![]() |
Uydurma Hadisler Bir kimsenin uydurup, iftira ederek peygamberimize nispet ettiği hadislerdir. Yani, peygamberimizin demediği bir sözü, yapmadığı bir davranışı, onaylamadığı bir şeyi, peygamberimiz dedi, yaptı, onayladı diye ortaya atmaktır. Uydurma hadisleri konu alan yüzlerce kitap yazılmış, bu kitaplarda hadis uyduran kişiler, hadis uydurulan konular ve uydurulmuş hadisler tek tek açıklanmıştır. Ama bugünkü nemelazımcı Müslüman tipi bunları araştırıp inceleyeceği yerde maalesef atalarının yolundan gitmiş, onlardan gördüklerinin yalan yanlış ayırdını yapmadan takipçisi ve uygulayıcısı olmuştur. |
Cvp: Uydurma Hadisler hadis uydurma ne zaman başladı? Dünyada her zaman insanları en iyi kandırmanın yolu; Allah’ı, peygamberi, Kur’an’ı, yani kısaca dini alet olarak kullanmak olmuştur. Bu tip aldatmalar, sadece İslâm tarihine de özgü değildir. İnsanlık, tarihinin her döneminde dinî inançları kullanılarak istismar edilmiştir. Kur’an’ı tahrif edemeyeceklerini görenler, tabiri caizse surda delik açmanın Kur’an dışında bir takım yalanlarla mümkün olabileceğini düşünüp, kötü emellerini hadis uydurmak suretiyle gerçekleştirmişlerdir. İslâm tarihinde ilk hadis uydurması peygamberimizin sağlığında yapılmış; bir kişinin sevdiği kızı alabilmek için peygamberimizin ağzından bir yalan uydurması ile başlamıştır. Bunu duyan peygamberimiz ise herkesi uyarmıştır: “Kim bilerek ve kasten benim üzerime bir yalan söylerse ateşten yerine yerleşsin.” O zamanki Müslümanların nitelikleri bu tip bir cinayete zaten elvermiyordu. Onlar Kur’an ile terbiye olmuş ve eğitilmiş kişilerdi. İşin ciddiyeti gereği, ince eleyip sık dokurlardı ve her duyduklarının peygamberimizden de teyidini alırlardı. Peygamberimizden sonra Ebu Bekir ve Ömer dönemlerinde de hadis uydurma pek görülmemiştir. Gerçi peygamberimizin ölümünden sonra ilk halife seçimi sırasında ortaya atılan “İmamlar Kureyş’ten olacaktır” hadisi tartışılmıştır ama peygamber ağzından söz aktarma o dönemde yaygın değildir. Osman’ın öldürülmesinden sonra ise Müslümanlar arasında inanılmaz fitne ve olaylar baş göstermiş ve bunların taraftarları, otuz-kırk bin Müslüman’ın hatta sahabenin kanına girenler, olaylara ve tuttukları yola bir dayanak bulma mecburiyetine düşerek, hadis uydurmaya hatta uydurtmaya başlamışlardır. Herkes kendini öven, karşı anlayışı da yeren hadisler ortaya atmaya başlamış ve ilk hadis uydurma harekâtı böyle başlamıştır. Ömer ve Ali’nin birkaç sahabeyi azarladıkları ve tartakladıkları olmuşsa da uydurma hadislerle mücadeleyi ilk defa ciddiye alan ve ayıklamayı ilk emreden Halife Ömer b. Abdülaziz olmuştur. Harun er-Raşid de hadis uyduranları katletmiştir. Büyük hadis bilgini Abdullah b.El Mübarek bir gurup bilginle birlikte, uydurulmuş hadislerin tespit ve ayıklanmasına büyük emek vermiştir. (Allah onlardan razı olsun.) |
Cvp: Uydurma Hadisler hadis uydurmanın ne gibi amaçları olabilir? 1- Müslümanları içlerinden kendi silâhlarıyla vurmak, arı duru İslâm’ı tahrif ederek dini yozlaştırmak. (Bu amaç için genellikle Yahudi kökenli kişiler çok hadis uydurmuşlardır.) 2- Bazı mezhep ve tarikat gibi ekollerin kendilerini güçlendirmek ve taraftar toplama gayretleri. 3- Cahil halkın sömürülmesi. 4- Devlet adamlarına yaranabilmek, onlardan makam mevki koparabilmek. 5- Din adamı geçinen bazı sapık ve cahil kimselerin, halkı ibadet ve takvaya gayret ettirmek, kötü şeylerden de uzak tutabilmek için peygamber adına hadis uydurmanın yararlı olacağı inancına sahip olmaları. 6- Siyasi çıkarlar. (İlk kez Osman ve Ali ihtilâfı döneminde yaygınlaşan uydurmacılık daha sonra Şam’da saraylarda devam etmiştir. İstanbul’un fethini müjdeleyen hadis de o dönem uydurmalarındandır.) 7- Irk, kabile, dil, şehir ve imam taraftarlığı. (FANATİZM) 8- Gaflet, cehalet, kibir. (Bazı raviler iyi ezberleyememiş, bazıları bunamış durumda hadis rivayet etmişlerdir. Bazıları yanlışı ortaya çıkınca düzeltmemiş, bazıları da karıştırmıştır.) |
