![]() |
36.haftanın konusu demokratik açılım ve nebevi siyaset perspektifinden değerlendirilm demokratik acilim konusunu nebevi siyaset perspektifinden degerlendirdigimizde, sonuclari ve uygulama acisindan fikirleriniz nelerdir? |
İslam dışında direniş yada mücadele gerektiren hiçbir referans/durum yoktur. Ama ta ki iş MUSTAZAFLIK/MÜSTEKBİRLİK boyutuna gelene kadar. Ondan sonra direniş bir anlam kazanır. Sayın müslümanlardan : demokratik açılım fasaryadır tabiki kültürel islam anlayışındakilere göre gayet akli olabilir demişsiniz... sorum şu : açılımın ana menbası olan statükonun durumundan memnunmusunuz? |
ortada, her kürdün potansiyel pkk'lı muamelesi yapan zihniyetlerin çözümü, kendi anadillerini kullanmalarına imkan vermek, ikinci sınıf vatandaş muamelesinden kurtarmak, asimilasyon çalışmalarını frenlemek, ve halka yıllardır empoze edilen, EN İYİ KÜRT ÖLÜ KÜRT/KÜRTLER TERÖRİSTİR, TÜRKLER KAHRAMANDIR sözü ile uyutulan bir milletin uyanışına geçmesine vesile olması ve bu vakianın FASARYA bir vakia olduğu dillendirilmesi, nebevi siyaset perspektifinden değerlendirildiği takdirde ne kadar doğrudur? |
olaya kim ne oluşturuyor neresinden nemalanıyor olarak değilde, özelde kürt açılımı gibi görünen bu durum aslında herkesi ilgilendiren bu konu olması açısından ele alınmalı. eğer sistem vatandaşların taleplerini karşılayamıyorsa, sil baştan yeni bir sisteme geçilmesi elzemdir. ve nebevi metodun en önemli işleyişinden biri olan sonuca değilde ilkelere odaklı bir metod izlenerek intaç edilmesi gereken bir mesel olmuştur bu mevzu... |
nebevi siyasete baktigimizda, ifsad olan bir toplumu once notr duruma yonelecek sekilde kendi sartlari icinde islah eder, (- konumundan 0'a getirir) sonrasinda ise sifir yani notr konumundan pozitif iyilestirmeye, salih olmaya yonlendirir, islam toplumu bu sekilde insa eder: yani surec su sekildedir; - 0 + kelimei tevhidin zihin insasi da ayni sekildedir zaten. once red cumlesi gelir, red ile kendisi bir sifir konumuna atarsin, sonrasinda kabul gelir ve sulhe adim atmis ve girmis olursun. islam tarihinde, tam tersi ile muamele eden hicbir nebi, rasul goremeyiz zaten. icinde bulundugumuz statukoyuda bu sekilde degerlendirip, once statukonun kendi icindeki celiskilerini duz bir zemine indirgemek, daha sonrasi islah hareketine baslamak gerekecektir. eger statuko icinde, statukoyu notr duruma getirme cabasi statukoya teslim olmak anlamina geliyorsa, islam disi olan statukonun hakimiyetini kabul anlamina geliyorsa, efendimiz mekke sirk toplumunun statukosu icinde neden bircok konuda onlara HAKEM olarak muaelede bulundu? bunu nasil aciklayacagiz? efendimiz diyebilirdi ki, ben sizin statukonuza dahil olmam, sizin benden hakemlik istediginiz konular sirk toplumu yasantisi ile ilgili seylerdir vs. ama asla boyle birsey demedigini goruyoruz. neden? cunku davanin seyri degistiginde, ortada hakemligi, yasantisi, ornekligi ile guvenilir bir MUHAMMED (as) olmaliydi ki, yatak degistiren davaya gogus verecek insanlar bulabilsindi. sirk toplumunun statukosu da o gunlerde soyle cikiyordu toplum karsisina: bu muhammed varya, aman ona destek vermeyin, goruyorsunuz iste allah diyor, rab diyor, salih amel diyor, islam ve tevhid diyor, kardesi kardese dusuruyor, kariyi kocaya, evladi babaya, kardesi kardese dusman ediyor. aileyi birbirine kirdiran bir insan sizce nasil guvenilir olabilir? mantik bugun de ayni degil mi peki? birbiri ile sorunu olmayan insanlari ayristiriyorsunuz, kurdu turke kirdiriyorsunuz, acilim adi altinda milleti boluyorsunzu demiyorlar mi? bu ulkede kurt kokenli oldugu icin pkk ile bir tutuldu insanlar. ama nedense kimse kumarhane isleten, kadin ticareti yapan herhangi bir turku referans alip turkler de kadin saticisidir dememesine ragmen, bilincli bir politika olarak kurt=pkk, kurt=bolucu