Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Hafta'nın Misafiri (https://www.forum.medineweb.net/111-haftanin-misafiri)
-   -   2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN (https://www.forum.medineweb.net/haftanin-misafiri/20793-2012-4-haftanin-misafiri-yasemin-ataman.html)

Esma_Nur 22 Ocak 2012 18:34

2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Selamun aleyküm arkadşlar bu hafta misafirimiz forumumuzun değerli yazarlarından Yasemin hnm'dır. Öncelikle sizi tebrik ediyorumYasemin hnm :) Buyrun arkadşlar tebrik ve sorularınızı sunabilirsiniz.''Özele girmeden ltfn''

İnceSızı 22 Ocak 2012 19:58

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Aleyküm Selam Esma ablamm...

Misafirliğiniz hayırlı olsun efendim :) Hoşgeldiniz

İlk ben başlım mı hyyyyy Yazarlık nasıl başladı ? Anladığım kadarıyala aktif bi bayansınız Yasemin hanım neler yapar paylaşcak mı bizle sfhfgshsfhsgh

Yitiksevda 22 Ocak 2012 20:43

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Hayırlı Olsun Yasemin Bacım ...

su damlası 23 Ocak 2012 10:21

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Hayırlı olsun YASEMİN HANIM :)Sorularda ALLAH Yardımcınız olsun inşALLAH..:)

Esma_Nur 23 Ocak 2012 10:53

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Değerli yazarımızı gelenekesel sorularımızla yoracağız biraz buyrun sorularınız.



insanlarla iletişiminiz nasıldır?

güler yüzlü müsünüz?

ağlar mısınız? ağlarsanız neden?


hiç unutamadığınız en kötü gününüz?


hiç unutamadığınız en mutlu gününüz?


mutluluk sizin için ne ifade ediyor?


kimler için nelerden vazgeçersiniz taviz verirsiniz?


hayat felsefeniz nedir?


iki yolunuz var birincisi kariyer ikincisi aşk ?hangisini seçerdiniz?


yaptığınız en büyük çılgınlık?


Hayatı Bir resimle anlatmanız istenseydi Ne cizerdiniz ?

Hiç gün batımını izlediniz mi? Her güneşin batışında ömrünüzden bir günün gidişi sizi üzüyor mu?

Hayatta en cok kıymet verdiğiniz?

bi şeyle uğraşmaktan ne zaman vazgeçersiniz?

size göre sevgi

size göre macera

size göre hayal

size göre kardes

size göre dost

size göre aile

size göre eş

size göre hayat..

size göre insan

size göre özlem

sizegöre hasret

size göre beklemek

size göre gitmek

size göre mutluluk

size göre endişe

size göre özgürlük


bi gün herşeyi bırakıp kaçmak isteseniz nereye gidersiniz?


(-) ler (+) ları hep götürür mü?


sonuna kadar dayanır mısınız yoksa hemen mi pes edersiniz?


ölmeden önce yapmam gerek dediğiniz bişe var mı?


ne tarz müzikler dinlersiniz?


forumda sizi en mutlu eden olay?


forumda sizi en çok üzen olay?


forumda en çok ilginizi çeken konular?


hayat size ne öğretti?


hayatınızda illa yapın dediğin bişe var mı bize?



kolay gelsin...:)
__________________

FECR 23 Ocak 2012 12:16

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Yasemin Hanım misafirliğiniz hayırlı olsun

-Toplumun tevhidi bilinçlenmesinde kadınların fonksiyonu ne olmalıdır?
-Günümüz toplumunu nasıl kategorize ediyorsunuz?
-Günümüzde müslümanlar şahsiyetler ne kadar modernitenin etkisinden ne kadar uzak ya da yakın kalabiliyor?. Modernizm hayatımızın neresinde?
-Geleneğe karşı tavrınız nedir? Tamamen reddedici mi yoksa tümden kabul mü? yoksa .....
- Bütün kitaplar tek bir Kitabın anlaşılması için mi, yoksa Kitabın anlaşılmaması için mi ?
-Günümüzde İslami camia arasında dernekleşmeler / vakıflaşmalar / sivil toplum kuruluşları çoğalmış halde. Bu hayra alamet mi yoksa şerre mi?. Yıllar sonra mezhep ayrışmaları/çatışmaları gibi dernek/vakıf çatışmaları da çıkar mı?
-Kur'an günümüz toplumunun neresinde duruyor. Toplumun Kur'an'a bakış açılarındaki yamukluklar/ yanlışlıklar nelerdir sizce?

YASEMİN ATAMAN 23 Ocak 2012 12:24

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

Esma_Nur Üyemizden Alıntı (Mesaj 156179)
Selamun aleyküm arkadşlar bu hafta misafirimiz forumumuzun değerli yazarlarından Yasemin hnm'dır. Öncelikle sizi tebrik ediyorumYasemin hnm [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Buyrun arkadşlar tebrik ve sorularınızı sunabilirsiniz.''Özele girmeden ltfn''


Aleyküm selam kardeşim davetiniz için teşekkür ederim.


Alıntı:

İnceSızı Üyemizden Alıntı (Mesaj 156188)
Aleyküm Selam Esma ablamm...

Misafirliğiniz hayırlı olsun efendim [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hoşgeldiniz

İlk ben başlım mı hyyyyy Yazarlık nasıl başladı ? Anladığım kadarıyala aktif bi bayansınız Yasemin hanım neler yapar paylaşcak mı bizle sfhfgshsfhsgh


Size misafir olmak beni sevindirdi incesızı Allah razı olsun .

Yazarlık demeyelim ben kendimi o basamakta görmüyorum.Kalem ve kağıdı seven bir insanım okul yıllarından beri. Düşündüğümü olduğu gibi yazmayı seviyorum. Herhangi edebi süsleme vermeden,düşünceleri renklı boya kullanmadan gönül dili ile yazmak isterim.

Aktif olmak güzel fakat bu aktifliğimizi islam adına yapabiliyorsak daha güzel..

İnşallah Allah'ın rızasını kazanacağımız çalışmalarda buluşuruz.

incesızı sorunu şöyle cevaplıyacam, öncelikle anneyim,çeşitli dallarda çalıştım.Yenilikleri değişik ortam ve yeni insanları tanımayı, bilmediğim konularda insanlardan veya ulaşabileceğim yerlerden öğrenmeyi severim.

Çeşitli islamı sohpet grupları içinde aktıf olarak bulundum.Bunlar hayatımda ki çakıl taşlarını elememe vesile oldu. Müslümanım diyenlerin, açılan yürekleri,nasıl kanattığını öğrendim.
Öğrenmeyi ve öğretmeyi severim.Uzun zamandır dinlenmede uyku modundayım.





Alıntı:

su damlası Üyemizden Alıntı (Mesaj 156232)
Hayırlı olsun YASEMİN HANIM :)Sorularda ALLAH Yardımcınız olsun inşALLAH..

Teşekkür ederim kardeşim Allah sizden de razı olsun.

YASEMİN ATAMAN 23 Ocak 2012 13:50

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
[
Alıntı:

Esma_Nur Üyemizden Alıntı (Mesaj 156244)
Değerli yazarımızı gelenekesel sorularımızla yoracağız biraz buyrun sorularınız.



insanlarla iletişiminiz nasıldır?

insanlarla iletişimimin iyi olduğunu söylerler.İnsanlarla konuşmayı, yardım etmeyi islamı konularda sohpet etmeyi öğrenmeyi ve öğretmeyi severim.

güler yüzlü müsünüz?

Evetttt.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]Sinirlenmedikçe ve kızmadıkça.

ağlar mısınız? ağlarsanız neden?

Ağlarım. Okuduğum yazı, o an bulunduğum ortam, hakkı savunamamaktan, yapabileceğimi bildiğim şeyi yapamamaktan .. Ağlamak kalbe bağlı diye düşünürüm bazan bir sohpet, bazan sevgi dolu bir bakış bile ağlatır eğer anlamlıysa.

hiç unutamadığınız en kötü gününüz?

Hayatta üzücü, unutulmaz günlerimiz çok olmuştur. Benimse Karadenizdeki babamın vefat haberini almam ve bu habere bir damla gözyaşı akıtmadan , bilinçli bir şekilde yüreğimi taş yaparak acımı oğluma belli etmeden yaşadığım anlar. akın akın insanlara evin kapısını açıp her insana aman cenaze lafı etmeyin, birşey yokmuş deyip insanlara seslenmem taki yola çıkana kadar.. insanların beni şaşkın şaşkın izlerken yaşadıklarım ..Bir damla yaş akıtmadan oğlumu bir arkadaşıma teslim edip yola çıkmamız.

Çünkü 12 saat sonra oğlum sınava girecekti ve bu haber tüm hayatını etkılıyecekti ister delilik deyin ister annelik. Oğlum fen lisesi için bir yıl çalışmıştı.Okulunda ve dersanesinde başarılıydı.

Benim acımı içime atmam, kasılmam üzüntüden 3 fıtık verdi elime.Hayatta en çok değer verdiğim canımı, sırdaşımı, öğretmenimi rehberimi ve babamı toprağa verdim.

Ve oğlum sınava gırmeden okul kapısında amcasının cepten arayıp başınsağolsun demesi ile yıkıldı.

Bana dediği, önümdeki soru kağıtlarını gözyaşıyla doldurdum anne!!



hiç unutamadığınız en mutlu gününüz?

O kadar çok ki...Mekke deki ilk günüm.

mutluluk sizin için ne ifade ediyor?

İnsanlar çok kolay mutlu olabilir. Dünyalık bir söz, bir hediye bir bakış, bir sohpet sosyal bulunduğu ortamlarda veya aile hayatında.. Bunlara katılıyorum benim istediğim gönül mutluluğu bunu elde etmek ,yaşamak gerek.


kimler için nelerden vazgeçersiniz taviz verirsiniz?

Hayatımda bir babam için birde çok sevdiğim rehberim için yaparım yaptım.


hayat felsefeniz nedir?

Hayat Allah ın emrettiği şekilde O'nun gösterdiği emir ve yasaklarla yaşanmalı.Peygamberimizin yaşamından örneklerle dolu olmalı.
Hayat denilen kavram aslında bomboş bir kavanoz onu dolduran, şekillendiren, renklendiren içinde acı ve tatlı gözyaşı ırmaklarına yol veren tüm karesini nakışlayan bizleriz.

Rabbim bizlere nefes verip emanet nefesimizi alana kadar , hayatı biz dolduruyoruz.


iki yolunuz var birincisi kariyer ikincisi aşk ?hangisini seçerdiniz?

Aşk diyelim. Ama aşk değilde ona sevgi diyelim.Sevgi anahtarı elinizde olursa karıyer kolay.



yaptığınız en büyük çılgınlık?

Yeni bir yaşam için la demem

Son iki yılda hayatımı bir eleğe alıp , yaşamıma yön veren çakıl taşlarını elemek için kendimle nefsimle arkadaşlarımla çevremle mücadelem. Ve başta zor gelen çoğu şeylerin şimdi beni mutlu etmesi.


Hayatı Bir resimle anlatmanız istenseydi Ne cizerdiniz ?

Boş, çok gösterişli, narin, esnek ışıl ışıl bir vazo.

Hiç gün batımını izlediniz mi?

Ben sahil kızıyım çok izledim. Batışını da doğuşunuda. Deniz ve dalgalar ....


Her güneşin batışında ömrünüzden bir günün gidişi sizi üzüyor mu?

hayır hiç üzülmüyorum.Günün gidişi beni üzmez ama o günü nasıl yolcu ettiğim düşündürür üzer beni..

Hayatta en cok kıymet verdiğiniz?

Kişi olarak: Çocuklarım

Yer olarak: Sahil

Mekan olarak: Ayder yaylası

Topluluk olarak: Tevhidi sohpet ortamı

kağıt kalem kitaplar hayatımızdaki herşey yaşadığımız sürece farklı farklı değerli, vazgeçilmezdir bence.
.

bi şeyle uğraşmaktan ne zaman vazgeçersiniz?

