Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Hadis-i Şerif (https://www.forum.medineweb.net/494-hadis-i-serif)
-   -   Müslüman toplumlar hayatının her alanına egemenmi (https://www.forum.medineweb.net/hadis-i-serif/2624-musluman-toplumlar-hayatinin-her-alanina-egemenmi.html)

CaferTayar 05 Nisan 2008 16:11

Müslüman toplumlar hayatının her alanına egemenmi
 
.
Kur'ân ve sünnetin düzenledikleri ve
Müslümanlar arasında yerleşik bir sistem hâline getirdikleri genel İslamî hayat sistemi ile,
bugün Müslümanlara dayatılan yıkıcı ve fasit hayat sistemini karşılaştırdığımız,
sonra, "Allah, yakında öyle bir toplum getirecek ki,
O onları sever, onlar da O'nu severler.
Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve şiddetlidirler.
Allah yolunda cihat ederler, hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar." (Mâide, 54)
ayetinin işaret ettiği husus üzerinde düşündüğümüz zaman göreceğimiz şudur:
Bugün biz Müslümanlar topluluğunu saran ve hayatımızın her alanına egemen olan
tüm rezillikler, -ki biz bunları önce kâfirlerden aldık,
sonra içimizde kök saldılar, bizzat bizim değerlerimiz hâline dönüşerek ürediler-
yüce Allah'ın ayette,
getireceğini vaat ettiği topluluğa ilişkin olarak dile getirdiği niteliklerin karşıtlarıdır.
Şunu demek istiyorum:
Bugün pratik hayatta sergilediğimiz tüm rezillikler, şu noktada özetleniyor:
Bugünkü toplum Allah'ı sevmiyor, Allah da onları sevmiyor.
Kâfirlere karşı alçak, süklüm büklüm, müminlere karşı zorba, tepeden bakmacı ve şiddetlidir.
Allah yolunda cihat etmez; her kınayanın kınamasından da korkar.
İşte Kur'ân bu çarpıcı gerçeği bu denli net ifadelerle muhataplarına anlatıyor.
İstersen şöyle de diyebilirsin:
Bu, gaybî bir haberdir.
Her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah,
İslâm toplumunun bir gün dinden döneceğini haber veriyor.
Kuşkusuz bu, terminolojik anlamda bir riddet değildir.
Bir düşüş, bir alçalış anlamında dinden dönüştür. Ulu Allah şu ayetlerde bu hususa işaret etmiştir:
"Sizden kim onları kendine veli yaparsa, o, onlardandır.
Allah, zalim toplumu doğru yola iletmez." (Mâide, 51)
"Eğer Allah'a, Pey-gambere ve ona indirilene inansalardı, onları kendilerine veli yapmazlardı.
Ama onlardan birçoğu yoldan çıkmış insanlardır." ( Mâi- de, 81)
Allah, kendisine -dinine- yardım etmeleri durumunda kendilerine yardım edeceğini vaad etmiştir.
Kendileri desteklemeseler ve onların güçlerine katkıda bulunmasalar,
düşmanlarını zayıflatacağına söz vermiştir:
"Eğer Ehlikitap inanmış olsaydı, elbette kendileri için iyi olurdu.
İçlerinden inananlar da var; ama çokları yoldan çıkmışlardır.
Size eziyetten başka bir zarar veremezler.
Sizinle savaşsalar bile, size arkalarını dönüp kaçarlar, sonra onlara yardım da edilmez.
Nere-de bulunurlarsa, onlara alçaklık (damgası) vurulmuştur.
Meğer ki Allah'ın ipine ve insanların ipine sığınmış olsunlar." (Âl-i İmrân, 110-112) "
Meğer ki Allah'ın ipine ve insanların ipine sığınmış olsunlar" ifadesinden "
İnsanların onları dost edinmeleri ve sonuçta yüce
Allah'ın onları insanlara egemen kılması suretiyle bu zilletten çıkmaları mümkündür"
şeklinde bir çıkarsamada bulunmak uzak bir ihtimal değildir.
