![]() |
13.haftanın konugu Nur 13.Haftanın konuğu degerli editörümüz NUR seçilmiştir... Özele girmeden sorularınızı sorabilirsiniz... Öncelikle sizi tanıyalım.. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Nurcum kolay gelsin ve hayırlı olsun seni tanımak bizim için şeref olacak. Bize kendini anlatarak başlayabilirsin... |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Selamün Aleyküm, Ben NUR. 1987 İstanbul doğumluyum.Aslen Sivas Suşehriliyim.Ankara Üniversitesi Uzaktan Öğretim İlahiyat 4. sınıf öğrencisiyim.2 yıldır bir camide fahri Kur'an Kursu Öğreticiliği yapmaktayım.yazın çocuklarla, kışın da hanımlarla iç içeyim.Okul ve çalışmayı bir arada yürütüyorum , bu da haliyle zor olsada tatlı bir meşakkat...mezun olur olmaz inşallah diyanette din görevlisi olarak devam etmek istiyorum.medinewebe kurulduğu zamanlarda , yine başka bir forum aracılığı ile üye oldum.o gün bugündür medineweb benim ikinci ailem, öğretmenim, kursum oldu. mevlam nasip ettiği sürece yola devam inşallah.. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur durmak yok yola devam.. Allah ilmini ve iştiyakını artırsın inşallah.. haftanın konuğu olmana sevindim.. .. geçen hafta bana sorduğun sorunun açılımını şimde sen kendince cevaplasan diyorum..bu saatte bu soru güzel olur.. hayat ve felsefen? |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur :):) inzar bana dönüş yapacağını biliyordum da , ben bu kadar erken haftanın üyesi olacağımı düşünmemiştim.bu saatte de felsefe çekilmez ki:) yarın inşallah cevaplarım kardeşim.. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur eyvallah yarını bekleriz.. ama olurmu düşünce bu saatte seyrini bulur diye biliyom ben.. ama yarını bekleriz..hadi kolay gele.. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur haftanın konuğu olan nur kardeşime hayırlı olsun diyorum şimdilik sorum yok allah kolaylık versin.... |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Medinewebin Nuru hayırlı olsun misafirliğin seni tanımak çok güzel aramızda olmanda bizi mutlu ediyor. Benim sorum yok seni yormamak adına Sınavlarında Allah yardımcın olsun dualarımdasın |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur s.a nurum nerelerdesin gözükmüyorsun hiç ALLAH zihin açıklığı versin özledim seni bunu bil AEO |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur hayırlı olsun nur[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] sıra sende senı tanıyalım bırazda[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Alıntı:
Benim hayat felsefem... Aslında sana sorduğum soruda felsefe kavramından hareketle hayata bakış açını öğrenmek istemiştim.Yani hayatını anlamlı kılan, her türlü düşünsl faaliyetin, zihniyetin , hayatta seni sen yapan düşüncelerini kastetmiştim.Aynı soru şimdi bana döndü. O halde benim hayatımı anlamlı kılan şey, yaşadığım hayatın bir hedefinin olmasıdır, bir amaç peşinde koşturmaktır.Her şeyden önce kulluğumdur..Bir müslümanın da hayattaki öncelikli nedeninin kulluk olması gerekir.Bun da şüphemiz yok..Ama bizlerin söz konusu kulluk kavramının hangi yönünden yola çıkarak Allah a ulaşmak gayemiizin farklı yolları olabilir.Ben bunu hayata üstlendiğimiz rollerle irtibatlandırmak istiyorum.Bir anne ailesini bir arada tutma, gelecek nesilleri hazırlama, terbiye etme görevini üstlenerek kulluğunu eda eder.Bir baba, işi peşinde koşoşturarak , ailesinin geçimini