Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Hz.Muhammed(s.a.v) (https://www.forum.medineweb.net/261-hzmuhammedsav)
-   -   Peygamberimiz (sav)'in kalbine bırakılan vahiy (https://www.forum.medineweb.net/hzmuhammedsav/11071-peygamberimiz-savin-kalbine-birakilan-vahiy.html)

NUR 23 Mart 2009 15:41

Peygamberimiz (sav)'in kalbine bırakılan vahiy
 
Peygamberimiz (sav)'in

kalbine bırakılan vahiy



İslami ve tarihi kaynaklara göre sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) 40 yaşlarında peygamberlikle şereflendirilmiştir. Ancak Peygamberimiz (sav) vahiy almaya başlamadan önce de birçok mucizevi olay gerçekleşmiştir. Bu mucizelerden biri Peygamberimiz (sav)'in geceleri gördüğü rüyaların aynı şekilde gerçekleşmesidir. Hadislerde bildirildiğine göre "salih rüyalar" yaklaşık 6 ay sürmüştür. Büyük İslam alimi İmam Suyuti, Olağanüstü Yönleriyle Peygamberimiz adlı önemli eserinde bu rüyaları şu şekilde aktarmaktadır:

Allah Resulü (sav)'ne indirilen vahyin başlangıcı, uykuda gördüğü salih rüya şeklinde olmuştur. Gördüğü her rüya sabah aydınlığı gibi gerçek çıkıyordu...1

Hadislerde bildirildiğine göre, Peygamberimiz (sav) 40 yaşlarına geldiğinde sık sık Mekke'ye 12 kilometre uzaklıkta bulunan "Nur" dağındaki "Hira" mağarasına gider, tek başına kalırdı. Hira mağarasına yalnızlığa (uzlete) çekilişinin üçüncü yılının Ramazan ayında, Yüce Rabbimiz Hz. Muhammed (sav)'e peygamberlik ihsan etti. Cebrail, Allah'ın izniyle, Peygamberimiz (sav)'e göründü ve ona Kuran-ı Kerim'den bazı ayetler indirdi. İlk vahyin günü, Miladi 10 Ağustos 610 tarihine rastgelen, 21 Ramazan Pazartesi gecesi olarak bildirilmektedir.

Allah Cebrail'i vesile kılarak kutlu elçisine İslam dinini vahyetmiştir. Hiç şüphesiz bu, Rabbimiz'in çok büyük bir lütfudur. Peygamber Efendimiz (sav) de derin imanı, Allah korkusu, takvası, üstün ahlakıyla buna layık ve ehil, mübarek bir insandır. Yüce Allah bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:



(Vahyi sende bırakan) Rabbin rahmetinden başka(sı değildir). Şüphesiz O'nun lütfu senin üzerinde çok büyüktür. (İsra Suresi, 87)



Allah bir diğer ayetinde de şu şekilde bildirmiştir:



Kitabın sana (kalbine vahy ile) bırakılacağını umud etmezdin; (bu,) Rabbinden ancak bir rahmettir... (Kasas Suresi, 86)



Peygamberlik makamıyla şereflendirilmeden önceki altı ay boyunca gördüğü rüyaların aynı şekilde çıkması, Sevgili Peygamberimiz (sav)'in Allah Katında seçilmiş olduğunun delillerinden biridir. İslam alimleri bu durumu, Allah'ın insanlara gönderdiği son peygamberini bu büyük göreve "uykusunda hazırladığı" şeklinde yorumlamaktadırlar. Bu "salih rüyaların" ardından, Allah'tan aldığı ilk vahiyle Peygamber Efendimiz (sav) tüm insanlara bir hidayet önderi kılınmıştır. Daha sonra da çok büyük bir kararlılıkla, vefat edene kadar, insanları Allah'a ve O'nun yoluna davet etmiştir. Peygamberimiz (sav)'in ilk vahiy alışı öncesindeki mucizevi olaylar hadislerde şöyle anlatılmaktadır:

