![]() |
62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Bu Haftanın Misafiri ''KARAKÖSE '' Kardeşimiz Misafirimiz olacak . Öncelikle ''KARAKÖSE '' Kardeşimizi Tanıyalım Buyrun söz sizde: |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Teşekür ederim; 79 doğumluyum. Ağrılıyım; Bir kamu kurumunda Harita Kadastro Mühendisi olarak çalışıyorum. Erdemsel öğretileri pozitif bilimlerden çok daha değerli ve gerekli görüyorum. mesela benim için Buda Einstainden çok daha önemlidir. sosyoloji, psikolojı, dinler tarihi gibi alanlara mesleğin olan mühendislikten daha çok ilgi duyarım. Çağımızı bir akıl tutulma çağı olarak görüyorum. bu durum sadece türkiyede değil tüm dünyada böyledir. bugün cahiliye döneminde yaşamaktayız, tamamen putperest bir hayatın köleleriyiz. Sorularınız olursa kendi düşünce sistemime göre cevaplamaya çalışırım. Bu arada evimde net bağlantısı olmadığı için gündüzleri size cevap verebileceğim. |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Teşekkürler Metin kardeşim.. Sadece Akıl ile Rabbe ulaşılırmı ? Buda'nın asimile olmamış hayatından bir kesit çünkü benimde değer verdiğim kendi asrının büyük düşünürlerinden biri ? Salih amel kapsamında RACHEL CORRİE'NİN Filistinde yaşadığını İman ve Salih Amel ilişkisi bazında nasıl değerlendirebiliriz? |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' haftanın misafiri secilmeniz hayırlara vesile olur inşallah |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' öncelikle hayırlı olsun : bugün cahiliye döneminde yaşamaktayız, tamamen putperest bir hayatın köleleriyiz. demissiniz bunu açarmısınız sizi böyle düşünmeye iten şey nedir? |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Kuran ahlakına sahip müminler, misafirin olabilecek tüm ihtiyaçlarını, özenle düşünür, onun söylemesine ve hissettirmesine gerek kalmadan bu ihtiyaçlarını karşılarlar... Hayırlara vesile olma temennisiyle..Tebrik ederim kardeşim..c* |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' vayyy çawreşim misafir olmuş :) ecelinemi susadın ya.ali görse diye korkmadın mı hiç.abim halis muhlis saf kürt erkeğidir korkmaz sorularımdan :) * ilk aşkınızı anlatınız.korkma seleme hocam öldürmez sakat bırakır. * evlenmek için hep seni bekledim.cesaret almak için.bu cesareti nasıl aldın yaw.ilaç filanmı yuttun? * seni Allaha mı, hanıma mı havale etsem? seçeneğin ne olur ? * zertdüşt amcamla nemrut dayımla aranız nasıl ? * varmısın muhsin hocaya haftaya keledoşa gidelim ? seni teslim alır teslim ederim yerine korkma. * bir kızın olursa adını ali koyarmısın ? muhsin hoca rengimi pembe yapmış kızdan farkım yok zaten. * yazacağın yeni makale haftanın misafiri paradoksunu işlermisin? ali sorularının fay hattı paradoksu yani :) * medinewebin 1 ve 2 numarası dikkatini çekiyormu.biri yaralı biri yitik. ne olmuş bunlara sence ? * kürd dili ve edebiyat kültürün nasıl.iyi ise bas istifayı gidelim seni şirketimde admin yapacağım söz.bu arada seleme hocamızada kürtçe öğretiriz.lisan öğrensin fena mı ? * soruları cevaplandırırken bana küfür etmek yok.eğer küfür edersen Yezdanım seleme hocamızı bi ömür başından eksik etmesin.günde üç üğün aç karnına çatal kepçe bıçakla kafanı yarsın(amin) her soru 10 puan başarılar diliyorum çawreşim :) |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Teşekkür ederim yitiksevda. 