Cvp: Uydurma Hadisler uydurulmuş hadis nasıl belli olur? Bunun bir çok yolu ve usulü olmasına rağmen, bilimsel yöntemlerin herkes tarafından bilinmesi ve uygulanması imkânsızdır. Bu sebeple burada pratik ipuçları veriyoruz: Uydurulmuş hadis; 1- Kur’an ve sahih sünnete aykırıdır. 2- Anlamı bozuktur. 3- Akla, bilime, tecrübeye, müşahedeye ve evrensel normlara ters düşer. 4- Ahlâksız, kişiliksiz, yalancı, çıkarcı vs. kişiler tarafından ortaya atılmıştır. 5- Rivayetteki sözler ve rivayetin konusu, peygambere yakışmayacak ölçüde bayağıdır. 6- Bir çok insan tarafından duyulması lâzım gelen konularda sadece bir kişi tarafından rivayet edilmiştir. 7- Rivayet eden kişinin çıkarları doğrultusundadır. 8- Tarihî ve coğrafî bilgilere uymaz. 9- Peygamber tarafından rüyada öğretildiği iddiası ile sunulur. Uydurulmuş hadisleri tespit etmenin bunlara benzer daha bir çok yolu vardır. Ama bunların en sağlamı ve en kısa yolu hadisin KUR’AN İLE SAĞLAMASINI YAPMAKtır. Nasıl ki sarraflar altının saflık derecesini mihenk taşı ile tespit ederlerse, Müslümanlar da bir rivayetin doğru olup olmadığını Kur’an ile sağlama yaparak tespit etmelidirler. Kur’an’a ters olanların yalan ve uydurma oldukları kesindir. Meselâ; bir çok hadis kitaplarında,”VELED-İ ZİNA CENNETE GİREMEZ” ve “ÖLÜ, ARKASINDAN EHLİNİN AĞLAMASI NEDENİYLE AZAP OLUNUR” hadisleri yer almaktadır. Kur’an ile sağlaması yapıldığında bu rivayetlerin En’âm suresinin, 164. ayetine aykırı oldukları görülmektedir |
Cvp: Uydurma Hadisler bazı uydurma hadisler "Mümin itaatkar ve yumuşaktır. Munis bir deve gibi " boynunu ey" deyince boynunu eyer. Bir kaya üzerinde bile olsa "ıh" denilince çöker." "Şerliler hayırlılardan sonra 150 senedir. Dünya ehlinin hepsine hakim olurlar. Onlar da Türklerdir." "Kuşluk namazını şu veya bu kadar kılan biri 70 peygamber sevabı alır." "Kim la ilahe illallah derse, Allah onun için 70 dile sahip ve her dilinde kendisine istiğfar etmesi için 70 bin lisanlı bir kuş yaratır." "Allah kızdığı zaman vahyi Farsça indirir. Razı olduğu zaman Arapça indirir." "Ben ilmin teraziyim. Ali iki kafesi, Hasan, Hüseyin terazi ipleri, Fatıma terazi halkası, bizden gelecek imamlar terazi ölçüleridir. Bu terazide bizi sevenlerin veya kin tutanların amelleri tartılacaktır." "Kadınlarla istişare edin, dediklerin tersini yapın" Kim aşık olur da gizler, iffet gösterip sabrederse, Allah onu cennete koyar." "Bir kimse konuşurken aksırırsa bu onun doğruyu söylediğinin delilidir." "Zina çocuğu Cennete giremez." Bu söz Allah'ın "Her nefsin kazandığı kendisinedir" (En'am-164) fermanıyla çelişiyor Ey kadınlar! Eğer kocalarınızın size olan haklarını bilseydiniz, ayaklarının tozunu yüzlerinizle silerdiniz. Kadınların dinleri ve akılları eksiktir. Ey kadınlar topluluğu! Sadaka veriniz ve çok istiğfar ediniz. Çünkü ben Cehennem halkının çoğunun sizler olduğunu gördüm. Namazı bozan şeyler kara köpek, eşek, domuz ve kadındır. Uğursuzluk üç şeyde vardır: Kadında, evde ve atta. Kadınlara yazıyı öğretmeyin. Dikişi ve Nur Suresini öğretin. Bir kadın kocası kendisinden razı olduğu halde ölürse Cennete girer |
Cvp: Uydurma Hadisler ben de katkıda bulunmak isterim: 1.Akla, tecrübeye, sarih ve mütevatir nakle, usule aykırı bütün hadisler uydurmadır: Örneğin: “Nuh'un gemisi yedi kez Kabe'yi tavaf etti. Sonra da makamda iki rekat namaz kıldı" uydurması gibi... 2-Şehvet ve yozlaşmaya çağırır bir karakter arz eden bütün hadisler uydurmadır: "Güzele bakmak gözlerinin cilasıdır." "Güzele bakmak ibadettir." "Güzel yüzlülere ve siyah gözbebeklerine bakmanızı tavsiye ederim. Çünkü Allah güzel birini ateşle cezalandırmaktan haya eder." "Dört şey dört şeye doymaz: Dişi erkeğe, toprak yağmura, göz bakmaya ve kulak habere" 3-Tıp ilminin verileriyle çelişen hadisler uydurmadır: "Domates her derde devadır." "Keşkek(Herise) yemek beli güçlendirir." "Balık yemek beli kuvvetlendirir" "Mümin tatlıdır, tatlıyı sever." "Adamın biri Resulullah'a çocuklarının azlığından şikayet etti. O (SAV)da ona yumurta ve soğan yemeği tavsiye etti." "Cebrail bana Cennetten herise(keşkek) getirdi. Ben de yedim. Böylece kırk erkeğin gücüne kavuştum." |
