Yeni Ebu Hanifeler İmam Şafiler Yetişsin/ Manşet
 

Her bir din görevlisi İmamı Ebu Hanife ve İmamı Şafii olmalı!

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, ilimden uzak dindarlığın çoğu zaman taassuba dönüştüğünü, birleştirmek yerine ayrıştırdığını ifade ederek, "Bugün DEAŞ, Boko Haram, FETÖ, PKK gibi dini değerleri istismar eden terör örgütleri, yüzeysel ve yanlış bilgilerle motive olmakta, sahih dini bilgiye sahip olmayan insanları tuzaklarına düşürmektedir." dedi


















Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Başiskele ilçesinde yapılacak olan [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]Yüksek İhtisas Merkezi'nin yeni binasının temel atma töreninde konuşan Erbaş, başkanlık olarak halkı din konusunda aydınlatmak görevini en iyi şekilde yerine getirmek, topluma daha kaliteli ve nitelikli din hizmeti sunmak amacıyla dünyada değişen, gelişen şartları da dikkate alarak, personellerine yönelik hizmet içi eğitim faaliyetleri yürütmeye devam ettiklerini söyledi.
Söz konusu eğitim faaliyetleri içerisinde amacı, programı, mezunlarının istihdamı ve yürüttükleri hizmetler göz önüne alındığında, en önemlisinin Dini Yüksek İhtisas Merkezleri'nde yapılan eğitimler olduğunu ifade eden Erbaş, merkezlerde İlahiyat Fakültesi'nden sonra master ve doktora seviyesinde 3 yıl eğitim veren, müftü ve vaiz gibi üst düzey kadrolara atanacak personelin yetiştirildiğini kaydetti.
Erbaş, personelin İslam dininin ve ilim tarihlerinin temel kaynaklarına doğrudan ulaşabilen, her yönüyle bu kaynaklara vakıf olmasını amaçladıklarını dile getirerek, "Amacımız, günümüz İslam dünyasının ve insanlığın yaşadığı dini sorunları ve krizleri doğru anlayarak tahlil eden ve çözümler üreten, sahih bir bilgiyle ve en doğru yöntemle toplumun ihtiyaçlarına cevap veren ve halkımızın manevi hayatına en güzel şekilde rehberlik eden, iletişim, yönetim, planlama, organizasyon gibi alanlarda uzmanlaşmış nitelikli personel yetiştirmektir." şeklinde konuştu.


- "Yeni Ebu Hanifeler, İmam Şafiler yetişsin istiyoruz"
Dini Yüksek İhtisas Merkezleri'nin öneminden bahseden Erbaş, "İstiyoruz ki inancından ve medeniyetinden aldığı heyecan, özgüven ve birikimle insanlığın ufkunu aydınlatan alimlerimiz yetişsin. İstiyoruz ki yeryüzüne hukuku ve hikmeti öğreten, hayatın önünden giden, ilimle ahlakı, bilgiyle aksiyonu bütünleştiren yeni Ebu Hanifeler, İmam Şafiler, Eşariler, Matüridiler, Fahrettin Raziler, Maverdiler, Gazzaliler, Semerkandiler, Buhariler yetişsin istiyoruz." ifadesini kullandı.


Erbaş, minbere ve mihraba geçen her bir görevlinin en üst düzeyde dini eğitim veren müesseselerden mezun olmasını istediklerini anlatarak, Dini Yüksek İhtisas Merkezleri'nin sayısının 10'a çıktığını aktardı.
Son yıllarda Türkiye'nin adeta İslam dünyasının eğitim merkezi haline geldiğini belirten Erbaş, diğer eğitim kurumlarında olduğu gibi Dini Yüksek İhtisas Merkezleri'nde de Kazakistan'dan Arnavutluk'a, Azerbaycan'dan Rusya'ya kadar birçok ülkeden kardeşlerinin eğitim gördüğünü söyledi.


Erbaş, "İhtisas merkezlerimiz başta Kafkaslar ve Balkanlar olmak üzere birçok ülkeye de hizmet vermekte, o ülkelerde en üst düzeyde din hizmeti sunan din alimlerinin yetişmesine de katkı sağlamaktadır." diyerek, ihtisas merkezlerinin, insanlığa rehberlik edecek alimler, millete hizmet edecek nitelikli vaiz, müftü ve idareciler yetiştirmek için büyük bir imkan olduğunu kaydetti.


- "Bugün mücadele etmemiz gereken en büyük düşman cehalettir"
Bunun için müfredatlarını sürekli yenileyerek, fiziki imkanlarını ve eğitimci kadrolarını geliştirerek, yapılan hizmetleri en iyi noktalara taşıma gayreti içinde olduklarını vurgulayan Erbaş, şöyle konuştu:
"Bugün başta İslam dünyası olmak üzere insanlık en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Dünyamızın devasa sorunlarının olduğunu hepimiz görüyoruz. İslam dünyası olarak, bütün sorunlarımızı ilimle hikmetle bilgiyle marifetle çözebileceğimizi idrak etmek zorundayız. Kabul etmeliyiz ki bizim bugün mücadele etmemiz gereken en büyük düşman cehalettir. İman etmenin bize yüklediği en büyük mükellefiyetlerden birisi de bilgiye, hikmete ve irfana sahip olmaktır. İlimden uzak dindarlığın çoğu zaman taassuba dönüştüğünü, bizi birleştirmek yerine ayrıştırdığını görmekteyiz. Bugün DEAŞ, Boko Haram, FETÖ, PKK gibi dini değerleri istismar eden terör örgütleri, yüzeysel ve yanlış bilgilerle motive olmakta, sahih dini bilgiye sahip olmayan insanları tuzaklarına düşürmektedir. Diğer yandan mezhep, meşrep farklılıklarının kavga sebebi haline getirilmesi büyük bir cehaletten başka nasıl izah edilebilir? Bu sebeple bütün eğitimlerimizde ve çalışmalarımızda, hakikati öğretilmeyen her değerin istismara açık olduğunun farkında olarak, İslam'ın doğru bilgisini özellikle gençliğimize ulaştırmak, bilgi, hikmet ve marifet ile halkımızın dini hayatına rehberlik etmek zorundayız. Zira teknolojinin ve sanal alemin de baskın bir unsur olarak dünyamıza girmesiyle zihinlerde oluşan bilgi kirliliğinin ancak hikmet ve marifetle bütünleşen bir dini ilimle önüne geçilebileceği hepimizce malumdur."


Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy da her meslek grubunda en iyi eğitimin alınmasının önem taşıdığını belirterek, bu merkezlerden birinin Kocaeli'de olmasından memnuniyet duyduklarını bildirdi.
Aksoy, din adamlarının en iyi şekilde eğitilmesi için merkezlerin önem taşıdığını aktardı.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ise dini hizmetleri halka tebliğ eden hocaların ihtisas yapmasının önemli olduğunu belirterek, bu durumun dinin daha kolay tebliğ edilmesinden fayda sağlayacağını kaydetti.
Konuşmaların ardından yapılan duayla merkezin temelini Erbaş, Aksoy, Karaosmanoğlu ve beraberindeki protokol üyeleri attı.