1-Sadece Akıl ile Rabbe ulaşılırmı ? Vahiy olmadan Allah bulunamaz düşüncesi ehli sünnette ağır basmaktadır. Ancak ben vahiy olmadanda sadece akıl ile bir yaratıcının varlığının anlaşılabileceğine inanıyorum. İbni Tufeyl’in Hay bin Yekzan kitabı da böyle bir konuyu işlemektedir. 2-Buda'nın asimile olmamış hayatından bir kesit, çünkü benimde değer verdiğim kendi asrının büyük düşünürlerinden biri? Buda nın asıl problemi sarayın dışında gezintiye çıktığında başlar. Bir gün bir ihtiyar görür, bir gün bir hasta görür ve bir gün de önünde geçen bir cenaze görür. Buda bu üç derdin ızdırabından dolayı sarayı terk eder. Babası ona sarayı terk etme, ne istersen temin ederim deyince; buda, ihtiyarlanmamı, hastalanmamı ve ölümümü engelleyebilirimsin der ve sarayı tek eder. Buda bir kral oğlu olduğu halde, modern dünyanın dişli patronlarının heveslerini taşımaz, onun kendi ıstırapları vardır. Bu sebeple buda yı önemserim. 3-Salih amel kapsamında RACHEL CORRİE'NİN Filistinde yaşadığını İman ve Salih Amel ilişkisi bazında nasıl değerlendirebiliriz? Rachel in kendini İsrail saldırısının önüne atması göz ardı edilemez. Günümüz müslümanı imansız ameli bir hiç sayarken, amelsiz imanın kurtuluşu olabileceğine inanmıştır; Bu yanlı bir inançtır. Bence imansız amelinde bir ecri vardır. Kurtmehmet kardeş sağolasın. Esmanur hocam demiş ki; 4-bugün cahiliye döneminde yaşamaktayız, tamamen putperest bir hayatın köleleriyiz. demissiniz bunu açarmısınız sizi böyle düşünmeye iten şey nedir? Dünya iki kutuplu bir yapı. Bir taraf eskiyi koruma peşindeyken, bir tarafda hiçbir sınırı kabul etmez haldedir. İlk gruptakiler eskinin her şeyini önemser, örneğin bizim toplumumuzda İslam ile uyuşmayan bir sürü gelenek vardır ama hepsi kurana rağmen yaşatılmaya çalışılır. İkinci gruptakiler için ise sınır yoktur. Sınırı olmayan hevesler intihar ile sonuçlanır. Bu gün dünyanın kimi yerlerinde eşcinselliğin ötesinde hayvanlarla berberlik bile meşrulaştırılmıştır. Putperestlik sadece bir taşın önünde secdeye varmak değildir. Kaldı ki dünyanın büyük çoğunluğu hala taşların önünde başlarını eğmekteler. İster eskiye tapsın, ister yeniye; pagan inançların ayrılmaz bir parçası vardır, zulüm. Hakikat kardeş sağol, eksik olma. |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Sağ ol Ali; zor sormuşsun yaw • İlk aşkınızı anlatınız. Korkma seleme hocam öldürmez sakat bırakır. İlkokula gidiyordum. Pek fazla bir şey hatırladığım yok, kendi kendimize havalara giriyorduk işte. Ama Ferdi Tayfur şarkılarına kaptırmamıştım kendimi sen gibi :) * evlenmek için hep seni bekledim. Cesaret almak için. bu cesareti nasıl aldın yaw. ilaç filanmı yuttun? Valla zor oldu, biliyorsun her doğum sancılı olur. Bizde içimizdeki duyguları doğurturken baya sancılandık. * seni Allaha mı, hanıma mı havale etsem? Seçeneğin ne olur? Allah kadınları emanet olarak vermiştir, ben emanet sahibiyim. Beni emanete mi havale ediyorsun. * Zerdüşt amcamla nemrut dayımla aranız nasıl ? Zerdüşt severim, Ahuramazda ya yakarışı çok hoşuma gitmişti. Nemrutla yıldızlarımız hiç barışmadı, o koltuğu çok seviyor. * varmısın muhsin hocaya haftaya