Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Hadis-i Şerif (https://www.forum.medineweb.net/494-hadis-i-serif)
-   -   BİD'ATI ANLAMA (https://www.forum.medineweb.net/hadis-i-serif/10226-bidati-anlama.html)

MERVE DEMİR 14 Mart 2009 21:24

RE: BİD'ATI ANLAMA
 
Forumda bulunan kardeşlerim din hepimizn dini birşeyleri anlamak için sade birilerinin yazmasımı gerekiyor usul ve kaideleri bozmadan fikirlerinizi beyan edip konulara katılın, arka planda durmanın faydası olmaz, din yaşanarak ve araştırarak öğrenilir.

Din hiç bir insanın vazgeçemeyeceği, yaratılışında be*raber getirdiği kutsal bir olgudur. Allah buyruklarını peygamberleri vasıtasıyla insanlara bildirmiş ve onlardan bu kurallar çerçevesinde yaşamasını istemiştir. İslâm dini de Onun peygamberi Hz. Muhammed (s.a.) tarafından tebliğ edilmiş, fiilen uygulama biçimi gösterilmiştir (sünnet). Kur'an'ın bizzat peygamberimizin emriyle vahy katipleri tarafın*dan yazıya geçirilip daha sonra Hz. Ebu Bekir döneminde Mushaf haline getirildiğini biliyoruz. Kur'an'ın pratiği olan Sünnet'in Kur'an gibi özel katipler vasıtasıyla tesbiti müm*kün olmadığı için olması da mümkün değil, çünkü bir ya*şam biçiminin bülün ayrıntılarını yazıyla tesbit imkansız-zaman içinde, Kur'an'ı anlama, dini yaşama adına bir takım sebeplerle hadislerin, sünnetin arasına Hz. Peygamber'in söylemediği, O'nun yapmadığı şeyler de sokulmuş. Ulemâ geliştirdiği gerek isnad metoduyla, gerek cerh-ta'dil ilmiyle sünnetin sahihini sakîminden ayırma yolunda gayret sarfetmişler ciltler dolusu kitaplar yazarak bilgiler vermişler, sünnetse bizzat sünnet olduğunu ifade etmişler, uygun de*ğilse sünnete uygun olmadığını veya bu ifadeyi özetleyecek bir kelime olarak "Bid'at" kelimesini kullanmışlardır. Sünnet ve bid'at, biri diğerinin negatifi halinde olan bu iki kelime top*lumda sıkça telaffuz edilmeye başlanmıştır. Ne yazık ki halk, bu iki kelimenin mahiyetini tam olarak bilmediği için, gerek*tiği yerde kullanamamış ve yanlışlara düşmüştür. Geleneğe ait bir öge dinin bir emri gibi algılanır olmuştur. Yapılan mücadelede keskin tavırlar alınınca ifrat-tefrit uç noktalar meydana gelmiştir.

Her iki kavramın mâhiyetinin ne olduğunu Öğrenmek için , sonuç ise dînî cehaletin kaldırılması gerekliği yönünde*dir. Zira hem toplum hem de -dînî hususlar yanlış algılandığı için- din zarar görmektedir. Folklorik değerler, kültürel gele*nekler, dinî değerler birbirine karıştırılmayarak Tevhide, di*nin özüne zarar vermediği müddetçe, folklorik değer, bir çe*şitlilik olarak mütâlâa edilebileceği, bid'atların sıralaması ya*pılmaktan ziyâde bu konuda ölçü verilmesinin daha uygun olacağı kanaatine vardık. Bid'atlarla yapılacak mücadelede ke*sin ve keskin tavırlar almaktan ziyâde, bu konudaki cehaletin giderilmesi bid'ata konu olan hususlar tek tek ele alınarak sünnete uygun olup olmadığı tesbit edilmek suretiyle konu*nun ilmî bir tarzda ortaya konmasının daha faydalı olacağım düşünüyoruz. Bid'at ve hurafeden uzak durmak Kur'an ve Sünneti doğru öğrenmekle mümkündür.

Tevfik Allah'tandır.

