3. HAFTANIN KONUSU KUTLU DOĞUMU ANLAMAK
 

selamün aleyküm medinewebliler,

Alemlere rahmet olarak gönderilen, usve-i hasene Sevgili peygamberimizin kendisini , örnek hayatını, sünnet-i seniyesini , içinde bulunduğumuz şu günlerde daha fazla idrak etmeye, anlamaya ihtiyacımızın olduğunu düşünüyoruz.Bu sebeple bu haftanın konusu KUTLU DOĞUM...Burada peygamber efendimizin hayatının bazı kesitlerini;örneğin bir çocuğun başını okşaması olabilir, sahabilerle münasebetleri , bir bedeviye verdiği cevap , yaptığı bir şaka olabilir;O'nu anlamaya yönelik her türlü paylaşımlarınızı bekliyorum.Bir peygamber ,bir kul, bir komutan, bir devlet başkanı,bir imam, bir eş, bir baba, bir arkadaş olarak peygamber efendimiz nasıldı?Sanırım bunları bilirsek O'nu daha güzel örnek almış , O'nu gerçekten sevmiş oluruz.

selam ve dua ile..

RE: 3. HAFTANIN KONUSU KUTLU DOĞUMU ANLAMAK
 

Salat selam Resulullaha,sevenlerine,sevdirenlerine,ashabına,ez vacına aline ,ehli beytine ve kiyamete kadar ona tabii olanlara...
"ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim " buyuran efendimiz sav in mesajı nedir acaba ?
1-baba olarak,eş olarak..
2-devlet başkanı olarak,lider,komutan olarak..
3-komşu olarak,vatandaş olarak,insan olarak...
4-tebliğci ve tebliğ metodu olarak..
5-23 yıllık nubuvette dünyanın en vahşi kavmini en medeni kavmine çevirmeyi başaran sır neydi ? kızını diri diri gömen ömeri,faruk yapan neydi ? 23 yıl gibi kısacık bir zamanda dünyayı uyandıran,düşmanları tarafından bile sevilen sır neydi sizce ?
isterseniz kopyalama yöntemini kullanmadan her cepheden irdeliyelim efendimizi ne dersiniz ?
saygılar..

RE: 3. HAFTANIN KONUSU KUTLU DOĞUMU ANLAMAK
 

Konuya Muhsin hocanın sorularına bir kaç kelam ederek giriş yapmak istiyorum.


1-baba olarak,eş olarak..

Baba olarak efendimizin kızı fatımatüzzehra'ya kullandığı o içten tabirler müminlere örnek teşkil etmesi gerekir.
Bu zamanda aile içi ilişkilerde dikkat edilmeyen husus ebeveyinlerin çocuklarına yeterince ilgi göstermemesi,yaklaşım tarzları bunlar birer toplumsal sorundur bu sorunların çözümünde efendimizi örnek almamız gerekir.

Evliliklerin yalan üzerine/yanlış üzerine kurulmayacağı bir gerçektir zamanımızda boşanma sebeplerinin başında güven/saygı/sevgi yoksunluğu gelir.Efendimizin hayatında bu kavramların yerinin olduğu ve bizlere düşen aynı şekilde efendimizin yolunda yürümektir.

İslama saldıranlar olduğu gibi peygamberimizin yaşantısına olumsuz bakış açılarıda isnat edilebiliyor, özelliklede çok eşlilik hususunda ama peygamberimizi bu şekilde tenkid edenlerin kimler olduğuna bakarsak hristiyan, yahudi ve münafıkların olduğunu gözlemleriz.

2-devlet başkanı olarak,lider,komutan olarak..
Bedirde uhutta mutede hayberde yaptığı savaş taktiklerinden O(s.a.v)'nun ne kadar bilinçli bir komutan, bir mücahid olduğunu asker ve silah sıkıntısına rağmen kazandığı başarıları bilmemiz kafi gelmektedir.

3-komşu olarak,vatandaş olarak,insan olarak...
Bu maddeyi genel ahlaki yönden ifade edersek hz.aişe validemizin Onun ahlakı kuran ahlakıdır sözü bile idrak etmemize yeterlidir.

4-tebliğci ve tebliğ metodu olarak..
Efendimizin tebliğ ederken izlediği yollarda şiddet,hiddetten uzak bir duruş sergilendiğini , Uslub olarak yumuşak bir uslub kullandığını merhametin şevkatin en üst seviyede olduğunu görürüz...Bizlere örnek teşkil edecek bu davranışı bütün yönleri ile hayatımıza işlememiz gerekir.

5-23 yıllık nubuvette dünyanın en vahşi kavmini en medeni kavmine çevirmeyi başaran sır neydi ? kızını diri diri gömen ömeri,faruk yapan neydi ? 23 yıl gibi kısacık bir zamanda dünyayı uyandıran,düşmanları tarafından bile sevilen sır neydi sizce ?

Hocam sanırım bu sorunun cevabı 4.açıklamada ve efendimizin verilen nübüvvetlik makamının sorumluluğunu dört dörtlük yerine getirmesinden kaynaklı...

RE: 3. HAFTANIN KONUSU KUTLU DOĞUMU ANLAMAK
 

ben konunun ''anlamak'' kısmına değinmek istiyorum.Peygamber efendimizi sevmek demiyorum.O'nu anlamak...Çünkü hepimiz imanımız gereği O'nu anamızdan/babamızdan/çocuğundan ve dünyadaki her şeyden daha fazla sevmeliyiz.

