Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Hadis-i Şerif (https://www.forum.medineweb.net/494-hadis-i-serif)
-   -   Dokuz Köyden Kovulsan Da Doğruyu Söyle (https://www.forum.medineweb.net/hadis-i-serif/4058-dokuz-koyden-kovulsan-da-dogruyu-soyle.html)

Huzurİslam 29Haziran 2008 21:28

Dokuz Köyden Kovulsan Da Doğruyu Söyle
 
"Allah (c.c.ya inandım, de. Sonra da dosdoğru ol "(1)


Müslüman, hem doğru olmalı hem de doğrularla beraber olmalıdır. Yüce Rabbimiz: "Ey inananlar! Allah (c.c.)'tan sakının ve özünde, sözünde, işinde doğru olanlarla beraber olun."(9 Tevbe, 119) emrini vermiştir.
Doğrular birlikte hareket etmezlerse, dürüstlükten uzaklaşabilirler veya doğru olmayanlar güçlü ve etkili duruma gelebilirler. Onun için her ne pahasına olursa olsun, Müslümanlar doğru olmalı ve doğru kalmalıdırlar.
Gerçi Yunus Emre, halkın doğrulara karşı tavrını şöyle tarif etmiş:

"Doğru olsam ok gibi,
Yabana atarlar beni.
Eğri olsam yay gibi,
El üstünde tutarlar beni."

"Doğruyu dokuz köyden kovarlar." diye bir söz var! Dokuz köyden kovulma pahasına da olsa doğru dürüst olunmalıdır. Zira dünyada da ahirette de kazanacak olanlar doğru olanlardır.
Sözümüzde, özümüzde, işimizde doğru, güvenilir olmalıyız. Zira Rabbimiz böylelerini över ve sever:
"Ücretli olarak istihdam ettiklerinin en hayırlısı kuvvetli ve güvenilir olanıdır. "(28 Kasas, 26)
Gelelim öykümüze:
Bir zamanlar, ülkelerin birinde yaşlı bir kral varmış. Bu kralın çocuğu olmamış. Yaşlandıkça kendi yerine kimi bırakacağını düşünmeye başlamış. İyilik sever, dürüst, doğruluktan ve doğrulardan sapmayan biri kendisinden sonra kral olsun istiyormuş. Bunun için şöyle bir yol izlemiş:
Adamları, ülkedeki bütün erkek çocuklarına birer çiçek tohumu dağıtmış. Kral da bu tohumlardan çıkacak çiçekler
arasında hangisi en güzel olursa, kendisinden sonra onun kral olacağını ilan etmiş.
Bu çocuklardan biri, kralın verdiği o tohumu saksıya dikmiş. Ama uzun bir süre beklemesine rağmen saksıda çiçek bitmemiş. Annesi, belki yanlış bir saksıya diktiği için çıkmayabileceğini söyleyince de, tohumu yeni bir saksıya, başka bir toprağa dikmiş. Ama nafile, yine bir bitki yetişmemiş, çiçek açmamış.
Sonunda kralın söylediği gün gelmiş. Ülkenin bütün çocukları ellerinde rengarenk, birbirinden güzel çiçeklerle kraliyet
sarayının önünde sıraya dizilmişler. Elinde çiçek olmayan, yalnızca o çocuk varmış. O, elinde boş saksı öylece duruyormuş.
Kral, çocukları tek tek dolaşmış, çiçeklerine bakmış, kimini bir iki güzel sözle övmüş ama yoluna devam etmiş. Kralın verdiği tohumu dikip hiçbir çiçek yetiştiremeyen çocuğun yanına gelince, onun boş saksısına bakıp:
"Çocuğum! Senin saksında çiçek yok ki!" demiş. O çocuk ağlamaklı bir sesle:
"Evet kralım. Maalesef benim tohumum bitmedi." diye cevap vermiş. Bu cevap üzerine yaşlı kral küçük çocuğu kucaklamış ve bundan sonra kendisini evlat edineceğini, kendisinden sonra da onun kral olacağını duyurmuş.
Meydanda yarışmanın sonucunu bekleyenler, bu işe bir anlam verememişler. Bunca güzel çiçek varken, nasıl olur da saksısı boş olan bir çocuk veliaht ilan edilir, diye birbirlerine sormadan edememişler. Halkın merakını Kral şu açıklamayla gidermiş:
"Benim dağıttığım çiçek tohumlarının hepsi daha önce sıcak sudan geçirilmişti. Yani hiçbirinden çiçek çıkma ihtimali yoktu. Ama sadece bu çocuk bana gerçeği olduğu gibi anlattı, işte bu yüzden benden sonra kral o olacak."
İşte böyle sevgili dostlar! Dünyada da ahirette de kazanacak olan doğru olanlardır. Onun için sevgili Peygamberimiz: "Dürüst ve güvenilir tüccar Peygamberler, sıddîklar ve şehitlerle beraberdir." (2)buyurmuştur.
Sakın menfaatimiz için yalana, dolana, hileye tenezzül etmeyelim. Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmeyelim. Doğruluk imanın gereğidir.
Kaynaklar:
1.Müslim, İman 62. Ahmed, Müsned 3/413, 4/ 385.
2.İbni Mace, Ticârât 1. Tirmizi, Büyü 4. Darimi, Büyü 8.

Emekdar Üye 30Haziran 2008 11:52

Cvp: Dokuz Köyden Kovulsan Da Doğruyu Söyle
 
Zalim bir vali vardı. Bu vali bir gün adamlarını göndererek Hasan Basri Hazretleri'ni yakalatmak istedi. O da bir vakit ders verdiği Habib-i Acemi Hazretleri'nin kulübesine gelip saklandı. Valinin adamları geldi ve hışımla:
- Hasan Basri'yi (r.a.) gördün mü? diye sordular.
O gayet sakin:
- Evet, dedi.
- Nerede?
- İşte şu kulübemde...
Adamlar kulübeye daldı, fakat bir türlü Hasan Basri Hazretleri'ni bulamadılar. Dışarı çıkınca tehdit edip:
- Ya şeyh, niçin yalan söylüyorsun? dediler.
- Ben yalan söylemedim, dedi. Siz göremedinizse, benim suçum ne?
Tekrar girdi, aradı, fakat bulamadılar. Onlar gidince, Hasan Basri Hazretleri:
- Ey Habib! Biliyorum ki Rabb'im senin hürmetine beni onlara göstermedi. Fakat yerimi niçin söyledin, hocalık hakkı yok mudur? dedi.
Hazreti Habib mahcub bir şekilde:
- Ey Üstadım! Sizi bulamamaları benim hürmetime değil, doğru söylediğimizdendir. Çünkü bilirsiniz ki, Doğruların yardımcısı Allah'tır. Eğer yalan söyleseydim, sizi de beni de götürürlerdi, dedi. "


SAAT: 06:17

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320