Emekdar Üye 15 Mart 2009 15:21

RE: BİD'ATI ANLAMA
 
Şüphesiz mücadelede üslup çok önemlidir. Konunun önemine göre de farklılıklar gösterir. Yapılan mücadelede so*nuç almak için, o sonuca götürecek metodun iyi belirlenmesi gerekmektedir. Bu sebepten özellikle bid'at konusu gibi ifrat ve tefrite düşme riski olan, mücadele alanı kaygan bir zemin teşkil eden konuda daha dikkatli olmak gerekmektedir. Çünkü konunun hem inanç yönü, hem uygulama yönü, hem ibadet yönü hatta taassub yönü gibi farklı yönleri bulunmaktadır. Bütün bu özellikleri dikkate almak lazımdır. Biz de bid'atlarla mücadele edilmesine inanan bir kişi olarak takip edilmesi ge*reken metodun ve uygulanacak mücadele üslubunun nasıl olması gerektiği konusunda aşağıdaki tesbitleri yapmış bu*lunuyoruz:

1. Bid'atlardan arındırmak için, içinde mücadele edilecek toplumun iyi tanınması gerekmektedir. Kültürel yapısının tüm incelikleri tesbit edilmeli, değer yargıları belirlenmeli, bir inanç haritası çıkarılmalıdır. Dinle ilgili olanlar ile dinle ilgili olmayanlar (Bununla Kur'an ve Sünnet tarafından belirlen*memiş adetler, gelenekler ve folklorik değerler gibi hususları kasdediyoruz) birbirinden iyi ayrılmalı, bid'atların ancak dinle ilgili olan alanda olduğu unutulmamalıdır.

2. Toplumun dini yaşayışında görülen bid'atların özel*liklerine göre tasnifi yapılmalı ve ortaya çıkış nedenleri sap*tanıp ilmî yönden değerlendirilmeli, yanlışlıkları işaret edil*meli, doğrular gösterilmelidir. Bid'atın yanlışlığı ifade edildik*ten sonra doğru olan mutlaka alternatif olarak sunulmalıdır.

Çünkü yıllardır benimsenerek topluma malolmuş bir bid'a*tın bir anda silinip yok olması beklenilmemelidir. Toplum birinci elden bilgilendirilmelidir.

3. Doğrular ve gerçekler hiç bir zaman gizlenilmemelidir. Her fırsatta dile getirilmeli ve bunda devamlılık sağlan*malıdır. Çünkü toplumsal bilinçlenmenin az olduğu ortam*larda bu tür bidatlar daha çabuk benimsenilmekte ve kısa zamanda toplumun bazı kültür değerleri adeta din haline gelmekte veya dinin emirleriymiş gibi benimsenmektedir.

4. Bid'atlarla mücadelede hedef uzun tutulmalı ve sonuç alma uzun vadeye yayılmalıdır. Sabırlı ama kararlı bir şekilde doğrular devamlı anlatılmalı, yanlışlar bıkmadan, usanmadan söylenmelidir.

5. Taassub olan konularda çok dikkatli ama taviz ver*meden hareket edilmeli, dinle çelişmeyen ve folklorik değer olarak benimsenmiş değer yargılarının üzerine gidilmemeli*dir. Ancak bu değer yargılarının dinin emirleriyle açıktan çe*liştiği olursa uygun bir üslup içinde kabul edilen bu değerin yanlışlığına işaret edilmelidir.

6. Bid'at olarak görülen her düşünce veya davranış bi*çimi, tek tek ele alınıp incelenmeli, yanlışlıklar tesbit edilmeli, gerekçeler ortaya konulmalıdır. Yani meseleye toptancı bir bakış açısı içinde yaklaşılmamalidır. Çünkü her düşünce ve davranış, kendi içinde bir bütündür, mutlaka arka planı var*dır. Aslında problemi çözecek olan da bu arka planının iyi bi*linmesidir.