Sonra yüce Allah -bu pozisyonda bulunan-
İslâm toplumuna, bir topluluk ortaya çıkaracağını vaat ediyor.
Bunlar öyle bir topluluktur ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler.
Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı şiddetli ve onurludurlar.
Allah yolunda cihat ederler ve hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar.
Daha önce de belirttiğimiz gibi,
onlara ilişkin olarak sayılan bu nitelikler, bugünkü İslâm toplumunda izine rastlanmayan niteliklerdir.
Ayetin üzerinde iyice düşündüğümüz zaman,
ayetin İslâm toplumunun ileride ne tür rezilliklere duçar olacağını
ve hangi alçaltıcı durumlara düşeceğini ayrıntılı bir şekilde haber verdiğini görürüz.
Bu rezilliklere ilişkin olarak, ahir zamanda meydana gelecek kimi gelişmelerle ilgili
Peygamberimizden (s.a.a) ve Ehlibeyt İmamlarından (onlara selâm olsun)
çok sayıda hadis rivayet edilmiştir.
Bu hadislerin bir kısmı art niyetli saptırmalardan ve tahriflerden kurtulamamışsa da,
bununla beraber bunlar arasında,
gelişmeler ve yaşanan pratik tarafından doğrulanan haberleri içeren hadisler de vardır.
Bun-lar, yaklaşık olarak bin yıl önce kaleme alınmış ilk kuşak âlimlerin eserlerinde yer almaktadırlar.
Bu eserlerin çoğu da gerçekten isnat edildikleri kişiler tarafından kaleme alınmış;
günümüze aktarılırken herhangi bir kayba uğramamış
ve birçok âlim tarafından onlardan nakledilmiştir.
Kaldı ki, bu rivayetler, o gün için henüz gerçekleşmemiş ve o sırada yaşayan insanların
beklemediği, tahmin etmediği ve edemeyeceği olaylara ilişkin haberler veriyorlar.
Dolayısıyla bunların doğruluğunu kabul etmek ve vahiy membaından derlendiklerini itiraf etmek
bizim açımızdan kaçınılmaz olmuştur.
Örneğin Kummî kendi tefsirinde babasından,
o, Süleyman b. Müs-lim el-Haşşab'dan, o Abdullah b. Cerih el-Mekki'den,
o Ata b. Ebi Ri-yah'dan, o da Abdullah b. Abbas'tan şöyle rivayet eder:
Resulullah efendimizle (s.a.a) birlikte Veda Haccını yerine getiriyorduk.
O sırada Resulullah (s.a.a) Kâbe'nin kapısına tutundu ve yüzünü bize çevirerek şöyle buyurdu:
"Size kıyametin işaretlerini haber vereyim mi?"
O sırada onun en yakınında Selman (r.a) bulunuyordu, dedi ki:
"Evet, haber ver ya Resulullah."
Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyurdu: "
Kıyametin işaretlerinden biri namazın ortadan kalkması,
şehevî arzuların peşine düşülmesi, tutkulara yönelik eğilimlerin artması,
mala büyük değer verilmesi, dinin satılarak karşılığında dünyalık şeylerin alınmasıdır.
Bu şartlar ortaya çıktığında,
gördüğü kötülükleri değiştirme gücünü kendinde bulamamanın verdiği ıstırapla
müminin yüreği ve içi, suda tuzun erimesi gibi erir."
Selman hayretle sordu:
"Bu da mı olacak ya Resulallah?" Buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, ey Selman!
Bü-tün bunlar olacak ve bu sırada onları zorba emirler,
fasık vezirler, zalim bilginler ve hain eminler yönetecektir."
Selman sordu: "Bunlar da mı olacak ya Resulallah?" Buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin olsun ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak.
Bu sırada münker (kötü) maruf (iyi) olacak, maruf da münker olacak,
haine güvenilecek, güvenilen kimse ihanet edecek,
yalan söyleyenler tasdik edilecek ve doğru söyleyenler de yalanlanacaklardır."