üstlenerek ,toplumsal kalkınmanın sebep unsuru olarak kulluğunu eda eder.Veya bir öğretmen, bir doktor, bir işçi, bir öğrenci hepsi hayatta üstlendikleri vazifeler kanalıyla kulluğunu gerçekleştirir. Tabi burada kulluğa namaz, oruç vs. gibi ibadetleri yerine getirme gözüyle bakmıyorum.Zaten gerçek kulluk yaşamın her anına yayılan bir bilinçlilik, bir farkındalık, kendini bilme, haddini bilme halidir.Kişinin toplumdaki mesleği, eğiitimi, statüsü ne olursa olsun kulluğunu bir dakika unutmamasıdır. Burdan hareketle içerisinde yaşadığımız dünyanın ,soluduğumuz havanın, sahip olduğumuz, sahip olmaya çalıştığımız , peşinden koşuşturduğumuz her türlü şeyin anlamının olması gerekir.Bizim eşref-i mahluk oluşumuz da bu derdi ne derece önemsediğimize bağlıdır.Ben de bu derdi elimden geldiğince edinmeye çalışıyorum. - Hayatı önümüze geleni yaşıyoruz işte- mantığı ile algılarsak bizi biz yapan özü yitirmiş oluruz.Boşluk , anlamsızlık bir insanın içine düşebileceği en fena durumdur.Nitekim şu an toplumumuzda yaşanan buhranların, bozulmaların, değer kayıplarının, manevi çöküntülerin, ailenin çözülmelerinin nedeni de budur. Son olarak benim hayat parolam diyebileceğim bir ayet-i kerimeyi paylaşmak istiyorum.İnşirah suresi son ayet:''O HALDE BOŞ KALDIN MI KALK YORUL''. Müthiş bir mesaj var bu ayet-i kerime de...inşallah idrak edenlerden oluruz.Varlığımızın, neyi nasıl yaşadığımızın bilincinde olmak ve bu doğrultuda yaşamak ümidiyle.. sevgiler, hürmetler... teşekkür ederim inzar sorun için, inşallah yanıtlayabilmişimdir. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Alıntı:
|
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Alıntı:
esmanur ve armağan ablalarım, sağolun ilginizden dolayı. buralardayım inşallah.. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur İşlerinden dolayı seni yormayacağım Nur.:) Sadece tek soru nickinin özel bir anlamı var mı?Yada bir hikayesi.. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur öncelikle şunu söyleyim, niçkimin özel bir anlamı yok ve de nurcu değilim. hoşuma gitti, bir anda verdiğim bir karar niçkim NUR oldu.. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Nur hanım dini eğitim aldığınızı söylemişsiniz. doğrusu bende dinler tarihi alanında eğitim almış olmak isterdim. size hakikate ulaşma ile ilgili iki soru soracağım. 1) İnsan özgürmüdür. insan bedeni ve toplumu arasına sıkışmış bir varlık ise nasıl özgür olabilir. çünkü beden onu bazı maddi yükümlülükler altına sokar. toplum onu zihinsel olarak birşeylerin peşinde koşmaya zorlar. yani beden ister yemek yeriz, toplum ister bir dine inanırız dersek doğru söylemiş olurmuyuz? böyle bir durumda insan özgürdür diyemeyiz gibi görünüyor. özgür olmayan insan nasıl imtihana tabi tutulabilir? 2) Bir sopanın yarısı dışarda yarısı suda olursa, sopanın sudaki kısmını eğik görürüz. ancak yaptığımız hesaplar ve ışığın kırılma durumu sopanın eğil olmadığına bizi ikna eder ve sopanın gerçek halini bildiğimizden emin oluruz. peki bilgimizin yamuk olmadığını nerden bileceğiz. eğer bilgimiz bir noktada eğildiyse ona nasıl bir hesap uygulamalıyız. Böyle bir hesap yoksa gerçek bilgiyi hiç bir zaman bilme imkanımız yokmu sizce? |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur öncelikle kaliteli ve bir o kadar da zor sorularınız için teşekkür ederim.. 