Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler (https://www.forum.medineweb.net/518-guzel-sozler-deyimler-nukteler)
-   -   Edeb Alinin nasihatleri (https://www.forum.medineweb.net/guzel-sozler-deyimler-nukteler/926-edeb-alinin-nasihatleri.html)

CaferTayar 27 Eylül 2007 15:54

Edeb Alinin nasihatleri
 
Halil Inancık diyor ki:
"Selçuklu-Bizans sınırındaki küçük bir beyliğin nasıl olup da dünyanın en büyük devletlerinden biri haline geldiği,
tarihçileri hâlâ meşgul eden bir sorudur."

Işte bu sorunun cevabını almak için devletin başına geçecek olanlara yapılan
tarihi nasihatları çok iyi irdelememiz gerekmektedir.

Edebâli Hazretleri'nden Osman Gazi'ye
cihanşümül bir devletin başkanlığına uzanan yolda önüne diktiği kilometre taşlarına bir bakalım:

"Ey Oğul!

Beysin bundan sonra öfke bize;uysallık sana...
Güceniklik bize;gönül almak sana...Suçlamak bize;katlanmak sana...
Acizlik, yanılgı bize;hoş görmek sana...Geçimsizlik, çatışmalar, anlaşmazlılar bize;
adalet sana...Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana...

"Ey Oğul!

Bundan sonra bölmek bizden;bütünlemek sana...
Şengeçlik bizden ;uyarmak, gayretlendirmek sana

"Ey Oğul!

Yükün ağır, işin çetin. Allah yardımcın olsun.
Beyliğini mübarek kılsın. Hakk yolunu yararlı etsin, Işığını parıldatsın.
Uzaklara iletsin, Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin.

"Ey Oğul!

Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen savulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder.
Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!..
Sabır çok önemlidir. Bir bey Sabretmesini bilmelidir.
Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez;yense bile bağrında kalır.
Bilgisizlik ve kılıç da tıpkı ham armut gibidir.

Milletin, kendisi sırfanı içinde yaşasın. Ona sırt çevirme.
Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır.

Oğul!

Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.
Bütün fethedilmiş gizlilikler, ancak senin fazilet ve adaletinle gün ışığına çıkacaktır.

Ananı ve atanı say! Bilki bereket, büyüklerle beraberdir.
Bu dünyada inançını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.

Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme ;bildir, deme!
Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir...

Şu üç kişiye;yani cahiller arasındaki âlime, zenginken fakir düşene ve hatırlı iken itibarını kaybedene acı!..
Unutma ki yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.

Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki,
atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervasız, kahraman, gözüpek) derler.

En büyük zafer nefsini tanımaktır.
Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir.

Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir.
Ülke sadece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur.
Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştürdüler.
Bunun içindir ki, yaşayamadılar, yaşatamadılar.

Insan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kalkamaz.
Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar, laf dedikoduya dönüşür.
Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur, düşman, canavar kesilir...

Kişinin gücü günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar.

Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur.

Savaşı sevmem. Fakat bu kalkıp iniş yaşatmak için olmalıdır.
Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir.
Bey memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz.

Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az! Yalnızlık, korkanadır.

Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz, Yalnız başına kalsa da...
Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin.

Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir.
Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!

Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez,
Osman! Geçmişini iyi bil ki, nereye gideceğini unutmayasın...(9)

Osman Gazi nasıl ki, kendisinin ufkunu genişleten ve dilden dile konuşulan
bir Osman Gazi olmasına vesile olan Şeyh Edebali'nin nasihatlarını hayata geçirmişse.
Yine aynı şekilde Osman Gazi'de oğlu Orhan Gazi'ye nasihatta bulunmuştur.

Osman Gazi, Bursa'nın fethinden evvel kendisini ziyarete gelen Orhan Gazi'ye
Tarihimizde şu meşhur nasihatı yapmıştır ki,
bu devletin ne kadar ve doğru temeller üzerine kurulduğunu gösteren mühim bir vesikadır.:(10)

1- Her işin başında emirlere dikkat ve riayet et, ihtimam göster.
Zira Devlet'in kuvvet ve kudret kazanması ve devamı dinle mümkündür.