Selman, "Bütün bunlar olacak mı ya Resulallah?" diye sordu. Buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak ve bu sırada kadınlar yönetici olacak,
cariyelere danışılacak, çocuklar minberlere oturacak,
yalan bir beceri gibi algılanacak, zekât bir kayıp,
Müslümanların beytülmalını talan etmek bir ganimet gibi görülecektir.
Kişi anne ve babasına eziyet edecek, buna karşın arkadaşına iyilik edecektir.
Ve kuyruklu yıldız doğacaktır."
Selman dedi ki: "Bunlar da mı olacak ya Resulallah?" Buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak ve o sırada kadın kocasının ticaret ortağı olacak,
yağmur normal mevsiminde yağmayacak, sıcak mevsimlerde yağacak,
cömert insanlar olabildiğince sert ve kaba olacaklar,
zor duruma düşen yoksul insan küçümsenecektir.
Bu sırada çarşılar birbirlerine yakın olacaktır.
Biri: 'Hiçbirşey satamadım' diyecek, bir başkası: 'Hiç kâr et-medim' diyecektir.
Bundan dolayı Allah'ı suçlar gibi konuşacaklardır."
Selman, "Bunlar da mı olacak ya Resulallah?" diye sordu. Buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacaktır ve bu sırada başlarına bir kavim musallat olacaktır ki
konuşacak olsalar, boyunlarını vuracaklar;
susacak olsalar, her şeylerini mubah sayacaklar, mallarına el koyacak,
saygınlıklarını çiğneyecekler.
Kanlarını dökecek, yüreklerine korku salacak-lar.
O sırada müminleri korkak, ürkek, pısırık ve çekingen görürsün."
Selman, "Bunlar da mı olacak ya Resulallah?" diye sordu. Buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak ve o sırada bir şey doğudan ve bir şey de batıdan getirilecek
ve bunlar ümmetimi etkileyip yönlendirecektir.
Vay ümmetimin zayıflarına, onların elinden neler çekecekler, neler?!
O zalimlerin de Allah'ın azabından dolayı vay hâllerine!
Bunlar küçüklere acımayacak, büyüklere saygı göstermeyeceklerdir.
Hiçbir kusuru bağışlamayacaklardır.
Onlarla ilgili haberler hep çirkin ve ağza alınmayacak cinstendir.
Bedenleri insan bedeni, ama kalpleri şeytan kalbi olacaktır."
Selman, "Bunlar da mı olacak ya Resulallah?" diye sordu. Resulul-lah buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak ve o sırada erkekler erkeklerle, kadınlar da kadınlarla ilişkiye gireceklerdir.
Kızlar ailelerinin evinde kıskanılıp korunulduğu gibi erkek çocuklar da kıskanılıp korunulacak-lar.
Erkekler kendilerini kadınlara, kadınlar da kendilerini erkeklere benzetecekler.
Kadınlar eğerlere bineceklerdir. Ümmetimden onlara Allah'ın lâneti olsun."
Selman, "Bunlar da mı olacak ya Resulallah?" diye sordu. Buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman
bütün bunlar olacak ve o sırada mescitler tıpkı Kilise ve Havralar gibi yaldızlanacak.
Mushaflar süslenecek, minareler uzun olacak,
saflar kalabalık, ama kalpler birbirlerine karşı nefretle dolu olacak,
dilleri farklı şeylerden söz edecektir."
Selman, "Bunlar da mı olacak ya Resulallah?" diye sordu. Buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak ve o sırada ümmetimin erkekleri altın takılarla süsleneceklerdir.
İpek ve ibrişim giysiler giyinecek, kaplan derisini alış veriş metaı hâline getireceklerdir."
Selman dedi ki: "Bunlar da mı olacak, ya Resulallah?" Buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak ve o sırada faiz çok yaygın olacak,
gıybetle ve rüş-vetle iş görülecektir.
Dinin değeri düşecek, buna karşılık dünyanın değeri yükselecektir."
Selman dedi ki: "Bunlar da mı olacak ya Resulullah?" Buyurdu ki: Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak ve o sırada boşanmalar çoğalacak,
Allah'ın koyduğu hiçbir sınır, hiçbir hukuk gözetilemeyecektir.
