HDP'li Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin Şehit Yakınlarını İşten Çıkardığı İddiası!
 

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Mardin'de HDP'li Mardin Büyükşehir Belediyesi tarafından 31 Mart'taki seçimlerden bu yana 11’i şehit yakını 300'e yakın işçinin iş akdinin sona erdirildiği öne sürüldü.

HDP'li Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin şehit yakınlarını işten çıkardığı iddiası!
Ahmet Türk'ün Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinden sonra, Mardin Büyükşehir Belediyesi ve belediyeye bağlı MARSU Genel Müdürlüğünde temizlik personeli, şoför, ziraat teknikeri, mimar, psikolog ve inşaat mühendisi gibi çeşitli görevlerde bulunan, aralarında şehit yakını ve gazilerin de bulunduğu 300'e yakın kişinin işten çıkarıldığı öne sürüldü.


PKK’lı teröristlerin 1993 yılında Yalım köyüne bağlı Hamzabey mezrasında gerçekleştirdiği, 4’ü çocuk 7 kişinin katledildiği saldırıda yakınlarını kaybeden Şeyhdavut Gökoğlu, yaptığı açıklamada, 2 gün önce kendisinin de bulunduğu 6 işçinin, iş sözleşmesinin ahlak ve iyi niyet hallerine aykırılık nedeniyle feshedilmesi olan "29" koduyla işten atıldığını, bu nedenle işsizlik maaşı hak kazanamadığını, tazminat talep edemediğini savundu.

Gökoğlu, seçimin ardından kendilerine baskı uygulandığını, son olarak da 2 gün önce de gerekçe gösterilmeksizin işlerine son verildiğini, işten çıkarılma gerekçesinin kendisine tebliğ edilmediğini iddia etti.

"CUMHURBAŞKANIMIZ VE VALİMİZ SAYESİNDE 2018 YILINDA İŞE GİRDİK"

"Ailemizde şehit de gazi de bulunmaktadır. Hep milletimizin, devletimizin yanında olduk. Cumhurbaşkanımız ve Valimiz sayesinde 2018 yılında işe girdik." diyen Gökoğlu, şöyle devam etti:


"HDP gelinceye kadar orada kardeş gibi çalışıyor, halkımıza hizmet ediyorduk. HDP geldiğinden beri, personeli bıktırarak, yıldırarak, iftira atarak, suçlayarak, hakaret ederek türlü türlü nedenlerle, sebepsiz yere işten atmak istediler. Ben ve benim gibi bütün şehit yakınlarını kara listeye alarak, iftara atarak işten çıkardılar. Sözde kurum içinde müdür ve personel ile sorun yaşamışız. Bu bile bize tebliğ edilmedi. Haberimiz olmadan işten çıkarıldık. Görev süresince sürekli baskı uyguladılar. Gelir gelmez tüm araçlarımızı aldılar. Şu an araçları kendi keyfi ve şahsi işlerinde kullanıyorlar. Personeli mağdur etmiş durumdalar."

Çok sayıda kişinin işten çıkarılmasının ardından il dışından kişilerin işe alındığını ileri süren Gökoğlu, şunları söyledi:

"Getirdikleri adamların hepsi dışardan. Cumhurbaşkanımızdan ricamız bu meseleyi çözsün. Maddi ve manevi mağduruz. Ahmet Türk kendi yakınlarını ve çevresindeki adamları getirerek personelin başına sorumlu yapıyor. Şehit yakını olanların ya yerlerini değiştiriyorlar ya da hakaret ve iftira ederek işten çıkarıyorlar. Bütün kurumlarına kendi akrabalarını yerleştiriyorlar."

Şeyhdavut Gökoğlu, yasal olarak sonuna kadar haklarını arayacaklarını aktardı.

"PKK YANDAŞLARI İŞE ALINACAK"


Gökoğlu'nun ağabeyi, 25 yıl önceki terör saldırısında gazi olan, Hamza Bey Mahallesi Muhtarı Hüseyin Gökoğlu da HDP döneminde köylerine hizmet yapılmadığını söyledi.

“2012'de Mardin Büyükşehir Belediyesini yine HDP kazandı. O zaman dağdaki terör örgütünün akrabaları geldi, belediyede işe alındı. Türk ve yakınları yine bu dönemde kendi adamlarını daire başkanı olarak işe aldı." ifadelerini kullanan Gökoğlu, şöyle konuştu:

"Ondan sonra şehit yakını olan 11 işçi peş peşe işten çıkarılıyor. Burada amaç işçiler çıkarılacak, PKK yandaşları işe alınacak. Bu haksızlığı kabul etmiyoruz. 1993 yılından beri güvenlik korucusuyum, 2007’den beri de köy muhtarıyım. Devletimizin yanındayız ve bundan gurur duyuyoruz. Ne kadar bedel ödesek azdır."