keledoşa gidelim? Seni teslim alır teslim ederim yerine korkma. Neden olmasın, ama keledoşun yanında “nané loş” da isterim * bir kızın olursa adını ali koyarmısın ? muhsin hoca rengimi pembe yapmış kızdan farkım yok zaten. Ayıp ettin yaw, Mehmet âli bile koyarız, senimi kıracaz. * yazacağın yeni makale haftanın misafiri paradoksunu işlermisin? ali sorularının fay hattı paradoksu yani Yeni yazımız evlilik paradoksu olacak ama seni listeye alabiliriz, Bakırköylü adamın paradoksu olabilir. * medinewebin 1 ve 2 numarası dikkatini çekiyormu.biri yaralı biri yitik. ne olmuş bunlara sence ? Bunlar sıradan insanlar değiller. 20 YY ermişleri olarak sayabiliriz bu arkadaşları. * kürd dili ve edebiyat kültürün nasıl. iyi ise bas istifayı gidelim seni şirketimde admin yapacağım söz.bu arada seleme hocamızada kürtçe öğretiriz.lisan öğrensin fena mı ? Kürt dilim iyi sayılır ama edebiyatım kesat, kültürde ehh işte henüz çatal bıçakla kelle yemeyi başaramadım. Senin şirket ne üzerine, inşallah paça salonu değildir. * soruları cevaplandırırken bana küfür etmek yok. eğer küfür edersen Yezdanım seleme hocamızı bi ömür başından eksik etmesin. günde üç üğün aç karnına çatal kepçe bıçakla kafanı yarsın(amin) Sana küfretmek mi? Allah seni ishal etsin, hiç olurmu öyle şey |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' cevapların için gelek sıpas keko :) 100 puan. şirketimiz paça salonu değil efendim KÜRDOLOJİ ENSİTÜSÜ küfür etme demiştim ishal etsin demişsin.genede ucuz kurtulduk :) malazgirte davetimiz melle muhsin tarafından red ediliyor,döverek gideceğiz galiba çay-kahve000 olmazsa mevlüt orda dışarda kalmayız herhalde :) |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Malazgirt çıkartması yapmamız gerekir elbette;aceleye mahal yok, yazada bırakabiliriz. |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Metin kardeşim Yaşayan sünnetlermi önce gelir hadislermi? İmam İbni teymiye,Ali Şeriati,Muhammed Aduh,Efgani ve benzeri alimlere leke çalan din mafyaları sizce ne kadar adil yaklaşım sergilemektedirler? Hz Cüppeli ve Ergenekon hakkında düşünceleriniz ? |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' 1-Metin kardeşim Yaşayan sünnetlermi önce gelir hadislermi? 2-İmam İbni teymiye, Ali Şeriati, Muhammed Aduh,Efgani ve benzeri alimlere leke çalan din mafyaları sizce ne kadar adil yaklaşım sergilemektedirler? 3-Hz Cüppeli ve Ergenekon hakkında düşünceleriniz? Cevap 1- Sünnetlerle hadisler aynı değilmidir. İkiside (eğer uydurulmamışlarsa) aynı ehemmiyete sahiptir. Ancak özellikle söz ve eylem olarak ayıracak olursak, sünnetler daha ön plana çıkar. Çünkü eylemler konuşmalardan daha baskındır. Birde Hadis uydurmak sünnet uydurmaktan daha kolay olduğundan sünnetler bir derece daha önemli olabilir. Cevap 2- Özellikle ibni teymiye ile ilgili küçük çaplı bir araştırma yapmıştım, medinewebe de yansıtmıştım. İnsanlar neden kötülerler bilmek istedim. Ben İslam âlimlerini kötüleyen Müslümanların kimi niçin kötülediklerini bildiklerini sanmıyorum. Birileri tarafından yinelendiriliyorlar. Yeter ki bir kitapta olumsuz bir şey görsünler, hemen referans kabul ederler. Mesela günümüz müslümanı, ibni teymiyeyi ve seyyid kutubu Necip Fazıla dayanarak kötüler, Ali Şeriatiyi Cübbeli Ahmet hocaya ve M.