Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Hz.Muhammed(s.a.v) (https://www.forum.medineweb.net/261-hzmuhammedsav)
-   -   Vahiy Yönünden Sünnet (https://www.forum.medineweb.net/hzmuhammedsav/21695-vahiy-yonunden-sunnet.html)

Esadullah 12 Nisan 2012 18:16

Vahiy Yönünden Sünnet
 
Vahiy Yönünden Sünnet:

Şunu iyice belirtmek isterizki, sünnet hiç şüphesiz vahy mahsuludur. Hiç mümkün müdür ki, Kuran-ı Kerim vahy olsun da, hükümlerinin beyanı ve buna göre uygulama şekli beşeri bir keyfiyete bırakılmış olsun. Böyle bir eyleme müsade edilseydi, vaz edilen hükümlerin vahy olmaktan çıkması için yeterli bir sebep olurdu ki, buda uygulama şekliyle beraber Allahın (c.c.) dini olmazdı. Halbuki sünnetin vahyiliğini ispatlayan bir çok deliller mevcuttur. Bunları sırasıyla görelim.

1. Kuran-ı Kerimdeki deliller:
a) Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerimde: "Ey Peygamber hanımları, evinizde okunan ayetleri ve hikmeti hatırlayınız"[1][1] buyurmaktadır.
Ayet-i Kerimeden anlaşıldığına göre hikmet, ayetlerden ayrı birşeydir ve okunmaktadır. Buradaki hikmetin sünnetten başka birşey olması düşünülemez.
b) "Biz sana kitabı ve hikmeti indirdik ve bilmediklerinide öğrettik".[2][2]
İkinci ayet-i Kerimede ise, hikmet Kuran gibi indirilmektedir. Öyleyse sünnetin karşılığı olan bu hikmet anlaşıldığı üzere vahyedilmektedir.
c) "Ey Peygamber (s.a.v.) acele etmek için dilini hareket ettirme, onun (Kuran) toplanması ve okunması bize aittir". Biz sana onu okuduğumuz zaman onun kıraatına tabi ol, ondan sonra onun açıklanması yine bize aittir.[3][3]
Burada çok açık bir ifade ile Cenab-ı Hak, vahy yoluyla Kuran-ı Hz. Peygambere ilka ettirdikten sonra, yine o Kuranın açıklanmasını Peygamber vasıtasıyla ona ait olduğunu vurgulamıştıe. Böylelikle Kuranın beyanı olan sünnetinde vahy yolla geldiği anlaşılmaktadır.
d) "Biz sana, insanlar arasında Allahın gösterdiği şekilde hükmedesin diye Kitabı indirdik"[4][4].
Yine bu ayeti Kerimede Allah (c.c.), indirmiş olduğu kitabı, Peygamber (s.a.v.)e gösterdiği şekilde hükmede bilsin diye gönderildiğini bildirirken Kuranı Kerime izafeten hüküm verme şekli Allah tarafından gösterilmesi, yine sünnetin vahyi mahsülü oluşunu gösterir.
e) "Eğer bir şeyde çekişirseniz, onu Allaha ve Rasulune havale ediniz"[5][5] demesiyle, ihtilaf ve çekişmenin bu iki vahyin dışında olduğunu ve bunun ancak vahyi mahsülü olan kaynaklarla çözüleceğini bildiriyor. Eğer sünnet vahyi olmayıp Kuranın beşeri bir yorumu olsaydı, beşerin ihtilafinı çözmek için ona havale etmezdi. Bilakis Kuranın vahyile yetinirdi.

