Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Hafızlık (https://www.forum.medineweb.net/201-hafizlik)
-   -   Yedi Harf Ve Kıraat Meselesi Nedir? (https://www.forum.medineweb.net/hafizlik/10599-yedi-harf-ve-kiraat-meselesi-nedir.html)

NUR 19 Mart 2009 12:25

Yedi Harf Ve Kıraat Meselesi Nedir?
 
Kur’an-ı Kerim’in kıraatıyla doğrudan ilgili meselelerden olan yedi harf ve kıraat meselesi ilgili alimlerin en çok üzerinde durdukları konular arasında yer almıştır. Bu iki konu birbirine karıştırılmış, bazen aynı şeyler olduğu söylenmiş, bazen de ayrı ayrı şeyler oldukları belirtilmiştir. Kanaatimizce birbirinden ayrı olan bu meseleleri anahatlarıyla anlatalım:



A) Yedi Harf Meselesi:


Bize 21 sahabiden ulaşan ve sayısı 46’yı bulan hadislerde rivayet edildiğine göre Kur’an-ı Kerim yedi harf üzerine inmiştir. Özellikle Ubey b. Ka’b ve Ömer’den (r.a.) rivayet edilen hadislerde bu durum vurgulanmıştır. Nitekim Ubey b. Ka’b’ın rivayet ettiği hadiste belirtildiğine göre Cebrail Rasulullah’a üç defa gelmiş ve her gelişinde Kur’an’ın bir, iki ve üç harfle okunuşuna ilişkin ilahi emri tebliğ etmiştir. Rasulullah, Kur’an’ın üç harfle okunuşunun bile ümmete zor geleceğini Cebrail’e bildirmesi üzerine melek dördüncü gelişinde şöyle demiştir: “Allah sana ümmetinin Kur’an’ı yedi harf üzere okumasını emrediyor, hangi harfle okurlarsa doğruyu bulmuşlardır.”[223]

Ömer’in (r.a.) rivayet ettiği hadiste ise, Hişam b. Hakim’in Furkan suresini okuyuşuna ilişkin olarak Ömer’in gösterdiği tepki anlatılmış, karşılıklı tartışan bu iki sahabinin Rasulullah’ın huzuruna gelerek anılan sureyi farklı biçimde okudukları nakledilmiş, sonunda da Rasulullah’ın şöyle buyurduğu kaydedilmiştir: “Bu Kur’an yedi harf üzerine indirilmiştir. Bunlardan hangisi kolayınıza gelirse onu okuyunuz.”[224]

Yedi harfin ne anlama geldiği ve neye delalet ettiği hususunda alimler farklı görüşler öne sürmüşlerdir. Konuyla ilgili görüşleri 40’a kadar çıkaranlar varsa da bunların belli başlıları şunlardır:

1) Yedi Harf tabiri kendi başına müşkil bir terimdir. Bu kapalılık hem harf, hem de yedi kelimesinden gelmektedir. Çünkü harf kelimesi, bir çok anlamlara gelen müşterek bir lafızdır. Yedi rakamı ise, bilinen sayı olduğu gibi, çokluktan kinaye olarak kullanılabilir.

2) Yedi Harf, meşhur yedi lehçedir. Bu lehçeler ise, Kureyş, Huzeyl, Sakif, Hevazin, Kinane, Temim ve Yemen kabilelerine aittir.

3) Yedi Harf, yedi vecihtir. Yani bir şeyin aynı anlama gelen çeşitli lafızlarla söylenmesidir. “Akbil, Helümme, Teal” lafızlarının “Gel” anlamını ifade etmesi gibi.

4) Yedi Harf, yedi çeşit kelamdır. Emir, nehiy, helal, haram, muhkem, müteşabih ve emsal gibi.

5) Yedi Harf, Kur’an’ın mutlaka yedi lehçe ile değil, yer yer farklı lehçelerle okunabileceğinin ifadesidir.

6) Yedi Harf, kıraat imamlarına nisbet edilen yedi kıraat değildir.

7) Yedi Harf, Kur’an’ın okunuşu hususunda Yüce Allah’ın, Rasulullah’ın isteğini kabul ederek kullarına tanıdığı bir ruhsat, kolaylık ve genişliktir.

8) Yedi Harf, Kur’an’daki bazı kelimelerin okunuşlarında görülen bir tür çeşitliliktir. Bu çeşitlilik hiç bir zaman, anlamda herhangi bir çelişkiye ve farklılığa sebep olmamaktadır.

Şimdi de Yedi Harf uygulamasına ilişkin bazı örnekler verelim: “Ekvemu kîla” ayetini “Esvebu kîla” şeklinde okuyarak “Ekvemu, Esvebu ve Ehbe’e” kelimelerinin aynı anlama geldiğini belirtmiştir. Ömer (r.a.) “Fes’av” kelimesini “Femdu” biçiminde okumuştur. Ebu’d-Derda “Taamu’l-Esîm” kelimelerini bir türlü okuyamayan kimseye “Taamu’l-Facir” okumasını söylemişti. Ayette geçen “Zehrafe” kelimesinin yerine İbn Mesud’un “Zehebe” kıraatine rastlanmıştır.