Şevket Eygi ye dayanarak kötüler. Yani kendisi araştırmaz, başkasının yorumunu alıp kullanır. Cevap 3-Cübbeli medya konusunda sınırı unutmuş gibi. Olmaması gereken yerlerde bulunuyor ve konuşmaması gereken cümleler kullanıyor. Ergenekon hakkında taaa 80–90 yıllarda bir içyapının var olduğunu seziyorduk. Ama bu yapının kimlerle nasıl ilişkileri var hepsi muamma. Şöyle dersek, bir devrim yapıldıktan sonra en çok öne çıkan birkaç grup olur. Mafya, asker, zenginler ve sivil yönetimin tepesinde dolaşanlar. Bu 4 grup birlikte çalışır ve yapılan değişikliği korumak adına çırpınırlar. Bu anlaşılabilir bir şey. |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' hayırlı olsun Metin Bey Öz, genel olarak bir cismi/olguyu/nesneyi kendisi yapandır; biçim ise, sınırları belirlenmiş olmadır.? Gerçekte öz ve biçim nedir? Nasıl etkileşirler? Bir birini yok edebilirler mi? Dönüşüm “öz” de mi ,”biçim” de mi oluşur? Bir bütünü temsil ediyorlarsa neden ayrıştırılmışlardır? Değilse, öncelikleri var mıdır? kolay gelsin |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Teşekkürler Hazan Mevsimi; Öz, genel olarak bir cismi/olguyu/nesneyi kendisi yapandır; biçim ise, sınırları belirlenmiş olmadır.? Soru 1: Gerçekte öz ve biçim nedir? Nasıl etkileşirler? Cevap 1: Öz ele alınan şeyin ruhu, biçim ise bedenidir. Ruh ile beden arasında nasıl bir ilişki varsa öz ile biçim arasında da aynı şekilde bir ilişki ve etkileşim vardır. Soru 2: Bir birini yok edebilirler mi? Cevap 2: Öz ile biçim birbirlerini yok edemezler ama biri diğerini yok saydırabilir. Mesela beden olarak (biçim) ön planda olan bir mankende ruh (öz) çok gerilere itilmiştir. Yani ruh yok olmuş değildir ama ruhun olgunluğunu bedende göremeyeceğiniz kadar bedenden uzaklaştırılmıştır. Yâda antik yunan filozoflarından Krates çok çirkin bir adamdır ama ondada öz biçimi bastırmıştır. Biz insan üzerine örnek verdik, öz-biçim ikilisi hemen hemen her alanda söz konusu edilebilir. Mesela şiirde öz-biçim ilişkisi çok tartışılan bir durumdur. Kimi edebiyatçılar biçimden yoksun şiirin uzun süre yaşayamayacağını iddia ederken, kimileri öz daha önemlidir der. Soru 3:Dönüşüm “öz” de mi ,”biçim” de mi oluşur? Cevap 3: Değişim özde olur, ıslahatlar biçimde olur. Bu sebeple ıslahat çalışmaları pek fazla işe yaramazlar. Soru 4: Bir bütünü temsil ediyorlarsa neden ayrıştırılmışlardır? Değilse, öncelikleri var mıdır? Cevap 4: Kadın ile Erkek de bir bütünü temsil ettikleri halde neden ayrıştırılmışlardır? Çünkü birleşebilmeleri için ayrı olmaları gerekir. |
Re: 62. Haftanın misafiri ''m.metin adıgüzel'' Sayın Metin Bey. Sözlerinizden aklın, düşüncenin, fikrin Rabbi fark edeceğini, bundan yola çıkarak aklın birinci derece de unsur olduğunu anlatmaya çalışıyorsunuz. Size yürekten katılıyorum. Bu düşünceyi kur'anı okuyan her beşer fark etmesi gerekir, eğer aklı ve inancı baskı altında değilse. Kur'anda Rabbim yapılması gereken emirlerini, ayetlerini söyledikten sonra, bizlerin düşünmesini aklımızında bunu onaylamasını ister, bizlerede bu yolu gösterir. Kimileri bana göre fitne ve fesat karıştırmak için, İslam dini vahiy dinimidir, akıl dinimidir diye sorarlar. Halbuki bu ikisi et ve tırnak gibidir asla