fikri empoze edildi insanlara. ama bu fikir, statukonun dayatmasi oldugundan hicbirzaman bolucu fikir gibi algilanmadigi icin, oncelikle bu fikri noturalize edecek olan demokratik acilim fikrine hemen boluculuk diye saldirildi. dagdan inen insanlar goruldukce, efendim bunlar terore kucak acti denilmeye baslandi. iste bunun denilmemesi icin oncelikle statukonun fikrinin 0 pozisyonuna getirilmesi gerekiyor. nebevi siyaset de bunu basarabildigi icin, halid bin velid musluman olmak uzere efendimiz huzuruna geldiginde kendisine kucak acilmisti. siz hic daha bir kac gun oncesina kadar kanli bicakli olundugu halde islami kabul etmek uzere islam toplumuna, rasulun huzuruna gelen birilerine, sahabeden soyle bir tepki geldigini duydunuz mu: ya rasulallah, bunlar musluman kardeslerimizi katlettiler, bizim islam toplumumuzu bolmeye ugrastilar, simdi bu kisileri bizmle ayni degeremi koyacaksin? bunlari bizim kabullenmemizi nasil istersin? hic duydunuz mu bunu? |
ilkenin metodları bellidir. rabbimizin bizlere belirttiği emir ve yasaklara teori ve pratikte açık biçimde şahitliğini yapmak, bunun için çaba harcamak, ve Allahın halifesi olmaktan ödün vermemek saklamamk vs gibi uzatmak mümkün.. kawakeb nickli arkadaşın ifade ettiği gibi, eğer düzeltme için çaba veriliyorsa ve buda statükoya teslim olmak anlamına geliyorsa efendimizin müşriklerle ilgili bir çok konuda hakem olarak bulunmasını nasıl açıklayabiliriz? |
Konuyu açan kardeşimiz Medineweb Ailesine Hoş geldiniz öncellikle.. demoktarik açılımı şöyle özetliyebilirim; insanlara ölümü gösterip kansere razı etmek metodu uygulanıyor. İnsanların ırkını,babasını,dilini inkar edeceksiniz... İnkar ettireceksiniz... ana dilini 80 sene konuşturtmayacaksınız... insanlık ailesinin bir ferdini kart kurt zart zurt hezeyanlarıyla tanımlıyacak,saçmalıyacaksınız... bölgede konrta,jitem,pkk,hizbuşeytan,koruCu,tim VE fetthullah hareketi,zülüm koalisyonuna teslim edeceksiniz.. istediğinize pislik yedireceksiniz,istediğinize tecavuz edeceksiniz,istediğinize sıkacaksınız... olmadı asit kuyularını dolduracaksınız... olmadı diyarbakır işkence evini,ebu gureybi aratmıyacak şekilde hobi niyetine kullanacaksınız... ve bu zülümleri 80 yıl uygulayacaksınız kesintisiz... baktınız bir arpa boyu yol almamışsınız ve sünnetullahı değişemiyeceksiniz... sonuç. FiYASKO ! ONDAN SONRA gelin kardeş olalım,demokratik açılım bilmem ne... ne lütüf ne lütüfff... lütfünüz sizin olsun. geç kalmadınız mı !!! devamı gelecek inşaallah.. |
cıks. mevcut iktidarı bu zülumleri yapanlarla aynı safta görmek vicdanen tasvip edilmez. |
konumuz mevcüt yada tarihe gömülmüş iktidar değildir efendim... konumuz 1923-2010 arası iktidar... |
açılımı dillendiren ve zuhur ettiren mevcut iktidardır hocam. |
Taşeronlar Kim ? Demokratik açılım lafını önce ele alacak olursam.Benim inandığım değerler arasında Demokrasi yoktur.Yani demokrasiye inanmıyorum.Laiklik,kemalizm ve tüm şeytani izimler TAĞUT'TUR.Tağutun her daim yapmak istediği ana gaye İnsanları kendi KUL etmektir .Bizlerin kulluğu her halükarda yalnıza Rabbimizedir. Ülkemizde akan kanların durması adına atılan adım ne yazık ki ,bu işten nemalanan iki kesimin işine gelmemekte,biri vatan,millet,bayrak,bilmem daha neler neler Putlaştırılmış iken kendi menfi çıkarlarını korumak adına bölücülük yapıldığını iddi ediyor iken,diğer kesim ben zulme uğruyorum benimde haklarım var nidaları ile kendi tarafına çektiği mazlum insanları,Sosyalist bir ideolojiye kulluk yapması için yontmaktadır. Bu hususta İsrailin taşeronluğunu yapan,siyasi oluşumlar Ülkemizde akan Kardeş kanının devam etmesi için ellerinden gelen her tür mikropluğu yapmaktadırlar. Kürdü ve Türkü ile bir bütün olan Muhammed ümmeti anlayışı oluşmadıkça bu tür sorunlar her daim karşımıza çıkarılacaktır,Çünkü işin iç boyutunda