![]()  |  
 
 Hayata  Dualarla    Bakışınız....  [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya  Üye Olmak için TIKLAYIN...]  Bir gün çok fakir giyimli bir kadın yüzünde bir hüzünle manava girer.Dükkan sahibine mahcup bir şekilde yaklaşır. Kocasının çok hasta olduğunu,çalışamaz duruma düştüğünü ve yedi çocuğu ile birlikte aç kaldıklarını ve yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu söyler. Manav ona ters bir şekilde bakarak derhal dükkanını terk etmesini ister.Kadın ailesinin ihtiyaçlarını düşünerek Lütfen efendim der’ paramız olur olmaz getirip ödeyeceğim’. Manav:Kendisine bir kredi açamıcağını çünkü onun eski müşterisi olmadığını, kendisinde bir hesabının bulunmadığını söyler. O sırada dükkanın dışında bekleyen bir müşteri ikisinin arasında devam eden bu konuşmayı dinlemektedir. İçeriye girerek manava yaklaşır ve ‘ben o kadının almak istediklerine kefilim der’. Ailesinin ihtiyacı olan şeyleri ona ver’. Bunun üzerine manav çok isteksiz bir şekilde kadına döner ve ‘bir alışveriş listen var mıydı?diye sorar. Kadın evet efendim der.’ Tamam ‘der manav şimdi onu şu terazinin kefesine koy onun ağırlığınca diğer kefeye istediklerinden koyacağım. Kadın bir an duraklar,sonra başını önüne eğer ve çantasını açarak üzerine bir şeyler karalanmış kağıt parçasını çıkarır ve manavın kendisine gösterdiği kefeye özenle bakarken başı öne eğiktir.Manav ve diğer müşterinin gözleri terazinin kefesine dikilirken hayretle büyümüştür.Manav müşteriye dönerek kısık bir sesle ‘inanmıyorum’ der.İnanılacak gibi değildir.Müşteri manava gülerken manav çoktan diğer kefeye eline geçeni doldurmaya başlamıştır ama nafile,diğer kefeyi yerinden bile kıpırdatamamıştır. Terazinin kefesi artık üzerindekileri almayacak kadar doldurulduğunda çaresiz hepsini bir torbaya doldurarak kadına verir. Şaşkınlıkla üzerinde bir şeyler yazan kağıdı eline alır ve okur.Birde bakar ki orada bir alışveriş listesi yoktur.Sadece bir dua yazılıdır. "ALLAH'ım...! Neye ihtiyacım olduğunu ancak sen bilirsin. Kendimi sana teslim ediyorum . . . Manav taş gibi bir sessizliğe bürünmüştür. kа**dın kendisine teşekkür ederek dükkandan ay*rılır. Müşteri mаnаvın eline bir elli dolarlık tutuştururken: “Her kuruşuna değdi” der. Daha sonra mаnаv terazisinin kefeleri*nin kı*rılmış olduğunu görür. Bu nedenle duanın ne kadar ağır çektiğini sadece Аllаh bilir. Alıntı...  |  
 
 Cevap: Hayata  Dualarla    Bakışınız....  Hayat   şehirlerarası  bir  otobüs  yolculuğu  gibidir...  Sürekli  hareket  halindesiniz  ve  camdan  dışarı  baktığınızda  gözünüzün  önüne  gelen  görüntüler  hemen  hemen  aynıdır..  Bazen  tüm  sıradanlığın  içinden  sizi  çekip  çıkaran  bir yerden  geçersiniz.  Yol  boyunca  uzayıp  giden  kupkuru  sarı  otlardan  sonra  kısa  bir  süreliğine  yemyeşil  ,  hayat  dolu  bir  orman  seriliverir  önünüze  sanki...  Bu  kimi  zaman  bir  başarı,  kimi  zaman  bir  kavuşma, Kimi  zaman kimi  zaman  da  tanışmadır.  Sonra  o  ormanıda  geri  bıraktığınızı  fark  edersiniz.  İneceğiniz  şehre  varmışsınızdır  artık..  Yani başı ve sonu bellidir aslında. Önemli olan yolculuk sırasında sıkıntıların ve güzelliklerin farkına varıp , dualarla hayatı güzelleştirmek... Alıntı....  |  
 