Cvp: Uydurma Hadisler 4-Allahu Tealanın kemal özelliklerine zıt rivayetler uydurmadır: "Allah kendi kendini atın terinden yarattı" "Rabbimiz arefe akşamı beyaz bir deve üzerinde inerek yürüyenlerle kucaklaşır, binekler üzerindekilerle tokalaşır." "Allah, melekleri kendisinin dirsek ve göğüs kıllarından yaratmıştır." "Allah'ı önümde hiç örtü olmadan gördüm. Öyle ki, başında lülüden halkalı bir taç vardı." "Allah'ın gözleri rahatsızlandı, melaikeler ziyaretine geldiler." "Allah harfleri yarattığı zaman b harfi secde etti. Elif ise etmedi." 5- Tecrübe ve genel geçer gerçeklere ters düşen rivayetler uydurmadır: "Patlıcan ne için yenirse ona şifadır" "Bir kimse konuşurken aksırırsa bu onun doğruyu söylediğinin delilidir." "Size mercimek yemeyi tavsiye ederim, çünkü mercimek mübarektir. Kalbi inceltir, gözyaşını artırır. 70 peygamber onu kutsamıştır." "Yemeğin üzerine su için, doyasınız." "İnsanların en yalancıları boyacılar ve kuyumculardır." "Gökteki Samanyolu arşın altındaki engerek yılanının izidir." "Kim Farsça konuşursa cinneti artar, mürüvveti azalır." [HIGHLIGHT=#ffff00]Yani burada araya girmek istiyorum. bu kadar da olmaz. Allah'ın cezası bunları uyduranların üzerine olsun. ne kadar komik ve saçma sözler.[/HIGHLIGHT] |
Cvp: Uydurma Hadisler 6-Kur'an’ın beyanatına ve Sünnetin ruhuna ters düşen rivayetler uydurmadır: "Zina çocuğu Cennete giremez." Bu söz Allah'ın "Her nefsin kazandığı kendisinedir" (En'am-164) fermanıyla çelişiyor. "Dünya ahiret ehline haramdır. Ahiret dünya ehline haramdır. Dünya ve ahiret Ehlullaha haramdır." Bu söz "Cennet muttakiler içindir (13/55) ayetiyle çelişiyor "Dünyanın ömrü 7000 senedir. Ve biz yedi bininci senedeyiz" Bu da Kur'an'ın "Kıyametin bilgisinin yalnız Allah'ın katında olduğu" hükmüyle çelişiyor. "Kadınları yüksek yerlere oturtmayın. Onlara yazıyı da öğretmeyin. Dikişi ve nur suresini öğretin." Yeri geldiği için söyleyeyim. Yıllardır İlhan Arsel ve Turan Dursun gibi tiplere iyi malzeme olan bu gibi rivayetler barındıran eserler maalesef hala piyasadadır. "Doğan çocuğuna "Muhammed" adını koyanlar hem kendisi hem de çocuğu Cennettedir." "99 kadından biri cennette diğerleri cehennemdedir" Kur'anın insana bakış açısıyla ne kadar çeliştiğini bilmem ki izaha gerek var mı? "Ramazan ayının son haftası farz namazlarını kılan biri 70 yaşına kadar kaçırdığı namazları karşılamış olur." "Bir kimse her gün yüzünden 200 ayet okusa, müşrik bile olsalar Allah ana babasından azabı kaldırır." |
Cvp: Uydurma Hadisler 7-Alay konusu olabilecek ifadeler içeren rivayetler uydurmadır: "Eğer pirinç adam olsaydı, çok yumuşak huylu iri olurdu. Aç olan biri onu yese muhakkak doyar." hadise bak hizaya gel :)))) "Ceviz ilaçtır, peynir hastalıktır." "Bakla şeytanı uzaklaştırır." "Hindibanın her yaprağının üzerinde mutlaka Cennet suyundan bulunur." "Menekşe yağının diğer yağlara üstünlüğü ehli beytin diğer insanlara üstünlüğü gibidir." "Mümin itaatkar ve yumuşaktır. Munis bir deve gibi " boynunu ey" deyince boynunu eyer. Bir kaya üzerinde bile olsa "ıh" denilince çöker." "Yüce Allah'ın taştan bir meleği vardır. Ona umare denir. Her gün bir eşeğin üzerinde bir taş indirir, fiatları sınırlandırır. Sonra göğe yükselir." |
Cvp: Uydurma Hadisler 10-Gelecekteki olaylara tarihiyle beraber işaret eden rivayetler uydurmadır: "Şerliler hayırlılardan sonra 150 senedir. Dünya ehlinin hepsine hakim olurlar. Onlar da Türklerdir." "Hicri 200 den sonra en hayırlınız hafif-ül haz olanınızdır.(Evlat ve malı olmayan) "Hicri 200'den sonra doğanlara Allah'ın ihtiyacı yoktur." sanki Allah'ın herhangi birine ihtiyacı varmış gibi :))) |