2- Islâm ihtimam ve riâyet olmayan, bozuk fikir ve mezheplere meyleden,
büyük günahlardan kaçınmayan şahısları devlet işinde çalıştırma.
Zira Allah'tan korkmayan kulundan korkmaz.
Büyük günah sahiplerinin sadâkati olsaydı, ümmeti olduğu peygambere olurdu.
Islâma uyar ve dinin emirlerinin dışına çıkmazdı.

3- Bütün işlerinde Hakkı ve adaleti gözet ki; başka pâdişahların idaresinde bulunanlar,
senin idaren altında bulunanların saâdet ve mutluluğuna gıpta ederek senin idaren altına girmenin yollarını arasınlar.

4- Zulümden ve istibdattan (baskıdan) çekin, seni zulme ve istibdada teşvik edenleri yanından uzaklaştır.
Çünkü bunlar devletinin zevalini (çökmesini) istiyenlerdir.

5- Daima cihatla ülkeyi genişlet. Uzun müddet sefere çıkmayan, harp etmeyen askerin
şecaâti (yiğitlik ve cesareti) kaybolur, idareci ve kumandanların görüş ve tedbirleri zayıflar.
Sefer tecrübesi olanlar vefat ettikten sonra,
muharebe tecrübesi olmayanların tedbirleri noksan olacağından mağlubiyete sebep olurlar.

6- Devlet hizmetlerinde sadâkatle ömür geçirenleri gözet.
Vefatlarından sonra da çoluk cocuklarını himaye et, mallarını koru.
Askere ve askerde olanların ailelerine yardımı eksik etme. Böyle yaparsan gönüllerini kazanmış olursun.

7-Alimlere ve faziletlilere iyilik ve ikrâmı ziyâde eyle.
Bir yerde âlim, sanatkar veya kemâl ehli birini işitirsen onu davet et, iyiliklerde bulun.
Böylece saltanatın müddetince âlimler çoğalıp islâm hakiki temsilcileri vasıtasıyla nizam bulursun.
Sakın mal ve asker çokluğuna mağrur olma.
Islâm âlimlerine uzak kalma.
Benden ibret al ki, bu diyâra zayıf birisi olarak gelmişken, haddimiz olmayarak, Allah'ın sayısız nimetlerine nâil oldum.
Sende benim yolumda gidip islâma ve idarende bulunanlara mürüvvet eyle (iyilikte bulun.) (11)

Orhan Gazi'nin, babası Osman gazi gibi, anadolu içerisindeki dindaşları olan
Türk beyleri ile kısır hesaplaşmalara itibar etmeyip
küffara gaza benimseyerek bu yolda gözlerini başta Istanbul olmak üzere avrupa ufuklarına dikmiştir.

Bunun için de kendisine "merzbânü'l âfâk" (ufukların sahibi) verildiğini ve bir yerde
bir aydan fazla durmayıp i'lâ-yı kelimetullah yolunda sürekli cihad endeksli bir hayat yaşamıştır.
Vaktinde devletin başına geçeceğinde kendisi için birer ve başarısı için birer kilometre taşları olan
tarihi nasihatı dinleyip başarıya ulaşmışsa; kendiside oğlu Murat Han'a şu tarihi nasihatı yapmıştır.

Osmanlı'ya iki kıta üzerinde hükmetmek yetmez!
Zira i'lâ-yı yı kelimetulleh azmi iki kıtaya sığmayacak kadar büyük bir davadır!
Selçuklu'nun vârisi biz olduğumuz gibi Roma"nın (Avrupa'nın) da vârisi biziz!.." (12)

DIPNOTLAR

1-Bursalı,M.Necati;Safakat,Merve yay.,İstanbul 1994, s.214

2-Doguştan Günümüze Büyük İslam Tarihi,Cilt 8, Kombassan yay.,Konya 1994,S. 17

3-Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi,Heyet, Cilt 12, Kombassan Yay.,Konya 1994,S.18