1- İnsan özgürdür.ben insanı bedeni ve yaşadığı toplum arasına sıkışmış bir varlık olarak görmüyorum.elbet tenlerimizin, üyesi olduğumuz toplumun kararlarımız üzerinde etkileri var.ama bedenimizdeki hazlar, toplumun bizlere dayattığı düşünceler, tabular olmasa imtihan manasız kalır.iş ki o şartlar altında imtihandan başarıyla geçmek...tüm şartların fevkalade olduğu, hiç bir pürüzün rastlanmadığı bir ortamda imtihan gerçekleşebilir mi?? şöyle düşünelim: bir öğretmen öğrencilerini sınav yaparken sınıfı terkeder, veya onlar sınav olurken hiç bir kurala dikkat etmez, kitaplar, notlar kopyalar havada uçuşursa o sınav sınav olmaz.o halde bizleri sürekli yoldan çıkarmaya niyetli bedenimizin bir takım arzuları, toplumun doğru veya yanlış, bizlere etki etmesi olmadan da imtihan olmaz.ayrıca alacağımız notu öğretmenimizin önceden tahmin etmesi de bu imtihana bir helal getirmez. bir de beden ister yemek yeriz, toplum ister inanaırız ifadesi insana otonom varlıklar gözüyle bakmak olur.insanın iradesini , ihtiyaçlarını, özgürlüğünü, sorumluluğunu hiçe sayarsak aklını nereye yerleştireceğiz?hem akıllı hem de bedeninin ve çevresinin dayatmalarına gelen bir varlık özgür olabilir mi?elbette olamaz.insanın yemesi içmesi, bedeni ihtiyaçsa , bir dine bağlanması da onun ruhsal , sosyal bir ihtiyacıdır. insan bir toplumun içine doğmayıp , kimsenin olmadığı bir yerde de dünyaya gelseydi mutlaka inanacak bir şeyler bulurdu.o yüzden din toplumun dayatması değil, bizzat insanın ihtiyacıdır. 2-ilahiyatçı olmam hasebiyle kelama değinmeden edemeyeceğim: imam maturidi bilgi kaynaklarını 3 e ayırmıştır: 1- akıl 2- 5 duyu organı 3- haberi sadık sorunuza bu yoldan haraketle cevap vermek istiyorum.bahsettiğiniz sopanın suya girmiş kısmının eğik/ kırık gibi olduğunu görmemiz duyu organlarımızın yani gözümüzün bilgisidir.bizim sopanın sağlam olduğunu bilmemizde aklımızın bilgisidir.duyu organları verilen örnekteki gibi bizleri yanıltmaya müsaittir.ve tek başına doğru bilgi kaynağı olmaya yetmez.sopanın kırık olmadığını aklen biliyoruz.peki akıl her zaman doğru bilgi kaynağı mıdır? bu konu görecelidir.kelamcılara göre de akıl tek başına bilgi kaynağı olamaz.mutlaka onun haberle desteklenmesi , akıl bilgisinin mutlak bir yaratıcının bizlere bildirdiği haberle tastik edilmesi gerekir.bu da vahiydir.o halde gerçek , yegane bilgi kaynağı nedir?bu olsa olsa bizim o sopanın kırık olmadığının aklen farkına varmak ve bunu bir haberle desteklemek olmalıdır. yoksa septiklerin, pozitivistlerin , rasyonalistlerin içine düştüğü çıkmazdan kurtulamayız.çünkü hepsi bir noktada takılıyorlar.mutlak bilgi sahibi bir varlığı, ki, bu da Allah tır, kabul etmeden bilginin imkanını ispatlamak çok zor bir iştir.sonuç olarak bilginin imkanı mümkündür. kendimi kelam ve felsefe imtihanında gibi hissettim.umarım sorularınızı cevaplandırabilmişimdir.:) |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur vahidün, şükran lek. isnan, sağolasın. selasün, Türkiye'deki ilahiyat eğitimi islamı bilme için yeterli değil.ama aracı...ortam olarak doğru bilgiye ulaşmanın yollarından bir tanesi..tabi doğru adresteyseniz.sonuç olarak bu adresi bulma ve bu yolda ilerleme yine insanın kendisinde bitiyor.bu şartlarda ne kadar dini eğiitim alınabilir tartışmalı bir sorudur. hele son yıllarda yapılan düzenlemeler sonucu ilahiyat müfredatlarının içi boşaltıldı.bu fakülteler, sosyoloji ve felsefe ağırlıklı eğitim veren kurumlar haline geldi.