Hz. Ayşe anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a vahiy olarak ilk başlayan şey uykuda gördüğü salih rüyalar idi. Rüyada her ne görürse, sabah aydınlığı gibi aynen vukua geliyordu. (Bu esnada) ona yalnızlık sevdirilmişti. Hira mağarasına çekilip orada, ailesine dönmeksizin birkaç gece tek başına kalıp, tahannüs'de (ibadette) bulunuyordu. Bu maksadla yanına azık alıyor, azığı tükenince Hz. Hatice (ra)'ya dönüyor, yine aynı şekilde azık alıp tekrar gidiyordu. Bu hal, kendisine Hira mağarasında Hak gelinceye kadar devam etti. Bir gün ona melek gelip:

- "Oku!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:

- "Ben okuma bilmiyorum!" cevabını verdi. (Aleyhissalâtu vesselâm hâdisenin gerisini şöyle anlatır:

- "Ben okuma bilmiyorum deyince melek beni tutup kucakladı, takatım kesilinceye kadar sıktı. Sonra bıraktı. Tekrar:

- "Oku!" dedi. Ben tekrar:

- "Okuma bilmiyorum!" dedim. Beni ikinci defa kucaklayıp takatım kesilinceye kadar sıktı. Sonra tekrar bıraktı ve: "Oku!" dedi. Ben yine: "Okuma bilmiyorum!" dedim. Beni tekrar alıp, üçüncü sefer takatım kesilinceye kadar sıktı. Sonra bıraktı ve:

- "Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin kerimdir, o kalemle öğretti. İnsana bilmediğini öğretti" (Alâk Suresi 1-5) dedi.

Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bu vahiyleri öğrenmiş olarak döndü...2

Kuran'da da, Peygamberimiz (sav)'in Cebrail ile görüşmesi ve Kuran ayetlerinin kendisine bildirilmesi birçok ayetle haber verilmektedir. Necm Suresi'nde Peygamberimiz (sav)'e Kuran'ı öğretenin Cebrail olduğu şu şekilde bildirilmektedir:



Sahibiniz (arkadaşınız olan peygamber) sapmadı ve azmadı.

O, hevadan (kendi istek, düşünce ve tutkularına göre) konuşmaz.

O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir.

Ona (bu Kur'an'ı) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) öğretmiştir. (Necm Suresi, 2-5)

Bu ayetlerin devamındaki ayetlerde de Cebrail'in Kuran'ı Kerim'i, Peygamberimiz (sav)'e öğretmesi sırasındaki harikulade olaylar şöyle haber verilmektedir:



(Ki O,) Görünümüyle çarpıcı bir güzelliğe sahiptir. Hemen doğruldu.

O, en yüksek bir ufuktaydı.

Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.

Nitekim (ikisi arasındaki uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha yakınlaştı.

Böylece O'nun kuluna vahyettiğini vahyetti.

Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.

Yine de siz gördüğü (şey) üzerinde onunla tartışacak mısınız? (Necm Suresi, 6-12)



Daha birçok ayette de Kuran'ı indirenin Cebrail olduğu haber verilmektedir. Bu ayetlerde Cebrail için "Ruhu'l Kudüs" ve "Ruhu'l Emin" şeklinde de buyurulmaktadır:



Kendisiyle Allah'ın konuşması, bir beşer için olacak (şey) değildir; ancak bir vahy ile ya da perde arkasından veya bir elçi gönderip Kendi izniyle dilediğine vahyetmesi (durumu) başka. Gerçekten O, Yüce olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (Şura Suresi, 51)



De ki: "Cibril'e kim düşman ise, (bilsin ki) gerçekten onu (Kitab'ı), Allah'ın izniyle kendinden öncekileri doğrulayıcı ve mü'minler için hidayet ve müjde verici olarak senin kalbine indiren O'dur. (Bakara Suresi, 97)



De ki: "İman edenleri sağlamlaştırmak, Müslümanlara bir müjde ve hidayet olmak üzere, onu (Kur'an'ı) hak olarak Rabbinden Ruhu'l-Kudüs indirmiştir." (Nahl Suresi, 102)



