Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Hz.Muhammed(s.a.v) (https://www.forum.medineweb.net/261-hzmuhammedsav)
-   -   Kuranı En İyi Şekilde Anlamak için Hadislerden Faydalanın (https://www.forum.medineweb.net/hzmuhammedsav/23749-kurani-en-iyi-sekilde-anlamak-icin-hadislerden-faydalanin.html)

muallime 08 Aralık 2012 10:57

Kuranı En İyi Şekilde Anlamak için Hadislerden Faydalanın
 
Kenan Demirtaşın,İbrahim Canan ile yaptığı Ropörtaj
KUR'ANI ÖĞRENMEK İÇİN
HADİS OKUYUN

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Prof. Dr. İbrahim Canan, Kur’ân âyetlerinin açıklanmasında Hadisin yerini hiçbir şeyin dolduramayacağını Kenan Demirtaş'aanlatıyor.

İslâm tarihinde çözülmelerin yaşandığı ve Kur’ân ruhundan uzaklaşıldıgı zamanlar âlimler çıkış yolunu Sünnetin içinde aramışlar ve orada da bulmuşlardır. Çünkü Kur’ân’ı en iyi anlatan şüphesiz Peygamberdir. İşte Hadis ve Sünnet konusunda uzman olan Prof. Dr. İbrahim Canan bize bu yolu anlattı ve hadisleri tefsir açısından değerlendirdi. Bilindiği gibi Prof. Dr. İbrahim Canan, ilâhiyat camiasında birçok ilim adamının yetişmesine vesile olmuş bulunmaktadır. Bu arada Sünnetle ilgili birçok eser yazmış ve özellikle Kütüb-i Sitte gibi büyük bir hadis külliyatını tercüme ederek milletimize Peygamber çizgisini anlatmıştır.
İslâm âlimlerinin hepsi, Kur’ân’ı açıklamada Peygamber (a.s.m.) sünnetini birinci kaynak olarak görmüşlerdir. Bunun dayandığı bir gerçek var mı?
Evet, peygamberlik görevi sadece Kur’ân’ı getirmekle bitmez; onu açıklamak, izah etmek ve nasıl tatbik edileceğini göstermek, onun görev sınırları içindedir. Meselâ şu âyetler onun İlâhî görevlerinden bir kısmını belirtiyor:
“Hak dini onlara açıklasın diye, her peygamberi Biz kendi kavminin lisanıyla gönderdik.”(İbrahim Sûresi,14-4)
“O kimseler ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de vasıflarını yazılı buldukları ümmî peygamber olan Resulullaha uyarlar. O peygamber ise kendilerini iyiliğe sevk edip kötülükten sakındırır; temiz ve güzel nimetleri onlara helâl, habis olanları ise haram kılar; daha önce kendilerine yüklediğimiz ağır yükleri ve üzerlerindeki bağları onlardan kaldırır. İşte ona îmân eden, ona hürmet eden, düşmanlarına karşı ona yardımda bulunan ve onunla indirilmiş olan nûra uyanlar, kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir.”(A'raf Sûresi, 7-157)
“Allah ve Resulü bir meselede hükmünü verdiği zaman, bir mü’min erkeğin yahut bir mü’min kadının artık işlerinde başka bir yolu seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, apaçık bir sapıklığa düşmüştür.” (Ahzab Sûresi ,33-36)
“Hayır! Rabbine and olsun ki, onlar, aralarındaki anlaşmazlıklar için senin hükmüne müracaat edip, sonra da verdiğin hükme gönüllerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle râzı olup uymadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa Sûresi, 4-65)
“Peygambere itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. Kim bundan yüz çevirirse, seni öylelerinin üzerine muhâfız olarak göndermedik; sen ancak doğru yolu gösterip tebliğ etmekle mükellefsin.”(Nisa, 4-80)
“Peygamber size ne emretmişse alın, neyi yasaklamışsa ondan da kaçının. Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah’ın azâbı pek şiddetlidir.”(Haşir Sûresi, 59-7)
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir” (Âl-i İmran Sûresi, 3-31)
Evet, buna benzer âyetler Peygamberimizin (a.s.m.) görevini, sadece Kur’ân’ı insanlara getirmekle sınırlı olmadığını belirtiyor.