4-Köseoğlu, Ahmet; Konya Osmanlı özel,24 Mart-Nisan 1999, sayı 24,S.1

5-Topbaş,Osman Nuri; "Osmanlı Ufuk Açıcı Bir Meş'ale", Altınoluk Dergisi, Temmuz 1999,Sayı 161, S.12

6-Refik,İbrahim; Tarih Şuuruna Doğru, Cilt 2,Gökkuşağı Yay.İstanbul 1998, S.43

7-Yıldız,Zekeriya; Gümüş Kümbetin Mesajı , Dergim dergisi, Ocak 1998, Sayı 2,S.34

8-Cevizoğlu, Hulki; Ceviz Kabuğu Programı,Sow Tv,30 Temmuz

9-Refik, İbrahim;tarih Şuuruna Doğru, Cilt 3, Gökkuşağı yay., İstanbul 199, s. 23-24-25

10-Yılmaz, Ömer Faruk; "Oğuz Karahan nesli", konya Osmanlı Özel, sayı 24, Mayıs- Haziran 1999

11- Ikiz, M.lütfi;Bayram, Haşim;kombassan ramazan Bülteni, 9 Mart 1992

12-Rafik,Ibrahim;tarih Şuuruna Doğru, Cilt 3, gökkuşağı yay., İstanbul 1999, S.26

Yitiksevda 05 Kasım 2009 22:28

RE: Edeb Alinin nasihatleri
 
Bundan sonra bölmek bizden;bütünlemek sana...
Şengeçlik bizden ;uyarmak, gayretlendirmek sana

