Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Hz.Muhammed(s.a.v) (https://www.forum.medineweb.net/261-hzmuhammedsav)
-   -   Misk kokulu Abdülmuttalib (https://www.forum.medineweb.net/hzmuhammedsav/1888-misk-kokulu-abdulmuttalib.html)

CaferTayar 22 Ocak 2008 11:57

Misk kokulu Abdülmuttalib
 
Peygamber efendimizin babası Hz. Abdullah, Resulullahın dünyayı teşrifinden önce vefat ettiği için
Dedesi Abdülmuttalib O'nu himayesine almıştı.
Abdülmuttalib'in esas ismi Şeybe'dir.
Şeybe, babası Haşim vefat ettiğinde, daha çocuktu.
Bir gün Medine'de dayılarının evi önünde arkadaşlarıyla ok talimleri yapıyordu.
Onları seyreden büyükler, Şeybe'nin alnında parlayan nurdan, onun şerefli bir kimsenin oğlu olduğunu tahmin ederek hayran kaldılar.
Ok atma sırası Şeybe'ye geldiğinde, yayını gerip hedefe okunu saldı. Ok, tam isabet edince, o heyecanla;
"Ben Haşim'in oğluyum. Elbette okum hedefini bulur!" dedi.
Onun bu sözlerinden, Mekkeli Haşim'in oğlu olduğunu anladılar.
O sırada Haşim vefat etmişti. Abdü Menaf oğullarından biri Mekke'ye döndüğünde,
Haşim'in kardeşi Muttalib'e; "Medine'de bulunan yeğenin Şeybe çok akıllı bir çocuk.
Alnında da herkesi hayran bırakan bir nur parlıyor.
Böyle kıymetli bir çocuğu yanınızdan ayırmanız doğru mu?" dedi.
Bunun üzerine Muttalib, hemen Medine'ye gitti ve yeğeni Şeybe'yi alarak Mekke'ye getirdi.
Mekke sokaklarında; "Bu çocuk kimdir?" diye soranlara da; zarar vermemeleri için "Kölemdir" derdi.
Bundan sonra Şeybe'nin ismi, Muttalib'in kölesi anlamına gelen Abdülmuttalib olarak kaldı.
Abdülmuttalib'in mübarek bedeninden misk kokusu gelirdi.
Alnında, Allahü teâlânın habibi Muhammed aleyhisselamın nuru parlar,
etrafına hayırlar, bereketler saçardı.
Her ne zaman Mekke beldesine yağmur yağmayıp kıtlık olsa, Mekkeliler Abdülmuttalib'in eline yapışıp
kendisini Sebir dağına çıkarırlar, dua etmesi için ona yalvarırlardı.
O da kimseyi kırmaz, Allahü teâlâya yağmur ihsan etmesi için dua ederdi.
Cenab- Hak da, Abdülmuttalib'in alnında parlayan
sevgili Peygamberimizin nuru bereketine duasını kabul eder, bol bol yağmur gönderirdi.
Böylece Abdülmuttalib'in günden güne kıymet ve itibarı çoğaldı.
Mekkeliler onu başlarına reis seçtiler.
Ona karşı gelen olmaz, emri altına giren de rahat ve huzur bulurdu.
O devrin hükümdarları da, Abdülmuttalib'in faziletini ve büyüklüğünü tasdik ederlerdi.
Sadece İran kisrası çekemez, açık ve gizli olarak ona düşmanlık beslerdi.
Abdülmuttalib, Hanif dinine tabi olup, Müslüman idi.
Bu din, dedelerinden İbrahim aleyhisselamın dini idi.
Bu sebeple, hiç bir zaman puta tapmadı ve hatta yanlarına bile yaklaşmadı.
Kabe'nin etrafında Allahü teâlâya dua eder, ibadetlerini yapardı.

KuM TaNeSi 06 Ağustos 2009 10:58

RE: Misk kokulu Abdülmuttalib
 
Alıntı:

CaferTayar Üyemizden Alıntı
Peygamber efendimizin babası Hz. Abdullah, Resulullahın dünyayı teşrifinden önce vefat ettiği için
Dedesi Abdülmuttalib O'nu himayesine almıştı.
Abdülmuttalib'in esas ismi Şeybe'dir.
Şeybe, babası Haşim vefat ettiğinde, daha çocuktu.
Bir gün Medine'de dayılarının evi önünde arkadaşlarıyla ok talimleri yapıyordu.
Onları seyreden büyükler, Şeybe'nin alnında parlayan nurdan, onun şerefli bir kimsenin oğlu olduğunu tahmin ederek hayran kaldılar.
Ok atma sırası Şeybe'ye geldiğinde, yayını gerip hedefe okunu saldı. Ok, tam isabet edince, o heyecanla;
"Ben Haşim'in oğluyum. Elbette okum hedefini bulur!" dedi.
Onun bu sözlerinden, Mekkeli Haşim'in oğlu olduğunu anladılar.
O sırada Haşim vefat etmişti. Abdü Menaf oğullarından biri Mekke'ye döndüğünde,
Haşim'in kardeşi Muttalib'e; "Medine'de bulunan yeğenin Şeybe çok akıllı bir çocuk.
Alnında da herkesi hayran bırakan bir nur parlıyor.
Böyle kıymetli bir çocuğu yanınızdan ayırmanız doğru mu?" dedi.
Bunun üzerine Muttalib, hemen Medine'ye gitti ve yeğeni Şeybe'yi alarak Mekke'ye getirdi.
Mekke sokaklarında; "Bu çocuk kimdir?" diye soranlara da; zarar vermemeleri için "Kölemdir" derdi.
Bundan sonra Şeybe'nin ismi, Muttalib'in kölesi anlamına gelen Abdülmuttalib olarak kaldı.
Abdülmuttalib'in mübarek bedeninden misk kokusu gelirdi.
Alnında, Allahü teâlânın habibi Muhammed aleyhisselamın nuru parlar,
etrafına hayırlar, bereketler saçardı.
Her ne zaman Mekke beldesine yağmur yağmayıp kıtlık olsa, Mekkeliler Abdülmuttalib'in eline yapışıp
kendisini Sebir dağına çıkarırlar, dua etmesi için ona yalvarırlardı.
O da kimseyi kırmaz, Allahü teâlâya yağmur ihsan etmesi için dua ederdi.
Cenab- Hak da, Abdülmuttalib'in alnında parlayan
sevgili Peygamberimizin nuru bereketine duasını kabul eder, bol bol yağmur gönderirdi.
Böylece Abdülmuttalib'in günden güne kıymet ve itibarı çoğaldı.
Mekkeliler onu başlarına reis seçtiler.
Ona karşı gelen olmaz, emri altına giren de rahat ve huzur bulurdu.
O devrin hükümdarları da, Abdülmuttalib'in faziletini ve büyüklüğünü tasdik ederlerdi.
Sadece İran kisrası çekemez, açık ve gizli olarak ona düşmanlık beslerdi.
Abdülmuttalib, Hanif dinine tabi olup, Müslüman idi.
Bu din, dedelerinden İbrahim aleyhisselamın dini idi.
Bu sebeple, hiç bir zaman puta tapmadı ve hatta yanlarına bile yaklaşmadı.
Kabe'nin etrafında Allahü teâlâya dua eder, ibadetlerini yapardı.

allah razı olsun..


SAAT: 23:15

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320