Bunu biraz açabilir miyiz?
1. Efendimizin bir görevi özet şeklinde olan âyetleri açıklamaktır: Meselâ Kur’ân “Namaz kılın” diyor, ama namaz nasıl kılınacak? “Rükû ve sücud yapın” diyor, ama rükû ve sücud nasıl yapılacak, teferruat vermiyor. Kıyam nasıl yapılacak, ayrıntı yok. İşte Peygamberimiz “Ben nasıl namaz kılıyorsam öyle kılın” diyerek âyet-i kerimeyi şekil ve muhteva olarak açıklıyor ve nasıl tatbik edilebileceğini gösteriyor. Namaz, oruç, zekât, hac gibi Kur’ân-ı Kerimde mücmel (özet) olarak gelip açıklanmayan emirleri Peygamberimiz açıklıyor.
2. Efendimizin görevleri arasında, anlaşılması zor olan âyetleri açıklamak da vardır.
Meselâ âyet-i kerîmede, “Onlara karşı gücünüzün yettiği her türlü kuvveti ve cihad için ayrılıp eğitilmiş atları hazır tutun ki, onunla Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve bunlardan başka sizin bilemediğiniz, fakat Allah’ın bildiği düşmanlarınızı korkutasınız” (Enfâl Sûresi,8-60) buyuruluyor. Bu âyette “Kuvvet ve savaş atlarını hazır bulundurun” tabiri geçiyor. Sahabe Peygamberimize sormuş: “Kuvvet nedir?” Peygamberimiz, “Bilin, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır” diye üç defa tekrar etmiştir. Her devrin değişen atma vasıtalarına süratle, vakit kaybetmeden ayak uydurmamızı emir buyurmuştur.
3. Sonra Kur’ân-ı Kerimin mutlak ve âm (sınırsız ve genel ifadeli olan) âyetlerini takyitle tahsis ediyor, yani onlara sınır getiriyor. Meselâ, “Allah alışverişi helâl, faizi ise haram kıldı”(Bakara Sûresi,2-275) buyuruyor. Bu âyet-i kerîmeye göre her şeyin alışverişi helâldir. Ama Peygamberimiz buna bir sınır getirerek domuzun ve içkinin alışverişini yasaklamıştır. Demek meşru alışverişin sınırlarını bu şekilde açıklamış oluyor.
Diğer bir örnek ise şu âyet-i kerimedir: “İman eden ve imanlarına zulüm bulaştırmamış olanlar—korkudan emin olmak işte onların hakkıdır ve doğru yola eriştirilenler de onlardır.”(En'am Sûresi,6-82) Sahabe bu âyet gelince telâşlanıp Peygamberimize sormuş: “Hepimiz nefsimize zulmediyoruz. Yâ Resulallah, bizde zulme düşmeyen var mı?” Peygamber (a.s.m.) “Şirk pek büyük bir zulümdür” âyetini hatırlatarak buradaki zulmün şirk olduğunu açıklamıştır. Dolayısıyla bu neviden olan Kur’ân-ı Kerimdeki anlaşılması zor olan âyetleri Peygamberimiz açıklıyor.
3. Sonra Kur’ân’da olan meseleler ayrıca Peygamberimiz tarafından tekraren teyit ve te’kid edilmiştir. Böylece onun daha iyi anlaşılması sağlanmıştır. Bu da bu sadette söylenebilir.
4. Peygamberimizin bir de şâri’ yönü, yani, Kur’ân’da olmayan hükümleri koyma yetkisi var. Meselâ, yiyeceklerden haram olanların isimleri iki âyet-i kerimede belirtilir. Ama onların hiçbirisinde eşek eti geçmez. Peygamberimiz Hayber Seferi sırasında, ehlî (evcil) eşek etini haram etmiştir.

