Mehmet Zahid Kotku Efendi'den Sözler MEHMET ZAHİD KOTKU EFENDİ'DEN GÜZEL SÖZLER Ömrünü boş yere zevk ü sefâ ile, para pul budalası olarak mahv etme. Son pişmanlık kimseye fayda vermemiştir.(Mehmet Zait Kotku, T. Ahlak, 2/99) Asıl hüner her şeyi yerli yerine yapabilmektir. Bu da kuvvetli bir ilim ve mağlup olmaz nefislerle mümkündür. Azgın nefislerde her ne kadar ilim olsa da o kişi yine nefsinin esiri olmaktan kendini kurtaramaz. Onun için herkese ve bahusus her ilim sahibine tasavvuf şarttır. Tasavvufsuz ilimler hep hebâen mensûrdur. Zühd, takvâ, hilim, sabır, vesair ahlaklar hep tasavvufun mahsulüdür. (Mehmet Zait Kotku, T. Ahlak,1/153) Çok aziz ve muhterem kardeşim, sen de kat’iyyen ihmal etme de Kur’an-ı Kerim’i hem kendin oku, hem de bütün aile fertlerinin titizlikle üzerinde durarak, onları da okut. Yalnız dünya bilgilerini vermek için çalışıyorsan, nafile. Asıl ebediyyen faydası olacak olan bu Kur’an-ı öğret ve üzerinde durarak tatbikine sa’y ve gayret eyle. (Mehmet Zait Kotku, T. Ahlak, 4/240) "Aziz evlat, sevgili kardeş, sen daima temiz kalpli, güzel ahlaklı, âlim ve fâzıl, âbid ve mütevâzî; zâhid ve dünyaya iltifatı olmayanları ve insanı kâmil olanları ara, bul ve onlara kul, köle ol. Mâlen ve bedene hizmetlerinde kusur etme; yaramazlardan da daima kaç, vesselâm." (Mehmet Zait Kotku, T. Ahlak, 5/100 ) Aziz kardeş, hilkatten maksad, Hâlık’ı tanıyıp, O’na kulluk etmektir. O’nu tanımak ve kulluğunu yapabilmek için de, dînî bilgilerini artırmak gerekir. Yoksa kahve, sinema köşelerinde, zevk ve sefâ peşinde dolaşmak çok yanlıştır. İnsan kendisini dinsiz kafirlere veya hayvanlara benzetmektense, Peygamberler yolunu, salihler, âbidler izini seçip, dünyadan tertemiz olarak, göz yumup göçmesi ne büyük bahtiyarlıktır. (Mehmet Zait Kotku, T. Ahlak, 5/148) Ey aziz kardeşim, çok uyanık ve müteyakkız olmak gerekir. Nefesleri boşa geçirme, hevây-ı hevesini kapılma. Bir gün vade gelip de Haydi gel denilince, artık durmak mümkün değildir. Sonra bu hayatın mesuliyet sorguları var. Sakın bunlara inanmamazlık etme. (Mehmet Zait Kotku, T. Ahlak, 5/164) Aziz kardeşim; sakın kimseyi hakir ve hor görme. Sakın kimseyle istihza etme ve bu gibi hallere ne alış, ne de çoluk çocuğunu alıştır. Çünkü bu alışılan şeyleri terk etmek kadar zor bir şey yoktur. (Mehmet Zait Kotku, T. Ahlak,5/174 ) Aziz kardeş, kişi şahsî hayatında gayet mütevâziâne ve oldukça kanaatkar bir hayat ile her türlü cefalara, açlıklara karşı sabırlı, metin olmalı ve ölümünü gözünün önünden ayırmamalıdır.( Mehmet Zait Kotku, T. Ahlak, 5/224) İşte Müslümanlığın çökmesine en büyük amil, müslümanların hakiki müslüman olmayıp servet ve bilgilerine mağrur olarak, fukara ve zuafânın, bahusus işçinin hakkına riayet etmeyip, onlara İslamî ve insânî muamele yapmadıklarından dolayı; hem ahiret saadetlerinden mahrum olurlar, hem de İslamiyet’in çökmesine sebeb olduklarından, en büyük kabahat bunlara teveccüh eder." (Mehmet Zait Kotku, M. Vasıfları, 17) |
Cvp: Mehmet Zahid Kotku Efendi'den Sözler Rahmetullàhi Aleyh'in adı Mehmed Zâhid, soyadı Kotku idi. Kendisinin naklettiğine göre babası ona: "Oğlum Mehemmed!" diye hitap edermiş. Soyadının "mütevâzi" mânâsına geldiği nüfus cüzdanının başına not edilmiş idi. Tevellüdü 1315 hicrî kamerî (rûmî 1313, milâdî 1897) yılında Bursa şehrinde, kale içinde Türkmenzâde Çıkmazı'ndaki baba evinde vâki olmuştur. Ahlâk ve Şemâili Merhum uzunca boylu, şişmanca, heybetli, beyaz tenli, dolgun pembe yanaklı, uzunca ak sakallı, geniş alınlı, aralıklı kaşlı, irice başlı, gül yüzlü, sevimli, alımlı bir kimse idi. Gençken zayıf olduğunu, öksüzlükte yemek yerine yumurta içivererek böyle iri vücutlu olduğunu gülerek anlatırdı. İlk görüşte insanda sevgi ve saygı uyandıran bir hali vardı. Tanıdığına tanımadığına selâm verir, güleryüz gösterir, gönül alırdı. İlk nazarda koyu kestane renkli görünen, fakat dikkatle bakılması imkânsız, esrarlı ve derin mânâlı gözleri vardı. Gözü içinde kırmızılık, sırtında ve karnında ise avuç içi kadar iri bir ben mevcuttu. Hafızası çok kuvvetli idi, konuşması tatlı ve safiyâne idi. Çok