Cvp: Uydurma Hadisler Bir ırkı öven veya yeren hadisler uydurmadır: "Ben Arabım, ama Arap benden değildir." "Hafıza on kısımdır; Dokuzu Türklerde, biri diğer insanlardadır. Türk Milleti zekidir, biliyoruz ama bu kadarı da mübalağa yahu :))) "Ben kulakları delik atlar üzerinde gelen ve atlarını Fırat ve Dicle'nin kenarına bağlayan Türkleri görür gibi oluyorum." "Zencinin karnı tok olduğunda zina eder, açsa hırsızlık yapar." "Zencilerden sakının. Çünkü onlar çirkin yaratıklardır." "Allah kızdığı zaman vahyi Farsça indirir. Razı olduğu zaman Arapça indirir." |
Cvp: Uydurma Hadisler gerçekten müthiş bir çalışmayı bizlerle paylaşmışsınız.bize göre bu kadar çok kamplaşmanın, şerha şerha bölünmenin altında yatan önemli sebeplerden biridir uydurma hadisler.hele ki günümüzde kitap okumada suriyenin bile gerisinde kalmış bir toplum olarak atalarımız dedelerimiz ne yapıyorsa bizde takipçisi olmuşuz.hele hele geniş kitlelerin itibar ettiği alimler öyle hadislere yer vermişler ki kendilerine taassubla bakan okuyucuları her okuduklarını gerçek sanmakta ve araştırma ihtiyacı duymamaktadır ne yazıkki... birkaç tanede biz paylaşalım.. ***Farenin aslında Yahudi olduğu, bu yüzden deve sütü içmediği (Bakınız Sahihi Müslim Zühd) ***Karganın sapkın(fasık) olduğu (Bakınız Buhari 59/16, Hanbeli Müsned 2/52) ***“Cehennemde kafirin azı dişi Uhud dağı kadar, derisinin kalınlığı da üç günlük mesafe kadardır.” Sahihi Müslim ***“Peygamber deve eti yemekten soruldu, Peygamber ‘Onu yediyseniz hemen abdest alın’ dedi.” Ebu Davud 1/185 ***“Salı günü gündüzün ortasında veya güneş yükseldiğin-de kim ki her rekatında bir Fatiha, bir Ayetel Kürsi ve üç İhlas okumak suretiyle on rekat namaz kılarsa, yetmiş gün defterine günah yazılmaz, bu yetmiş gün içerisinde ölürse şehit olarak ölür ve yetmiş senelik günahı bağışlanır.” İhyau Ulumiddin 1/539 |
Uydurma Hadis Nasıl Anlaşılır UYDURULMUŞ HADİSLER Toplumda din adına oluşmuş yanlış inanç ve amellerin ekserisi Mevzu/ uydurulmuş Hadislerden kaynaklanmaktadır. Halkın cahil kesimi, bunları sorgulayıp ayıklayamamış, çok sevdiği Peygamberine nispet edilen yalanları kemal-i hürmetle benimsemiş, hatta bu yalanlara sarılmanın kendisine şehit sevabı bile kazandıracağına inanmıştır. Uydurulmuş hadislerin toplumda yapmış olduğu tahribat maalesef TAMİR EDİLEMEZ boyuttadır. Bizim amacımız, karınca kararınca Müslüman kardeşlerimizin dikkatlerini çekmek ve arı duru İslam’ı kendilerine takdim ve tavsiye etmektir. UYDURULMUŞ HADİS NEDİR ? Bir kimsenin uydurup, iftira ederek peygamberimize nispet ettiği hadislerdir. Yani, peygamberimizin demediği bir sözü, yapmadığı bir davranışı, onaylamadığı bir şeyi, peygamberimiz dedi, yaptı, onayladı diye ortaya atmaktır. Uydurma hadisleri konu alan yüzlerce kitap yazılmış, bu kitaplarda hadis uyduran kişiler, hadis uydurulan konular ve uydurulmuş hadisler tek tek açıklanmıştır. Ama bugünkü nemelazımcı Müslüman tipi bunları araştırıp inceleyeceği yerde maalesef atalarının yolundan gitmiş, onlardan gördüklerinin yalan yanlış ayırdını yapmadan takipçisi ve uygulayıcısı olmuştur. Konunun bilimsel analizi çok uzun ve herkesin anlayacağı türden olmadığından biz, burada kısaca işin özünü sunup faydalı olmak arzusundayız. HADİS UYDURMA İLK NE ZAMAN BAŞLADI ? Dünyada her zaman insanları en iyi kandırmanın yolu; Allah’ı, peygamberi, Kur’an’ı, yani kısaca dini alet olarak kullanmak olmuştur. Bu tip aldatmalar, sadece İslâm tarihine de özgü değildir. İnsanlık, tarihinin her döneminde dinî inançları kullanılarak istismar edilmiştir. Kur’an’ı tahrif edemeyeceklerini görenler, tabiri caizse surda delik açmanın Kur’an dışında bir takım yalanlarla mümkün olabileceğini düşünüp, kötü emellerini hadis uydurmak suretiyle gerçekleştirmişlerdir. İslâm tarihinde ilk hadis uydurması peygamberimizin sağlığında yapılmış; bir kişinin sevdiği kızı alabilmek için peygamberimizin ağzından bir yalan uydurması ile başlamıştır. Bunu duyan peygamberimiz ise herkesi uyarmıştır: “Kim bilerek ve kasten benim üzerime bir yalan