Günümüzün dokunmatik ve çıkmatik sevdalarının yaşandığı zamanda değil...hatta bir bahar akşamı rastladım size ,sevinçli bir telaş içindeydiniz..zerafetinin yaşandığı zamanlardan bile öncesi bir zaman...

adam askere gidecek ,yenide evlenmiş..hanımıa şöyle der..''askerdeyken sana ayrıca mektup yazamam,yazdığım mektupta senide soramam..edebe mugayirdir..ama her mektubun sonuna üç tane nokta koyucam..O üç noktalar senin için..

Askerden gelen her mektup önce üç gün kayın validenin elif ba cüzünün arasında,beş gün kayınbabanın emekli cüzdanının arasında kalıp,amca dayı teyze dolaştıktan sonra nihayet gelin hanımın eline gelirmiş..

Sayfaları hararetle çevirip,en sondaki o (...) ya bakarmış...Bazen gözyaşı döker ,bazen en mahrem hasret,sevgi sözcüklerini bulurmuş o (...)nın içinde...

Gel zaman git zaman,ihtiyar bir nine olduğunda,sakladığı mektuplardan birini çıkarmış..ilk günki heyecanla yine sayfanın en sonunu aramış ve üç noktaya bakmış bakmış..''sahi Ahmet bey ne güzel mektuplar yazardın eskiden ''demiş..

hissemize düşen..

''An gelir üç noktanın (...) anlattığını bütün edebiyat şerhetmekte acze düşer..