İlahiyatta intihar eden genç kız
 

Diyarbakır Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Nur Sena Düzgün, Onkoloji Hastanesi bahçesindeki bir ağaçta asılı halde ölü bulunmuştu. Düzgün'ün ardında bıraktığı mektup, herkesi şoke etti.
Asıl mesele Ahmet, asla mezarıma gelmesin” sözleriyle dikkat çeken genç kızın, üniversitede görevli bir akademisyenle gayrimeşru ilişki yaşadığı ve bu ilişkinin sonlanması sonrası intihar ettiği söylendi.
İntihar etmeden önce hocasına konum ve "Cenazemi alın" mesajı atan Düzgün’ün mektubunda eşyalarının bağışlanmasını, mezarının dahi olmamasını istediği öğrenildi.

Bu olay, sadece bir dram değil; maneviyatın, mahremiyetin, ahlaki sınırların ne denli aşındığını da gözler önüne sermiyormu?
mahcup000

Akademisyen hoca seni seviyorum diyerek sürekli hediyeler mesajalr atmış. Bütün fakülte hocasıyla sevgili olduğunu biliyor,hatta hocalar yenge deyip gülüşüyolarmış.bir ilahiyatta bunlar nasıl işler.kız hocasına aşık olmuş belliki. Hoca evli, kız hafız
Hoca gönül eylemiş
Değdimi?
Bıraktığı mektup çok acımhc
İlahiyatta bunların olması normalmi hafız bir kızın intihar etmesi çok şaşırtıcı deilmi

Bir söze denk geldim “Dervişe sormuşlr ne anladın bu dünyadan diye ölülerin sevgi ile anıldığı dirilerinde sevgisizlikden öldüğü bir dünyaya şahit oldum.ölülerin toprağına çiçek ektiler dirilerin bahçesini talan ettiler. “

Ölümden başka herşeye çare bulunurdu be kız çok üzüldüm ilk duyunca :(

Sekuler camia bu yasak ilişkiye "aşk" der, ilahiyat ve hocalar camiası " imam nikahı, çok eşlilik, muta nikahı" der... Her türlü kılıfına, kuralına, kitabına uydurulur. En başından kitaba uymadigindan malesef olabilecek en kötü şey başına gelmiş genç kızın. Bize düşen Allah rahmet eylesin demektir.
Kızın bakmaya doyulmayacak güzelliği, cömertçe paylaştığı tesettürlü çekiciliği, öldükten sonra daha çok "like" anlamına geldi. Takipçisi binlerce kişi artmış, paylaştığı yazılar seslendirmeli, dramli videolar yapılmış, olayda ismi geçen kişi ifadesi alınmadan dram sever, takipçi severler tarafından yargılanmış.

Daha fenası bu resimler üzerinden kızın hayatı, psikolojisi, erkek şiddetine uğraması vs derken şiirleri sosuyla intihar eylemini normalleştirmek, teşvik, popülaritesinin artması demek bu..

Gençler aileyi , çevreyi, sevgilisini, eşini, birilerini cezalandırma yöntemi olarak intiharı seçiyor. Bana değer verilmedi. Mezarım bile olmasın, ağlamayın, sigara için gibi gibi gençleri çokça etkileyecek, bu yola sevkedecek manipülatif söylemler.. Sosyal medyada 10 bin 100 bin takipçi derdine düşenler hemen yayın açmışlar. İnsaf yahu. Nasıl bir acı fetişizmi bu? Herkes mi psikolog, herkesmi hâkim, herkes mi ideal ebeveyn, kusursuz çocuklar büyüten, sadece sevgiyle büyüten kişiler..Herkesmi akıl dâne...

Giden kız üzerinden söylemiyorum kesinlikle. Son anda ne yaşadı, cinnet anı bir anlık kararla bunu yaptı yapmadı bilemeyiz, Hüsnü zan besleriz, kulunu Allah bilir. Fakat genel intihar girişimleri için şunu söylemek istiyorum: Kim haksız yere bir cana kıyarsa bütün insanlığı öldürmüş gibi olur. Başkasını öldürmenin hukukta bir karşılığı var. Peki ya kendi canına kıymak? Kişi artık hayatta olmadığından bunun dünyada bir karşılığı yok. O zaman nerde var? AHİRETTE.. Bakın bu can bir mal değil, tasarruf hakkı elimizde bulunan, ister at, ister sat, ister kullan, ister kıy diyebileceğimiz birşey değil. Lütfen bunun üzerinde çok durun.

Bu eşiğe gelen insanlar öyle kolay gelmemiştir. Başka bir psikoloji gerektirir ki, cinnetle çıkmaza girerek son mesaj bırakıp gidenlere çok yanariz ama hayır duadan başka elimizden birşey gelmez.

Bu genç kız aktif sosyal medya kullanıcısı ve paylaşımlarında hayatına son vermeye dair çok kez kararlar alıp verdiği yönünde paylaşımları var. Tek sebep sevgilisi gösterdiği sitemli hüzünlü paylaşımlar.

Üzgünüm ama bunu gerçekliğiyle konuşmak gerekiyor. Romantize ve dramatize etmenin bir tek takipçi derdine düşenlere faydası vardır herhalde.
Ahirette bizi mahçup edecek davranışları bu dünyadan taşımamak gerek.
Geride kalanları böyle bir acının içinde bırakarak cezalandırmamak gerek.
Dünya imtihanlarına sabır, irade göstermek, yanlış yolda olduğunu fark ettiğinde hatada ısrarı bırakıp, başka bir yol tayin etmek, bu illetten kurtulma gayreti göstermek gerek. İnsanin fiili tevbesidir bu.

Allah rahmetiyle muamele etsin. Ben bile ne çok cümle kurdum. Tekrar belirteyim hedefim canına kıyan kişi değil, ölen bir genç kız üzerinden gençler üzerinde intihar etmenin teşviki noktasına gelinmesi, normalmeştirilmesi... Kimse bunu haketmez ölen de arkada kalanlar da...