Peki anlamadan sevmek olur mu?Mesele burada galiba....veya bilmeden , tanımadan sevmek? O'nu her daim sevdiğini söyleyip, ismi geçtiğinde ürperen kalpler acaba O'nu anlayarak mı seviyor, yoksa sevmiş olmak için mi seviyor?Allah katında ise O'nu hem sevip hem anlamak en makbul olanıdır.

Anlamaktan ne anladığımızda tartışılır...Örneğin bazıları peygamber efendimiizn zevaid sünnetlerini yaşamının amacı kabul etmiş, gerçekten uyması gereken sünnetlerinden çook ötelerde bir hayat sürüyor.Elbette O'nun sünnetinin her çeşidini yapmaya gayret edeceğiz, ama fiili ve kavli sünnetlerine ayrı bir önem vermemiz gerekir.Örneğin yemeğine tuzla başlayıp , tesbihi elinden düşürmeyip peygamber efendimize salatlar selamlar getirip sonra yalan konuşan, verdiği sözde durmayan insanlar yadsıyamayacağımız kadar çoktur.Yani Onun sünnetini yaşamak , hayatımızla bütünleşmediği sürece bence O'nu gerçekten sevdiğimizi de söyleyemeyiz.

devam edelim inşallah..

RE: 3. HAFTANIN KONUSU KUTLU DOĞUMU ANLAMAK
 

[quote=
5-23 yıllık nubuvette dünyanın en vahşi kavmini en medeni kavmine çevirmeyi başaran sır neydi ? kızını diri diri gömen ömeri,faruk yapan neydi ? 23 yıl gibi kısacık bir zamanda dünyayı uyandıran,düşmanları tarafından bile sevilen sır neydi sizce ?
[/quote]

Resulullah'ın (s.a.v) siyasal ve sosyal açıdan her yerden ümidinin kesildiği şartlar altında, şartların tamamen aleyhinde olduğu durumlarda, muzaffer olmasına dair hiç bir zayıf ihtimalin bulunmadığı koşullarda bile kendini kaybetmemesiydi. Resulullah'ın (s.a.v) iradesi, asla ve bir zerre dahi sarsılmayan bir dağ gibiydi. Bu yirmi üç yıl süresince Peygamberin ruhi gücü gerçekten çok ilginçti.Bu güçü imanından aldığı kuvvet ile, O asırdaki topluma,El Emin ismiyle kendini kabullendiren en üstün ahlak sahibi,Canlı bir Kuran örneği olarak o azgın topluma hak ve batılı ayırdetme adına öncelikle kendi hayatına öncelikle aktardıktan sonra anlatmıştır.

"Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir gazap nedenidir." (Saf Suresi, 2-3)

Bu Ayeti kerimenin özünü kavrayarak insanlara tebliğ görevini, en üstün şekilde yerine getirmiştir.bize düşen onun çizgisinde aynı ölçülere uyarak tebliğ görevini devam ettirmektir.

RE: 3. HAFTANIN KONUSU KUTLU DOĞUMU ANLAMAK
 

konuya farklı açılardan devam edelim..

Sünetin tanımı konusunda oldukça etkilendiğim bir tasnifi buraya taşımak istiyorum:

İslam'ın ikinci kaynağı olan sünnet, uzunluk, genişlik ve derinlik olmak üzere insan hayatının tümünü 3 yönden kapsar:

Uzunlukta, insanın ceninlik döneminden ölüm sonrasına varıncaya kadar bütün hayatı;

Genişlikte ,evde, çarşıda, mescitte, yolda, iş hayatında , Allah ile insanlarla ilişkilerinde, hayvanlarla hatta bitkilerle olan ilişkisine varıncaya kadar her alanı;

Derinlikte de insan hayatının iç yapısındaki vücut, akıl , ruh, zahir ve batın,söz,amel ve niyeti de içine alan derinlik kastedilmektedir..

Gerçekten biraz düşününce her şey yerli yerine oturuyor.Belki de sünnnetin bu 3 boyutundan bazıları eksik olunca veya tam yerleşmeyince Hz peygamberin örnekliğini idrakte bazı sorunlar çıkıyor? n e dersiniz

RE: 3. HAFTANIN KONUSU KUTLU DOĞUMU ANLAMAK
 

Sünneti Nebevi Resulullah (s.a.a) dediği, yaptığı ve açıkladığı şeylere denir. Sünneti Nebevi müslümanlar nezdinde, hüküm, ibadet ve inançlardan sonra gelen ikinci kaynağı konumundadır.

Beşer Ve Peygamber Olarak Hz Muhammed (s.a.a) ayrı ayrı değerlendirilmeden, Peygamberliği Ve Sünneti Doğru Tanımlamak Mümkün Değildir.

"De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım, ancak bana ilahınızın tek bir ilah olduğu vahy ediliyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa salih amel işlesin ve kulluğunda Rabbine hiç kimseyi ortak koşmasın" (18 Kehf-110).

Sünneti Nebevi Kuran'ın Tebliğinin Hayata Aktarılıp Yaşanmasıdır.
"Kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmayan.,." (En'am 38) ''Dininizi tamamladım" (Maide-3)Ayeti Kerimelerindede Vurgu Yapılan Dinin Tamamlandığı Ve Bu Tamamlanan Dinin Kuran'ın Yaşama Aktarılma Boyutu Olan Sünnet İslamın Olmazsa Olmaz Şartıdır.

RE: 3. HAFTANIN KONUSU KUTLU DOĞUMU ANLAMAK
 

Burada idrak edilmesi gereken en önemli konu peygamberimizi doğru "anlamak" doğru "tanımak" ve O'nun izinde yürümektir....