Kolay kolay vazgeçmem zoru severim, başarmayı da severim.Elimden gelen tüm gayretime rağmen yapamıyorsam vazgeçerim.

size göre sevgi gönülden olursa, imanla yeşerirse güzeldir.

size göre macera hayata renk veren boyadır. Tehlikeli de olabilir, unutulmaz da.

size göre hayal olması normal fakat bu denizde aşırı açılmak çok tehlikeli.

size göre kardes " mümin, iman kardeşliği olursa anlatılmaz bir bağ"

size göre dost "Gönül dostluğu, iman kardeşliği sancağı altında dostluk olmalı. Gönüller ensarca açılıyorsa karşıya dostluk odur."

size göre aile " Yaşamımıza, hedeflerimize,hatta duygularımıza hayat modelimize yön veren okul. Müdürün elinde gülüde yetiştirmek dikenide. Cennet sofrası açmakta, cehennem sofrası da."



size göre eş "eş beni güldüren bir kavram. Çevredeki insanlara baktığımda etrafta eş çok. Önemli olan er olabilmek ki bu da toplumda çok az."



size göre hayat.. Okyanusa açılmış bir gemi, doğum limanından kalkıp ölüm limanına yol alıyor.

size göre insan "Tüm donanımlara sahip,her türlü ihtiyacı evrende sunulmuş ,hatta seçim hakkı elinde olan ademoğlu."

size göre özlem "ruha huzur veren ."

sizegöre hasret " gönlün yanması,kalbin sızlaması, gözlerin yaşarması, ve bakışların kaçması."

size göre beklemek " ya esmanur kardeşim ben beklemeyi sevmiyorum. " sabrımı zorlar, geçmez saatler dakıkalar. Bazen beklemek güzel ama yinede beklemek zor.

size göre gitmek " gittiğin yere bağlı.hayatta ne çok yere gidiyoruz.
sevdiklerimize, hasretini çektiğimize, gezmeler, gezilere, sıla ya ve ölüme gitmek. Hazırlığımız ve erzağımız varsa gitmek güzeldir , mutluluk huzur vericidir.

size göre mutluluk dünya mutluluğu ise çok kolay bir lokma. ahiret mutluluğu ise zor bir lokma. kazanabilmek için cihad gerekiyor.



size göre özgürlük herkesin elinde olması gereken bir silah.


bi gün herşeyi bırakıp kaçmak isteseniz nereye gidersiniz?


sahile veya ayder yaylasına.



(-) ler (+) ları hep götürür mü?

Hayır götürmez.


sonuna kadar dayanır mısınız yoksa hemen mi pes edersiniz?

Dayanırım zoru severim.

ölmeden önce yapmam gerek dediğiniz bişe var mı?

O kadar çok şey var ki!!



La sancağının altında olmak.


ne tarz müzikler dinlersiniz?

huzur veren ruhu dinlendiren.



forumda sizi en mutlu eden olay?

Bir paylaşımda FECR hocamızın adilce Allah için paylaşımımı savunması.Muhsin Beyin iki site sahıbı olmama rağmen kardeşlik daveti. Bunlar beni çok mutlu etti. Allah onlardan razı olsun.


forumda sizi en çok üzen olay?

!!!! Biz düşüncemizi, hayattakı yalnışları ve davayı savundukça üzenler olacaktır.


forumda en çok ilginizi çeken konular?

Tevhidi yazılar yorumlar.



hayat size ne öğretti?

müslümanım deyip tevhidi dilinden düşürmeden o sancağı eline alıp haykıranların diğer yüzünü.
Kopyalayıp yapıştırdığı Yazıları, bulunduğu ortamı kullanarak insanlara güven verip tevhidden haberi olmayanların olduğunu.

Ve hayat Allah'ın rızası için, ensar gibi, muhacir gibi, dava eri olarak yaşanırsa bir gül bahçesi olduğunu.

Ata dini, örf gelenek görenek, çevre ne der yolunda gidenler için kölelik..

Sevgi ve saygı olmadan, Hedef O'nun rızası , yolu , değilse boşa alınan nefes.



hayatınızda illa yapın dediğin bişe var mı bize?

Dinleyen olur mu bilmem !!!

Gençlerimiz mutlaka genç yaşta Kur'anla tanışsın.Arapça okumak kadar meal okumakta önemli olduğunu bilmemiz gerek. Tüm hayatımızı kurana göre yaşayalım.

Evliliklerde imanlı eş arıyalım. maddi, dünyalık yuvalar kurmayalım.Çünkü kendi hayatımız gibi toplumda da ortaya çıkacak çatlaklıklara sebep oluyoruz.

Ata dininin kurallarını kalelerini korkmadan yıkalım. yıktıralım.

Çevremiz ne der diye yaşamayalım Allah ne der nasıl olmasını ister diye düşünelim.



kolay gelsin...[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________



sorularınız çok güzel ve anlamlı. Günün temposunda tam cevap veremesemde sizlerin affına sığınıyorum. Allah a emanet olun.

Esma_Nur 23 Ocak 2012 14:17

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Estğflh efendim siz değerli zmnınızı bize ayırdıgınız için biz tşk ediyoruz size. Cevaplarınızı büyük zevkle okudum . En güzel yere emanetsiniz.:)

mrvbyz 23 Ocak 2012 15:47

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
hayırlı olsun kardeşim:)

YASEMİN ATAMAN 23 Ocak 2012 20:46

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 


Fecr kardeşimin sorularına cevap:
-Toplumun tevhidi bilinçlenmesinde kadınların fonksiyonu ne olmalıdır?

Kadınlarımız bu zamana kadar tevhidi tebliğden uzak tutulmuştur.Gerekli fonksiyonlarını icra edememiştir.En az erkekler kadar tevhidi bilinçlenmede yer almalıdırlar.

-Günümüz toplumunu nasıl kategorize ediyorsunuz?

Kur'anı kerim insanları sınıflandırmıştır. Benim insanları kategorize etmem doğru olmaz çünkü, kitabım ve peygamberim insanı gerekli katogerilere ayırmıştır.
İnanalar ve inanmayanlar.Bunlar da kendi aralarında kategorilere ayrılmıştır.

-Günümüzde müslümanlar şahsiyetler ne kadar modernitenin etkisinden ne kadar uzak ya da yakın kalabiliyor?. Modernizm hayatımızın neresinde?

Modernite malesef günümüzde bilinçli müslümanları bile içine almış bir handikaptır.Mevcut sosyal hayatın beşeri dayatmaları müslümanlar tarafından da kabul edilir olmuştur.Bunları örnekliyecek olursak, marka tutkusu, yeni teknolojiyi takip, tatil keyfi, yeni fikri akımlardan etkilenme ,temel kaynaklardan uzak eserler okumak, vb.

Modernizim malesef toplumu kuşatan şer çemberlerinden biri olarak varlığını sürdürmektedir.



-Geleneğe karşı tavrınız nedir? Tamamen reddedici mi yoksa tümden kabul mü? yoksa .....

İslam, hayatımıza ait gelenek ve gelecek kavramlarına ve anlayışlarına karşı gerekli ölçüyü koymuştur. Kur'anı naslara aykırı olan gelenek ve anlayışlar kabul edilemıyeceği gibi islamın dışındaki bir hayat tarzıda benimsenemez.

Yani, islam herhangi bir anlayışa karşı tavrımızı bize muhayyer bırakmamıştır. Zaman ve mekan sınırı olmaksızın beşikten mezara hayat tarzımızı belirlemiştir.


- Bütün kitaplar tek bir Kitabın anlaşılması için mi, yoksa Kitabın anlaşılmaması için mi ?

Kitabın içeriğine göre değişir.Biz riski göze almadan direk kitabımızla kendimiz muhatap olmalıyız.


-Günümüzde İslami camia arasında dernekleşmeler / vakıflaşmalar / sivil toplum kuruluşları çoğalmış halde. Bu hayra alamet mi yoksa şerre mi?.
Yıllar sonra mezhep ayrışmaları/çatışmaları gibi dernek/vakıf çatışmaları da çıkar mı?

Ameller nıyetlere göredir.Niyetimiz ne ise Allah o yönde gerekli yönlendirmeleri yapacaktır.Rabbimiz ümmetin vahdetini nasıp eder inşallah.

-Kur'an günümüz toplumunun neresinde duruyor.

Genel olarak baktığımızda Kur'anla toplumun herhangi bir bağının olmadığını görüyoruz. Kırk yıldır namaz kılan insanların fatıha süresinin bile mealını bilmemeleri bunu gösteriyor.


Toplumun Kur'an'a bakış açılarındaki yamukluklar/ yanlışlıklar nelerdir sizce?

Yıllardır Kur'anın anlaşılamayacağı ve bizlerinde anlamayacağımız üzerine propaganda yapıldı.Kur'andan uzak yaşamamız için yoğun çalışmalar gerçekleştırıldı. Toplumda bunu kabullenip Kur'andan uzaklaştı sadece ölülere okunan bir kitap haline geldi. Bizler bu anlayışı yıkmak için gerekli mücadeleyi yapmalıyız.




YASEMİN ATAMAN 23 Ocak 2012 20:48

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

mrvbyz Üyemizden Alıntı (Mesaj 156266)
hayırlı olsun kardeşim:)

Teşekkür ederim Allah razı olsun. Selam ve dua ile kalın..

Yitiksevda 23 Ocak 2012 22:59

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Hayırlı Olsun Tekrardan:

Modern dünyada Geleneksel İslam anlayışı zamanın ruhu ile nasıl ele alınmalı?

Allah Resulünün Sünnetine bakışınız yaptığı her hal ve hareket sünnetmidir?

Allah resulünü anmak adı altında yapılan program vb anmaktan öte anlamaya yönelik ne tür etkisi var ?

Yaradılışımıda öncelik İnsan mı Din mi ?

Toplumsal felaketlerden fuhuştan,gıybetten,faziden vb Haram fiillere düşen veya düşürülen insanlar hususunda bizim ilgisizliğimiz vurdumduymazlığımızın ne kadar etkisi var ?

Küçük insanlar kişileri, normal insanlar olayları, büyük insanlar ise fikirleri tartışırlar sözü ile hareket ettiğimizde bugün tekfir hastalığında düşülen en büyük hata nedir?

Ömrünü ilme insanlığa adamış İlim adamlarının birkaç veya daha çok hatasından dolayı toptan reddetmek sizce islamı bir anlayışmıdır bunların iyi yönleri fikirleri kaynak olarak kullanıldığında neden tepkiler oluşur?

Şimdilik sorularım bu kadar lakin devamı cevaplarınıza orantılı gelecek kolay gelsin...

Medine-web 24 Ocak 2012 00:32

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Yasemin Hocam Hoş geldiniz..
1-islami dirilişmi müslümanların dirilişi mi ? islami dirilişten kastınız islam ilimlerinin ihyası mı,tevhidin la Kısmına atıfmı,veya islam zaten diri değil mi? islami diriliş adlı sitemizin kurucusu olarak bu isimdeki gizem nedir ?
2-bediüzzamanın ;"bu milletin ihyası,ihyayı dinle olur" dan bize anladıklarınızı analiz etmeniz halinde,neler anlatacaksınız?
3-tevhiddeki la ile illa kavramlarının birbiriyle bağlantılı olması kaçınılmaz iken, müslümanlar tarafından ne kadar anlaşılıyor? anlaşılıyorsa yaşantılarında proplem var,anlaşılmıyorsa imanlarında proplem var..analizlerinizi ve çözümlerinizi istirham ediyoruz..
4-"toplumların mimarı annelerdir"...islam toplumunun manzarasını temaşa ettiğinizde,"feeyne tezhebun" ayetinin ihtarıyla,annelere neler anlatmak isterdiniz?
5-gençlere evlilik kavramını/sorumluluğunu/cazibesini/negatiflerini anlatsanız,neler tavsiye ederdiniz?
6-topluma eski alimler gibi faydamız varmıdır ? her bir alimin yetiştirdiği yüzlerce alim varken,örnek yaşantılarıyla parmakla gösterilirken,günümüz alimlerindeki proplem nedir sizce? sorun alimlerde mi,toplumda mı? islama bakış açılarında mı? ihlas sorunundan mı ? asrımızdaki şeytanların çeşitliliğindeki zorluklardan mı ? nedir bu ümmetin hali? neden üç müslüman bir araya gelip anlaşamıyor/konuşamıyor/hareket edemiyor? her müslümana bir tarikat düşecek kadar çeşitliliğimizin sonu ne olacak? kafa adedi kadar din ürettik doğru mu ?
7-hulefai raşidinden biri olma şansınız olsaydı,hangisi olmak isterdiniz ? neden ?
8-Resulullah misafir olarak kapınızı çalsa,ilk ortadan kaldırmak,saklamak istediğiniz ne olurdu ?

saygılar...
not:cevaplardan sonra devam ederiz inşaallah :)

bilinmez 24 Ocak 2012 11:10

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
misafirliğiniz hayırlı olsun,sayın abalam size bi srum olacak..