söylerse ateşten yerine yerleşsin.” O zamanki Müslümanların nitelikleri bu tip bir cinayete zaten elvermiyordu. Onlar Kur’an ile terbiye olmuş ve eğitilmiş kişilerdi. İşin ciddiyeti gereği, ince eleyip sık dokurlardı ve her duyduklarının peygamberimizden de teyidini alırlardı. Peygamberimizden sonra Ebu Bekir ve Ömer dönemlerinde de hadis uydurma pek görülmemiştir. Gerçi peygamberimizin ölümünden sonra ilk halife seçimi sırasında ortaya atılan “İmamlar Kureyş’ten olacaktır” hadisi tartışılmıştır ama peygamber ağzından söz aktarma o dönemde yaygın değildir. Osman’ın öldürülmesinden sonra ise Müslümanlar arasında inanılmaz fitne ve olaylar baş göstermiş ve bunların taraftarları, otuz-kırk bin Müslüman’ın hatta sahabenin kanına girenler, olaylara ve tuttukları yola bir dayanak bulma mecburiyetine düşerek, hadis uydurmaya hatta uydurtmaya başlamışlardır. Herkes kendini öven, karşı anlayışı da yeren hadisler ortaya atmaya başlamış ve ilk hadis uydurma harekâtı böyle başlamıştır. Ömer ve Ali’nin birkaç sahabeyi azarladıkları ve tartakladıkları olmuşsa da uydurma hadislerle mücadeleyi ilk defa ciddiye alan ve ayıklamayı ilk emreden Halife Ömer b. Abdülaziz olmuştur. Harun er-Raşid de hadis uyduranları katletmiştir. Büyük hadis bilgini Abdullah b.El Mübarek bir gurup bilginle birlikte, uydurulmuş hadislerin tespit ve ayıklanmasına büyük emek vermiştir. (Allah onlardan razı olsun. HADİS UYDURMANIN AMAÇLARI 1- Müslümanları içlerinden kendi silâhlarıyla vurmak, arı duru İslâm’ı tahrif ederek dini yozlaştırmak. (Bu amaç için genellikle Yahudi kökenli kişiler çok hadis uydurmuşlardır. 2- Bazı mezhep ve tarikat gibi ekollerin kendilerini güçlendirmek ve taraftar toplama gayretleri. 3-Cahil halkın sömürülmesi. 4- Devlet adamlarına yaranabilmek, onlardan makam mevki koparabilmek. 5- Din adamı geçinen bazı sapık ve cahil kimselerin, halkı ibadet ve takvaya gayret ettirmek, kötü şeylerden de uzak tutabilmek için peygamber adına hadis uydurmanın yararlı olacağı inancına sahip olmaları. 6- Siyasi çıkarlar. (İlk kez Osman ve Ali ihtilâfı döneminde yaygınlaşan uydurmacılık daha sonra Şam’da saraylarda devam etmiştir. İstanbul’un fethini müjdeleyen hadis de o dönem uydurmalarındandır.) 7- Irk, kabile, dil, şehir ve imam taraftarlığı. (FANATİZM) 8- Gaflet, cehalet, kibir. (Bazı raviler iyi ezberleyememiş, bazıları bunamış durumda hadis rivayet etmişlerdir. Bazıları yanlışı ortaya çıkınca düzeltmemiş, bazıları da karıştırmıştır. UYDURULMUŞ HADİS NASIL BELLİ OLUR ? Bunun bir çok yolu ve usulü olmasına rağmen, bilimsel yöntemlerin herkes tarafından bilinmesi ve uygulanması imkânsızdır. Bu sebeple burada pratik ipuçları veriyoruz: Uydurulmuş hadis; 1- Kur’an ve sahih sünnete aykırıdır. 2- Anlamı bozuktur. 3- Akla, bilime, tecrübeye, müşahedeye ve evrensel normlara ters düşer. 4- Ahlâksız, kişiliksiz, yalancı, çıkarcı vs. kişiler tarafından ortaya atılmıştır. 5- Rivayetteki sözler ve rivayetin konusu, peygambere yakışmayacak ölçüde bayağıdır. 6- Bir çok insan tarafından duyulması lâzım gelen konularda sadece bir kişi tarafından rivayet edilmiştir. 7- Rivayet eden kişinin çıkarları doğrultusundadır. 8- Tarihî ve coğrafî bilgilere uymaz. 9- Peygamber tarafından rüyada öğretildiği iddiası ile sunulur. Uydurulmuş hadisleri tespit etmenin bunlara benzer daha bir çok yolu vardır. Ama bunların en sağlamı ve en kısa yolu hadisin KUR’AN İLE SAĞLAMASINI YAPMAKtır. Nasıl ki sarraflar altının saflık derecesini mihenk taşı ile tespit ederlerse, Müslümanlar da bir rivayetin doğru olup olmadığını Kur’an ile sağlama yaparak tespit etmelidirler. Kur’an’a ters olanların yalan ve uydurma oldukları kesindir. Meselâ; bir çok hadis kitaplarında,”VELED-İ ZİNA CENNETE GİREMEZ” ve “ÖLÜ, ARKASINDAN EHLİNİN AĞLAMASI NEDENİYLE AZAP OLUNUR” hadisleri yer almaktadır. Kur’an ile sağlaması yapıldığında bu rivayetlerin En’âm suresinin, 164. ayetine aykırı oldukları görülmektedir: “Şunu