ayrılmaz birbirinden. Akla, mantığa ve düşünceye önem veren, kendisine güvenendir. Kendisine güvenen her insan doğruyu bulan insandır. SAYGILARIMLA Halukgta |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Metin kardeş sizce tasavvuf çvresinde kullanılan ve Kuran ile alakası olmayan kutup gavs vs gibi kavramlar ile bu kişiliklere tasarruf hakkı veren anlayışlar ne kadar Kurani bakış sergiliyebiliyorlar ? |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Haluk hocam, gördüğüm kadarıyla insanlar çok korkutulmuşlardır. öyleki ikiye bölünmüşler, bir kısmı korkusundan dolayı dini inkar ederek rahatlamaya çalışıyor, bir kısmıda düşünceyi tamamen terk etmekle rahatlamaya çalışıyor. Günümüzde din elinde kılıçla bekleyen bir cellat gibi görüntülenmeye çalışılıyor. bunu hem inkarcılar hem ezber imana sahip olanlar yapıyor. Allah sadece korkutan bir güç olarak algılanıyor. İslamın ters giyilen posta benzetilişi vardır ya, bu benzetiliş çok doğrudur. Post düz giyildiğinde güzellik olur ama ters giyerek onunla çocukları korkutabiliyorsunuz. hatırlıyorum da, bizde seccade olarak kullanılan bir keçi postu vardı, biz küçükken onunla korkutulurduk. islamda aynen o hale düşürülmüştür. |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Yitik sevda, Ben günümüz tarikatçılarının islamı çirkinleştirmeye çalıştıklarını kabul ederim. Ama insanların neden birilerine sığınma ihtiyacı duyduklarınıda analiz etmek gerektiğine inanırım. Bu olay taa bebeklikten başlar, özgüvenden yoksun bir ailede büyüyen çocuklar ya herşeye başkaldıran zalim kişilikler olurlar, yada birilerine kul köle olacak kadar kendilerini kaybederler. Günümüz tassavvuf kültürü insanları post ile korkutmaktadır ve bu konuda oldukça da başarılıdır. korkan insanlar bir mağaraya sığınarak kendilerini güvence altına almaya çabalarlar. işte bu mağaranın adı gavstır, kutuptur. Buna karşın Kuran kimseyi mağaralara sığınmaya zorlamaz |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Metin kardeş asıl sorularım şimdi gelmeye başlayacak . Hayır ve Şerr Allah'tanmı gelir ? Fiillerin yaratıcısı Kulmudur Allah'mıdır ? Örneğin ben bir insanı vurmaya gidiyorum ve kişi karşıma çıkıyor bende hiç üşenmeden silahın tetiğine basıyorum ve kurşun şahsın vücuduna isabet ediyor bu zaman süreci içinde fiilin tamamını benmi yapmış oluyorum yoksa Allah'mı takdir ediyor ? |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Alıntı:
Bu cevabına tabiri caizse ''BİTTİM'' metin kardeşim; Ayakta alkışlıyorumalkış000 |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Yitik Sevda, 3 tür inanç vardır. —Genelde tasavvuf ehli her şeyin önceden yazıldığına ve yazılanın aynen yaşandığına inanırlar. Yani insan ne yaparsa yapsın kaderinde cehenneme gitmek varsa cehennemlik olacaktır ya da kaderinde cennete gitmek varsa cennetlik olacaktır. Kader insandan çok önce belirlenmiştir ve değiştirilemez. —Ehlisünnette baskın olan inanca göre, insan diler Allah yaratır. Yani insanın her hal ve hareketi Allah tarafından var edilir. İnsan sadece irade eder. —Mutezili düşünceye göre insan irade eder ve istediğini eyleme ya döker ya da dökmez. Yani baştan sona insanın tüm hareketleri, insanın kendisine aittir. İnsan ister ve insan kendi eylemini