Bunlar niçin Kur’ân’da açıklanmamış da Peygamberimize bırakılmıştır?
Kur’ân bütün teferruatı verseydi ciltlerle dolu bir kitap olurdu. Halbuki bu da Kur’ân’dan istifademizi zorlaştırır. Bu bakımdan meselelerin bir kısmının açıklamasını Peygamberimize bırakmıştır. Peygamberimize bıraktırmasının da ayrıca birtakım maslahatları var. Çünkü birtakım meseleler zaman içerisinde neshedilmiş, yürürlükten kalkmıştır.
Hem hadislerin bir kısmı bize zayıf hadisler şeklinde gelmiştir. Bu zayıf hadislerle amel ihtilâf getirmiştir. İhtilâf ise ümmet için rahmettir. Halbuki Kur’ân-ı Kerimde kesin olarak bütün bu meseleleri zikretmiş olsaydı, orada ihtilâf etme şartımız azalırdı. Dinimizin gelişen zamana ve toplum şartlarına göre esnekliği azalabilirdi. Halbuki dinimizin üstün bir yönü—kanatimce—zamana ve zemine göre yeni yorumlara imkân tanımasıdır. Bu güzel birşeydir.
Hattâ dahası var. Peygamberimiz de âlimlere bir marj bırakmıştır. Dinimizin güzelliği bu. Âlimler Kur’ân-ı Kerim ve Sünnetten hareketle hüküm koymada birtakım temel kaideler belirtmiş ve usul koymuştur. Âlimler bu usullerle yeni meseleleri yoruma kavuşturuyor. Böylece başka şeriata ve kültür sistemine ihtiyaç hasıl olmadan, kanun alma ihtiyacı duymadan yeni şartlara göre kanunlarımızı kendimiz koyabiliyoruz. Nitekim Osmanlının son dönemlerine kadar bütün ortaya çıkan yeni ihtiyaçlarımız kendi değerlerimiz çerçevesinde kanunlaştırılmış, Kur’ân ve Sünnetten çıkartılmıştır.

Halkımız hadislerle Kur’ân-ı Kerimi nasıl öğrenecek? Meselâ Yâsin Sûresini hepimiz çok okuyoruz. “Peygamberimiz acaba bu sûreyi nasıl tefsir etmiş” diye öğrenmek istesek, bunu nereden bulacağız. Bir usulü, yöntemi var mı bunun?
Öncelikle Kur’ân, Kur’ân ile tefsir edilir. Çünkü bir âyet diğer bir âyeti açıklar. Bir konu bir yerde bir yönü anlatılır, diğer bir yerde diğer bir yönü anlatılır ve hakeza. Fakat Peygamberimizin de Kur’ân’la ilgili çokça tefsiri vardır. Buharî’nin en geniş bölümlerinden birisi Tefsir’dir. Tirmizî’nin en geniş bölümlerinden birisi yine Tefsir bölümüdür. Kaldı ki Buharî ve Tirmizî’de yer almayan tefsire müteallik hadisler, başka kaynaklarımızda verilmiştir.
Ben bazan matematiği uygulayarak diyorum ki: bir doğru iki noktadan geçer. Aynı şekilde Kur’ân-ı Kerimden çıkaracağımız bir mânâda Kur’ân-ı Kerim çıkış noktasıdır. İkinci bir nokta olarak Hadise atıf yapmazsak, o zaman o tek noktadan binlerce görüş çıkabilir. Halbuki din nedir? Tevhid, birlik, beraberlik dinidir. O âyetten herkes kendi kafasına göre bir yorum değil, gerçeğe uygun yorum çıkaracaktır. Acaba Peygamber ne demiştir, ona bakacağız. Peygamber sözlerinde yoksa, acaba Sahabe ne demiştir, Tabiîn ne demiştir, Etbeuttabiîn ne demiştir, onlara bakacağız. Onlar Kur’ân’ı aslına uygun şekilde anlama şansına bizden daha çok sahipti.