Anlamak diyoruzya bunu derken kuranı anlama manasında bi anlamaktan bahsediyorum sizce ANLAMAK nedir.yani şöylede izah edeyeim doğru anlamada,

ANLATAN
ANLATILAN
ANLAŞILAN
ANLAYAN,anlatan ve anlayan arasında nasıl araçlar olmalı ki anlatanın MAKSADI anlayan tarafındanda doğru anlaşılsın.ve bu sorunun ışığında size göre tevhid anlaşılmışmıdır türkiyede,çünkü vahdet yoksa tevhid de yoktur yani tevhid vahdede götürür,bu durumda türkiyedeki tevhidi dediklerimiz neden vahdette değillerdir,tevhidi düşünenler arasında vahded yoksa bunlara rasında tevhid doğru anlaşılmamıştır diye bilirmiyiz......sağlıcakla kalın..

serpil 24 Ocak 2012 15:31

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

la diyebilmek Üyemizden Alıntı (Mesaj 156331)
misafirliğiniz hayırlı olsun,sayın abalam size bi srum olacak..

Anlamak diyoruzya bunu derken kuranı anlama manasında bi anlamaktan bahsediyorum sizce ANLAMAK nedir.yani şöylede izah edeyeim doğru anlamada,

ANLATAN
ANLATILAN
ANLAŞILAN
ANLAYAN,anlatan ve anlayan arasında nasıl araçlar olmalı ki anlatanın MAKSADI anlayan tarafındanda doğru anlaşılsın.ve bu sorunun ışığında size göre tevhid anlaşılmışmıdır türkiyede,çünkü vahdet yoksa tevhid de yoktur yani tevhid vahdede götürür,bu durumda türkiyedeki tevhidi dediklerimiz neden vahdette değillerdir,tevhidi düşünenler arasında vahded yoksa bunlara rasında tevhid doğru anlaşılmamıştır diye bilirmiyiz......sağlıcakla kalın..


YASEMİN HANIM acıdım bir şey sormuyacağım.bu soruların cevabını 2014 ye yetiştirirsin İNşaAllah gülümseyen000

YASEMİN ATAMAN 24 Ocak 2012 19:26

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

Yitiksevda Üyemizden Alıntı (Mesaj 156313)
Hayırlı Olsun Tekrardan:

s-1 Modern dünyada Geleneksel İslam anlayışı zamanın ruhu ile nasıl ele alınmalı?

s-2 Allah Resulünün Sünnetine bakışınız yaptığı her hal ve hareket sünnetmidir?

s-3 Allah resulünü anmak adı altında yapılan program vb anmaktan öte anlamaya yönelik ne tür etkisi var ?

s-4Yaradılışımıda öncelik İnsan mı Din mi ?

s-5 Toplumsal felaketlerden fuhuştan,gıybetten,faziden vb Haram fiillere düşen veya düşürülen insanlar hususunda bizim ilgisizliğimiz vurdumduymazlığımızın ne kadar etkisi var ?

s-6 Küçük insanlar kişileri, normal insanlar olayları, büyük insanlar ise fikirleri tartışırlar sözü ile hareket ettiğimizde bugün tekfir hastalığında düşülen en büyük hata nedir?

s-7 Ömrünü ilme insanlığa adamış İlim adamlarının birkaç veya daha çok hatasından dolayı toptan reddetmek sizce islamı bir anlayışmıdır bunların iyi yönleri fikirleri kaynak olarak kullanıldığında neden tepkiler oluşur?

Şimdilik sorularım bu kadar lakin devamı cevaplarınıza orantılı gelecek kolay gelsin...


s-1 Modern dünyada Geleneksel İslam anlayışı zamanın ruhu ile nasıl ele alınmalı?

c-1 Sorunuz net ve anlaşılır değil.Ne demek istediğiniz anlaşılmıyor.Anladığım kadarıyle cevaplayayım.Geleneksellik sadece modern dünya ile ilintili bir anlayış değildir.Emevilerden bugüne zamanın şartlarıyle orantılı olarak geleneksellik var olagelmiştir.Çünkü geleneksellik mevcut statükonun emniyet sübobudur.Tağuti sistemler ancak geleneksel islam anlayışıyle ayakta durabilir.İndirilmiş islam mevcut sistemlerin hiç bir zaman işine gelmez.Mevcut statüko için uydurulmuş islamın var olması bir zarurettir.Emeilerden Abbasilere,Abbasilerden Selçuklulara,Selçuklulardan Osmanlıya,Osmanlıdan Kemalist sisteme kadar gündemde olan hep geleneksellik anlayışıdır.Geleneğin dışına ne zaman çıkan olsa hep marjinal ve dışlanmış olarak yaşamıştır.Günümzdede hakim olan anlayış geleneksel din anlayşıdır.


s-2 Allah Resulünün Sünnetine bakışınız yaptığı her hal ve hareket sünnetmi
dir?


c-2 Bu çok geniş kapsamlı bir soru.Başlı başına bir konu yada makaleyi gerektirir.Kısaca özetleyecek olursak,Allah Rasulünün her hareketi sünnet olarak algılanamaz.İbadet konularında uygulamaları bize kulluğumuzda yol gösterir ama mesela kılık kıyafet konusundaki uygulamaları sünnet kapsamında değerlendirilemez.Rasulün(sav) cüppe giymesi,başına sarık dolaması,onun sünnetidir diye değerlendirelemez.

s-3 Allah resulünü anmak adı altında yapılan program vb anmaktan öte anlamaya yönelik ne tür etkisi var ?


c-3 Bu tür proğramlar mevcut resmi ideoloji tarafından yapıldığı taktirde ne anmaya nede anlamaya etkisi vardır.Sadece geleneksel peygamber anlayışını gündemde tutarak halkın gazını alırlar.Peygamberi anlamak için onun ilk olarak zalimlerle tağutlarla yeryüzü müstekbirleriyle mücadelesini anlamak gerekir.

s-4Yaradılışımızda öncelik İnsan mı Din mi ?

c-4 İnsanın yaratılış gayesi Allah'ın koyduğu dine göre yaşamaktır.Yani kulluktur.Bu iki unsurun bir birine karşı bir önceliği yoktur.

s-5 Toplumsal felaketlerden fuhuştan,gıybetten,faziden vb Haram fiillere düşen veya düşürülen insanlar hususunda bizim ilgisizliğimiz vurdumduymazlığımızın ne kadar etkisi var ?

c-5 Düşmeleri yada düşürlmeleri konusunda herhangi bir etkimiz olmadığını düşünüyorum.Ama kurtulmalarını sağlama konusunda gerekli çabayı göstermediğimize inanıyorum.Yani Allah'ın dinini tebliğ konusunda çabamız gerektiği gibi yok maalesef.Rasulün tebliğ gayretine baktığımızda bizimkinin esamesi bile yok ortada.Kendi komşularımıza bile ulaşamamış durumdayız.

s-6 Küçük insanlar kişileri, normal insanlar olayları, büyük insanlar ise fikirleri tartışırlar sözü ile hareket ettiğimizde bugün tekfir hastalığında düşülen en büyük hata nedir?

c-6 "Küçük insan,normal insan ve büyük insan" dediğiniz şahıslar eğer müslüman şahıslar ise,düşünce ve fikirleride islamidir.Batılı mütefekkirlerin yaptığı ayrımı biz kabul etmeyelim bence. Tekfir hastalığı başlı başına bir hatadır.Bizim birilerini cennete,cehenneme sokmak yada Müslümansın kafirsin demek gibi bir lüksümüz yok.Ama şu gerçeğide unutmayalımki,müslümanın müslümanlığı nasıl naaslarla sabitse,kafirin kafirliğide öyle naaslarla sabittir.Müslümana kafir demek kişiyi küfre iterse,kafirede müslüman demek öyle bir durum ortaya çıkarır.


s-7 Ömrünü ilme insanlığa adamış İlim adamlarının birkaç veya daha çok hatasından dolayı toptan reddetmek sizce islamı bir anlayışmıdır bunların iyi yönleri fikirleri kaynak olarak kullanıldığında neden tepkiler oluşur?


c-7 Toptan red etmek yada kabul etmek islami bir anlayış değildir.Sevgimizde nefretimizde bizi kişilere yada eserlere toptancılık muamelesi yaptırmamalıdır.Kabul edişi noktamız tamamen tevhid çizgisi olmalıdır.Birbirimize tevbe-71 deki geçen ifadeyle muamele etmeliyiz.

YASEMİN ATAMAN 24 Ocak 2012 20:11

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

Abdulmelik Üyemizden Alıntı (Mesaj 156316)
Yasemin Hocam Hoş geldiniz..
1-islami dirilişmi müslümanların dirilişi mi ? islami dirilişten kastınız islam ilimlerinin ihyası mı,tevhidin la Kısmına atıfmı,veya islam zaten diri değil mi? islami diriliş adlı sitemizin kurucusu olarak bu isimdeki gizem nedir ?
2-bediüzzamanın ;"bu milletin ihyası,ihyayı dinle olur" dan bize anladıklarınızı analiz etmeniz halinde,neler anlatacaksınız?
3-tevhiddeki la ile illa kavramlarının birbiriyle bağlantılı olması kaçınılmaz iken, müslümanlar tarafından ne kadar anlaşılıyor? anlaşılıyorsa yaşantılarında proplem var,anlaşılmıyorsa imanlarında proplem var..analizlerinizi ve çözümlerinizi istirham ediyoruz..
4-"toplumların mimarı annelerdir"...islam toplumunun manzarasını temaşa ettiğinizde,"feeyne tezhebun" ayetinin ihtarıyla,annelere neler anlatmak isterdiniz?
5-gençlere evlilik kavramını/sorumluluğunu/cazibesini/negatiflerini anlatsanız,neler tavsiye ederdiniz?
6-topluma eski alimler gibi faydamız varmıdır ? her bir alimin yetiştirdiği yüzlerce alim varken,örnek yaşantılarıyla parmakla gösterilirken,günümüz alimlerindeki proplem nedir sizce? sorun alimlerde mi,toplumda mı? islama bakış açılarında mı? ihlas sorunundan mı ? asrımızdaki şeytanların çeşitliliğindeki zorluklardan mı ? nedir bu ümmetin hali? neden üç müslüman bir araya gelip anlaşamıyor/konuşamıyor/hareket edemiyor? her müslümana bir tarikat düşecek kadar çeşitliliğimizin sonu ne olacak? kafa adedi kadar din ürettik doğru mu ?

7-hulefai raşidinden biri olma şansınız olsaydı,hangisi olmak isterdiniz ? neden ?
8-Resulullah misafir olarak kapınızı çalsa,ilk ortadan kaldırmak,saklamak istediğiniz ne olurdu ?

saygılar...
not:cevaplardan sonra devam ederiz inşaallah :)

1-islami dirilişmi müslümanların dirilişi mi ? islami dirilişten kastınız islam ilimlerinin ihyası mı,tevhidin la Kısmına atıfmı,veya islam zaten diri değil mi? islami diriliş adlı sitemizin kurucusu olarak bu isimdeki gizem nedir ?

c-1 İslami Dirilişten kastımız müslümanların dirilişidir.Çünkü dünya tarihini gözden geçirdiğimizde,nufusu bu kadar çok olupta müslümanların bu kadar ezildiği bir dönem yoktur.
Rasulün(as),tebliğ yöntemine baktığımızda insanları önce "LA" demeye davet etmiştir.Kuranda bize Bakara 256 da belirtmektedir.Tağutları inkar etmeden islam ilimlerinin ihyası mümkün değildir.Yada şöyle dersek,islam ilimlerini ancak tağutları inkar edenler ihya edebilir.
Sitemizi kurarken islami anlayışa göre tevhidi çizgide insanların dirilişine katkı sağlamayı ön gördük.Yeri gelmişken şu açıklamayıda yapalım burada : "
İslami Diriliş" adlı sitemiz "Kardeşlereli Derneği " olarak isim değiştirmiştirmiştir.

2-bediüzzamanın ;"bu milletin ihyası,ihyayı dinle olur" dan bize anladıklarınızı analiz etmeniz halinde,neler anlatacaksınız?

c-2 Benim düşüncem şöyle : "Bediüzzaman" sıfatına karşıyım,çünkü Said Nursi zaman en değerlisi değildi.Said Nusinin sahih bir dini anlattığına inanmıyor eserlerine ve din anlayışına katılmıyor tasvip etmiyorum.O yüzden sözünü analiz etmemede gerek yok.

3-tevhiddeki la ile illa kavramlarının birbiriyle bağlantılı olması kaçınılmaz iken, müslümanlar tarafından ne kadar anlaşılıyor? anlaşılıyorsa yaşantılarında proplem var,anlaşılmıyorsa imanlarında proplem var..analizlerinizi ve çözümlerinizi istirham ediyoruz..

c-3 Bu Sorunun cevabı biraz uzun olacak sabırla okuyun inşaallah.