da söyle: Allah her şeyin Rabbi iken O’ndan başka bir rab mı arayayım? HERKESİN KAZANDIĞI KENDİ ÜSTÜNDE KALIR. HİÇ BİR GÜNAHKÂR BAŞKA BİR GÜNAHKÂRIN YÜKÜNÜ TAŞIMAZ. Sonunda dönüşünüz rabbinizedir. Tartışmaya girdiğiniz şeyleri o size haber verecektir.” Başka bir örnek olarak; “Bir kimse her gün yüzünden iki yüz ayet okursa ......MÜŞRİKLERDEN OLSA BİLE, ALLAH ANA BABASININ AZABINI HAFİFLETİR.” rivayetinin sağlamasını yaparsak, bu rivayetin de Bakara suresinin 86. ve 162. ayetleri ile Nahl suresinin 85. ayetine ters düştüğü görülmektedir. Yani bu hadis de kesin olarak uydurmadır. Biz, yukarıda verdiğimiz esas ölçüleri doğrultusunda, her akıllı kişinin bu ölçülerle araştırma ve ayıklama yapabileceğine inanmaktayız. Dolayısıyla, kimden duyulursa duyulsun, hangi kitaptan okunursa okunsun her rivayetin mutlaka tahlili yapılmalı, yani her rivayet elekten geçirilmelidir. Toplumda sağlam diye bilinen kitaplar da buna dahildir. Onların içinde de yüzlerce yalan ve yanlış vardır. İşte Sahih-i Buhari’den bir örnek; Kitabü-l Enbiya 83 numaralı hadis. Metin ve meali birlikte sunuyoruz: “...Ebu hureyre RA. Şöyle demiştir. Rasulüllah SA. Şöyle buyurdu: “Âdem ile Mûsâ birbirine huccet getirip çekiştiler. Mûsâ, Âdem’e: -Sen, günâhın seni cennetten çıkarmış olduğu Âdem’sin, dedi. Âdem de Mûsâ’ya: -Sen Allah’ın risâletleri ve kelâmı ile seçip üstün kıldığı Mûsâ’sın. Sonra sen, ben yaratılmadan evvel üzerime takdir edilmiş bir işten dolayı beni kınıyorsun, dedi. Bunun ardından Rasulüllah iki kere: “böylece Âdem Mûsâ’ya delil ve bürhanla gâlip oldu” buyurdu. Âdem ve Musa peygamberlerin yaşadıkları yerler ve yaşadıkları zamanlar itibariyle bir araya gelerek konuşmaları mümkün değildir. Bu rivayet hem tarihî hem coğrafî hem de Kur’an’ın verdiği bilgilere ters düşmektedir. O hâlde uydurmadır. Görüldüğü gibi, sağlam denilenlerin içerisinde de buna benzer uydurmalar vardır (hatta yüzlercesi vardır). Bazı rivayetlere ise uydurma sıfatı yetmemektedir. Çünkü içlerinde Kur’an’ın NOKSAN olduğunu iddia edecek kadar, rezil olanları bulunmaktadır. Sonuç olarak, asılları Arapça olan yüzlerce uydurma hadis kitapları içerisinde on binlerce uydurulmuş hadis vardır. Çeşitli kaynaklar bunların sayısının tam olarak bilinemediğini ama kırk elli bin dolaylarında tahmin edildiğini yazarlar. Bu uydurulmuş hadislerin çoğu, daha sonra uyduranlar tarafından itiraf edilip açıklanmıştır. Ama buna rağmen bu uydurmaları kitaplardan ve toplumdan söküp atmak mümkün olmamıştır. Ülkemizde bunların meşhur olanları ve dilimize çevrilmiş olanları da vardır. Meselâ İmam-ı Gazali’nin İhya-ü Ulumü-d Din’i, Tenbihü-l Gafilin, Dürretü-n Nasihin kitapları bunlardan bazılarıdır. Tasavvuf ve Tarikat çevrelerinde elden ele dolaşan kitaplar ve risaleler, İslâmî bir mahiyet taşımadığından konumuzu ilgilendirmemektedir. KONULARI İTİBARİYLE, OY BİRLİĞİYLE UYDURMA OLDUĞU KABUL EDİLEN HADİSLER: 1- Kur’an surelerinin faziletlerini konu edinen hadisler. 2- Aklı yeren hadisler. 3- Haftanın belirli günlerinde nafile namazları öven ve tavsiye eden hadisler. 4- Recep ve Şaban aylarının faziletini ve bu aylarda tutulan orucun faziletini konu alan hadisler. 5- Aşure günüyle ilgili hadisler. 6- Peygamberimizin eşi Ayşe’ye “Humeyra” (sarışın)diye hitap eden hadisler. 7- Kutuplar, gavslar gibi tarikat ve tasavvuf imamlarını konu alan hadisler. 8- Mehdi ile ilgili hadisler. 9- Şehirleri öven, bazı şehirlerin faziletlerinden bahseden hadisler. 10- Gaybe ait, yani geleceğe dair tarih veren hadisler. (Şu tarihte şu olacak, şu gün şu olur gibi. 11- Bekârlığı öven hadisler. 12- Horoz, güvercin ve tavuk ile ilgili hadisler. 13- Peygamberler ve bazı kişilerin kabirleri hakkındaki hadisler. 14- Ebu Hanife ve İmam-ı Şafi’nin adlarının anıldığı hadisler. 15- Mürcie, Cehmiyye, Kaderiyye, Eş’ariyye mezheplerinden bahseden hadisler. 16- Kıyamet alametlerinin belirli aylarda ortaya çıkacağını haber veren hadisler. 