Hadislere ne derece güvenilir?
Hadislere güvenmemek için bir sebep yok. Daha önce de belirttiğimiz gibi, Kur’ân-ı Kerim insanları Peygamberimize yöneltiyor, “Onun getirdiğini alın, onun yasakladıklarından kaçının” diyor. Yani Kur’ân ikinci bir kaynağı olarak devamlı şekilde Peygamberimizi nazara veriyor.
İkincisi Peygamberimiz kendisini öne sürüyor, Sünnetine dikkat çekiyor ve Sünnetle bu işin yürüyeceğini Peygamber Efendimiz ifade ediyor. Meselâ Peygamberimiz Hz. Muaz’ı Yemen’e gönderiyor. “Orada ne ile amel edeceksin” diyor. Hz. Muaz “Kur’ân’la amel edeceğim” diyor. “Kur’ân’da bulamazsan?” diye soruyor Peygamberimiz. “Sizin sünnetinizle,” diyor Hz. Muaz. “Sizin sünnetinizde bulamazsam, içtihadımla” diyor. Peygamberimiz bundan çok memnun kalıyor. İslâm ulemasının hepsinin elinde delildir bu hadis. İçtihadın gerekli olması hususunda, Sünnetin delil olması hususunda bu delildir. Dolayısıyla Resulullahın sağlığında Sahabe ikinci kaynak olarak hadisi bilmektedir.
Hz. Ömer anlatıyor: “Ben emsalim bir kardeşimle münavebe yaptım. Bir gün o tarlaya gidiyor tarla işlerini yürütüyor, ben Resulullaha gidiyorum, orada Resulullahı dinliyorum. Akşam gelince emsalim olan kardeşime o gün Resulullahtan gördüğümü, duyduğumu anlatıyorum. Ertesi gün ben tarlaya gidiyorum, emsalim kardeşim Resulullahı takibe gidiyor, duyduğunu, gördüğünü akşam bana anlatıyor. Böylece Peygamberimizi her gün yakından takip etme fırsatı buluyoruz.”
Bir Sahabî diyor ki: “Ben Resulullahtan her duyduğumu yazardım. Bana dediler ki, ‘Resulullah da bir insandır. Bazan öfkeli halde konuşur, bazan sükûn halinde konuşur. Herşeyini yazmak doğru değildir.’ Bunun üzerine vazgeçtim. Ama duyduklarım aklımda kalmaz hale geldi. Onun için yine Peygambere gidip durumu anlattım. ‘Yâ Resulallah, senden güzel şeyler işitiyor ve bunları yazıyordum. Fakat Ensar böyle böyle söyledi. Bunun üzerine vazgeçtim. Ama şimdi yazmayınca da rahatsızım, ne yapayım?’ dedim. Resulullah mübarek ağzını göstererek ‘Bundan haktan başka birşey çıkmaz, yaz’ buyurdu.”
Yine Resulullaha uğrayanlar oluyor ve hafızalarından şikâyet ediyorlar. Peygamberimiz onlara “Sağ elini yardıma çağır” buyuruyor, yazmalarını söylüyor.
Bir başka şey daha söyleyeyim. Enes (r.a.) çok hadis rivayet edenlerin arasında yer alır ve Müksirûn denilen yedi kişiden biridir. Müstedrek’te rastladığım bir hadiste Hz. Enes diyor ki: “Ben Resulullahtan gündüzleri hadis yazar, geceleri tashih etmesi için ona okurdum.” Yani, Peygamberimiz onun yazdıklarını düzeltiveriyor. Ondan sonra hadis ilminde talebelerin öğrendiği hadisleri hocalara götürüp okuması, arz etmesi söz konusu olmuştur. Talebe yazdığını, ezberlediğini hocanın önünde okur, hoca onu tashih ederdi ve öyle icazet alınırdı.

