ın yazdığına göre, inönü, Atatürk´e yalvarır bir eda ile, ´isterseniz önce ezanı Türkçeleştirelim, sonra namaz´a sıra gelir´ der.. alıntı |
SAAT: 16:33 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.