17- Bir peygamberden daha çok bir ihtisas sahibinin tavsiyelerine benzeyen hadisler. Meselâ; “Keşkek beli kuvvetlendirir”, “Yumurta ve soğan kısırlığı giderir” hadisleri gibi. 18- İmanın artıp eksilmesine dair hadisler. 19- Medine, Mekke ve Kudüs’ün dışındaki şehirleri öven ya da kötüleyen hadisler. 20- Sevap veya ceza konusunda çok abartılı hadisler. 21- Hızır ve İlyas’ın hayatta olduklarına dair hadisler. 22- Abbasoğullarının hilâfetini haber veren hadisler. 23- Arap’ı, Kureyş’i ölçüsüz öven, diğer ırkları yeren hadisler. 24- Satranç ile ilgili hadisler. 25- Çocuğa Ahmed, Muhammed adını koymanın faziletine dair hadisler. 26- Evlâdı ve malı kötüleyen hadisler. (“Sizden birinizin yüz altmış yılından sonra köpek eniği yetiştirmesi, çocuk yetiştirmesinden daha hayırlıdır” hadisi gibi.) 27- İfade tarzı ve içeriği saçma olup peygambere yakışmayan hadisler 28- Akik taşından yapılmış yüzük takmanın faziletine dair hadisler. 29- Mescide kandil takmanın, hasır (halı, kilim) sermenin faziletine dair hadisler. 30- Ticareti kötüleyen hadisler. 31- Mercimek, pirinç, bakla, patlıcan, üzüm, pırasa, karpuz, ceviz gibi yiyecek maddeleri ve gül, nergis, menekşe gibi çiçek ve bitkiler hakkındaki hadisler. 32- “Ya Ali!” diye başlayan ve Ali’ye vasiyet niteliği taşıyan tüm hadisler. Tüm hadis ve din bilginlerince uydurma oldukları oy birliğiyle kararlaştırmış ve konuları itibariyle yukarıda sıralanmış olan özellikler dikkate alınmak suretiyle, uydurulmuş hadisler kolaylıkla ayıklanabilir. Bilhassa da çeşitli yayınlarla (meselâ takvim yapraklarında ve gazete sayfalarında) günlük hayatımıza sokulmak istenen imzasız, hadis diye millete sunulan sözlerin mutlaka tahlilinin yapılması gerekmektedir. Allah yardımcımız olsun. ALINTI: |
Cvp: Uydurma Hadisler Kardeşim hatasız olan tek kaynak kuran'dır sana sahihi buhariden şunlarıda nakledeyim ona göre düşünün 1:ALLAH'IN BALDIRI OLURMU. Kuran (onun benzeri gibi hiç bir şey yoktur) şura 11 Hadis:(allah ahirette peygamberler kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir) müslim-iman 302 saihi buhari 97/24/10/29/hanbel3/1 Allaha hiçbir şeyin benzemediğini söyleyen ayete karşın,hiç bir mecazi ifadeyi çağrıştırmadan,allah'ın baldırı plduğunu ve ahirette baldırını açacağını söylemenin saçmalığı ortada 2:2- ALLAH EL SIKIŞIR MI? Kuran: (Ve hiçbir şey O’nun dengi değildir)112- İhlas Suresi 4 Hadis: (Allah benimle görüştü ve el sıkıştı. Elini iki omuzum arasına koydu. Öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim.” Hanbel 5/243 Yine bu hadiste hiçbir mecazi manayı çağrıştırmadan, Allah’a parmak, parmaklarına da soğukluk atfederek Allah şekilleştirilmektedir. Bu hadis İhlas Suresi’nin Allah’ın hiçbir şeye denk olmadığını söyleyen ayeti gibi daha birçok ayetle de çelişir. Eğer hadisteki “el” ifadesi mecazi bir manaya gelip insani eli çağrıştırmasa kabul edilebilir olurdu. Örneğin “Her şey Allah’ın elindedir.” dediğimizde cümlenin akışından her şeyin Allah’ın kontrolünde olduğu anlaşılır. Fakat Allah’a parmak, parmaklara soğukluk atfeden bu hadisten böyle mecazi bir manayı kimse çıkaramamaktadır. Üstelik bu hadiste Allah ile Peygamber’in el sıkışması gibi kabul edilemez bir ifade de yer almaktadır. Şimdi bu hadisleri din kabul eden hadisçiler, mezhepçiler mi gerçek Müslümandır, yoksa hadislerdeki yanlışlıkları görüp Kuran’ı yeterli gören Kuran Müslümanları mı? 3- DİN DEĞİŞTİREN ÖLDÜRÜLSÜN MÜ? Kuran: (Dinde zorlama yoktur.2-Bakara Suresi 256 Hadis: “Dinini değiştireni öldürün.” Nesei 7-8/14,Buhari 12/1883 Allah’ın hükmünü hadisle aşmaya, Allah’ın dinini kendi kafalarına uydurmaya çalışanların bu uydurması yüzünden çok kelleler gitmiştir. Radikal dinci örgütlerin yaptığı katliamları bu örgütlerin zihinlerinde meşrulaştıran bunun gibi hadislerdir. Evlerinin bodrumunu insan mezarına çevirenleri , ama aynı Buhari ve Nesei gibi hadis kitaplarını da övmekte, dinin kaynağı olarak göstermektedir. Bu ne biçim bir iştir? Kardeş daha birçoğu |