özellikle alana dair bir hadis usulü, bir fıkıh usulü , din eğitimi çok az ders saatleriyle geçiştiriliyor.kendini geliştirmek istiyorsan yine sen her şeyin peşinden koşmalı, yine sen her şeyi araştırmalısın. en büyük eksikliklerden biride ilahiyatların din kültürü bölümünden ayrılıp buraların eğitim fakültelerine bağlanması sonucu pedegojik eğitimin tamamen kalkmasıdır.sonuçta bu fakültelerden mezun olacak kişiler ya imam, ya ihl meslek dersi öğretmeni, ya dinkültürü öğretmeni ve ya da k kursu öğreticisi olacaklar.ama 4 yıl boyunca metodolojik eğitim yok.eksikler çok yani.. tüm olumsuz şartlara rağmen ilahiyat fakülteleri doğru bilgi kaynaklarıdır, bu ortamlara sahip çıkılmalıdır. erbeun ilahiyatçılarda takva görüyorum dersem de genelleme yapmış oluurum , görmüyorum dersem de genelleme yapmış olurum.bu soru tüm meslekler için geçerliidir.samimi olanlarda var , olmayanlarda...bilgi hilm ile , irfan ile süslense ne güzel olur ama!!! hamsun, ezher mezunları sanırım bizde ilahiyat önlisans a denk düşüyor.adaletsiz bir durum...ezherli tanıdığım yok ama methini çok duydum.yukarıda bahsettiğim şeye geliyoruz.gerçek ilahiyat eğitimi bi kaç yabancı ismin dine bakış açıları değil, fıkıh bilmektir, hadis bilmektir , tefsir bilmektir.bunlar da bizim fakültelerimizde tam anlamıyla yok.ama uçurumlar olduğunu da düşünmüyorum.ezher mezunlarının bizim ülkemizde ilahiyat fakültelerine denk olmamalarını haksız bir durum olarak görüyorum. sittün ben teşekkür ederim:) |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur hatamı anladım, artık idareediverin, bu saatte anca bu kadar oluyor bünye meselesi:) oraya artık ne yazdığınızı anlıyorum ama kullanmasanız seviniirm. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur est. kürtçeden niye rahatsız olayım. gelek sıpas , bunu kastetmiştim. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur :) ya ben ne düşündüğümü yazmayım özür dilerim [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] bi zahmet parantez içinde türkçelerini de yazın yaa[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur saygı bizden... 1- sabah malum işim gereği erken kalkmak zorundayım.9 - 12 arası cami derslerimiz var. sonra eve gelirim, malum evde bir takım sorumluluklar...hemen hemen her işim biter bitmez ders kitaplarımın başına oturmak zorundayımdır.çünkü bir an serbestlik bir seneyi uzatabilir.ilahiyat çok kolay okunanan bir bölüm de değildir, buranın altını çizeyim.ikindiden yatsıya kadar ders çalışırm.yarın hanımlarla işleyeceğimiz konuları gözden geçiririrm.gazete okurum.akşam üzeri net üzerinden arapça dersleri dinlerim.o dersten sonra medinewebte vakit geçiririrm.haftada bir gün ebru kursum var.sosyal aktivite olarak kısıtlıyım, ama elimden geldiğince konferanslara, ilmi faaliyetlere , sohbetlere katılmaya çalışırım. 2- elhamdülilah tesettür konusunda ne sosyal hayatımda ne de eğitim hayatımda bir problem yaşamıyorum. 3- ders kitapları dışında maalesef pek fırsat bulamıyorum kitap okumaya...fırsat bulursam Anadolu gençlik, Zafer gibi elime geçen dergileri okurum.peygamber efendimizle ilgili mutlaka elimde bir kitap olur.bir kitabını bitireyim hemen başka bir kitabına başlarım.her okuyuşta da yeni bişeyler yakalarım.kişisel gelişim, psikoloji ağırıklı kitaplar da ilgimi çeker.bu aralar yine kendi alanımla ilgili düşündüğüm hadis kitapları okuyorum. 