Bütün hadislere Kur’ân tefsiridir diyebilir miyiz?
Evet. Peygamberimiz (a.s.m.) yaşayışı ile Kur’ân-ı Kerimi pratiğe dökmüştür. Dolayısıyla Kur’ân’ın insanlardan istediği ideal hayat tarzı ve şekli Peygamberimizde kendini göstermektedir. Bunu eğer kulluk noktasından ele alırsak, Allah’a karşı kulluğumuzun nasıl olması gerektiğini en mükemmel şekilde Peygamberimiz göstermiştir. İbadetlerin hepsini Peygamberimiz en mükemmel şekilde yerine getirmiştir. Peygamberimizin kulluğu, Kur’ân-ı Kerimin bizden istediği kulluğun en mükemmel şeklidir, bütün yönleriyle. Beşerî münasebetler de öyle. İnsanlarla ve komşularıyla olan münasebetlerinde en güzel örnekleri göstermiştir. Karı-koca münasebetlerinde en güzel karı-koca münasebetlerini ortaya koymuştur. Çocuk terbiyesinde, çocuklara karşı nasıl davranılması gerektiğini göstermiştir.
Demek ki Peygamberimiz (a.s.m.) bütün hayatının her safhasında, her kesitinde, her karesinde en güzel örnek olarak Kur’ân-ı Kerimin idealini temsil etmiştir, yaşamıştır, göstermiştir. Müslümanlar bunu imkânları nispetinde aynen Peygamberden alabilirler. Bir hadiste Hz. Ayşe Peygamberimiz ahlakını “Onun ahlâkı Kur’ân ahlâkıydı” diye ifade ediyor. Dolayısıyla Peygamberimiz ahlâk yönüyle de Kur’ân-ı Kerimin ahlâkını şerh etmiştir, açıklamıştır. Belki hepsini kelama dökmemiştir, ama fiile dökmüştür. Onun her sözü, her fiili ve her davranışı, Kur’ân-ı Kerimin ruhunun tefsiridir.
Diğer yandan, eski milletlerle ilgili kıssalara da açıklama getirmiştir. Hz. İbrahim’in bazı Kur’ân’da olmayan meselelerini Peygamberimizin hadislerinde bulabiliyoruz. Demek ki, Kur’ân’ın temas ettiği, insanlığa getirmek istediği, vermek istediği, hukuk olsun, ahlâk olsun, yaşayış tarzı olsun, bütün derslerin hepsini Peygamberimizin hayatında, bazan sözleriyle, bazan fiilleriyle, bazan tahlilleriyle bulabiliyoruz.
Şimdi Kur’ân-ı Kerimde “Yiyin, için, israf etmeyin” buyuruluyor. Başka bir âyette de, tebziri yasaklıyor. tebzir, israfın kardeşidir. Şimdi bu iki âyeti daha iyi anlamak için Peygamberimizin uygulamasına bakalım:
Efendimiz israfa gayet net bir sınırlama getirmiştir ki, bunun en canlı örneği abdesttir. Abdest alırken suyu israf etmemek için ölçülü kullanırdı. Üç avuç suyla organları yıkamayı emir buyurmuştur. Fazlası mekruhtur. Bu miktarla sınırlamış Peygamberimiz. Sahabe şaşırıyor ve diyor: “Yâ Resulallah, suyun tasarrufu için mi?” “Hayır,” diyor Peygamberimiz. “Nehir kenarında olsan bile organlarını üçer defa yıkayacaksın.”
Ben hadislerde gördüm, Ebu ed-Derdâ’dan gelen bir rivayet: “Birgün Peygamberimiz bir yere giderken nehre rastlamış. Oradan bir kap su getirmişler Peygamberimize. O da onunla abdest almış ve bir miktar su artmış. Biz olsak o suyu şöyle etrafa serpiveririz. Halbuki Peygamberimiz buyuruyor ki: ‘Gidin, bunu nehre boşaltın. Ola ki ileride bir canlının kursağına gıda olur.”
Bir de, fazla yesek, fazla konuşsak, zamanımızı boş yere geçirsek, israf yapmış oluruz. Bunlar da bizim geri gelmeyecek israflarımız. Veya bir kibrit çöpünün yakılması da israftır. Bunlar da mekruhtur. Günde beş defa abdest alırken suyun israf edilmemesiyle, tabiata karşı saygı dersi verilmiştir. İsrafın hayatın diğer alanlarında da ciddî bir mesele olduğu, abdest örneğiyle ders veriliyor.
Şimdi, “İsraf etmeyiniz” âyet-i kerimesinin açıklanmasına bakınız. Demek âyet-i kerimeyi okuduğumuz zaman bu âyetlerin hadis-i şeriflerde nasıl açıklandığına bakmamız lâzım. Hadis kültürümüz ne kadar geniş olursa Kur’ân-ı Kerimi o nisbette anlamış oluruz.