var eder. İlk düşünce insanı pasifleştiren bir düşüncedir. Madem her şey bellidir yaşamanın, imtihanın ne anlamı vardır. Allah hem zulmü, hem şefkati kendi yaratıp kendi yaşatıyordur. İkinci düşünce Allahtan başka kimse yaratıcılık vasfına sahip olamaz görüşünden kaynağını alır. Eğer insan kendi hareketinin var edicisidir dersek, insana da yaratıcı vasfını yüklemiş oluruz korkusu ile; insan irade eder Allah yaratır demeye başlamışlardır. Ancak eğer şer şeyi Allah var ediyorsa, o zaman yaşanan bunca zulmü de Allah var ediyordur. Tüm güzellikler gibi tüm çirkinlikleri de Allah yaratıyordur. Allah nasıl zulmü, çirkinliği yaratabilir sorusu cevapsız kalmaktadır. Üçüncü düşünce insanın cüzi irade gibi, cüzi bir var etme gücüne de sahip olduğuna inanır. Eğer İnsan tüm hayatından sorumluysa, o zaman hayatındaki tüm güzellik ve çirkinliklerde onun eseri olmalıdır. Dolayısıyla insan kendi irade eder kendi yapar, bu durum insanın tanrı olduğu anlamına gelmez, cüzi bir kudrete sahip olduğu anlamına gelir. Ben mutezili düşünceyi daha doğru buluyorum. İnsan kendi irade eder ve kendi yapar. Tüm dünya hayatı insanın kendi ellerinin ve iradesinin eseridir. İnsanın başına gelen her şey kendi ellerinin yaptığının sonucudur. İnsanın ellerinin yaptığı her şey kendi iradesinin sonucudur. İnsanda görülen her hal ve hareket insanın kendi sorumluluğundadır. |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Esracık kardeş teşekür ederim. |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Metin kardeş allah razı olsun aynı düşünceyi sizinle paylaşıyorum.. |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' İmam Ali ordusu ve Muaviyenin ordusu arasında yaşanan savaş esnasında kime sorarsanız sorun İmam Alinin safında olmayı kabul eder o zaman İmam Alinin haklılığı kesin iken nasıl olurda Sünni kesim iki tarafında haklı olduğunu iddia edebiliyor ? Hakem olayı esnasında Amr b.As'ın sergilemiş olduğu hileleri gerçek tarihi araştıranlar bilir ama nedense Amra sahabe vs demekten çekinmeyen zihniyet ne kadar doğru bir anlayış sergiliyebilir çünkü İmam Alinin onu öldüreceği an utanmadan edep yerlerini açarak canını kurtaran bir karaktersizi savunmak ne kadar doğrudur ? Şianın İmamlar hakkında masumiyet fikri Kurana ters ama kendi anlayışları ile bunu kutsayan Şia yetmezmiş gibi hayal ürünü olan Hurafe Mehdiyeti İmani bir mevzu olarak görmektente geri durmaz Şia bunu yaparken Sünnide sahabe kutsiyetinde boğulmuş bu kadar tezatın sebebi sizce nedir ? Şeriflik,seyyidlik,şeyhlik vs Kavramlar ile kendilerine koruyucu kalkan oluşturmanın ana sebepleri sizce nedir ? |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Yitik Sevda; Soru 1: İmam Ali ordusu ve Muaviyenin ordusu arasında yaşanan savaş esnasında kime sorarsanız sorun İmam Alinin safında olmayı kabul eder o zaman İmam Alinin haklılığı kesin iken nasıl olurda Sünni kesim iki tarafında haklı olduğunu iddia edebiliyor? Cevap 1: Çünkü korkuyorlar. Çünkü onlara göre din aklı aşan bir olgudur. Gerçek gözün gördüğünün ve aklın kabul ettiğinin çok dışındadır. Bu hakikati de âlimler bilirler. Âlimler de bu konuda konuşulmasını, tartışılmasını doğru bulmadıkları için tüm sahabeler yıldızdır demişlerdir. soru 2: Hakem olayı