4- böyle bir düşüncem var. ama bunu ben bağımsızım, kimse bana karışamaz gibi algılamıyorum.maddi özgürlüğü modern hayatın ailelere dayatması olarak görüyorum.olsa güzel olur.. 5-şöyle söyleyim, aldığım ilim itibariyle evde oturmak gibi bir tercihim olamaz.bunun bir takım veballeri ve sorumlulukları olduğunu düşünüyorum. sonuçta evlilik veya eş hayatın amacı değil, aracıdır. yaptığım iş başlı başına bir amaç...ev hanımlığını da kesinlikle küçümsemiyorum, hevesleri yüzünden çoğu çalışan kadın, bir ev hanımı kadar mutlu olamaz.başka bir meslek yapmış olsaydım böyle düşünmezdim. 6-müslüman kadın uygun ortamlarda, islamın çizdiği helal dairesi içerisinde çalışırsa eşine neden ihanet etsin?dinimiz zaruriyet hallerinde bayanların çalışmasına karşı çıkmamıştır.ama kendinin maslahatı gereği çalışmaması daha uygundur.çalışmak zorunda olan hanımın eşinin huzursuz olması normal değildir.bir psikolağa görünmesi gerek:) 7-benim yönümden anlaşamama gibi bir durum yoktur.forumda kimseyle sorunum yok.. sorular için ben teşekkür ederim. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur çok güzel cevapların var kardeşim keyifle okuyorum ,seni tanımak gerçekten güzel:) |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Hocam Kolay gelsin.. terletmişler ..:) 1-gelecek iş aş beklentisi olmayan aynı zamanda eğitilmiş bir kızın anası olmak isterseniz,kızınızı nasıl yetiştirirsiniz?ihl ilahiyatmı,beşeri lise ünversitelermi,hafızlıkmı,evde yetiştirmek mi? 2-huzurlu bi şekilde kızınızı teslim edebileceğiniz ortam neresi?cemaat tarikat vakıf vs? |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur hocam sağolun da siz de bayağı hokkalı sormuşsunuz.biraz daha terleyelim bari:) 1- sorunun başına koyduğunuz öncülü çok düşündüm.iş, aş beklentisi olmasa demişsiniz...o halde yine ihl , ilahiyat, hafızlık gibi kurumlarda yetişmesini isterdim.burada verilen eğitimler en azından sistemli ve hem bu dünya hemde ahiret için faydalı... kabul edelim, evde insan yetişmiyor.kişi ne kadar azimli olursa olsun sosyal ortamlarda kendi emsalleriyle veya hoca olmadan , bir rehberi olmadan yetiştirilemez.ev hayatını zaten ister istemez herkes yaşıyor.o halde eğitimin her ne kadar bir iş amacı olmasada sistemli, belli bir program dahilinde verilmesi gerekir.bunun içinde çeşitli kurumlara her daim ihtiyacımız var. 2- huzurlu bir şekilde kızımı ailesine teslim ederdim:)bu soru böyle geçsin.çünkü belli başlı ortamları fazla tanımıyorum ve yorum yapamam. çevremde yatılı kurslarda uzun müddet kalan kişiler arasında gözlemlediğim bir şey var.çoğu buralara isteyerek gitmiyor, veya isteyerek gitse de bıkıyor, kaçıyor, bırakmak istiyor.sonunda bir takım problemler yaşanıyor.bir çocuk ailesindeki sevgiye doyamadan, aile ortamını tam anlamıyla yaşayamadan kurslara verilmemeli.en azından kurs ortamını kaldıracak psikolojideyse o zman verilmeli...tabi yine seçici olunmalı.. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Olaylara bakış açınızı daha net anlayabilmek için size bir soru daha soracağım. Bir ada düşünün. adanın etrafı duvarlarla çevrilmiş ve açık bir hapishane şekline getirilmiş olsun. sizi bu adaya haps ettiklerini düşünün Böyle bir durumda herşeyi bir kenara bırakıp domates, soğan yetiştirmek, spor yapmak gibi değişik aktivitelerlemi gününüzü geçirirsiniz yoksa ölümünede olsa kaçma planlarımı yaparsınız. Farzedelimki 10 defa kaçma girişiminde bulundunuz ve sürekli