Kur’an’ın diriltici emirlerinden biri şöyledir: “Ey iman edenler iman edin…” Yani, imanın hakkını verin, nasıl iman edilmesi gerekiyorsa öyle iman edin. Sadece sözde değil; özde de, davranışta da teslimiyet gösterin. Bütün organlarımıza iman ettirip onları Allah’a teslim olan müslümanlar yapmamızı istiyor.. İmanınızı itaatle ispatlamamızı. Mü’minlerin geçirileceği sınavlara hazır olmamızı. Ve imanda sebat etmemizi istiyor

Sizce bunu yapan ne kadar Müslüman kardeşimiz var?? Benim düşüncem her müslümanım diyen bunu yapmıyor. Gerçeği bilen nice kardeşlerimiz var yapmayan, yapamayan..

.
Kur’an, insanın sadece Allah’a kulluk yapmak için yaratıldığını vurgular. Her türlü puta tapıcılığı, şirkin tüm çeşitlerini, tâğutun bütün görüntülerini, sahte ilâhların egemenliklerini reddetmeden yalnız Allah’a kulluk sergilenemez. İman iddiası da, itaat ile ispat edilmeden insanı kurtaramaz.

İman edip Kur’an kaynağına sıkı sarılan kardeşlerim biliyor ki bu gün toplum, "Lâ"sı olmayan bir inanç yaygınlaştırılıyor; itaat ve olumlu anlamda isyanı olmayan, Allah’a isyan edenlere ve âsîlerin düzenine uygun bir din dayatılıyor. Her şeyle, özellikle egemen tüm güçlerle, onların ilâh ve rab anlayışlarıyla uzlaşan, Allah’ın hor gördüklerini hoş görmek için bin dereden su getiren, tepkisiz, laik müslümanlık(!) hâkim kılınmak isteniyor. Allah'a inanan, ama tâğuta itaatten ayrılmayan, Allah'a inanan ve isyankârların ilke ve hükümlerini kabul ettiğini ifade eden, altısı içinden altısı dışından bir din, her çeşit bâtılı reddeden tevhid dininin yerine geçirilmek isteniyor.

Ve bu çalışmalara maalesef müslümanım diyen insanlar destek veriyor. Ezanla seccadeye gelen ama tağutu destekleyen Müslümanlarda var bunların içinde..

Hani “la” ile başlıyorduk kelime-i Tevhid e hani peygamberlerin bu anlamda kutsal isyan ateşini söndürmeden görevi almaya söz veriyorduk acaba ne kadar sözümüzün erleriyiz?
Yani, Allah’a isyan edenlere isyan! Da ne kadar dava eri olarak başımızı koyduk?

Tevhidi kaynaklardan ve kitabımızdan biliyoruz ki; Din “lâ” diye başlıyor. Biz de lâ diyerek başlamalıyız. Şimdi samimice bunu okuyanlar düşünsün “la” diyebiliyor muyuz!

Yoksa: makamımız, maddi kaynaklarımız, eşimiz, çevremiz dünya sevgimiz, rahatlık düşkünlüğümüz, İslami cihadın başımıza açacağı sıkıntılardan kokmamız engel mi oluyor?
İllallaha geçmeden la yı haykırmak gerek. Benim görüşüm la diyemiyoruz diyen samimi cihad erlerin den Allah razı olsun.

imandan önce tâğuta küfrediyor, onu inkâr ve reddedebiliyor muyuz?
Her çeşit tâğuta, her gruptaki bel’amlara, her kesimden Karun’lara, her görevdeki Hâmânlara lâ diye karşı çıkabiliyor muyuz?. Tüm putlara ve sahte ilâhlara hayır diyebiliyor muyuz?
Yine diyorum bunu yapan kardeşlerim var ama maalesef iman ettim deyip yapamayan kardeşlerimde.

Eğer müminler davamızda birleşmiş olsak toplum bu halde olmazdı. Bizler din diyoruz İslam diyoruz dava diyoruz put ve putçuluğa kurşun sıkıyoruz , ne kadar acı ki, yavrularımız haftanın 5 günü putun önünde saygı duruşunda.Kızlarımız saçını okul kapısında açıyor.
İman edenler la nın anlamını bilse birleşip davada yer alarak çocuklarını okullardan alsa böyle sahnelerde yer almazdı yavrularımız. Topluca kanımız akasıya dirensek sistem çökerdi.Yok la yı dünya görüşü ve yaşantısıyla gündeme alıyoruz. Câhilî sermayeye, câhilî eğitim kurumlarına karşı çıkabiliyor muyuz?

Peki ya bakalım bi çevremize ne kadar Atalar dinini, câhilî örf ve âdetleri lâ diye kestirip atıyoruz.

Put ve putçuluk yoktur diyoruz. İslamı bize anlatacak olan yetkililer putların altında makam koltuklarında…
Bir tevhidi programa gitmıştım bilinen tanınan bir hoca putun altında sohpet verdi diye günlerce kendimi yedim. Belki hoca sahnede ki kabartılı putu fark etmedi bilmiyordu ya koca salonda iman ettim diyenler o heykeli hiç mi görmedi? Ayağa kalkıp tekbir deyip topluca Allahü Ekber demekle olmuyor. Karşındaki putu gör!!!!!
Evet sizce ne kadar la deniliyor biliniyor? Yine özellikle vurguluyorum bunu hakkıyla diyen insanlarımız kardeşlerimiz var. Hatta bu yola baş koyan çok değerli kardeşlerimiz. Bunun yanında iman ettim deyip demeyenler la yı bilmeyenler ama tesbihler dolusu tevhid edenler çok…

Neden bu din için sahabeler her şeylerinden vazgeçti, canlarını ortaya koydu? Onlarda sadece tevhidi deyip otursaydılar !!!
La yı demek dille olmuyor.
İllâllah için lâ, O’nu kabul için diğerlerini red, O’na itaat için O’na karşı çıkanlara isyan. Islah için tavır, yapmak için yıkmak, tez için antitez, âmentü billâh demek için kefertü bi’t-tâğut demek şiarımız bizim!

La diyebiliyorsak kalple inanarak, eylemlerimiz düşüncelerimiz yaşam tarzımızla illallah hayatımıza girmiş olur.

Allah’ın itaat edilmesi gereken tek varlık olduğuna inanmak, sadece O’nun bildirdiği şeriatı hayat nizamı olarak kabul etmek, O’nun şeriatı dışındaki bütün fikir ve sistemleri reddetmekle başlar

Benim görüşüm, çevremdeki izlenimim, “la” kavramı toplumun bir kısmının ,anlayıp hayatına geçirdiği bir kavram değil. Hattaki bazı insanlar papağan gibi tevhidi sayıya vuruyor sorsak anlamını bile bilmiyor..


4-"toplumların mimarı annelerdir"...islam toplumunun manzarasını temaşa ettiğinizde,"feeyne tezhebun" ayetinin ihtarıyla,annelere neler anlatmak isterdiniz?

c-4 Feeyne tezhebun... sadece annelere hitap etmiyor bütün iman edenleri kastediyor.Toplumun mimarı sadece anneler değildir kanatindeyim.Ama annelerin aile içi fonksiyonun çok fazla olduğunuda biliuyorum.Her müslüman kendi mükellefiyetini bilmeli anne yada baba olarak toplumu imar etmede gerekli gayreti göstermelidir.

5-gençlere evlilik kavramını/sorumluluğunu/cazibesini/negatiflerini anlatsanız,neler tavsiye ederdiniz?

c-5 Bu sorunun da cevabı uzun olacak sabırla okuyun inşaallah.

Evlilik cüzdanını almak için, dünya hayatının güzelliklerini kazanmak için evlilik yapılmamalı. Allah’ü Tealanın razı olacağı, o’nun rızasını kazanabileceğimiz evlilikler kurmalıyız. Eğer iman etmişsek eşimizde mal, makam, fiziki özelliklerden önce iman ve bu davadaki düşüncelerini araştıralım.
İslamda bizlere rehber olacak eşlere talip olalım.Rehber olamasada dava çemberine sıkı sarılmış olanlar tercihimiz olmalı.
Toplumun dediği gibi her koyun kendi bacağından asılacak sözüne inanmayalım. Biz eşimizden ve çocuklarımızdan onlarda bizlerden sorumlu ve hakları var. Aile içindeki düşünce ve yaşam farklılıkları zamanla eşler arasında uçurumlar açıyor. Belki dış görünüşte mutlu aile görünür fakat imanlı eşlerin içinde huzursuzluk, kabullenmeme, iç çatışma beklide eşini el görmeler başlar. İmanlı veya Allah’ın rızasını isteyen o yolda çarpan yürek sıradan dünyalık bir eşle gönülden bağlanamaz.
Gençlerimiz aile kuracaksa Muvvahhid aile kurmak için çırpınmalı. Gerekirse bu konuda gelenekleri yıkmalı, ailesine baş kaldırmalı bilinçli bir aile onun cennet bahçesi olacağını düşünmeli.
Muvvahhid ailenin temelinin tevhidtir., hükümde, ahlakta, duygularda Allah’ı dikkate alan bir yapının ‘muvahhid aile’ dır.. Muvahhid ailede Tevhid’in, Allah’a kulluk ve Takva olacaktır.
Toplumun Tevhide dönüşmesi Muvvahidlerin omuzlarında bir sorumluluktur.
Muvvahid Ailenin Temeli Tevhiddir. Özelliği ise yalnızca Allah’a kulluk…

Muvahhid ailede Yalnızca Allah’ın dediği olur…

İşe eş seçiminden başlarken evlenmedeki niyetinin farkında olması gerekiyor. Gayelerinin, hedefinin Allah’ın rızası olmalıdır. Allah’tan başka hüküm,yasa koyucu tanımayan, islam davasının yüklenen bireyler ve bireylerden oluşan bir aile olmamız lazım.

Bekar gençlere tavsiyem sırf duyguyu baz alarak sizle aile kurmak isterlerse onlardan uzak durun. Allah rızasını isteyen bir eş seçin.

Allah için evlenen mümin eşinin takva ehlinden,dindar ve ahlaken güzel olanı tercih etmelidir…

Kur’an’nın çizdiği Aile modelinde ilk söz de son söz de Allah ve rasulune aittir… Üstünlük eşitlik yarışı yoktur…

O evde tek Hakim Allah’tır aile bireyleri kayıtsız şartız O’na teslim olmuşlardır..
O aile ve ev bir okuldur.. Kul yetiştiren bir okul.Hanımın hocasının kocası,çocukların hocasının annesi olduğu bir okul..Dünyevileşmenin yaygınlaşması nedeniyle iki yüzlü çocuklar yetiştiriliyor… Allah’tan başkasına boyun eğilmememi gereken öğretilirken evlerde sosyal hayatta renk verilmemesinin tembihlenmesi buna örnektir…

O evler sevginin,huzurun,hudunun sukunun bulunduğu evlerdir..Rum 21.”Kaynaşıp huzura kavuşmanız için kendi cinsinizden zevceler yaratması ve aranızda sevgi ve merhamet koyması O’nun delillerindendir…Bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır”…

Sevgi Allah için Ve Allah’ın istediği ölçüde olacaktır..


6-topluma eski alimler gibi faydamız varmıdır ? her bir alimin yetiştirdiği yüzlerce alim varken,örnek yaşantılarıyla parmakla gösterilirken,günümüz alimlerindeki proplem nedir sizce? sorun alimlerde mi,toplumda mı? islama bakış açılarında mı? ihlas sorunundan mı ? asrımızdaki şeytanların çeşitliliğindeki zorluklardan mı ? nedir bu ümmetin hali? neden üç müslüman bir araya gelip anlaşamıyor/konuşamıyor/hareket edemiyor? her müslümana bir tarikat düşecek kadar çeşitliliğimizin sonu ne olacak? kafa adedi kadar din ürettik doğru mu ?

c-6 Bu sorunuzun cevabı şu iki aytte mevcut.Analizini siz yapın lütfen.

"İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere hak kitaplar indirdi. Oysa kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra, birbirlerine karşı olan 'azgınlık ve kıskançlıkları’ yüzünden anlaşmazlığa düşenler, o, (kitap) verilenlerden başkası değildir. Böylece Allah, iman edenleri, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe Kendi izniyle eriştirdi. Allah, kimi dilerse onu doğruya yöneltir." (Bakara Suresi, 213)

"Ve onlara bu emirden açık belgeler verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki 'hakka tecavüz ve azgınlıktan' dolayı ihtilafa düştüler. Şüphesiz Rabbin, hakkında ihtilafa düştükleri şeyde kıyamet günü aralarında hüküm verecektir." (Casiye Suresi, 17)


7-hulefai raşidinden biri olma şansınız olsaydı,hangisi olmak isterdiniz ? neden ?

c-7 Herhangi birini seçmek yada şuna benzemek isterim gibi bir tercihim olamaz benim.Hepside ümmetin güzide önderleridir.Hepside yolumuza ışık olmuştur.