Ben sonuç itibarıyla şöyle bir şey söyleyebilir miyim? Kur’an-ı Kerimden bir ayet okuduğumuz zaman, bunun anlamını meallerden ve tefsirlerden öğrenmeye çalışacağız. Ancak bununla yetinmeyeceğiz, hadis kültürümüzü çoğaltacağız. Bol miktarda hadis öğrenerek bunlarla hayatımızı şekillendireceğiz. Bu şekilde Kur’ân’ı okuduğumuzda onun anlamını Efendimizden bizzat öğrenmiş gibi olacağız.
Kesinlikle. İşte bunu anlayan âlimlerimiz, meselâ Taberî, bir âyetle ilgili aklına ne kadar hadis gelmişse hepsini yazmıştır. Taberî tefsirinde çok hadis naklediyor diye bazıları tenkit bile etmiş. Kırk ciltlik tefsirinin büyük bir bölümü hadislerle doludur. Ama hadislere baktığımız zaman, âyetleri daha iyi anlıyoruz. Çünkü hadisin verdiği nur başka, kendi tefekkürümüzle çıkartacağımız mânâ başka. Benim görüşüm, Kur’an-ı Kerimi hadislerle anlamaya yönelmek en güzeli.

Alıntı

Kütübissitteyi,Tercüme ve şerh eden(18 cilt ansiklopedi)Kıymetli ve Merhum İbrahim Canan hocamızı bu vesiyleyle hatırlıyor ve Allahu tealanın kendisine Ali dereceler nasib etmesini, Rasululah Efendimizin Şefaatine nail olmasını diliyorum.

bilinmez 08 Aralık 2012 12:05

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
kuranı öğrenmek için hadisi okuyalım tamam..okuyoruzda..

hadisi öğrenmek için,neyi okuyalım.Kuranı öğrenmek hadise mahkum ise,hadisi öğrenmek içinde başka bi mahkumiyet lazım..buna cevap verin daha sonra yazının çarpıklıklarını vereyim inşaallah...ve kuranı nasıl eterk ettileri konuşalım...

muallime 08 Aralık 2012 15:50

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 207585)
kuranı öğrenmek için hadisi okuyalım tamam..okuyoruzda..

hadisi öğrenmek için,neyi okuyalım.Kuranı öğrenmek hadise mahkum ise,hadisi öğrenmek içinde başka bi mahkumiyet lazım..buna cevap verin daha sonra yazının çarpıklıklarını vereyim inşaallah...ve kuranı nasıl eterk ettileri konuşalım...

 
''Kuranı öğrenmek Hadise mahkum'' ifadesinin gerçeği.
''Peygamber size ne verdiyse onu alınız ,sizi neden yasaklarsa ondan vazgeçiniz''.(HAŞR 7)
''Kim Rasule itaat ederse Allaha itaat etmiş olur.Yüz çevirene gelince seni onun başına bekçi göndermedik(NİSA 80)
Andolsunki Rasulullah,Sizin için,Allaha ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar için ve allahı çok zikredenler için güzel bir örnektir.(Ahzab 21)
O(Muhammed),arzusuna göre konuşmaz .Onun konuştuğu kendisine vahyedilenden başka bir şey değildir.(Necm 3-4)
ayetleridir.


''Hadisi öğrenmek içinde başka bi mahkumiyet ''ifadesinin aslı da''Hadis ilmi''dir.:)
 
İbni Kayyim,şöyle demiştir.Rasululahın Hadisleri ;
1-Her yönden Kurana uygundur.Kuran ile Hadis bir hüküm üzerinde birleşir.
2-Hadis Kuranı Tefsir eder,Mücmeli(kısa,öz,özet) tafsil eder(açıklar)
3-Hadis ,Kuran'ın suküt eylediği bir hükmü haram veya vacip kılar.
 
 
 
Yani bu sebeple,bu yüzden ,bunun için,Hadislerle amel etmek,Hadisleri Allahın kitabının üstünde tutmak demek değildir.
Bilakis Allah ve Rasuluna itaat hakındaki emrine uymaktır.Kuranı dah a iyi anlamaya çalışmaktır.
Hadis ve sünneti tanımamak Allahın yukardaki ayetler vechile Emirlerinin ve dinin bir çok hükümlerini kabul etmemek manasına gelir.
 
Hangi Hadisler ? hadis ilminden detaylıca bahsetmek gerekirki buna gerek yoktur.