yakalandınız, üstene üstlük her seferinde bir yeriniz sakatlandı. böyle bir deneyimden sonra bostana gerimi dönersiniz yoksa kaçma planları yapmaya devammı edersiniz |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur algı kardeşimizin bilgeliğine hayranım..niye hayatı bu kadar zorlaştırıyon anlamadım....Allah Allah.. nur kusura bakma soruyu görünce pek hoşuma gitti..bir den yazı verdim..:) |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur İnzar hocam, nur un cevabına göre onun ittikadi eğilimini anlamaya çalışacağız.:)) bakalım ne diyecek, dikkatli olmalıyız takkiyeci olabilir. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur bilge hapishaneden yada gardiyenlardan yanamısın yoksa nur dan yanamısın..? bunu öğrenelim önce [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Selamun Aleyküm Nur Kardeşim Sizce Çağımızda Yaşayan bir müçtehide Fıkhi Konularda Uyulması Gereklimidir. 2.Sorum Hacc Mevsiminde hemen hemen her sene Şeytan taşlmaya gidilirken 500 yada 600 civarında insan ölüyordu ama önlemler alındıktan sonra bu ölüm olayları çok asgari bir düzeye düştü kader'midir o önceki ölümler. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Ben her zaman asi ruh olanları izlemeyi sevmişimdir. :))) sence nur asi bir ruhmudur. bana sanki evcilleştirilmiş bir ruha sahip gibi göründü. Yani öyle tokatı havaya salıp gardiyeeen diye bağıracak gibi durmuyor. bence nur bostan işine yönelecek. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur iyi ki hemen gelmişim, algıbilgelik yine bilgeliğini yapmış.soruları direkt sorma yerine dolambaçlardan geçirerek soruyor.bakalım kimlerden yanaymışım:) soruyu okur okumaz , hatta hiç düşünmeden , kaçma planları yapardım cevabını veriyorum.bi adada yalnız başıma ne yapayım.soğan dometes yetiştirdiğimizi düşünelim, nereye kadar?hiç bişey imkansız değildir, o adadan kurtuluş yolu da muhakkak vardır.yakalansamda iyileşene kadar bostanda uğraşrım.sonra yine kaçış planları yapmaya devam ederdim. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur genel olarak sakin bir yapım vardır.ama damarıma basılırsa uysallığımdan eser kalmaz.bir şeyi yapmak istersem çok uğraşırım, kendimi paralarım.ama olmazsa tevekkül etmesini de bilirim. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur hımm demekki suyun kenarında oturup suyun sakinleşmesini beklemek yerine, su sakinleşene kadar bostanda zaman geçirmeyi tercih ediyorsunuz. ama şu tehlikeyi göz önünde bulundurmuyorsunuz, bostanda aşırı zaman geçirmek sizi toprağa bağlayabilir, oysa kaçış duygusu sürekli canlı tutulmalı. bence suyun başında oturmak daha avantajlı, bu arada suyun debisini, hızınıda hesaplayabilirsiniz.:))) |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Alıntı:
aleyküm selam Mevlüt hocam, bence çağımızda yaşayan müçtehidlere fıkhi konularda uyulabilir.çoğu kesim mezhepleri, alimleri dinin farklı algılanma biçimi değil de, din olarak algılıyor.böyle olunca da bir zamanda yaşamış belli bir alim ve onun verdiği dini hükümler mutlaklaştırılıyor.o zamanın çözümleri günümüze uymayınca fıkhi konularda bir tıkanma yaşanabiliyor.bugün yaşanan bir çok mesele bundan 100, 200 yıl önce yoktu mesela...teknolojinin gelişmesi,iktisadi- mali hayatın değişmesi, tıbbın ilerlemesi, sosyal şartların değişmesi, en önemlisi insanların değişmesi hükümlerin günümüz şartlarına göre verilmesini gerektiriyor.