Tabi, bütün bunların Allah'a bir zararı olamayacaktır."
Selman dedi ki: "Bunlar da mı olacak, ya Resulallah?" Buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak ve o sırada şarkıcı cariyeler ve çalgı aletleri ortaya çıkacak,
ümmetimi, en kötü ve en şerli fertleri yöneteceklerdir."
Selman, "Bunlar da mı olacak, ya Resulallah?" diye sordu.
Buyurdu ki: "Evet, canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak ve o sırada ümmetimin zenginleri gezip dolaşma amacıyla,
orta hâlli olanları ticaret amacıyla, yoksulları da gösteriş ve desinler için hacca gideceklerdir.
Bu sırada bazı topluluklar,
Allah'tan başkası için Kur'ân öğrenecek,
Kur'ân'ı bir müzik melodisi, bir çalgı gibi algılayacaklar.
Diğer bazı topluluklar, Allah'tan başkası için fıkıh öğreneceklerdir.
O sırada zinadan peydahlanan çocuklar çoğalacaktır.
Kur'ân'ı teğanniyle okuyacaklar ve dünya için birbiriyle çekişecekler."
Selman, "Bunlar da mı olacak, ya Resulallah?" diye sordu.
Buyurdu ki: "Evet, canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak ve o sırada haramlar çiğnenecek,
bol günahlar kazanılacak ve kötüler iyilere musallat olacaklardır.
Yalan her tarafı kaplayacak, inatçılık insanların tipik bir davranışı hâline gelecek,
yoksulluk baş alıp gidecektir.
İnsanlar giysilerle birbirlerine karşı övüneceklerdir.
Üzerlerine yağmur mevsimi dışında yağmur yağacaktır.
Vakit geçirmek amacıyla tavla, satranç gibi oyunlar oynamayı
ve müzik dinlemeyi hoş karşılayacaklardır.
Marufu emretmeyi ve münke-ri nehyetmeyi hoş karşılamayacaklardır.
Öyle ki, o dönemde bir mümin, toplumun en zelil kimsesi hâline gelecektir.
Hafızlar ve zahitler birbirlerini kınayacaklar, fakat
her iki grup da göklerin melekûtunda 'pisler ve necisler' olarak anılacaklardır."
Selman dedi ki: "Bunlar da mı olacak, ya Resulallah?" Buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak ve o sırada zengin yoksul düşmekten başka bir şeyden korkmayacaktır.
Öyle ki, bir dilenci, iki cuma arası el açıp dilenecek,
ama bu süre içinde kimse avucuna bir şey koymayacaktır."
Selman dedi ki: "Bunlar da mı olacak, ya Resulallah?" Buyurdu ki: "Evet,
canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, ey Selman,
bütün bunlar olacak ve o sırada 'Ruveybiza' konuşacaktır."
Selman dedi ki: "Anam babam sana kurban olsun, ya Resulallah,
'Ruveybiza' nedir?" Buyurdu ki: "
Halkın geneli hakkında, o güne kadar konuşmayan bir kimse konuşacaktır.
Fakat ondan sonra fazla yaşamayacaklardır.
Çok geçmeden yeryüzünden korkunç bir ses duyulacak.
Her topluluk o sesin kendi bölgelerinden geldiğini düşünecektir.
İnsanlar Allah'ın dilediği bir süre kadar bekledikten
ve kafaları üzerine yere geldikten sonra yeryüzü gizlediği madenleri dışarı atacaktır.
Yani, altın ve gümüşü." -Peygamberimiz o sırada sütunlara eliyle işaret ederek;-
"Bunlar gibi." dedi, "Ama o gün ne altın, ne de gümüş fayda verecektir.
İşte 'Onun belirtileri geldi.' ayetinin anlamı budur."
[Tefsir-ul Kummî, c.2, s.303-307]
Ravzat-ul Kâfi adlı eserde, Muhammed b. Yahya'dan


SAAT: 01:38

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321