Mardin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Mustafa Yıldız, bazı personelin farklı sebeplerle işten çıkarıldığının doğru olduğunu belirterek, ancak kimsenin şehit yakını olduğu icin işten çıkarılmadığını savundu. (AA)

Bütün Allah ın hükmüyle hükmetmeyen laik demokratik bir dinin tüzüğüne bağlı olan partiler göreve geldikleri yerlerde bu türden işleri yaparlar.Bunu sadece bir partiye ve heleki laik demokratik bir düzeni korurken öldürülen demokrasi şehidleri üzerinden dem vurarak bir partiye has bir işten çıkarılmayı yamamak ahlaki değildir.

sözün özü bu türden uygulamalar bütün partilerin pratiğinde olan bir gerçekliktir.

ayrıca herkim ne için öldürüp-ölmüşse mukafatını öldüğü sistemin ilahından ki beşeri sistemlerinki sahte ilahlardır ondan talep edin denilecektir.bu sahte demokrat ilahlarda mukafat veremiyecekleri gibi büyük bir hüsran yaşanacaktır.

ayrıca site yönetiminde olan bir editörün böyle siyasi bir ranta vesile olmasıda bu siteye uygun olmamış.bu türden gayri ahlaki haberlerden uzak durmanız sizin ahiretiniz için daha faydalı olacaktır inşaAllah

bilinmez hocam verdiğimiz haberleri siyasi parti olarak bakıp yayınlamıyoruz . Herhangi bir partide olabilir . Şehitlerle ilgili nerede haksızlık varsa bunu yayınlamakta hicbir lüzumsuzluk görmüyorum
Burada kimler bir partiyi tutuyor da aman gücenmesin diye bir düşüncemiz yok.
Kimin zararı dokunmuşsa paylaşmaktan hiç çekinmem
Burada ahiretim ile ilgili konusmuşsunuz herkes kendinden mesuldur bilginize
Ayrıca ben bu konularda tartışma konusu açmıyorum , güncel haberleri paylaşıyorum.
Anlatabilmişimdir herhalde

Askerde şehid olanlar konusu bu sekilde kesip atilmasi pekde uygun degil.

Şuan yaşadığımız coğrafyayı kolluk güçleri olmasa tüm emperyal güçler bizi Suriyeden daha beter etmez mi?
Kirlenen namuslar, onuru kırılan erkekler vebinlerce yetim geride kalmaz mi ?

Bir hükmü alırken o hükmün güncellenmesi ve o anın fıkhına göre yorumlanması gerekmez mi?

Bismillahirrahmanirrahim

Zatında,sıfatlarında,fillerinde, hak ve yetkilerinde hiç bir ortak kabul etmeyen ve tek olan Rabbimiz Allah ın bu münazarayı hepimiz için hayırlı kılması duası başlarım.

enfal suresi 42.............Tâ ki, helak olan apaçık bir delil gördükten sonra helak olsun, sağ kalanlar da yine apaçık bir delilden sonra yaşasın. Kesindir ki Allah, işitendir, bilendir.

ŞİMDİ GELELİM KONUMUZA,

NİSA SURESİ,76 - İman edenler, Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar. O halde siz şeytanın taraftarlarına karşı savaşın. Çünkü şeytanın hilesi zayıftır.

ebu ömer,nisa suresi 76 bu konuyla alakalı muhkem bir ayyettir.Bu ayetin ne dediğini kuranın bütünlüğünde ve hadisler ve buna istinaden ehli sünnet olan selefin akidesi çizgisinde anlamaya çalışalım.

tabiki bu usulde anlamaya ve açıklamalara geçmeden sizinde serzenişte bulunduğunuz ve yaşadığımız bir zamanlar islamın hakim olduğu ve şuan laik demokratik ve emperyal güçler tarafından islamın bütün ASLİ KONUKARI dejenere edilmiş ve içi boşaltılarak cahil bırakılmış bu topraklarda
kolluk güçleri ve bu kolluk güçlerinin neyi kolladığı neyi yücelttiği ve neyi koruduğu meseleside ayrı bir açıklık getirilmesi gereken konudur.ki bu şehidlik konusunu Kuranın yukarda verdiğim nisa 76 ve sünnet-hadislerdeki açıklamalarıyla inşaAllah önemi ve kim şehid kim değil kim ne için ölmüş ne için öldürmüşte ortaya çıkacaktır.

şimdi size sorum şudur,nisa suresi 76 da geçen .....İnkar edenler TAĞUT yolunda savaşırlar.kısmındaki TAĞUTu bize kendi bilgi birikiminizle kısa öz hepimizin anlayacağı şekilde tanımını yaparmısınız.

ve bu şekilde münazaramıza devam edlim inşaAllah .

Kıymetli kardeşim baştan söyleyeyim tartışma zeminine kendimi çekmek istemem. Çünkü her tartışma sonucu gereksiz uzatmaya götürüyor.
Gelelim önce soruna
Tağut Allah'tan başka hüküm kanun koyan otorite kurum vs. Sonuç itibariyle Allah'ın emir yetkisi üzerine yetki koyan kim ne varsa hepsi bu işin içine girer.


Şimdi kalıpların dışına çıkarak soruyu tekrar soruyorum.
Yaşadığımız coğrafyanın tümden dağılmasını engellemek için kolluk kuvvetlerin dağılması kargaşanın hakim olması bize ne yarar getirir.

Suriye Beşar gitsin dedik eyvallah.
Şimdi halkı beşarı arar oldu.

Suud hanedanı kahrolsun diyoruz. Fakat halkların iç savaşı bundan daha beter olacaksa daha mi iyi...

Bütüncül ret mantığı sebeb sonuç ilişkisi bunların hepsi önemli.
Kimse taguti sistemlerin emri altında hayat sürmek istemez.

Şunu başarabilsek uzun soluklu mücadele,mukavemet, eğitim ve dönüşüm hareketi bu işte en zor ve en güzel olanı.
Buna da islami hareketler istikrarlı dayanamıyor.
Biraz büyüyen hemen kendi hareketini koruyayım derken GÜÇ ZEHIRLENMESI yaşıyor ve ciddi erozyona uğruyor .


Kısacası diyeceğim şu..

Islami devleti kuracak unsurlar hangi grup olursa olsun Kuran ve Sünnet diyor ama kendi algısını halka dayatıyor .icma i Ilmi otorite olmadıkça ya sonu IŞID oluyor yada evrilerek Fetö oluyor.