esnasında Amr b.As'ın sergilemiş olduğu hileleri gerçek tarihi araştıranlar bilir ama nedense Amra sahabe vs demekten çekinmeyen zihniyet ne kadar doğru bir anlayış sergiliyebilir çünkü İmam Alinin onu öldüreceği an utanmadan edep yerlerini açarak canını kurtaran bir karaktersizi savunmak ne kadar doğrudur? Cevap 2:”Üstün zekâlar takdire şayandır, ancak zekâlarını güzellikte kullanmaları gerekir”. Ehli, sünnet ne yazık ki bu cümlenin sadece ilk kısmını almıştır. Ehlisünnet Amr için “cesur, edip ve beliğ idi. Çok fasih bir Arapça ile Kur’an-ı kerim okurdu. Akıllı, bilgili, siyasette usta ve askerdi, askeri dehası yanında devlet idaresinde de dahi idi” demektedir. Amr bir üstün zekâdır, hepsi bu kadar. Nabıganın oğlu zekâsını hilelerde kullanmayı tercih etmiş. Kendi bileceği iş, onun şahsi hikayesi onu ilgilendirir. soru 3: Şianın İmamlar hakkında masumiyet fikri Kurana ters ama kendi anlayışları ile bunu kutsayan Şia yetmezmiş gibi hayal ürünü olan Hurafe Mehdiyeti İmani bir mevzu olarak görmektente geri durmaz Şia bunu yaparken Sünnide sahabe kutsiyetinde boğulmuş bu kadar tezatın sebebi sizce nedir? Cevap 3:Beklide brbirlerine gıcıklık olsun diye yapıyorlardır. Farklı olma arzusunun bir sonucudur:) bu durum inançtan ziyade tarihin konusu, tarihsel ilerleyiş böyle bir şeye yol açmıştır. Uzun hikâye Soru 4: Şeriflik, seyyidlik, şeyhlik vs Kavramlar ile kendilerine koruyucu kalkan oluşturmanın ana sebepleri sizce nedir Cevap 4: Dünya bir çıkar ilişkisi üzerine temellenmiştir. Kullanılabilecek her materyal kullanılır. |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Beyin ölümü gerçekleşen hastayı yakınları bağlı bulunduğu aletlerle yaşatmaya devam mı edecekler? Yoksa beyin ölümü gerçekleşti diye fişlerini çekmek sizce dogru mu? Sizce cenazeye çelenk göndermek, resimlerini göğüste taşımak islama uygun mudur? Gaflet, geleceğimizi düşünmeye fırsat vermiyor mu? |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Alıntı:
Bir noktaya dikkat çekeyim, beyin ölümü ile Bitkisel hayat farklı şeylerdir. Bitkisel hayatta NE OLACAĞI HİÇ BELLİ OLMAZ on sene yaşayanları ve birden ayaga kalkanları vardır., beyin ölümünde ise çok fazla yaşamaz.. Bir ay en fazla... |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Tekrar selamlar Kadercilik anlayışı ile hareket eden Müslümanlar Kadere hapsolmuş olmuyorlarmı Örneğin evlilik mevzuunu Kader gören bir anlayış ne kadar doğrudur? Kişinin evleneciği kişi Kader ilemidir kendi fiili ilemidir ? Ayette belirtilen iyi kadınlar iyi erkeklere kötü kadınlar kötü erkeklere hükmünce bir Müslüman batakta olan bir insan ile evlenmek isterse hatamı etmiş olur ? kolay gelsinçay-kahve000 |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Armağan; Soru 1: Beyin ölümü gerçekleşen hastayı yakınları bağlı bulunduğu aletlerle yaşatmaya devam mı edecekler? Yoksa beyin ölümü gerçekleşti diye fişlerini çekmek sizce dogru mu? Cevap 1: Bildiğim kadarıyla kilise makinaya bağlı hastanın hiçbir zaman fişi çekilemez diyor. Makine konusundaki bu katılık da aslında kilisenin tavrından kaynaklanıyor. Benim islami düşünceden anladığım ise şöyledir; eğer hasta makinadan ayrıldığında da yaşayabiliyorsa, makinaya bağlı tutulmalı. Mesela böbrek sorunu