8-Resulullah misafir olarak kapınızı çalsa,ilk ortadan kaldırmak,saklamak istediğiniz ne olurdu ?

c-8 Keşke öyle bir olasılık olsa.....ama maalesef yok.O yüzden olmayacak olasılıklar üzerine yorum yapmaktansa,Rasulullah gibi mücadele etmenin yollarını aramalı Onun gibi gayretli olmanın çabasını vermeliyiz.

YASEMİN ATAMAN 24 Ocak 2012 20:20

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

la diyebilmek Üyemizden Alıntı (Mesaj 156331)
misafirliğiniz hayırlı olsun,sayın abalam size bi srum olacak..

Anlamak diyoruzya bunu derken kuranı anlama manasında bi anlamaktan bahsediyorum sizce ANLAMAK nedir.yani şöylede izah edeyeim doğru anlamada,

ANLATAN
ANLATILAN
ANLAŞILAN
ANLAYAN,anlatan ve anlayan arasında nasıl araçlar olmalı ki anlatanın MAKSADI anlayan tarafındanda doğru anlaşılsın.ve bu sorunun ışığında size göre tevhid anlaşılmışmıdır türkiyede,çünkü vahdet yoksa tevhid de yoktur yani tevhid vahdede götürür,bu durumda türkiyedeki tevhidi dediklerimiz neden vahdette değillerdir,tevhidi düşünenler arasında vahded yoksa bunlara rasında tevhid doğru anlaşılmamıştır diye bilirmiyiz......sağlıcakla kalın..

Sorunuzdan net bir şey anlayamadım.Daha açık ve sarih olsaydı daha iyi olurdu.
Ama sanırım vahdet konusundaki sorunuzun özeti Bakara 256 ve casiye 17. ayette mevcuttur.Ayetleri aşağıya yazdım.


"İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere hak kitaplar indirdi. Oysa kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra, birbirlerine karşı olan 'azgınlık ve kıskançlıkları’ yüzünden anlaşmazlığa düşenler, o, (kitap) verilenlerden başkası değildir. Böylece Allah, iman edenleri, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe Kendi izniyle eriştirdi. Allah, kimi dilerse onu doğruya yöneltir." (Bakara Suresi, 213)

"Ve onlara bu emirden açık belgeler verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki 'hakka tecavüz ve azgınlıktan' dolayı ihtilafa düştüler. Şüphesiz Rabbin, hakkında ihtilafa düştükleri şeyde kıyamet günü aralarında hüküm verecektir." (Casiye Suresi, 17)

Medine-web 24 Ocak 2012 20:28

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
bediüzzaman hakkındaki düşünceleriniz enteresan doğrusu.bu konudaki düşüncelerinize saygı duymakla birlikte açıkçası derin bir üzüntü duydum.
ismine karşısınız,ilmine karşısınız,sözüne karşısınız...
enteresan düşünceli000

YASEMİN ATAMAN 24 Ocak 2012 21:26

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

serpil Üyemizden Alıntı (Mesaj 156360)
YASEMİN HANIM acıdım bir şey sormuyacağım.bu soruların cevabını 2014 ye yetiştirirsin İNşaAllah [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Teşekkür ederim serpil kardeşim.



Alıntı:

Abdulmelik Üyemizden Alıntı (Mesaj 156413)
bediüzzaman hakkındaki düşünceleriniz enteresan doğrusu.bu konudaki düşüncelerinize saygı duymakla birlikte açıkçası derin bir üzüntü duydum.
düşünceli000


Düşünceme saygı duyduğunuz için teşekkür ederim.






bilinmez 25 Ocak 2012 15:18

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Yukarda sorduğum soruyu kısa tutarak sorayım inşaallah daha net anlaşılır olur.

sayın ablam size göre türkiyede tevhid anlaşılmışmıdır,tevhidi düşünüyoruz diyenler arasında,bi örnek ile örneklendireyim inşaallah daha net olur.

örneğin,Ahmet kalkanın oy kullanmaya şirk dediğine ,mustafa islamoğlu,oyvermeyen koy verir deyip oy vermeyene zalim deyip, oykullanmaya teşfik ediyorken,diğer kendini islam olarak tanımlayan cemaatler ise aynen birbirleriyle farklı düşünüyor ve fiiller sergiliyorlar,buda türkiyede tevhidin anlaşılmadığının delili değilmidir.

Ayrıca yitik sevda arkadaşın tekfir ile ilgili sorusuna verdiğiniz şu cevaba binaen,
c-6 "Küçük insan,normal insan ve büyük insan" dediğiniz şahıslar eğer müslüman şahıslar ise,düşünce ve fikirleride islamidir.Batılı mütefekkirlerin yaptığı ayrımı biz kabul etmeyelim bence. Tekfir hastalığı başlı başına bir hatadır.Bizim birilerini cennete,cehenneme sokmak yada Müslümansın kafirsin demek gibi bir lüksümüz yok.Ama şu gerçeğide unutmayalımki,müslümanın müslümanlığı nasıl naaslarla sabitse,kafirin kafirliğide öyle naaslarla sabittir.Müslümana kafir demek kişiyi küfre iterse,kafirede müslüman demek öyle bir durum ortaya çıkarır.
yasemin atamandan alıntı...

ve sayın ablam hem tekfir hastalıktır diyor peşinede KAFİRİN[MÜŞRİĞİN] NASLA BELLİDİR DİYOR,MÜSLÜMANLIKTA NASLA BELLİDİR,diyorsunuz ya buna binaen naasla müşrikliği tebliğ ettiğiniz kişi halen ısrar ile yok bu sizin anlattıklarınız doğru değil diyorsa,peşine bu tür kişilere,kardeşim dediğinizde,müşriği kardeş kabul etmiş ve naasla müşriği belli olmuş olmasına rağmen kardeş diyerek müslüman görmüş olup ve sizin şu verdiğiniz yanıta göre tehlikeli bi durumla başbaşa kalmış olmazmıyız..
Müslümana kafir demek kişiyi küfre iterse,kafirede müslüman demek öyle bir durum ortaya çıkarır.
yasemin atamandan alıntı...

ayrıca tekfir hastalık ise,ALLAH VE RASULLERİNİN HEPSİDE ,küfrü,şirki,ve haramları,sahte ilahları tekfir etmişlerdir kuranda bu tür yüzlerce hitap var,ey müşrikler,ey kafirler,sahte ilahlar,ve ayrıca lailahe illallah tekfir değil midir,sizce lailahe illallah ,BEN BÜTÜN SAHTE İLAHLIK TASLAYANLARI TEKFİR EDİYORUM DEMEK DEĞİL MİDİR...

mahsun 25 Ocak 2012 20:49

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Merhab ablacım misafirliğin hayırlı olsun, Cevapların ve bakışın yorumun için teşekkürler.

Akşamki ferdi beyin çirkin yazısından sonra bir daha gelmeyi düşünmüyordum.Site yetkililerinin düşüncenize saygılı bakıp bu konuda herkesin özgür olduğunu demesine çok sevindim

İnsanların gidiş yolu farklı olsada birbirimize hakaret edemeyiz. hele gelen soruya dürüstçe cevap verense.


Bu arada o paylaşımda talibetün adlı kardeşimizin size olan saygı ve sevgi dolu sözlerine çok sevindim. Kendi yolunda olmasanızda kardeşim diye yanınızda olması benim geri gelişime vesile oldu.


Herkes bediüz zamanın yolundan gıdecek veya eserlerini okuyacak diye bir mecburiyet yok olmamalı. Bu mecburiyeti koyanlar silah dayıyanlar ve kardeşlikten selamdan atanlar bizleri böldü..



Ferdi beyin yazısı yorumu hitabı çok çirkindi..


Sahabeler döneminde mi yoksa halifeler döneminin ortasında mı yaşamak isterdiniz?

Yitiksevda 25 Ocak 2012 22:31

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Siz ey imana erişenler! Bilin ki, hahamların, rahiplerin çoğu, insanların mallarını haksızca yiyip yutuyor ve (onları) Allahın yolundan alıkoyuyorlar. Fakat bütün o altın ve gümüşü toplayıp Allah yolunda harcamayanlar var ya, (işte) onlara (sonraki hayat için) çok çetin azabı müjdele.(Tevbe-34)

Yasemin Kardeşimden Ayetin nüzul sebebi her ne kadar ahbari ve Ruhbani terimlerine yönelik isede günümüz Yahudileşen ve Azgınlaşanları bazında İslam dinine mensup olduklarını iddia edip bu fiilleri işleyen PARA putuna tapanlara ayetin işaretini nasıl anlamalıyız ?

Özellikle sosyal alanda eksikliği had safhada olan İnfak,KarzıHasen vb İslami kavramların hayata geçirilememesinden ötürü Bankalar ile muamele etmeye zorunlu kalan insanların bizleri rabbe şikayet etmeleri onların haklı veya haksız olmalarında duyarsızlığımızın etkisi ne denlidir?

Kelam ilmi hususunda size sorularım olacak uygun görürseniz ...

YASEMİN ATAMAN 26 Ocak 2012 00:09

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

la diyebilmek Üyemizden Alıntı (Mesaj 156518)
Yukarda sorduğum soruyu kısa tutarak sorayım inşaallah daha net anlaşılır olur.

sayın ablam size göre türkiyede tevhid anlaşılmışmıdır,tevhidi düşünüyoruz diyenler arasında,bi örnek ile örneklendireyim inşaallah daha net olur.

örneğin,Ahmet kalkanın oy kullanmaya şirk dediğine ,mustafa islamoğlu,oyvermeyen koy verir deyip oy vermeyene zalim deyip, oykullanmaya teşfik ediyorken,diğer kendini islam olarak tanımlayan cemaatler ise aynen birbirleriyle farklı düşünüyor ve fiiller sergiliyorlar,buda türkiyede tevhidin anlaşılmadığının delili değilmidir.

Ayrıca yitik sevda arkadaşın tekfir ile ilgili sorusuna verdiğiniz şu cevaba binaen,
c-6 "Küçük insan,normal insan ve büyük insan" dediğiniz şahıslar eğer müslüman şahıslar ise,düşünce ve fikirleride islamidir.Batılı mütefekkirlerin yaptığı ayrımı biz kabul etmeyelim bence. Tekfir hastalığı başlı başına bir hatadır.Bizim birilerini cennete,cehenneme sokmak yada Müslümansın kafirsin demek gibi bir lüksümüz yok.Ama şu gerçeğide unutmayalımki,müslümanın müslümanlığı nasıl naaslarla sabitse,kafirin kafirliğide öyle naaslarla sabittir.Müslümana kafir demek kişiyi küfre iterse,kafirede müslüman demek öyle bir durum ortaya çıkarır.
yasemin atamandan alıntı...

ve sayın ablam hem tekfir hastalıktır diyor peşinede KAFİRİN[MÜŞRİĞİN] NASLA BELLİDİR DİYOR,MÜSLÜMANLIKTA NASLA BELLİDİR,diyorsunuz ya buna binaen naasla müşrikliği tebliğ ettiğiniz kişi halen ısrar ile yok bu sizin anlattıklarınız doğru değil diyorsa,peşine bu tür kişilere,kardeşim dediğinizde,müşriği kardeş kabul etmiş ve naasla müşriği belli olmuş olmasına rağmen kardeş diyerek müslüman görmüş olup ve sizin şu verdiğiniz yanıta göre tehlikeli bi durumla başbaşa kalmış olmazmıyız..
Müslümana kafir demek kişiyi küfre iterse,kafirede müslüman demek öyle bir durum ortaya çıkarır.
yasemin atamandan alıntı...

ayrıca tekfir hastalık ise,ALLAH VE RASULLERİNİN HEPSİDE ,küfrü,şirki,ve haramları,sahte ilahları tekfir etmişlerdir kuranda bu tür yüzlerce hitap var,ey müşrikler,ey kafirler,sahte ilahlar,ve ayrıca lailahe illallah tekfir değil midir,sizce lailahe illallah ,BEN BÜTÜN SAHTE İLAHLIK TASLAYANLARI TEKFİR EDİYORUM DEMEK DEĞİL MİDİR...

sayın ablam size göre türkiyede tevhid anlaşılmışmıdır,tevhidi düşünüyoruz diyenler arasında,bi örnek ile örneklendireyim inşaallah daha net olur.