Gerçekten o (Kur'an), alemlerin Rabbinin (bir) indirmesidir. Onu Ruhu'l-Emin indirdi. Uyarıcılardan olman için, senin kalbinin üzerine (indirmiştir). (Şuara Suresi, 192-194)



Kendisine Cebrail tarafından vahyedilen ilk ayetlerden sonra Peygamberimiz (sav)'e gelen vahyin belli bir süre kesildiği rivayet edilmektedir. Hadislerde vahyin kesilmesinden sonra ilk olarak Müddessir Suresi'nin ilk ayetlerinin Peygamber Efendimiz (sav)'e vahyolunduğu ve kendisinin tebliğ görevine bu ayetlerin vahyinden sonra başladığı haber verilmiştir.3 Bundan sonra Allah'ın verdiği emirle, Peygamberimiz (sav) insanlara yalnızca Allah'a iman etmeyi, O'na kesinlikle şirk koşmamayı anlattı. Müddessir Suresi'ndeki ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:



Ey bürünüp örtünen, Kalk (ve) bundan böyle uyar. Rabbini tekbir et (yücelt) (Müddessir Suresi, 1-3)



Görüldüğü gibi, Şuara Suresi'nin 194. ayetinde vahyin Peygamberimiz (sav)'in kalbine indirildiği haber verilmektedir. Ala Suresi'nin 6. ayetinde ise Allah, "Sana okutacağız, sen de unutmayacaksın" buyurarak, Peygamber Efendimiz (sav)'e Kuran'ı Kendisi'nin ezberleteceğini bildirmektedir. Kuran'ın tüm ayetlerini bu şekilde öğrenmesi Rabbimiz'in Peygamberimiz (sav)'e bahşettiği mucizelerinden biridir.

Kuran ayetleri Peygamberimiz (sav)'in kalbine yerleştirilmiş, kendisi tüm hayatı boyunca Kuran ayetleriyle tebliğ yapmıştır. Allah, Ala Suresi'nin 8. ayetinde "Ve seni kolay olan için başarılı kılacağız" buyurarak Peygamberimiz (sav)'e yardım ettiğini ve Katından bir nimet olarak onu başarılı kılacağını müjdelemiştir.

Rabbimiz, "...İman edenlere yardım etmek ise, Bizim üzerimizde bir haktır" (Rum Suresi, 47) ayetiyle de bildirdiği gibi mübarek elçisine hep yardım etmiştir. Bu kutlu şahsın kalbine ferahlık vermiş, aklında, ilminde, hafızasında harikuladelikler yaratmıştır.

Allah Kıyamet Suresi'nde de Kuran ayetlerini Peygamberimiz (sav)'e okutan ve unutturmayanın Kendisi olduğunu bildirmiştir:



Onu (Kur'an'ı, kavrayıp belletmek için) aceleye kapılıp dilini onunla hareket ettirip-durma. Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak Bize ait (bir iş)tir. Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle. Sonra muhakkak onu açıklamak Bize ait (bir iş)tir. (Kıyamet Suresi, 16-19)



Ayetlerde de görüldüğü gibi, Allah özel olarak Kuran ayetlerini Peygamberimiz (sav)'in hafızasına yerleştirmiştir. Allah bir başka ayette Peygamberimiz (sav)'e şöyle buyurmuştur:



Hak olan, biricik hükümdar olan Allah Yücedir. Onun vahyi sana gelip-tamamlanmadan evvel, Kur'an'ı (okumada) acele etme ve de ki: "Rabbim, ilmimi arttır." (Taha Suresi, 114)



Peygamberimiz (sav) Allah'a olan coşkulu imanı, derin sevgisiyle Rabbimiz'in bütün emirlerine gönülden boyun eğmiştir. Allah da onu güçlü ve başarılı kılmış, ona pek çok nimet bahşetmiş, dünyada ve ahirette seçkinlerden kılmıştır.


SAAT: 11:11

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306