2) Sünnetten deliller:
a) Resulullah (s.a.v.): "Size Allah (c.c.)ın kitabı ve onun elçisinin sünneti olmak üzere iki şey bıraktım. Onlara sarıldığınız müddetçe ebediyyen sapıklığa düşmeyeceksiniz"[6][6] sözüyle Kuran ve sünnetin, dinin iki temel vahyi kaynağı olduğunu vurgular. Çünkü sünnetin Kurandan sonra kendisine sarıldığında sapıtmama garantisi olarak gösterilmesi, ancak vahyi ve hidayet kaynağı olmasıyla izah edilebilinir.
b) Hz. Peygamberin, " Haberiniz olsun, bana Kuran ve onunla birlikte misli verildi" [7][7]demesi, sünnetin vahyi yönüyle Kuranın mesabesinde olduğunu gösterir.
c) Evzai (öl.187) Hasan b. Atiyyeden şöyle dediğini nakleder: "Vahy, Resulullaha (s.a.v.) inerdi. Onu tefsir eden sünneti de ona Cebrail getirirdi"[8][8].
Diğer bir rivayette ise, "Cebrail Resulullaha (s.a.v.), aynen Kuran-ı indirdiği gibi sünnetide indirdi ve ona Kuran-ı öğrettiği gibi onu da öğretirdi"[9][9] gibi, Seleften nakledilen rivayetlerde sünnetin ne şekilde vahyedildiği belirtilmiştir. Bununla beraber Kurandan ayrı olarak vahyedilen sünnetin Kuran-ı beyan etmesi dışında, sünneti bize öğreten Hz. Peygamberin, bir beşer olarak, dünya görüşüne sahip olması gerekir. Buna ek olarak bazı beşeri hallerinin bulunması da beşer olduğunun bir göstergesidir. Bunların vahy dışında kalması gayet tabiidir. Binaenaleyh Nebevi sünnetin, nelerin vahiyden olduğu ve nelerinde vahyin dışında kaldığını bilmek için bir ayırıma gitmemiz kaçınılmazdır. Bu ayırım da şöyledir:
1. Peygamber olarak Hz.Muhammed (s.a.v.)
2. İnsan olarak Hz.Muhammed (s.a.v.)
Bu şekilde yaptığımız ayırımının delili, şu ayeti kerimede yer almaktadır: " Ey Resulum, deki; "Ben de sizin gibi bir beşerim, ancak bana vahyolunuyor"[10][10]. Görüldüğü gibi, ayetin birinci kısmı onun insan olma yönünü, ikinci kısmı ise, kendisine vahyedilmesi hasebiyle Peygamber olma yönünü ele almaktadır. Dolayısıyla Hz. Peygamberin sahib olduğu bilgiyi böylelikle ikiye ayırıyoruz: Bunlarda vahye dayanan bilgiyle, yaşadığı toplumdan aldığı, tecrübeye dayanan bilgidir. Bu bağlamda vahye dayalı sünnet içerisine giren ve girmeyen sahaları görelim.
a) Vahyin içine giren sahalar:
1) Helal ve Haramlar
2) İbadetler
3) Ukubat (hadler)
4) Muamelat (akidler)
5) Ahlaki konular
6) Akideye ve gaybiyata ait konular
7) Hz. Peygamberin (s.a.v.) hususi halleri
Bu gibi sahalar veya konular Kuran-ı Kerimde geçmesine rağmen bunların tafsilatı ve beyan edilmesi sünnete bırakılmıştır. Ayrıca sünnet, Kuranda geçen bu konularla ilgili müstekil hükümler getirme yetkisine sahip olmuştur.
b) Vahyin dışında kalan sahalar:
1) Yaratılışla ilgili haller. (Bunlar beşeri hallerdir. Oturup kalkma, yeme içme, nefsi ve bedeni ihtiyaçlar ve benzeri durumlar)
2) İstişareye açık konular. (Hakkında her hangi bir nas gelmemiş ve müslümanların müşaveresine bırakılmış idari ve içtimai konular)
3) Kaza-i hükümlerde hakimin tasarrufları. (yani içtihadları)
4) Dünya işleri. (Ordu tanzimi, ziraat işleri, eğitim metodları, tıbbı müdahaleler ve tedavi usülleri, yeni teknolojiden istifade etme ve tecrübeye dayanan uygulamalar)
Bunlara delil olarak, hurma ağaçlarını aşılama kıssasında "Siz dünya işlerini benden daha iyi bilirsiniz"[11][11]demesiyle Hz. Peygamber, bunları vahyin dışına çıkarmıştır. Yine başka bir delilde; Bedir savaşına giderken Peygamber (s.a.v.)in orduyu indirdiği mevkiinin vahye dayanmadığını öğrenen ve akabinde Peygamber (s.a.v.)in; "Harp hileden ibarettir."demesinden ve bunun kendi görüşü olduğunu beyan etttikten sonra; Hubab b. el-Münzirinin itirazı dolayısıyla Hz. Peygamberin ordunun mevkii değiştirmeleri "[12][12] gibi rivayetler açıkça bu gibi sahaların vahyin dışında kaldığını göstermektedir.
Ancak mezkur sahalar her ne kadar vahyin dışında kalıp, bunların tasarruf ve uygulanmasında ferd ve topluma muhayyerlik verilmişse de bazı durumlarda şeri müdahale söz konusu olabilmektedir. Şayet mubah olan işlerden biri, vahyile ilgili bir hükümle bağlantısı olursa, şeri hükmün gereğini uygulamak durumundayız. Örneğin; yeni teknolojinin nimetlerinden biri olan internetin faydalı ve müsbet yönlerinden istifade ederken, zararlı ve menfi yönleri bizi, şeri bir mahzurla karşı karşıya getirebilir. Dolayısıyla bu bağlantıyı çok iyi kurmak zorundayız.



________________________________________
[1][1] Ahzab, 34.
[2][2] Nisa, 113.
[3][3] Kiyame, 17-19.
[4][4] Nisa, 105.
[5][5] Nısa, 59.
[6][6] el-Hakim, Müstedrek; Malik, Muvatta, .
[7][7] Ebu Davud, Sünen, n° 4604
[8][8] ed-Darimi,
[9][9] es-Suyut, Miftahul-Cenne,
[10][10] Kehf, 110.
[11][11] Sahih-i Müslim, .
[12][12] Siretubni Hişam, .


ALINTI


SAAT: 12:10

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320