Sonuç olarak Yedi Harfle ilgili şunu söyleyebiliriz: Birinci asrın ilk yarısından itibaren Kureyş lehçesinin ve eğitiminin yaygınlaşması üzerine Yedi Harf meselesi, önemini kaybetmiştir. Zaruretten dolayı, kısa bir süre için ruhsat olarak getirilen bu uygulama artık sona ermiştir. Bugün ise, ilmi bir mesele olarak incelenmekten başka bir değeri yoktur.[225]



B) Kıraat Meselesi:


Kur’an kelimeleri üzerinde med, kasr, hareke, sükun, nokta ve i’rab yönünden farklı okuyuşlara kıraat denmiştir. Osman (r.a.) zamanında çoğaltılarak belirli merkezlere gönderilen Mushafların harekesiz ve noktasız oluşu muhtelif kıraatlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Hicri 1. asrın ikinci yarısından itibaren Medine, Mekke, Kufe ve Basra’da kıraat mektepleri açılmaya başlanmış, 2. asrın başlarından itibaren de çok çeşitlenen kıraatler içinde tercih edileni belirtmek üzere Yedi Kıraat (Kıraat-ı Seb’a) tabiri yaygınlaşmıştır. Konuyla ilgili çalışmalar yapılmış, yazılan eserlerle kıraat bir ilim olarak tesbit edilip uygulanmıştır. Nihayet Ebu Bekir b. Mücahid (324/925) yazdığı “Kitabu’s-Seb’a” isimli eseriyle kıraatları yedide sınırlarken sahih kıraatları da toplamıştır. Yalnız bu yedi kıraatin Yedi Harften ayrı olduğu, aralarında bir ilginin kurulmaması gerektiği unutulmamalıdır. Daha sonra İbnü’l-Cezeri (833/1429) başta olmak üzere bir grup alim, Yedi İmama üç meşhur imamın da kıraatlarının eklenmesini uygun bulmuşlar, dolayısıyla kıraatların sayısı ona (Kıraat-ı Aşere) yükselmiştir. Böylece Yedi Harfin yedi kıraatla açıklanmasına yönelik arayışlar da sona erdirilmiştir. Bu on kıraate dört kıraatın da ilave edilmesiyle 14’ü bulduğu görülmektedir.

Belirtilen ve sayısı 14’ü bulunan sahih kıraatlarda müslümanlar için ezberleme, anlama ve hüküm çıkarma gibi kolaylıkların söz konusu olduğu bilinmelidir. Kıraat uygulaması sünnettir. Farklı kıraatlere Rasulullah tarafından müsaade edilmiştir. Kıraatler sahih ve şazz olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Tevatür derecesine ulaşan sahih kıraatlere “mütevatir”, tevatür derecesine ulaşmayan veya gramer ölçülerine göre ortaya konan kıraatlere de “şazz” denir. Kıraat imamlarının arasındaki ihtilaf “kıraat” adını alırken, ravilerin ihtilaflarına “rivayet” denilmiştir. Diğer ihtilaflara ise “vecih” denilmiştir. Kıraat imamlarına “Kari, Kurra” veya “Mukri, Mukriun” denilirken, rivayet edenler de “Ravi. Ruvat” diye isimlendirilmişlerdir.

Kur’an kelimelerinin madde ve lafızda değil, sadece şekil ve suretinde beliren kıraatle ilgili bazı örnekleri şöyle sıralayabiliriz:

1) Harflerin tek veya çift noktalarının, harflerin üst veya altında yer alması (Ya, Ta, Bâ ve Nûn harflerindeki gibi.)

2) Hareke değişmeleriyle ilgili olabilir. “Bi’l-buhli” kelimesinin “Bi’l-behali” şeklinde okunuşu gibi.

3) “Hum” zamiri harekelendirilir. “Aleyhimu, minhumu” gibi.

4) Lehçe farkları gözetilebilir. “Berie-Berae” gibi.

Mütevatir sayılan on kıraatın imamları ise şunlardır:

1) Ebu Abdurrahman Nafi (169/785) Nafi’nin ravileri, Kalun ve Verş’tir.

2) Abdullah b. Kesir (120/738)

3) Ebu Amr (154/771)

4) Abdullah b. Amir (118/736)

5) Asım b. Ebi’n-Necud (127/745) Asım’ın ravisi Hafs’dır.

6) Hamza b. Habib (156/773)

7) Ali b. Hamza el-Kisai (189/805)

8) Halef b. Hişam (229/844)

9) Ebu Ca’fer el-Ka’ka (130/748)

10) Ebu Muhammed Ya’kub b. İshak

Sayılan on mütevatir kıraatin bugün üç tanesi fiilen kullanılmakta olup diğerleri bir ilim olarak tetkik edilmektedir. Pratik olarak uygulanan üç kıraat şunlardır:

1) Ebû Amr kıraatı, sadece Sudan’ın bir kısmında kullanılan bu kıraat yaygın değildir.

2) Nafi’ kıraatı, Mısır hariç Kuzey Afrika’da tutunmuş bir kıraattir.

3) Asım kıraatı, yeryüzündeki müslümanların büyük çoğunluğu Asım kıraatını ve Hafs rivayetini kullanmaktadır. Mushaflar da bu kıraata göre basılmaktadır.[226]

Bir kıraatın sahih olabilmesi için onun, üç vasfa sahih olması gerekir:

1) Rasulullah’dan sahih senedle rivayet edilmesi.

2) Osman’ın (r.a.) mushafına takdiren de olsa uygun olması.

3) Arapçanın kaidelerine uygun olması.[227]


SAAT: 06:48

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321