Tevhidi anlayan kesim maalesef azınlıktadır,tarihin her safhasında olduğu gibi bu zaman dilimindede tevhidi bilince sahip müslümanlar marjinal denecek azınlıktadır.Bunu sizde taktir edersiniz.Ama şurasını biliyoruz ki,Vahyi esas alan anlayış,her zaman azınlıkta olmuş,bundan sonrada öyle olacaktır.Çoğunluğun ise her dönem sapkınlıkta olduğu bize Kitap tarafından bildirilmiştir.



örneğin,Ahmet kalkanın oy kullanmaya şirk dediğine ,mustafa islamoğlu,oyvermeyen koy verir deyip oy vermeyene zalim deyip, oykullanmaya teşfik ediyorken,diğer kendini islam olarak tanımlayan cemaatler ise aynen birbirleriyle farklı düşünüyor ve fiiller sergiliyorlar,buda türkiyede tevhidin anlaşılmadığının delili değilmidir.

Ben Ahmet Kalkan hocanın dediğine tabii bir insanım.Benim inancım Tağuti sistemleri hiç bir zaman onaylamaya,desteklemeye,oy ermeye,oyalanmaya müsade etmiyor.İslamoğlu neden ve neye dayanarak böyle diyor onu bilmiyorum.Bu konuda kendisine ulaşmak ve bilgi almak için,Kardeşlereli Derneği olarak çaba gösterdik ama maalesef başarılı olamadık,ulaşamadık.Artık İslamoğlu erişilmez bir alim olarak olması gerekenin zıddıyle hareket eder olmuş.İnsanların dünyalık edinimleri,ilmi hedeflerinin önüne geçtiği zaman,şer'ilikten,maslahatçılığa doğru bir kayma yaşıyor.On yıl önceki İslamoğlu ile,şimdiki arasında ne kadar fark var,hayret ediyor insan doğrusu....Kaldıki bu fikri savunan sadece İslamoğlu değil. İslamoğlu gibi kişilerin tevhidi anlamadığı söylenemez,kesinlikle çok mükemmel bir şekilde biliyorlar tevhidin içeriğini.Kendilerine tabii olan cemaatleride bunun bilincindeler. Ama dediğim gibi,yada benim kanaatim diyeyim,Samimi duygularla orataya çıkıyorsunuz,hiç bir dünyalığınız yok,zaman içerisinde dünyalık edinmeye başlıyorsunuz,arabanız yokken arabanız,eviniz yok iken eviniz,yazlığınız,vakfınız,radyonuz,devremülkünüz, kışlığınız,televizyonunuz v.s. v.s,yani dünyalıklarınız çoğalmaya başlıyor....sonra fark etmeden bağlanıveriyor insan.Bundan sonrada elindekini muhafaza adına,kitabi olandan,maslahatçı bir anlayışa doğru kayıyorsunuz,kayma bir tarafa artık anlayışınız o yöne temelleniyor.

ve sayın ablam hem tekfir hastalıktır diyor peşinede KAFİRİN[MÜŞRİĞİN] NASLA BELLİDİR DİYOR,MÜSLÜMANLIKTA NASLA BELLİDİR,diyorsunuz ya buna binaen naasla müşrikliği tebliğ ettiğiniz kişi halen ısrar ile yok bu sizin anlattıklarınız doğru değil diyorsa,peşine bu tür kişilere,kardeşim dediğinizde,müşriği kardeş kabul etmiş ve naasla müşriği belli olmuş olmasına rağmen kardeş diyerek müslüman görmüş olup ve sizin şu verdiğiniz yanıta göre tehlikeli bi durumla başbaşa kalmış olmazmıyız..

Hayır olmayız(benim düşüncem).İslamla alenen savaşmayan,müslümanlara kin ve nefret beslemeyen kişilere illaki de müşriksin demenin bir mantığı yok kardeşim.Tevhidi çizgiyi insanlara açık bir şekilde anlatmak bizim görevimiz.Şirkin mahiyeti,tevhidin mahiyeti ortaya konur,isteyen tabi olur isteyen hevasına göre hareket eder.Bu ülkede seksen yıldır süregelen bir asimilasyon politikası var.Maalesef insanlar,elli yıldır namaz kılıyor ama fatihada ne dendiğinden haberleri yok,bilmiyorlar.bizlerde adam gibi anlatamadık.Yani uzatmayalım,ben birinin alenen islami hükümleri red etmediği müddetçe tekfir edilmesine karşıyım.Çünkü şu ülkede İslamoğlu,Bayındır,Karaman gibi ulema siyasi seçimlerde,referandumda salih amel niyetiyle oy kullandı ve halkıda bu yönde yönlendirebiliyorsa,avamı tekfir etmek çok lüx olur.


ayrıca tekfir hastalık ise,ALLAH VE RASULLERİNİN HEPSİDE ,küfrü,şirki,ve haramları,sahte ilahları tekfir etmişlerdir kuranda bu tür yüzlerce hitap var,ey müşrikler,ey kafirler,sahte ilahlar,ve ayrıca lailahe illallah tekfir değil midir,sizce lailahe illallah ,BEN BÜTÜN SAHTE İLAHLIK TASLAYANLARI TEKFİR EDİYORUM DEMEK DEĞİL MİDİR..

Küfürde olan tekfir edilmez,o zaten küfürdedir.Tekfir,günümüzde müslümanın müslümana karşı kullandığı bir silah durumuna geldi.Buda islam düşmanları tarafından tetiklenmektedir.Kur'anda Hitaplara dikkat ederseniz, "Ey müşrikler", "ey kafirler","sahte ilahlar" diyor sizin belirttiğiniz gibi....bu hitaplar zaten küfür ehli için söylenen hitaplar....La İlahe İllallah,tekfir değil,ilki red ediş,devam tastiktir.Bunun yani tevhidin en açık ifadesi Bakara 256. ayette belirtilmiştir. Önce bütün sahte ilahları red....sonra kopması mümkün olmayan kulpa yapışmak.....Ayrıca,neden insanları tekfir edelim ve buna yol arayalım ki....neden birilerine sen müşriksin,sen kafirsin sen müslümansın diyelimki....nasslar ortada değilmi...konuştuğum insanlar var,öyle basit şeylerden tekfir eder oldularki müslümanları...yazık oluyor bizlere.

YASEMİN ATAMAN 26 Ocak 2012 00:52

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

mahsun Üyemizden Alıntı (Mesaj 156582)


Sahabeler döneminde mi yoksa halifeler döneminin ortasında mı yaşamak isterdiniz?


Her iki dönemde de islam kimliği ile mümin olarak yaşamak isterdim.

YASEMİN ATAMAN 26 Ocak 2012 01:21

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

Yitiksevda Üyemizden Alıntı (Mesaj 156593)
Siz ey imana erişenler! Bilin ki, hahamların, rahiplerin çoğu, insanların mallarını haksızca yiyip yutuyor ve (onları) Allahın yolundan alıkoyuyorlar. Fakat bütün o altın ve gümüşü toplayıp Allah yolunda harcamayanlar var ya, (işte) onlara (sonraki hayat için) çok çetin azabı müjdele.(Tevbe-34)

Yasemin Kardeşimden Ayetin nüzul sebebi her ne kadar ahbari ve Ruhbani terimlerine yönelik isede günümüz Yahudileşen ve Azgınlaşanları bazında İslam dinine mensup olduklarını iddia edip bu fiilleri işleyen PARA putuna tapanlara ayetin işaretini nasıl anlamalıyız ?

Nüzül sebebbinin hususi olması,hükmün umumiliğine mani değildir kardeşim.Allah'ın belirttiği hususlara kim karşı gelir,sınırları çiğnerse,mutlaka karşılığını görecektir.Üzücü olan yan,bir zamanların fakir ama idealist müslümanları,kapilast sistemin kendilerine sunduğu imkanlar doğrultusunda mal ve servet derdine düştüler.Zaman içerisinde imkanlarının çoğalmasına paralel olarak,ideallerinden vaz geçtiler.Artık,kapılarına gelewn dilencilere kuruşlar vererek,ramazanlarda bir kaç yardım paketiyle,zekatlarını şöyle böyle vererek lüks malikaneler sahibi olmaya başladılar.Para putuna tapmaya ne kadar yöneldiler bilemem ama,paraları çok değerlendi bunnu biliyorum.Eğerki kalbende Parayı bir ilah gibi sever konuma geldilerse ki,kalpleri bilen Allah'tır,o zaman müşrik oluyorlar.Papazla haham nereye gidecekse onlarda oraya gidecek demektir.


Özellikle sosyal alanda eksikliği had safhada olan İnfak,KarzıHasen vb İslami kavramların hayata geçirilememesinden ötürü Bankalar ile muamele etmeye zorunlu kalan insanların bizleri rabbe şikayet etmeleri onların haklı veya haksız olmalarında duyarsızlığımızın etkisi ne denlidir?

Yani şunu karamamız gerekiyor öncelikle.İmtihan için geldiğimiz bir dünyada,hiç bir müslüman, "Müslümanlar bana yardımcı olmuyorlar,bende bankada faizle para alırım" diyemez.Çünkü her duruşun bir bedeli vardır.Müslümanca durmak istiyorsak,inancımız gereği, gerektiğinde yokluk ve sefalet içerisinde yaşamayı göze alabilmeliyiz.Diğer taraftan infak etmeyen,karzı hasende bulunmayanlar ise kendileri gereken bedeli ödeyecektir.Uunutmayalımki her nefis kazancına karşı bir rehinidir diye belirtilmektedir Müddessir 38.ayette.

Kelam ilmi hususunda size sorularım olacak uygun görürseniz ...





Buyrun sorun.

Yitiksevda 26 Ocak 2012 01:48

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Teşekkürler:

Kader Kur'anda geçer İmanın şartları arasında gösterilen bu kavram İman esasımıdır yani Kadere İman varmıdır?

Kabir azabı Kur'anda açık delilleri ile yokken bizi ölmeden Allah adına hesaba çekenler neye dayanarak bunu iddia etmektedirler?

İnsanın yaptığı fiiler kendinden mi Allah'tanmı Örnek olarak: Elimde bir silah var ve ateş ettiğimde o kurşunun karşımdaki kişiye isabet etmesi kişinin fiilimidir yoksa külli iradenin müdahalesimidir?

Hidayet ve Sapkınlık Allah'tanmı gelir Kulun seçimimidir Ayetlerin yorumlarını Hidayet ve sapkınlık Allah'tandır tercümeleri ne kadar doğrudur?

Ehli sünnete göre Hadis itikatta delil alınabileceğine dair görüşler Kur'anın itikat anlayışını etkilermi ?

Yine Ehli Sünnetin bazı alimlerine göre Yönetici idareci vb Fasık zalim bile olsa itaat şarttır görüşü Kur'ana ne kadar uygun?

Son bir soru Ayeti kerime Allah ''emaneti'' dağlara ovalara vb sunduğunda hiçbiri kabul etmeye yanaşmamakta ve bu emaneti yalnız insan yüklenmekte bu hakikat ortada iken görünmeyen varlıklar olarak geçen isimlere imtihanı yüklediğimizde Allah adına emanet dağıtmış olmazmıyız (Örneğin cinler tabiri Gerçekte ne anlamda geçer Kuranda) ?

Kur'an dışında Allah resulüne vahiy gelmişmidir vahyi gayri metluv vb?

Hadisler Dinde esasmıdır tarihi malumatmıdır?
Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler vereceğiniz cevaplarda değerlendirmeyi red veya kabul hususunu ayrıca belirtecem selametle kalın...

talibetün 26 Ocak 2012 10:07

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
misafirliğiz hayırlı olsun Yasemin hanım

dün fıkralar bölümünde sanırım kızınız bir kaç fıkra paylaşmış çok hoşuma gitti :)
kızınızı daha sık görmeyi isteriz inşallah
selam ve dua ile

YASEMİN ATAMAN 26 Ocak 2012 11:10

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

talibetün Üyemizden Alıntı (Mesaj 156620)
misafirliğiz hayırlı olsun Yasemin hanım

dün fıkralar bölümünde sanırım kızınız bir kaç fıkra paylaşmış çok hoşuma gitti :)
kızınızı daha sık görmeyi isteriz inşallah
selam ve dua ile

Selamün aleyküm güzel kardeşim, öncelikle bana ve yorumlarıma düşüncelerime gönülden yaklaştığınız için teşekkür ederim.

Cemrenur kızım... daha öncede çalışmalarını sunmuştum. İnşallah seviyesi olduğu konularda aramızda olacak.Yaşı henüz küçük ablaları,abileri ,konularda hata yaparsa lütfen düzeltelim daha çocuk.

kamer34 26 Ocak 2012 14:29

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
"Rahman ve Rahim Olan ALLAH'ın adıyla"
Yasemin bacım öncelikle misafirhanemize hoş geldiniz. Sorular sorulmasnıı bekledim,verilcek cevaplar doğrultusunda soralarımı sormayı yeğledim.