Fakat bütün bu şekildeki ciddî, planlı ve organize bir mücadele yapılmış olsa bile özellikle şu küçülen dünyamızda, haberleşme araçlarının son derece geliştiği çağda özellikle inanca taalluk eden konulardaki yanlışlıkları tamamen gider*mek, bu alanda yapılan mücadelede başarı kazanmak zor görünmektedir. Fakat kazanılacak başarının yüzdesi de oldukça yüksek olacaktır.

NUR 15 Mart 2009 16:06

RE: BİD'ATI ANLAMA
 
Fıkıh kitaplarımızın çoğunda bidat kendi arasında ikiye ayrılır der:Bidat-ı seyyie, bidat-ı hasene.

Örneğin Hz Ömer'in teravih namazının kılınmasını adet haline getirmesi, iyi bidat diye anılır.Hatta bu konuda Peygamber efendimizin Hz Ömer i övdüğüne dair rivayetleri de duyuyoruz.O halde bidat konusundaki bu tasnif yanlış mıdır?

Bir de , bidatın iyisi kötüsü olmaz dinde sonradan ortaya çıkarılan herşey sapmadır - anlayışı var.

birinci ve ikinci görüşü destekler nitelikte kaynaklarımızda veriler de mevcut.Bidatı olumlu manada kullanımına delil olarak:

"Her kim müspet (örnek) bir çığır açar da, kendisinden sonra onunla amel edilirse, yaptığı güzel şeyin sevabını aldığı gibi, o davranışı örnek alarak iyilik yapanların sevabından da kendisine bir pay verilir, ama onların sevabından hiçbir şey eksilmez. Her kim de menfî bir çığır açarsa kendi davranışının cezasını üstlendiği gibi, kendisini örnek alarak o davranışı sürdürenlerin günahlarından da kendisine bir pay verilir, ama onların günahlarından da hiçbir şey eksilmez." (Müslim, İlim, 15)


Bidatın olumsuz manada kullanımına delil olarak ise:

Kim bizim dinimizde olmayan bir şey yaparsa o merduttur, makbul değildir."

(Buhari, Sulh 5; Müslim, Akdiye 17,18. Ayrıca bk. İbni Mace, Mukaddime 2)

Şimdi , bidata karşı olumlu v e olumsuz yaklaşımlara binaen nasıl bir yol izlemeliyiz.Kendi düşünceme göre 2. hadis i şerif dinde olmayan, Kuran a ve sünnete ters bir şey icad edilirse bu makbul değildir diyor.Yani kaynaklarımıza ters olmayan bidatları bidat ı hasene içerisinde değerlendirebiliriz.Yeterki hurafe, batıl inanç, İslamın özüne aykırı bir şey ihtiva etmesin.

Emekdar Üye 15 Mart 2009 16:30

RE: BİD'ATI ANLAMA
 
Alıntı:

Abdulbakii Üyemizden Alıntı
mevlut duzenlenmekte bidattır

Ama alimler bıdatı hasene olarak görmustur. Mevlutte salavat getırılmesı, Resulullah'ın anılması vb gıbı durumlardan öturu ıyı görulmustur. Ve iyi bidat olarak adlandırılmıstır...

Bayram namazlarından sonra camide musafaha yapmak ve tesbıhatları elle değilde tesbihle yapmak ta bidatı hasene olarak geçer...

Dolayısıyla bir bidatı degerlendırırken bıdattır sapıklıktır dıye kestirip atmadan önce faydalarını zararlarını tahlıl etmek gerekmektedir...


Bu konuda imamı Gazali :

İhya’da, masa veya benzeri bir şey üzerinde yemek yeme konusunu işlerken şöyle diyor: “Hz. Peygamber’den sonra ortaya çıkan şeylere bidat denir ama, her bidat kötü değildir. Kötü bidat, bir sünnete zıt olan, şer’î bir emri kaldıran ve illeti sabit olan şeydir. Oysa sebepler değiştiğinde, bazen yenilik yapmak (bidat) gereklidir” (Gazalî, 2/6).buyurmaktadır.

Kardeş düzenlemekte yi anlıyamadım

Ben kendi yazdığım konularda anlayabilme vasıflarını anlattım bidatmi değilmiyi anlayabilmeyi.


SAAT: 22:17

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306