Yukardaki yazı gayet açıklayıcıdır.

bilinmez 08 Aralık 2012 16:02

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Yani hadiside ÖĞRENMEK,ANLAMAK İÇİN ibni kayyımı ANLAMAK[öğrenmek] lazım,öyle mi diyorsunuz yoksa ben mi yanlış anladım..

muallime 08 Aralık 2012 16:09

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
:)

Hayır hadisleri anlamak için hadis ilmini çok iyi bilmek gerekir.Demek istiyorum .Yanlış anlamışınız.

bilinmez 08 Aralık 2012 16:18

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

muallime Üyemizden Alıntı (Mesaj 207617)
:)

Hayır hadisleri anlamak için hadis ilmini çok iyi bilmek gerekir.Demek istiyorum .Yanlış anlamışınız.

hadis ilmini anlamak için neyi öğrenmek lazım,malum hadisi nasıl anlayacaz değil mi..hadisi anlamak için ne tür bilgiye baş vuracaz,tek başına hadisi nasıl anlayacaz onu soruyorum.

muallime 08 Aralık 2012 17:07

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 207620)
hadis ilmini anlamak için neyi öğrenmek lazım,malum hadisi nasıl anlayacaz değil mi..hadisi anlamak için ne tür bilgiye baş vuracaz,tek başına hadisi nasıl anlayacaz onu soruyorum.



Hadis ilmi tedvin edileli bir hayli zaman oldu..Kriterleri,sahih ve zayıfları,raviler senetler, hangisile amel edilir hangisi ile edilemez..Bir hadisle karşılaştığımız zaman Muteber hadis kitapları Kütübistte ,muvatta gibi hadis kitapalrı hangilerini sahih kabul etmişler,bunlardan ne hüküm çıkmış hepsi mevcuttur.Hadisler hakkında şüpheci ve reddediic yaklaşımlar hiç bir zaman ümmetin genel anlayışı olmamıştır.

bilinmez 08 Aralık 2012 17:35

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
şuanki konumuz,hadis usulu değil,hangisiyle amel edilir,edilmez,veya sahih veya zayıf,uydurmaları hangileridir,kıriteri nediri konuşmuyoruz...

konumuz sizin paylaşımınızdaki KURANI ÖĞRENMEK İÇİN HADİS OKUMANIN ŞARTI,buna rağmen nasılki kuranı öğrenmek HADİSE MUHTAÇ İSE,PEKİ HADİSİ NASIL ANLAYACAZ,malum peygamberde yok,öğrenmek istediğim KURANI NASIL ,HADİSSİZ ÖĞRENEMİYORSAK,HADİSİ TEK BAŞINA NASIL ÖĞRENECEZ ONU MERAK EDİYORUM,veya şöyle sorayım hadisi TEK BAŞINA ÖĞRENEBİLİRMİYİZ bi sıkıntısı yok yani bunu mu diyorsunuz...kuran tek başına öğrenilemezde,hadis tek başına öğrenile bilinirmi...

ben tam tersini savunuyorumda,HADİSİ ANLAMAK İÇİN KURANI ÖĞRENMEK OLMASSA OLMAZDIR..Eğer bi insan kuranı öğrenmemişse hadis öğrenmesi tamamen çıkmazlara dalmaktır.ve kuranı öğrenmiyen bi insanın hadis söylemeside tamamen islamı katletmesi olur,ömer ra nın ebu hureyrenin kafasını bu yüzden kırmıştır,kuranı bilmeyen topluluğa hadis rivayet ettiği için.....

not..soruma cevap almadığım için cevap verilmesini rica ediyorum...

muallime 08 Aralık 2012 20:02

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 207629)
şuanki konumuz,hadis usulu değil,hangisiyle amel edilir,edilmez,veya sahih veya zayıf,uydurmaları hangileridir,kıriteri nediri konuşmuyoruz...

konumuz sizin paylaşımınızdaki KURANI ÖĞRENMEK İÇİN HADİS OKUMANIN ŞARTI,buna rağmen nasılki kuranı öğrenmek HADİSE MUHTAÇ İSE,PEKİ HADİSİ NASIL ANLAYACAZ,malum peygamberde yok,öğrenmek istediğim KURANI NASIL ,HADİSSİZ ÖĞRENEMİYORSAK,HADİSİ TEK BAŞINA NASIL ÖĞRENECEZ ONU MERAK EDİYORUM,veya şöyle sorayım hadisi TEK BAŞINA ÖĞRENEBİLİRMİYİZ bi sıkıntısı yok yani bunu mu diyorsunuz...kuran tek başına öğrenilemezde,hadis tek başına öğrenile bilinirmi...