Bacım bir kaç soruda ben sorayım inşallah.


Özellikle “la diyebilmek” rumuzlu üyemizin sorduğu sorulara verdiğiniz cevaplar çok dikkatimi çekti. Bende ona vermiş olduğunuz cevaplara mahsuben bir kaç soru sorayım..

1-
Bir müslüman Bakara 221. Ayetin hükmünü günümüzde nasıl uygulanmalıdır?


“”Müşrik (Allah'a ortak koşan) kadınları, (onlar) mü'min oluncaya kadar nikâhlamayın. Mü'min bir cariye müşrik (hür) bir kadından elbette daha hayırlıdır, hoşunuza gitse bile. (Kadınlarınızı da) müşrik erkeklerle, (onlar) mü'min oluncaya kadar nikâhlamayın. Mü'min bir köle, müşrik (hür) birinden hoşlansanız bile elbette daha hayırlıdır. ışte onlar, (sizi) ateşe davet ederler. Allah ise kendi izni ile (sizi) cennete ve mağfirete davet ediyor ve insanlara âyetlerini açıklıyor. Umulur ki onlar böylece tezekkür ederler.” Bakara/221

2-) Maide 5. Ayetin hükmüne göre ehl-i kitabın kadınları ile evelnmek müminler için helaldir. Bu istisnayı durum diğer tüm din mensubu kadınların müminlere nikah akdi yapması haram olduğunun da işaretidir. Bu durumda kimlerin hangi dine mensup olup olmadığı tespiti sizce yapılması gerekmezmi?


"...Sizden önce kitap verilen ümmetlerin hür ve iffetli kadınları da iffetlerinizi koruyarak, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın, kendilerine mehirlerini verip nikâhladığınız takdirde size helâldir..." (Maide,5)

3-) Kuran da birçok ayette kafirlerin dost ednilmesi yasaklanmış kafirleri dost edinenlerin dinden çıktıkları bildirilmiştir.. Bu durumda günlük yaşantınızda dost ve dost olmayanların ayırımını nasıl yapıyorsunuz.? Bu ayetleri günlük hayatınızda nasıl tatbik ediyorsunuz?


"Ey iman edenler, eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşı küfürden hoşlanıyorlarsa onları dost edinmeyin! Sizden her kim onları dost edinecek olursa, işte bunlar kendilerine zulmedenlerdir." Tevbe/23


"Müminler, müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmesinler. Her kim bunu yaparsa, Allah'dan ilişiği kesilmiş olur." Al-i-imran/28


"Ey iman edenler, sizden olmayanları dost edinmeyin; onlar, sizi şaşırtmakta kusur etmezler, sıkıntıya düşmenizi arzu ederler. Baksana, öfkeleri ağızlarından taşmaktadır; sinelerinin gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz, sizlere ayetleri açıkça bildirdik." AL-i-imaran/118


4-) Sizce tekfirin tanımı nedir? Aşağıdaki iki alimin sözlerini yorumlarmısnız?

Abdurrahman b. Hasan:

“Rasuller, kendilerine uyanların tümüne bütün müşriklerden uzak kalmalarını, onlarla ilgi ve bağlarını koparmalarını, onları tekfir etmelerini istemişlerdir.” (Fethu’l-Mecid ala Şerhu Kitabi’t-Tevhid)

Ebu Hanife'ye "Bir kimse kafiri kafir olarak bilmem derse?" diye soran kişiye, "O kafir gibidir" cevabını vermiştir.

(Ebu Hanife'nin Beş Eseri - sf: 40)

Ebu Hanife bir başka yerde şöyle dedi:

Said b. Müseyyeb'den bana ulaştığına göre, kafirleri bulundukları mevkie indirmeyen onlar gibidir"

(Ebu Hanife'nin Beş Eseri - sf: 43)

5-) Peygamber efendimiz (sav) in amcası Ebutalip din düşmanlığı yapmamış tam tersine peygamberin ve davasının arkasında tüm gücüyle durmuştur. Buna göre İslamla alenen savaşmayan,müslümanlara kin ve nefret beslemeyen bu kişiye illaki müslümandır demenin mantığı varmıdır?


Allah’a emanet olunuz bacım

YASEMİN ATAMAN 26 Ocak 2012 19:01

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

Yitiksevda Üyemizden Alıntı (Mesaj 156611)
Teşekkürler:

Kader Kur'anda geçer İmanın şartları arasında gösterilen bu kavram İman esasımıdır yani Kadere İman varmıdır?

Burdaki bütün sorularınız kelamcıların yıllarca tartışıpta sonuçlandıramadığı sorular.Sizinde bildiğiniz gibi Kelam ilmi,batının felsefecilerinden etkilenen islam alimlerinin gereksiz konularda yıllarca kafa yormasına neden olmuş,bunca emeklerine rağmende herhangi bir sonuca varamamışlardır.

Kur’ân-ı Kerim’de “kader” kelimesi, iman esasları içinde sayılan hepimizin bildiği anlamıyla kullanılmamaktadır. Kur’an, bu kelimeyi, evrenin Allah tarafından belirlenmiş kurallar ve ölçüler içerisinde yarattığı; rastgele ve tesadüfî bir şekilde yaratılmadığı anlamında kullanmaktadır.Kur’an’da, kader imanın bir prensibi olarak sunulmamıştır.Ancak, bu, Kur’an’da kader konusunun yer almadığı anlamına gelmez. Kader’in imanın bir prensibi olarak zikredilişi, Peygamber (s.a.s.)’in hadislerinde geçmektedir.

Kadere iman, insana kâinatta her şeyin yüce bir hikmete göre cereyan ettiğini gösterir. Mü’min, kendisine bir zarar geldiği zaman feryadı basmaz. Başarı ve iyilik dokunduğu zaman da her şeyi unutarak sevinip şımarmaz. Böylece mü’min kadere inanmakla dengeli ve mutedil bir olgunluk kazanır. Dünyada da mutluluğun ve üstünlüğün zirvesine ulaşır. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyurur: “Gerek yeryüzünde, gerek nefislerinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, bizim onu yaratmamızdan evvel bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır. Allah bunu, elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve O’nun size vereceği ile sevinip şımarmayasınız diye yazmıştır. Allah kendini beğenen kibirli kimseleri sevmez"(Hadid-22,23)

Kader konusunda, bir mü’min için, bunları bilmek yeterlidir. Bunun dışında kader konusunda çatışıp çekişmek, münakaşalar yapmak câiz değildir. Çünkü mutlak kader Allah’ın bir sırrıdır, sınırlı kapasitesi olan insan aklının bu konudaki tüm sırları idrâk etmesi mümkün değildir.

Ebû Hüreyre’nin şöyle dediği rivâyet olunur
: “Biz kader konusunda tartışırken Rasûlullah (s.a.s.) yanımıza çıkıp geldi. Kaderi tartıştığımızı görünce, öfkelendi ve yüzü kızardı, sonra şöyle buyurdu: “Size bununla mı gönderildim? Sizden önceki kavimler bunu tartışma konusu yaptıkları için helâk oldular. Bu konuda tartışmanızı istemiyorum.”



Kabir azabı Kur'anda açık delilleri ile yokken bizi ölmeden Allah adına hesaba çekenler neye dayanarak bunu iddia etmektedirler?

Kabir azabının varlığından yada yokluğundan ziyade,sürdüğümüz hayatın mahiyeti önemlidir.
İslamda esas olan Kulluk eksenli bir hayat yaşamaktır.Ömrü Allaha kulluk üzere geçen bir kişinin kabir azabıyle herhangi bir sorunu olamayacağı kesindir.Kabir azabının varlığı yada yokluğu,teslim olmuş kişilere ne kadar gereklidir ki?İman üzere yaşamış ve iman üzere ölmüş insanlar için.Yada aksini düşünelim,ömrü isyanla geçmiş ve o hal üzere olan bir kişinin ahir hayatı viran olmuşssa....Bunları tartışıp sonuçlandırmaya çalışmak yerine,bize emredilen mükellefiyetlerimizi dikkatle hayatımıza uygulamanın yardımlaşmasını yapmalıyız diye düşünüyorum.


İnsanın yaptığı fiiler kendinden mi Allah'tanmı Örnek olarak: Elimde bir silah var ve ateş ettiğimde o kurşunun karşımdaki kişiye isabet etmesi kişinin fiilimidir yoksa külli iradenin müdahalesimidir?

Hidayet ve Sapkınlık Allah'tanmı gelir Kulun seçimimidir Ayetlerin yorumlarını Hidayet ve sapkınlık Allah'tandır tercümeleri ne kadar doğrudur?

Bu soruların cevabı yukarıdaki (Kader konusundaki) cevaplarla ilişkili.Yani bunların cevabını orda verdim.Çünkü sorular farklı olsada mahiyeti aynı.

Ehli sünnete göre Hadis itikatta delil alınabileceğine dair görüşler Kur'anın itikat anlayışını etkilermi ?

İtikadın sınırları sadece Kur'an belirler.Bunu dışında itikadda belirleyicie bir unsur yoktur.
Ehli Sünnet gibi bir takıntım yok benim.Müslüman olmak ve müslüman olarak anılmak yeterlidir görüşündeyim.


Yine Ehli Sünnetin bazı alimlerine göre Yönetici idareci vb Fasık zalim bile olsa itaat şarttır görüşü Kur'ana ne kadar uygun?

Ehli Sünnet Alimleri ne düşünür bilemem ama,bu sorunun en güzel cevabını Ebu Hanefi yaşantısıyle vermiştir.Emevi Halifesi Mansura,"Vasıt Mescidinin kapılarını say desen saymam" diyerek görev yapmayı kabul etmemiş ve bedelinide zindanlarda şehit olarak ödemiştir.Tabi arkasında talebesi İmam Yusuf kadılığa başlayarak hocasının uygun görmediğini yapmıştır.

Son bir soru Ayeti kerime Allah ''emaneti'' dağlara ovalara vb sunduğunda hiçbiri kabul etmeye yanaşmamakta ve bu emaneti yalnız insan yüklenmekte bu hakikat ortada iken görünmeyen varlıklar olarak geçen isimlere imtihanı yüklediğimizde Allah adına emanet dağıtmış olmazmıyız (Örneğin cinler tabiri Gerçekte ne anlamda geçer Kuranda) ?

Biz kimseye bişeyler yüklemiyoruz kardeşim.Allah yarattıklarından kime ne gerekiyorsa yüklenecek, onuda eksiksiz olarak yüklemiştir.Biz iman edenlerin tek yapması gereken kulluk davamızda samimice yol almaya bakmak.

Kur'an dışında Allah resulüne vahiy gelmişmidir vahyi gayri metluv vb?

Kur'an dışında vahiy gelmediğine inanıyorum.

Hadisler Dinde esasmıdır tarihi malumatmıdır?

Dinde esas değildir ama tarihi malumatta değildir.Hadislere olan ihtiyacımız kaçınılmazdır.Bir çok konuda bizleri aydınlatmaktadır.


Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler vereceğiniz cevaplarda değerlendirmeyi red veya kabul hususunu ayrıca belirtecem selametle kalın...

Sorularınıza cevaplar verdim acizane.
Kardeşim,şimdi benden size kardeşane bir nasihat.
Yukarıdaki sorularında ciddi isen ve bu eksende düşünüyorsan,bu tür düşüncelerden ve sorgulamalardan bir an önce kurtul.Çünkü bu tür sorular zaman içerisinde Kulluk mekezli bir hayat yaşamaya mani olabilir.Beni sakın yanlış anlama,sadece kardeşin kardeşe nasihati olarak değerlendir.

YASEMİN ATAMAN 26 Ocak 2012 20:01

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

kamer34 Üyemizden Alıntı (Mesaj 156639)
"Rahman ve Rahim Olan ALLAH'ın adıyla"
Yasemin bacım öncelikle misafirhanemize hoş geldiniz. Sorular sorulmasnıı bekledim,verilcek cevaplar doğrultusunda soralarımı sormayı yeğledim.

Bacım bir kaç soruda ben sorayım inşallah.


Özellikle “la diyebilmek” rumuzlu üyemizin sorduğu sorulara verdiğiniz cevaplar çok dikkatimi çekti. Bende ona vermiş olduğunuz cevaplara mahsuben bir kaç soru sorayım..

1-
Bir müslüman Bakara 221. Ayetin hükmünü günümüzde nasıl uygulanmalıdır?