 Cevap: Hayata  Dualarla    Bakışınız....  ………………………………  Hayat, bakış açısından ibarettir. Üzüntümüz de, sevincimiz de hayata baktığımız pencereye göre değişir. Sahi, siz hayata hangi pencereden ve ne açıdan bakıyorsunuz? Eğer mutlu değilseniz, hayata baktığınız pencereyi değiştiriniz. Üzüntülerden kurtulamıyor ve sürekli sıkıntıların kıskacında eziliyorsanız, hayata bakış açınızı hemen başkalaştırınız. Tanıdığım öyle insanlar vardır ki, hayata daima olumsuzluk penceresinden bakarlar. Hep kötüyü, eksiği, bozuğu görürler. Böylece içlerinde, sürekli olumsuzluğu biriktirmiş olurlar. Onlara göre her şey, her zaman kötüdür. Hayat felaketlere gebedir. İnsanlar gittikçe kötüleşmekte ve insanlıktan çıkmaktadır. Her insanı bir kötülük odağı olarak gören böyle birinin, üzüntüden kurtulabilmesi ve mutluluğu yakalaması mümkün müdür? Herkesten ve her şeyden daima kötülük bekleyen bir insanın, huzurlu olması imkansızdır. Çünkü, ona hiç kimseden zarar gelmese de, içindeki bu kötülük beklentisi ona kötülük olarak yeter de artar. Aslında, “Herkes kötü” diyen kendi kötülüğünü göstermiş olmaz mı? Beklentileri hep olumsuz olan, biraz da kendi iç dünyasını göstermiş olmaz mı? Zira kötülüğü bekleyen, onun yapılabilir olduğunu düşünendir. Olumlu bakmak uyumlu olmaktır Kendisini hep iyiliğe ayarlamış olan, herkesi de kendisi gibi bilir. Bu sebeple de kötülük beklentisi sınırlıdır. Hatta her geceyi Kadir, her rastladığı kişiyi de Hızır sanır. Gördüğü düşü hayra yorar. İyilik ve güzellik yorumu mümkün oldukça, kötülüğü hayaline bile getirmez. Kötülere karşı bile kötüleşmeyi asla düşünmez. Kötülere acır. Onlara da yardıma hazırdır. Dünyada kötü ve kötülük kalmasın diye hep duadadır. Gözü, bardağın dolu yanındadır. Olumluyu görür, anlatır. . . Olumlu bakmak, uyumlu olmaktır. Olumluyu gören, söyleyen, öven; olumlu hâlleri çoğaltandır. İç dünyasındaki olumluluk hâli, bakış açısını oluşturur. Zira, “Güzel gören, güzel düşünür; güzel düşünen hayatından lezzet alır.” Hayata olumluluk penceresinden bakan, hep iyi dileklerde bulunur. İyilik temennisi iyidir. Önce sahibini iyileştirir. Evvela dilek sahibinin içini iyileştirir. Bu sebepledir ki, iyilik dileyen iyilik bulur. Çünkü, dilekler dualaşır, dualar gerçekleşir. Yüce Yaratıcı bu alemde öyle bir gönül sistemi kurmuştur ki, iyi olmak için, iyiliği herkes için istemek gerekiyor. Sadece kendi iyiliğini isteyen benciller, bunu asla başaramıyorlar. Alıntı..  |  
 
 Cevap: Hayata  Dualarla    Bakışınız....  Duamiz olmasane onemimiz var ki dua muminin silahidir   |  
| SAAT: 13:36 | 
	vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
	
	User Alert System provided by 
		Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - 
		vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.