olan kişi diyaliz makinası kullanmalı. Ağır bir kaza geçirmiş hasta bir süre makine ile tutulduktan sonra kendine gelip yaşayabilecekse makinaya bağlı tutulmalı…..vs Ama tamamen ölü gibi olan bir kişinin organlarını makine ile canlı tutmak doğru değildir. Makinadan ayrıldıktan sonra hiçbir şekilde yaşamayacak olan ve makinaya bağlı olduğu zamanda bilinci yerine gelmeyen, canlı tutulmaya çalışılan ölü bedenleri makinaya bağlı tutmak doğru değildir. Soru 2: Sizce cenazeye çelenk göndermek, resimlerini göğüste taşımak islama uygun mudur? Cevap 2: Pagan kültürün bir sonucudur. Çelenk direkt putperestlikle alakalıdır. Eskiden yemek sunulurdu, sonra canlı çiçekler sunuldu, şehirleşme ile birlikte çiçeklerde plastikleşti. Soru 3: Gaflet, geleceğimizi düşünmeye fırsat vermiyor mu? Cevap 3: Gelecek gözlerimizin önündedir. Düşünmek yada düşünmemek görmek isteyip istememekle alakalı. Gaflet herhangi bir sebeple görememektir ama ben görememenin olması imkansız diyorum. |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Esracık; Bir noktaya dikkat çekeyim, beyin ölümü ile Bitkisel hayat farklı şeylerdir. Bitkisel hayatta NE OLACAĞI HİÇ BELLİ OLMAZ on sene yaşayanları ve birden ayaga kalkanları vardır., beyin ölümünde ise çok fazla yaşamaz.. Bir ay en fazla Cevap : Beyin ölümü mezara gömülmeyi gerektirir. Beyni ölen biri bir ay yaşayamaz, hatta yaşayamaz, çünkü ölmüştür. Armağanın beyin ölümünden bitkisel hayattı kastettiği anlaşılıyor. Bitkisel hayata düşüp 10 yıl makinaya bağlı kalıp sonra birden ayağa kalkan bir örnek dünya üzerinde yok. 15 yıl makinaya bağlı kalıp sonra parmağını oynatan yada gözünü kıpırdatan olabilir. Dediğim gibi kilise 100 yılda geçse fişi çekilmez diyor. Ama benim islamdan anladığım makine ile çalışan bilinçsiz bir bedeni, yıllarca elektrikle çalıştırmanın anlamı yok. |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL'' Hazan Mevsimi; Soru 1: Kadercilik anlayışı ile hareket eden Müslümanlar Kadere hapsolmuş olmuyorlar mı, Örneğin evlilik mevzuunu Kader gören bir anlayış ne kadar doğrudur? Cevap 1: Kadercilik edilgen bir ruh hali oluşturur. Tembelleştirir ve pasifleştirir. Ancak islamın 3 konuda şaşırmamak gerektiğini vaaz ettiği doğrudur. Bunlar evlilik, rızık ve ölümdür. Evlilik hiç ummadığın biri ile yapılabilir. Rızık herhangi bir yerden gelebilir ve ölüm herhangi bir sebepten olabilir. Bu üç konuda şaşırmamak gerekir. Soru 2: Kişinin evleneciği kişi Kader ilemidir kendi fiili ilemidir ? Cevap 2: Allah A şahsını B şahsı ile evliliğe zorlamaz. Dünyadaki her istek insana aittir. Soru 3: Ayette belirtilen iyi kadınlar iyi erkeklere kötü kadınlar kötü erkeklere hükmünce bir Müslüman batakta olan bir insan ile evlenmek isterse hatamı etmiş olur ? Cevap 3: böyle bir evlilikte huzur olmaz. Bir erkek hayasız bir kadınla evlense yada bir kadın hayasız bir erkekle evlense kesinlikle huzursuz olur. Hayâsız şahsın geçmişi eşinin mutlaka canını sıkacaktır. Ama eşlerin her ikisinin de geçmişi temiz değilse onlar birbirlerini bu açıdan huzursuz etmezler. Öbür türlü geçmişi temiz olan şahıs tövbe etmiş olsa bile, kirli geçmişe sahip olan eşinin yüzüne bazı şeyleri vurabilir. |
SAAT: 18:55 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.