kere halk telâffuzu kullanır, karşısındakine söz fırsatı tanır; kesinlikle bildiği bir şeyi bile sanki ilk duyuyormuş gibi yumuşak bir tavırla dinler, mânâlı ve nükteli cevap verirdi. Sohbetleri hoş, hutbeleri fevkalâde celâlli olurdu. Hutbe esnasında sesini yükseltir, ordu önündeki bir komutan gibi celâdetle ve irticâlen konuşurdu. Özel hayatında ev halkına karşı müşfik ve latîfeci davranır, kimseye doğrudan doğruya birşey emretmez, telmih ve remiz ile söyler, anlaşılmazsa sabrederdi. Fevkalâde mütevâzi idi. Kerametleri zâhir ve şöhreti àlemgir olduğu halde, talebelerine bile tepeden bakmaz, şeyhlik tavrı takınmaz, kendisini ihvânı arasında lâlettayin bir fert gibi görür, makamını ve kemâlini büyük bir maharetle gizlerdi. Kendi üstadlarına fevkalâde saygılı ve bağlı idi. Tekke arkadaşları olan yaşlılar, üstadının meclisine gittiğinde diz üstü oturup, baş eğip hiç ayak değiştirmeden edeple oturduğunu anlatırlar. Çok uzun ve derin düşünürdü, sohbetlerindeki buluşlara, teşbihlere hayran kalmamak mümkün olmazdı. Bir ayetin, bir hadisin üzerinde haftalarca, aylarca durup konuştuğu olurdu. Ele aldığı bir kimseyi terbiye edip yola getirinceye kadar büyük bir sabırla çalışırdı. İlk zamanlarda kusurlarına müsamaha ederdi. Yıllarca çalışır, yarı yolda bıkıp bırakmazdı. Dostlarına vefâsı emsalsiz idi; onları ziyaret eder, arar sorardı. Akrabalarına karşı vazifelerinde kusur etmez ve onlara her türlü yardımı esirgemezdi. Çok açık eli idi, verdiği zaman şaşılacak miktarda verir, geriye kalmamasından korkmaz, verdiğini doyururdu. Sofrasında ekseriya misafir bulunurdu. Hizmet edenleri bir vesile ile memnun eder, ziyaretçilere güleryüz gösterir, kapısını her zaman açık tutmağa çalışırdı. Gece ve sabah ibadetlerine çok riayet eder, talebelerini de bunlara teşvik eylerdi. İnsanın kalbinden geçirdiğini bilir, gelenin sormadan cevabını verir, istemeden ihtiyaç sahibinin muhtaç olduğu şeyi bağışlardı. Gönüllere ve rüyalara tasarrufu vardı. Bereket gittiği yere yağar; bolluk onunla beraber gezer, en hücrâ, en kıtlık yerde o gelince nimet dolardı. Beraberinde seyahat edenler, tevafuklara, tecellilere, maddî ve mânevî hallere ve ikramlara şaşar, hayretlere düşerler, parmaklarını ısırırlardı. Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri derecâtını ulyâ eyleyip, biz âciz ü nâcizleri de füyûzat ve şefaatından feyzyab u nasibdâr buyursun... Âmîn, bihürmeti seyyidil-mürselîn SAS ve âlihî ve sahbihî ve men tebiahüm biihsânin ilâ yevmid-dîn, vel-hamdü lillâhi rabbil-àlemîn. Halil Necâtioğlu |
Cevap: Mehmet Zahid Kotku Efendi'den Sözler İnsanın islamiyeti dilinin muhafazasına bağlıdır. -Söylersen hayır söyle. -Sükut eden her beladan uzak olur. -Gıybet sözlerin en kötüsüdür, zinadan daha beterdir. -Mümin hiçbir zaman bela okumaz. -İnsanları ayıplayan o ayıbı işlemeden ölemez. -Kalbin safası malının artığını vermekte ve az söz söylemektedir. -Çok gülmek kalbi öldürür. -Mümini yüzüne karşı övmek onu kesme gibidir. -Çok gülmek kalbi öldürür, oysa gülümsemek sadaka gibidir. -Nas ile akılları miktarınca konuşmak lazım. insanların akılları miktarınca konuşmadığında ona kötülük yapmış olursun. -Hz Ebubekir sadece zaruret esnasında konuşurdu. -Susmak güzeldir fakat bunun tefekkürle birlikte olması gerekir. -Ne kadar çok boş sözle meşgul olursak o kadar çok günaha batarız. -İnsanın kemali kaleminin altındadır. -Konuşan kimselerin sözlerinden kişiliği belli olur. -Konuşmalar ekseriyetle insanı nefsini kontrol etmekten uzaklaştırır. -Az konuşma günahlardan sakınmanın anahtarıdır. -İnsan yürek ve dilin kontrolü altındadır. -Lisan (konuşmak) bir aslan kadar tehlkelidir. -Söylemediğin zaman sözlerin senin emrin altındadır, ancak söylenen söz sana hükmeder. -Az konuşanın ayıbı az gün yüzüne çıkmış olur. Hikmeti kalbin ve lisanın sükutunda iste |
Cevap: Mehmet Zahid Kotku Efendi'den Sözler -Söylemediğin zaman sözlerin senin emrin altındadır, ancak söylenen söz sana hükmeder. bu söz de digger sözler de birbirinden anlamlı ve öğretici çok sağol tuba |
SAAT: 15:17 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.