“”Müşrik (Allah'a ortak koşan) kadınları, (onlar) mü'min oluncaya kadar nikâhlamayın. Mü'min bir cariye müşrik (hür) bir kadından elbette daha hayırlıdır, hoşunuza gitse bile. (Kadınlarınızı da) müşrik erkeklerle, (onlar) mü'min oluncaya kadar nikâhlamayın. Mü'min bir köle, müşrik (hür) birinden hoşlansanız bile elbette daha hayırlıdır. ışte onlar, (sizi) ateşe davet ederler. Allah ise kendi izni ile (sizi) cennete ve mağfirete davet ediyor ve insanlara âyetlerini açıklıyor. Umulur ki onlar böylece tezekkür ederler.” Bakara/221

İslam bildiğimiz gibi cemaat olarak yaşanabilecek bir dindir.Bireysel olarak yaşanabilen ibadetler sınırlıdır.Günümüzde evlenecek tevhid ehli olan gerek erkek gerekse hanım müslümanlar evlenecekleri kişilerinde tevhid ehli olmasına dikkat etmeli oluşturacakları ailenin temellerini Allah'ın rızasına uygun atmalıdırlar.Şurası bir gerçektir maalesef günümüzde saflar net olarak ayrışmadığı için kimin müşrik kiminde tevhid ehli olduğunu kesinlikle araştırmamız gerekmektedir.Dünyevi çıkarlar ve edinimileri benimseyerek bilerek bir müşrikle evlenemez hiç bir muvahhid.Çünkü aile yapısı yetişecek nesil için çok önemlidir.


2-) Maide 5. Ayetin hükmüne göre ehl-i kitabın kadınları ile evelnmek müminler için helaldir. Bu istisnayı durum diğer tüm din mensubu kadınların müminlere nikah akdi yapması haram olduğunun da işaretidir. Bu durumda kimlerin hangi dine mensup olup olmadığı tespiti sizce yapılması gerekmezmi?

"...Sizden önce kitap verilen ümmetlerin hür ve iffetli kadınları da iffetlerinizi koruyarak, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın, kendilerine mehirlerini verip nikâhladığınız takdirde size helâldir..." (Maide,5)

Bunun tespiti yine evlenecek kişiye düşüyor.Yani evlenecek kişilerin İslami bir yuva kurma dertleri var ise gereken araştırmayı yapacaklarına inanıyorum.



3-) Kuran da birçok ayette kafirlerin dost ednilmesi yasaklanmış kafirleri dost edinenlerin dinden çıktıkları bildirilmiştir.. Bu durumda günlük yaşantınızda dost ve dost olmayanların ayırımını nasıl yapıyorsunuz.? Bu ayetleri günlük hayatınızda nasıl tatbik ediyorsunuz?


"Ey iman edenler, eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşı küfürden hoşlanıyorlarsa onları dost edinmeyin! Sizden her kim onları dost edinecek olursa, işte bunlar kendilerine zulmedenlerdir." Tevbe/23


"Müminler, müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmesinler. Her kim bunu yaparsa, Allah'dan ilişiği kesilmiş olur." Al-i-imran/28


"Ey iman edenler, sizden olmayanları dost edinmeyin; onlar, sizi şaşırtmakta kusur etmezler, sıkıntıya düşmenizi arzu ederler. Baksana, öfkeleri ağızlarından taşmaktadır; sinelerinin gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz, sizlere ayetleri açıkça bildirdik." AL-i-imaran/118

Müslümanın hayatı naasslarla sınırlıdır.Ayetlerde Allah'a ve O'nun dinine karşı bir tavırdan bahsediliyor.Yani küfrü imana tercihten,bu tercihin sonucuna göre davranmaktan bahsediliyor.Bizlerde tabiki İnancımıza karşı tavır alan ve Allah'ı kendisine hasım olarak görenlere karşı bir sevgi besleyemeyiz.Bu itikadi bir konudur.Bir başka ayette de "Sakın zulmedenlere meyletme,sonra ateş sanada dokunur" diyerek uyarılmaktayız.


4-) Sizce tekfirin tanımı nedir? Aşağıdaki iki alimin sözlerini yorumlarmısnız?

Abdurrahman b. Hasan:

“Rasuller, kendilerine uyanların tümüne bütün müşriklerden uzak kalmalarını, onlarla ilgi ve bağlarını koparmalarını, onları tekfir etmelerini istemişlerdir.” (Fethu’l-Mecid ala Şerhu Kitabi’t-Tevhid)

Ebu Hanife'ye "Bir kimse kafiri kafir olarak bilmem derse?" diye soran kişiye, "O kafir gibidir" cevabını vermiştir.

(Ebu Hanife'nin Beş Eseri - sf: 40)

Ebu Hanife bir başka yerde şöyle dedi:

Said b. Müseyyeb'den bana ulaştığına göre, kafirleri bulundukları mevkie indirmeyen onlar gibidir"

(Ebu Hanife'nin Beş Eseri - sf: 43)

Tekfir kısaca birini küfürle itham etmektir.

İslam dini,kuralları havada olan yada görece değerlerin varlığıyle var olan bir din değildir.En ufak ayrıntının bile unutulmadığı bir dinin mensubuyuz bizler.Müslümanın müslümanlığı nasıl kati naaslarla belirtilmiş ise,kafirin küfrüde aynı naaslarla belirtilmiştir.Rasullullah(as), bütün müşrikleri tekfir edilmesini istemiştir,ama ilişkilerin kesilmesinide söylediğini sanmıyorum.Bağdan kasıt da ancak gönül bağıdır.Dünyevi yada ticari bağların koparılmayacağını biliyoruz.

Kafirin kafirliği açıkça ayan ise,ona müslüman demek tabiki kişiyi kafir gibi yapar.Çünkü Allah'ın kafir dediğine bizler müslüman diyemeyiz.

Kafirleri bulunduğu mevkiden indirmeye gücü olupta indirmeyen onlardan hoşnut demektir.Kafirden ve küfürden memnun olanın islamda yeri yoktur.


5-) Peygamber efendimiz (sav) in amcası Ebutalip din düşmanlığı yapmamış tam tersine peygamberin ve davasının arkasında tüm gücüyle durmuştur. Buna göre İslamla alenen savaşmayan,müslümanlara kin ve nefret beslemeyen bu kişiye illaki müslümandır demenin mantığı varmıdır?

O kişinin müslüman olmadığını biliyoruz.Mekkenin kadınları dalga geçmesin diye,gururu islama girmeye engel olan birini neden zorla müslüman yapmaya çalışalım ki.

Allah’a emanet olunuz bacım


Aklımın erdiği kadarıyle cevaplamaya çalıştım.İnşaallah faydalı olmuşumdur.

MusabBinumeyr 26 Ocak 2012 21:28

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Öncelikle hayırlı olsun misafirliğiniz.Müsadenizle bir kaç sualde ben sorim düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum.

1. Namazın 5 vakit olduğunu kabul etmekle birlikte hiç bir ihtiyaç durumu olmadan da mutlak olarak cem edilebileceğini söyleyen biri bidatçı olur mu? Yoksa bidatçılıktan da öte bu düşüncede olmanın imana zararı var mıdır?

Eğer bu görüşte olmak bidat ise ihtiyaçsız cem'e caiz diyen az da olsa Ehli Sünnet alimi olması bunun bidat olarak görülmemesi için delil midir? (icma olmadığı için)

2. Mütevatir hadisi reddetmeye küfür deniyor. Ancak hadis nasıl mütevatir seviyeye ulaşır konusunda ihtilaflar var. 3 kişi rakamından 100 leri bile aşan rakamlar teleffuz ediliyor. Bu durumda mütevatir hadisi reddeden küfre düşer görüşü bazı problemleri doğurmuyor mu?

3. Bidat ehlinin muhalefeti icmayı bozar mı Ehli Sünnete göre? Mesela mutedil Şia'nın(Zeydiyye gibi)mutedil Haricilerin(İbadiyye gibi) mutedil Mutezile'nin muhalefeti icmayı bozar mı? Bu konuda Ehli Sünnet'in görüşleri nelerdir?

Yitiksevda 26 Ocak 2012 21:48

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Yasemin Kardeşim cevaplar için teşekkürler katılmadığım birçok nokta olmasına rağmen...Yalnız cevaplarınız arasında dikkatimi çeken Kamer34 abime Ebu Talip hususundaki yanlış kanaatiniz ve bu konuda bilgiye dayanarak konuşmadığınız size tek bir soru Muaviye Ebu Süfyan Amr b as Yez it Bunlar Müslüman da ! Ebu talip Müslüman değil size bir link verecem lütfen inceleyin değerli kardeşim...

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

YASEMİN ATAMAN 26 Ocak 2012 23:55

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

MusabBinumeyr Üyemizden Alıntı (Mesaj 156670)
Öncelikle hayırlı olsun misafirliğiniz.Müsadenizle bir kaç sualde ben sorim düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum.

1. Namazın 5 vakit olduğunu kabul etmekle birlikte hiç bir ihtiyaç durumu olmadan da mutlak olarak cem edilebileceğini söyleyen biri bidatçı olur mu? Yoksa bidatçılıktan da öte bu düşüncede olmanın imana zararı var mıdır?
Eğer bu görüşte olmak bidat ise ihtiyaçsız cem'e caiz diyen az da olsa Ehli Sünnet alimi olması bunun bidat olarak görülmemesi için delil midir? (icma olmadığı için)


Ben bu zamana kadar namazları cem edebileceğim bir durumla hiç karşılaşmadım.
Zaruret halinde cem edilebileceğini biliyorum.
Dikkat etmemiz gereken konu kulluğumuzda samimmice davranmamızdır.Allah'ın emirlerine samimimce sarılmamızdır.Bundan ötesinin müslümanı çokta ilgilendireceğini sanmıyorum.



2. Mütevatir hadisi reddetmeye küfür deniyor. Ancak hadis nasıl mütevatir seviyeye ulaşır konusunda ihtilaflar var. 3 kişi rakamından 100 leri bile aşan rakamlar teleffuz ediliyor. Bu durumda mütevatir hadisi reddeden küfre düşer görüşü bazı problemleri doğurmuyor mu?

Mütevatirde dahil hadisi ret etmek kişiyi küfre sokmaz ben böyle düşünüyorum.
Kaldı ki,mütevatir olarak üzerinde uzlaşmaya varılan bir tek hadis vardır.
İtikadı belirleyen tek kaynak Kur'andır.Kur'anın dışında itikatımızı belirleyen bir kaynak yoktur.


3. Bidat ehlinin muhalefeti icmayı bozar mı Ehli Sünnete göre? Mesela mutedil Şia'nın(Zeydiyye gibi)mutedil Haricilerin(İbadiyye gibi) mutedil Mutezile'nin muhalefeti icmayı bozar mı? Bu konuda Ehli Sünnet'in görüşleri nelerdir?

Bu konular hiç bir müslümanı ilgilendirmiyor.
Bunlar benim görüşümce gereksiz bilgilerdir.Daha öncede belirttiğim gibi benim ehli sünnet olma gibi bir derdim yok.Sadece müslüman olmaya çalışıyorum.Hiç bir konuda Ehli Sünnetin görüşüne müracaat etmedim bu zamana kadar.Ama benim tercih ettiğim görüşleri birileri ehli sünnet diye isimlendiriyorsa onada bişey diyemem.


Umarım gerekli açıklamayı yapabilmişimdir.

YASEMİN ATAMAN 27 Ocak 2012 00:01

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Alıntı:

Yitiksevda Üyemizden Alıntı (Mesaj 156672)
Yasemin Kardeşim cevaplar için teşekkürler katılmadığım birçok nokta olmasına rağmen...Yalnız cevaplarınız arasında dikkatimi çeken Kamer34 abime Ebu Talip hususundaki yanlış kanaatiniz ve bu konuda bilgiye dayanarak konuşmadığınız size tek bir soru Muaviye Ebu Süfyan Amr b as Yez it Bunlar Müslüman da ! Ebu talip Müslüman değil size bir link verecem lütfen inceleyin değerli kardeşim...

Ebu talip son nefesinde Kelime-i Tevhidi getirmiş ise sorun yok,müslümandır.
Bu zamana kadar okuduğumuz bütün kaynaklarda iman etmeden öldüğünü gördük.Ama sizin ulaştığınız farklı bir kaynak var ise şehadetini bildiren ona bişey diyemem.
İman etmiş insanların işlediği günahlar şirke dayanmadıysa müslümanlığı zarar görmüyordur.Yukarıda saydığınız isimler şirke bulaşmışlar ise müslüman tanımından çıkmışlar demektir.Bu kişiler ile ilgili karar size aittir.

YaŞuHa 24 Şubat 2012 22:44

Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN
 
Hoşgeldinis Yasemin Apla
Misafirliginis Hayırlı olsun inşallah
begenerek okuyorum sisi Tebrik ederim aplacım:)

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


SAAT: 20:22

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306