Medineweb Forum/Huzur Adresi - Hadis nakil etmedeki usul ne olmalı

İslam dini toplumların milletlerin devletlerin bireylerin hayatını ikame eder ve düzenler. İslam dini parçacı bir yaklaşımı asla kabul etmez. Birinci öncelikli yada ikinci öncelikli gibi yaklaşımları sahabiler asla benimsemedikleri gibi bunu başkalarınada tavsiye etmemişlerdir.

Hz. Aişe annemize Allah’ın Rasulunun hayatının ne olduğu sorusuna karşılık onun hayatı kuran idi siz hiç kuran okumuyorsunuz diye cevap vermiştir.
Kişi Kurana müracaat ettiğinde kuranın kişiyi Allahın rasulüneyönlendirdiğini görmesi gerekmektedir. Kuranın pratikteki halini simgeleyen Allah’ın rasulunu ikncil olarak görmek yada konuyu böyle değerlendirmek sağlıklı bir anlayıştan bizleri uzaklaştıracağı kesindir. Bu sebeple Allahın rızası peygambere itatten geçtiği gerçeğini müslüman bilir. Kuranı okurken kurandaki hükümleri peygamberin nasul uyguladığını bilme zorunluluğu söz konusudur.

Bu öylesine bir denge içerisinde analiz edelimelidirki Allah ile peygamberin arasını ayırma gibi itikad bir sapma yapmamızı eneglellemelidir. Kuranın karşısına adeta sünneti rakipmiş gibi koymak islam dininin kabul etmediği bir hakikattır.

İBNİ abdilber Camiü beyanil ilmi ve fadlihi KİTABINDA ZİKRETTİĞİ SENEDLERLE,Şunu rivayet etmiştir....

cabir ,abdullah bin yesadan şöyle dediğini rivayet etmiştir..Aliyi şöyle derken işittim kendisinde kitab bulunan herkese ,gidip kitabını imha etmeye kararlıyım kendisi kitabından rucu ve imha edenler müstesna,çünkü insanlar rablerinin kitabını bırakıp alimlerinin kitabına tabi olduğu için HELAK OLMUŞLARDIR..
Kur an ilimlerini öğrenip anlama hususunda yeterli bilgiden sonra SÜNNETLERİ DOĞRU OLARAK ANLAMAK GELİR,sünnetleri anlamamış kimse dilini tutması ve anlamadığı hadisi rivayet etmemesi onun için daha hayırlıdır.Rivayet etteiği hadisin VURUDUNU YANİ RESULULLAHIN HANGİ OLAY ÜZERİNE KONUŞTUĞUNU bilmesi ve onun geniş araştırma yaparak sunması ve özelliklede kuranla çakıştırılmadan aktarılması gerekir ki faydalı olsun...
Alıntı

Bu kural aynı kuran içinde geçerlidir. Örneğin kuranda müşrikleri nerde bulursanız onları öldürün diye bildirmektedir. Şimdi sünneti bilmeyen merhaleyi bilmeyen nuzül sebebini bilmeyen kişi bu ayetin hükmünü nasıl uygulayacak bana söyleyebilirmi? Buna benzer birçok mesele vardır. İşte islam dinine parçacı bir mantıkla yaklaşmak açığını kapatmak değil açığını gedik haline getirmektir.

Yukarıdaki alıntıda zikir edilen Hz.Alinin sözüne gelince.
Bakın hiçbir sahabi yada islam dini dini kitaplar yazılmasına karşı çıkmamıştır. Bizim müslüman kabul ettiğimiz müslüman alimlerimizin hepsi de kitaplar yazmışlardır. Bizler konuları analiz ederken doğru bir metod takip etmediğimizde hata yapma oranımızda bir o kadar fazladır. Hiçbir müslüman kendi kitabını Allah’ın kitabının önüne koymaz hiçbir müslüman insanlar tarafından neşr edilmiş bir kitabı Allah’ın kitabının önüne koymaz.
Şunu hep unutuyoruz ilim...ilim...ilim.. işte bu kelimenin manasının kuranda araştırılıp çıkarılması gerekmektedir.
Alim..alim..alim... işte kelimenin manasının kuranda araştırılıp çıkarılması gerekmektedir.

Miade/44- Gerçekten Tevrat'ı biz indirdik; bu kitap doğru yol kılavuzluğu ve ışık içerir. Gerek İslâm'a bağlı peygamberler ve gerekse Allah'a bağlı bilginler ile din adamları Allah'ın bu kitabının görevli koruyucuları ve doğruluğunun şahitleri sıfatı ile yahudiler arasında buna göre hüküm verirler.

Din adamları bilginler alimler ilim sahipleri Allah’ın kitabını biz ilmi olmayan insanlardan daha önde kabul edilmiş ve onlara olan önem allahın kitabında vurgulanmıştır. Mesele olan şu

Allahın kitabına tabi olmayan sözde alimler
Allahın kitabını insanların heva ve hevesine göre yorumlayan sözde alimler
Allahın kitabının bir kısmını gizleyip bir kısmını anlatan sözde alimler
Allahın kitabıyla alakası olmayan aşk meşk gibi kitaplar yazan sözde alimler.
Allahın kitabını tahrif eden sözde alimler
Allahın kitabını gelir kaynağı olarak gören sözde deyyuz alimler.

Şimdi bunlarla Allah’ın yolunda şehit olmuş alimleri karıştırmamak lazımdır. Onlar bizim din kardeşlerimiz ve önderlerimizdirler. Kuran mahluktur demeyenleri mutezile sultanı Memun falakaya yatırdı. Daha sonra bu fikri benimsemeyenleri öldürmeye başladı. Sıra Ahmet bin hambele geldi Ona sordular sen fikrinden dönüyormusun dönmüyormusun.Oda sağlam bir duruş sergilemiş ve düşüncelerinden taviz vermemiştir.

Bunun üzerine Ahmet bin hanbel mutezile sultanı Mem’un hükümdarı kendisinin Tarsusa huzuruna getirilmesi talimatını vermiştir. Muhtemelen Ahmet bin Hambel görüşünden vaz geçmeyecek ve Mem’un hükümdarı tarafından şehit edilecekti.

Fakat ilahi takdir Ahmet bin Hambel Tarsusa götürülmek üzereyken yolda Mem’un hükümdarının ölüm haberi gelir. Ve Ahmet bin Ahmbel (Allah ondan razı olsun) Allah’ın yardımı ile ölümden kurtulmuştur. Rabbim beni o düşüncelerden korusun inşAllah.

İşte Seyyid Kutub kral nasıra karşı sağlam bir duruş sergilemiş ve şehit olmuştur.İbn-i teymiyyede öyle imam Azamda öyle Allah hepsine rahmet eylesin inşallah.

Bunları bilmek lazım. Müslüman alimleri ile hıristıyan keşişlerini karıştırmamak lazım.

“İlet bizi yarabbim nimet verdilklrinin yoluna” bizim hergün namazda duamız budur.
Allaha emanet olunuz Allahın kulları