Cvp: Uydurma Hadisler 4- ÖLÜNÜN SUÇU NE? Kuran: “Doğrusu hiçbir günahkar bir başkasının günah yükünü yüklenmez.” 53- Necm Suresi 38 Hadis: “Ölü ailesinin kendisi için ağlamasından dolayı azaba uğratılır.” Buhari-K. Cemiz 32,33,34 Ne akla, ne de Kuran’ın genel mantığına uymayan bu hadis de uydurmacılığın Kuran ve akılla çelişkilerine örnektir. 5- NEDİR BU KADIN DÜŞMANLIĞI? Kuran: “Ben sizden erkek olsun, kadın olsun hiçbir çalışanın ürettiğini boşa çıkarmayacağım. Hepiniz birbirinizdensiniz.” 3- Ali İmran Suresi 195 Hadis: Kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir. Buhari 9/1391 Kuran hayır üreten erkeğin de kadının da önünü açık tutarken, hadisler kadının önünü kapamaktadır. Kadın konusu, Peygamber’e iftira olarak uydurulan hadislerin en çok olduğu konulardan biridir. 6- SÖYLEYİN BAKALIM Kuran: “Zulmedenler dedi ki: Siz olsa olsa büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz.” 25- Furkan Suresi 8 Hadis: “Peygamber Medine’de bir Yahudi tarafından büyülendi. Günlerce ne yaptığını bilmez durumda ortalıkta dolaştı.” Buhari 76/47 Hanbel 6/57,4/367 Muhammed Abduh ve Mutezile’nin bu hadise itirazlarına karşın Muhammed Ebu Şehbe hadisi şöyle savunur: “Eğer Abduh sihir hadisini inkar etmişse akıl ve nakil ilimlerinde söz sahibi el Maziri, el Hattabi, Kadı İyaz, İbn Teymiyye, İbnul Kayyım, İbn Kesir, en Nevevi, İbn Hacer, el Kurtubi ve Alusi gibi pek çok alim de O’nun hem rivayet ve hem de dirayet yönünden doğru olduğunu ispat etmişlerdir.” Şehbe, Buhari ve Müslim’in de hadisi kabul ettiğini anlatır ve sihir sonucu olanları hadislere dayandırarak şöyle aktarır: “ Peygamberimiz’e sihir yapılmıştı. Öyle ki hanımları ile cinsi münasebette bulunmadığı halde bulunduğunu zannederdi. Süfyan bunun en şiddetli sihir olduğunu söylemiştir.” (Ebu Şehbe, Sünnet Müdafaası, sayfa 152-153) Kuran’a göre ise Peygamber’in büyülendiğini söyleyenler. En güvenilir (!) hadisçilerin çoğuysa Peygamber’in büyülendiğini söylemektedir. Lütfen bu önermelere mantıkla bakın? |
Cvp: Uydurma Hadisler Mevlüt kardeş; Konunun İkinci kısmı için yorum yapmaya gerek yok. Fakat birinci bölümün sebebi inzali için Kalem:42' ye bakman ve bu konuda İbn Teymiyenin yorumuna ve İbn' ul Kayyim El-Cevziyyenin Medaricüssalikin' e bakabilirsin. Aynı zamanda: Dİnde zorlama yoktur fakat; İslama girdikten sonra irtidat edenleri Rasulullah (a.s.v.) bizatihi isimlerini sayarak katlini emretmiştir. |
Her okuduğunu vahiy zanneden zihniyete anlatikabilir mi bilmiyorum ama buyurun; Horoza sövmeyin. Çünkü o namaza uyandırır. (Ebu Davud, 5101) "Allah dedi ki, Adem oğlu zamana sövüyor. Ben zamanım (ed-Dehr)..." (Buhari, Edeb 101...) "Pireye sövme. Çünkü o peygamberlerden birini namaza kaldırdı" (Ebu Ya'lâ 2959) "İbn Ömer, Resulullah dedi ki, "Hastalık bulaşması ve uğursuzluk diye bir şey yoktur. Uğursuzluk ancak üç şeyde olur: At, kadın ve ev (Buhâri, 5772) Ebu Hureyre'den: "Resulullah dedi ki, "Horoz ötüşünü duyduğunuz zaman Allah'ın fazlıından isteyin. Çünkü o, meleği görmüştür. Eğer eşeğin anırmasını duyarsanız, Allah'a şeytandan sığının. Çünkü o şeytanı görmüştür" (Buhârî, Bedu'l-Halk, 15/4); Müslim, Zikr ve'd-Dua, 82); Ebu Davud, 5102; Tirmizî, 3459) Abbâs, Nebi (sav) ile Medine'den çıktım. Ona doğru yönelerek dedi ki, "Şayet yıldızlar onları saptırmazsa Allah bu şehri şirkten temizlemiştir" (Ebu Ya'la, 5781). Ali'den; Peygamber (sav) tarlalara kafataslarının dikilmesini emretti. Dedim ki, "Bu ne içindir ey Allah'ın Elçisi" "Göz (nazar) için" dedi. (Bezzâr, 3054) Soru şu; sizin için hangisi önemli Resulullah adına küfrün, şirkin, çirkinliklerin yayılması mı yoksa hocalarınızın size tapmanızı emrettiği kitaplar mı? Şunu anlamak bu kadar zor olmasa gerek; Kur'ân haricindeki hiçbir kitap kutsal, korunmuş, hatasız değildir. Kitapta yazıyor diye hiçbir şey doğrudan kabul edilmez!!! |
SAAT: 00:25 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.