örneğin uçağın ulaşım aracı olarak kullanılmasıyla yolculuk ile ilgili yeni hükümlere ihtiyaç var; tıbbın ilerlemesi ile organ bağışı , tüp bebek; mali alanda çeşitli banka uygulamaları , faiz vs. gibi konular hep günümüze dair meselelerdir. 2. sorunuza gelince ,önceki senelerde hac mevsiminde yaşanan ölümler tabiki kader değildi.müslümanlar olarak büyük düşünemiyoruz. madem ortada bir sorun var , adamakıllı üzerinde durmuyoruz.hep geçiştirme yöntemiyle çareler buluyoruz.sonrada kader deyip kendimizi avutuyoruz.geneli böyle, ama oranın hizmet sahibi Türkiye olsaydı o çözüm çoktan bulunurdu.burayı da söyleyim. teşekkür ederim sorularınız için.. |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Alıntı:
yürürken sakız çiğneyebilmek gibi:) |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Sevgili NUR; 1_"En büyük ego bile tatmin edilmek ister." sözü senin dünyanda nasıl bir karşılık buluyor...? 2_Hangi yazarları -daha çok- okuyorsun. ? (hani yeni eseri çıktığında hemen aldığımız özele takip ettiğimiz yazarlar varya onu soruyorum..) 3_Bu zorlu davada zamana çok ihtiyaçınız olduğu kesin! peki bu durumda ailenizi ihmal ettiğinizi düşündüğünüz oldu mu hiç ?. 4_ Özellikle dikkat ettiğiniz sünnetler, kurallarınız var mı? Selam ve dua ile... |
Cvp: 13.haftanın konugu Nur Alıntı:
İnsanız; istekleri, arzuları, egoları, çıkarları , hedefleri olan varlıklarız.Ve bu beklentilerimizin de ucu bucağı yok.Hayatta para, mevki, satatü sahibi olsak ta içimizdeki bir ses sürekli daha da iyisine sahip olmayı bizlere dayatıyor.Şuyum olsun, daha başka bişey istemem diyoruz.Ona sahip oluyoruz, sonra keşke başka bişeyim de olsa diyoruz.Ve bu isteklerin bir türlü ardı arkası gelmiyor.Ne zaman ki o nefs-i emmarenin telkinlerinden yüz çevirirsek bu döngü o zaman sona erecektir.Kur'an da bir çok ayeti kerimede de buyrulduğu gibi aceleciyiz, nankörüz, yanılanız, kendi kendimize zulmediyoruz.Bu konuyla ilgili,çok etkilendiğim aklıma küpe hadislerden de bir tane paylaşmak istiyorum: "Eğer Ademoğlunun iki dere dolusu altını olsa üçüncüsünü arzular. Ademoğlunun boşluğunu ancak toprak doldurur." 2- Prof. Dr. Yaşar Kandemir, Mustafa İslamoğlu geliyor aklıma..Henüz klasikleri okuma aşamasındayım.O yüzden güncele pek vakit ayıramıyorum. 3-Elhamdülllah ailemle yaşıyorum.24 saatimiz var, ne kadar yoğunluk ta olsa aileye ayıracak vakit mutlaka vardır.Bazen yeter artık odada değil de yanımızda otur diyorlar ama ben yine de ihmal ettiğimi düşünmüyorum[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]Saatlerce sohbet olmasa da aile içerisinde bir bütünlüğümüz mevcut. Onlardan güç alıyorum.Beni telkinleriyle yüreklendiren babama , hayır dualarını eksik etmeyen anneme, özellikle babanneme çok şey borçluyum. 4- Sünnetler müslümanların vazgeçilmezleri olmalıdır.Teorik, akidevi bilgilerle müslümanlık bir yere kadar..pratikte müslümanlık sünnetlerle olur. Bu yüzden Peygamber Efendimzin sünnetlerini elimden geldiğince yapmaya çalışırım.Büyük - küçük herkese selam vermeye, cuma günü adablarına, günlük işlerimde daima sağ yönünü kullanmaya , yemek adabı, hapşırma , yatma adabına dikkat etmeye,malayani şeylerden lüzumsuz şakalardan uzak durmaya, insanlara anlayışlı olmaya, onları dinlemeye çalışıyorum.Aklıma gelen sünnetler bu kadar.. güzel sorularınız için ben teşekkür ederim.. selametle.. |
SAAT: 19:43 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.