Esma_Nur 26 Şubat 2012 14:53

Cevap: Edeb Alinin nasihatleri
 
Şeyh Edebâli'nin Osman Gazi'ye Nasihatı




Oğul;
“İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, gün batarken ölürler. Unutma ki dünya sandığın kadar büyük değildir. Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür. Hırsımız, bencilliğimiz…”
Dünya bir garip han, bir hoyrat mekan,
İnsan bir garip varlık kabına sığmayan…
Hayat bir yudum su, bir anlık rüya…
Ömür bir kısa yol tekrarı olmayan…
Bu yolda nazarımızı sonsuzluğa dikip; büyük yürümek ve büyük ölmek gerek. Bu yolda hırs, diken; benlik ve kibir, engeldir oğul. Sakın ha kendine takılmayasın ve kendinde boğulmayasın. Teklik sadece Allah’a mahsustur, tek başına karara durup hoyrat dünyanın dayanılmaz ağırlığını kaldırmayasın. İşlerini ehil kişilere danışarak tutasın, danışırsan yol alırsın, danışmasan yolda takılıp kalırsın oğul.
“Güçlüsün, akıllısın, söz sahibisin; ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen, sabah rüzgarında savrulup gidersin.”
Bir dem gelir bir tekmeyle dünyaları yıkacak olursun, bir dem gelir yerdeki karıncaya mağlup olursun. Güç hayvanda bile mevcut. Akıl sadece anahtar. Anahtara takılmasın. Aslolan anahtarın açacağı kapılardır. Kapıların ardında hazineler, kapıların ardında sırlar vardır. Sırlar ki, ebedi muştuları koynunda barındırır; sonsuza kavuşturur. Aklını kullanıp dünyadayken cennetin kapılarını aralayasın oğul.
“Öfken ve benliğin bir olup aklını yener! Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın, azminden dönmeyesin. Çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil, her işin gereğini vaktinde yap!”
Öfke ateş, öfke afet, öfke şeytandır oğul. İnsanoğlu dağları devirir; ama öfkesine mağlup olabilir. Öfkeyle savaşı daima taze tutmak gerektir.
“Yolcu, buruk baş gerek
Gözde daim yaş gerek
Huy biraz yavaş gerek
Yoksa yollar aşılmaz.”. diyen ne güzel söylemiştir. Öfke benliğin yemi, en lezzetli gıdasıdır. Benlik semirdi mi irade yok olur gider. İradesi zayıflayanın ruhu intihar eder. Posalaşmış bir beden taşımak ne ağır zillet, ötelere kapalı bir ruh taşımak ne büyük ihanet.
Sabırsız olmaz oğul. Sabırsız menzile varılmaz. Kaf Dağı’na sabırsız ulaşılmaz. “Sabır kara bir dikeni yutmak, diken içini parçalayıp geçerken de hiç ses çıkarmamaktadır.” İnsan ocaklar gibi yanmalı, yanmalı da kimselere gamını ilan etmemelidir. Gözünü ötelere dikesin oğul, hesabını idealine göre yapasın. Şunu da asla unutmayasın: “Her şeyin vakti tayin edilmiştir. Vaktinden önce öten horozun başı kesilir.”
Vazifen çetin, yükün ağırdır oğul. Hizmette önde ücrette geride olasın. Vazifenin en ağırına talip olmakta kaçınmayasın. Vazifenin ağırlığı Yaratan’ın kullarına ihsanıdır.
“Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördüğünü söyleme, bildiğini bilme, sözünü unutma, sözü söz olsun diye söyleme.”
Bizler nefreti eritmek için, muhabbetin asaletini dünyaya yeniden hakim kılmak için çıktık yola. Bu yolda utanacak bir şeyimiz yoktur. Muhabbet yolunun gizlisi saklısı yoktur oğul. Ama altının değerini de sarraf bilir, sözünü muhatabına göre ayarlayasın. Cahilin karşısında altınlarını çamura atmayasın. Yiğit olan kördür, kötülüğü görmez; sağırdır, kem sözü işitmez; dilsizdir, her ağzına geleni demez. Bildiğini de her yerde ayaklar altına sermez. Yunus gibidir o; yüreği muhabbete, gönül ibresi Hakikate ayarlıdır. O bir defa söz verdi mi, onu namusu bilir.
“Ananı, atanı say; bereket büyüklerle beraberdir!”
Anadolu; içinden kıvrım kıvrım ırmaklar akan, ağıtları alev alev ciğerler yakan… “Ana”larla dolu olan…
Ana çile yumağıdır, oğul dua kaynağıdır. Ana yüreği narin bir ipek, ata bileği Hakk’ın diktiği en sağlam direktir. Ne ananın ince yüreğini yakasın, ne de babanın kapı gibi bileğini kırasın oğul. Yarın yuva kurduğunda ocağınla onlar arasında köprü olasın. Ana ve ata düşmemek için sırtımızı dayadığımız duvardır, yarın duvar yıkıldığında kıymetini anlarsın.
“Sevildiğin yere sıkça gidip gelme, muhabbetin kalkar, itibarın kalmaz.
Düşmanını çoğaltma, haklı olduğunda kavgadan korkma! Bilesin ki; atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!”
Her şeyin ortası makbuldür, sevginin de. Sevdiğini gereğinden fazla sevmeyesin. Sevgini de, sadece yüreğinin eline vermeyesin. En çetin imtihan “sevgi”yle olanıdır. “Kişi ne kadar bahadır olsa da, muhabbete tuş olur.” diyen atanın sözünü aklından çıkarmayasın. Böyle imtihan olmamak, istikbalde neslinden utanmamak için gecelerin bağrında, seherlerin aydınlığında duaya durasın. Senin ideallerin ve geleceğe dair hedeflerin var oğul.
Gönül adamı ömrünü boşa harcamaz, yüreğini ucuza satmaz, edep tacını başından almaz. Gönül erinin her zaman yüzü yerde, gönlü göktedir. Haklı olduğunda kavga vermesini bilir. Kavgayı sadece bileğiyle değil, ilmiyle ve yüreğiyle yapmasını bilir.
İyiliğe kötülük, şer kişinin kârı, İyiliğe iyilik her kişinin kârı, Kötülüğe iyilik de, er kişinin kârıymış oğul.
Sen bizim rüyamız, sen bizim devâmız, sen bizim duamızsın oğul. Daima başın dik, alnın ak, gönlün pak olsun.
Zümrüt-ü Anka’nı iyi seç ki Kaf Dağı sana yakın olsun. Yolun ebediyete kadar açık olsun.


ALINTI


SAAT: 08:50

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321