İsrail ve büyük şeytan Abd yatmaktadır.Siyasi alanda her daim mükemmel bir propaganda yapan bu güçler kendi elleri ile besledikleri şer güçleri her daim Müslümanları bölmek için kullanmıştır.Bunu halen anlayamayan kardeşlerimiz var ise yakın zamanda ülkemizde meydana gelen olayların arka planını biraz araştırsınlar. Örnek verecek olursam günümüze değin ülkemizde kardeş kanının akmasına sebep olan örgütlerin son zamanlarda İHH'NIN yapmış olduğu organizasyon sonrası İsraille gerilen siyasi ilişkilerin neticesinde kendi tarihlerinde hiç yapmamış oldukları bir deniz harekatı ile operasyon düzenleyip askerleri öldürmeleri arkalarındaki güçün kimler olduğu hakikatini günyüzüne çıkarmıştır.Şu anki yapmış olduğu eylemler tamami ile İSRAİLİN yönlendirmesi ile yapılan TAĞUTLARA hizmet eden bir anlayış ürünüdür. Çıkış nedenlerini ele aldığımızda Hakikat adına bakacak olursak,Cumhuriyetin kurululuşu ile yapılan zulüm,katliam asimile hareketlerine başkaldırı gözükmekte,Amma daha sonraki duruşlarını ele aldığımda karşıma kendilerini besleyen şer güçlerin odakları oldukları hakikati onlara dağlara mühimmat taşıyan büyük şeytan Abd ile ortaklaşa hareket ettikleri çıkmakta.Çözüm ise bu halk Müslüman bir halktır asla zalime zulme ve şeytani güçlere hizmet etmemiştir.Özlereni yani birinci cihan harbindeki birlikteliğe tekrar dönmeleri ancak ve ancak Kurani metodlar ile olur. Şer güçlerin hizmetkar olan baş patronların yapmış oldukları,siyasi anlaşmalar ve dayanışmaları bu topluma anlatmak ve benimsetmek lazım.Dur denilmesi gereken bu günlerde Türkü ,Kürdü ve hangi ırktan olursa olsun elini taşın altına koyarak Akan kardeş kanlarını son bulması gereklidir.Bunun için ne bedel ödenecekse tümümüz Müslümanlar olarak aramıza serpilmiş olan bu fitne tohumlarına karşı yek vücut olabilmeliyiz. |
şu kawakeb nickli kardeşede bi kaç soru sorduk daha foruma uğramadı bilseydim sormazdım gülümseyen000 |
haklisiniz arkadaslar ama islerim geregi ugrayamiyorum gercektn foruma. |
sağlık ola .. hoşgeldiniz beni suçluluk psikolojisinden kurtardınız :) |
Halife derken bakara suresindeki yeryüzünde bir halife yaratacağım ayetine binaen ifade ettik. yeryüzünde halifeyiz kimin halifesi Allahın halifesi.. zırva tevil götürmez boşuna dememişler.. |
Öncelikle Halife kelimesini ele alalım: Kelimenin kökeni H-L-F den gelmektedir:’’Halife’’ iyi olanın vekili, yardımcısı, sözcüsü anlamlarında kullanılır ‘’Halif’’ ise kötü olanın vekili yardımcısı sözcüsü anlamına gelir. Kur’anı Kuran açıklar hakikati ile başka bir ayeti kerimede şöyle izah edilir: Zira O sizi dünyaya mirasçı yapmış ve bazınızı diğerlerine derecelerle üstün kılmıştır ki bahşettiği şeyler aracılığıyla sizi sınayabilsin. Şüphe yok ki Rabbiniz karşılık vermede hızlıdır: ama unutmayın ki, O gerçekten çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır. (En’am-165) Ayeti kerimede ‘’halaifel erdi’’ İnsanın yeryüzünün halifesi olduğu ispatlamaktadır. «Ey Davut biz seni yeryüzünde senden öncekilerin yerine hükümdar yaptık insanlar arasında adaletle hükmet.»(Sad-26) Ayeti kerimede ‘’halifeten fil erdi’’ ayeti yeryüzünün halifesi anlamında kullanılmıştır. Bakara suresinde Yerine geçen, halef olan anlamında kullanılmıştır: Geleneksel görüşe göre bu ayeti kerimede kullanılan ‘’halifeh’’ ayeti Allah’ın halifesi olarak verilmiştir. Gerçek manada Allah’ın kendine bir vekil tayin etmesi onun münezzeh oluşuna terstir. Buda bize gösteriyor ki İnsan yeryüzünün halifesi ona sahip çıkacak olandır. Başkasının yerine geçen anlamında kullanılmıştır. Halife, kendinden öncekininyerine konan ve onun makamına geçen kişidir (el-Halil b. Ahmed (100-175 h.) el-Ayn, Tahkik; Mehdi el-Mahzumi, İbrahim es-Samrai, İran 1409 mad. c. IV, s.267.) MEVLÜT HÖNÜL |
SAAT: 05:16 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.