ben tam tersini savunuyorumda,HADİSİ ANLAMAK İÇİN KURANI ÖĞRENMEK OLMASSA OLMAZDIR..Eğer bi insan kuranı öğrenmemişse hadis öğrenmesi tamamen çıkmazlara dalmaktır.ve kuranı öğrenmiyen bi insanın hadis söylemeside tamamen islamı katletmesi olur,ömer ra nın ebu hureyrenin kafasını bu yüzden kırmıştır,kuranı bilmeyen topluluğa hadis rivayet ettiği için.....

not..soruma cevap almadığım için cevap verilmesini rica ediyorum...

Müslümanın görevi Kuranı anlamak ve onu yaşamaktır.Kur'anda ilmi ve ameli hükümlerin ana noktaları açıklanmış,tatbikat ve furuat sünnete bırakılmıştır.

Kişi ilme Kurandan başlar,Sünnetle Hadisle devam eder.



Sünneti ve hadisleri kaal almayanlar.Kuran bize yeter diyenler,şimdi olduğu gibi Kurandan kendi akıllarıyle birçok hüküm çıkarmışlardır.

Peygamber Efendimiz (s.a.m) şöyle buyurmuştur: "Şunu iyi biliniz ki bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir. Dikkatli olun koltuğuna kurulan tok bir adamın size: Sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter, diyeceği günler yakındır..." Ebu Davud, Sünnet, 6, İmare 33; Tirmizi, İlim 10)
Bu Hadis, "Kuran bize yeter" diyerek Peygamber Efendimizin yaşantısını ve açıklamalarını yok sayanlara verilen bir ikaz ve uyarıdır. Bu durum, aynı zamanda bir mucizedir. Çünkü Peygamber Efendimizin haber verdiği gibi tarihte ve günümüzde bunu iddia edenler çıkmıştır.


Hadisleri nasıl anlayacağız,ümmmetin icma ettiği muteber hadis kitaplarına başvurmanız hadisleri anlamamız için yeterli bir çabadır.

Ene Garip 08 Aralık 2012 20:09

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

muallime Üyemizden Alıntı (Mesaj 207635)
Müslümanın görevi Kuranı anlamak ve onu yaşamaktır.Kur'anda ilmi ve ameli hükümlerin ana noktaları açıklanmış,tatbikat ve furuat sünnete bırakılmıştır.

Kişi ilme Kurandan başlar,Sünnetle Hadisle devam eder.



Sünneti ve hadisleri kaal almayanlar.Kuran bize yeter diyenler,şimdi olduğu gibi Kurandan kendi akıllarıyle birçok hüküm çıkarmışlardır.

Peygamber Efendimiz (s.a.m) şöyle buyurmuştur: "Şunu iyi biliniz ki bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir. Dikkatli olun koltuğuna kurulan tok bir adamın size: Sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter, diyeceği günler yakındır..." Ebu Davud, Sünnet, 6, İmare 33; Tirmizi, İlim 10)
Bu Hadis, "Kuran bize yeter" diyerek Peygamber Efendimizin yaşantısını ve açıklamalarını yok sayanlara verilen bir ikaz ve uyarıdır. Bu durum, aynı zamanda bir mucizedir. Çünkü Peygamber Efendimizin haber verdiği gibi tarihte ve günümüzde bunu iddia edenler çıkmıştır.


Hadisleri nasıl anlayacağız,ümmmetin icma ettiği muteber hadis kitaplarına başvurmanız hadisleri anlamamız için yeterli bir çabadır.

Allah razı olsun ablam
zaten bilinmezde sizin dediğinizi söylüyor kişi ilime kuranla başla hadisle sünnetle devam eder
tek sorun konuyu açan kişinin tasavvufa karşı olmayışıdır.

bilinmez 09 Aralık 2012 12:03

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

muallime Üyemizden Alıntı (Mesaj 207635)
Müslümanın görevi Kuranı anlamak ve onu yaşamaktır.Kur'anda ilmi ve ameli hükümlerin ana noktaları açıklanmış,tatbikat ve furuat sünnete bırakılmıştır.

Kişi ilme Kurandan başlar,Sünnetle Hadisle devam eder.



Sünneti ve hadisleri kaal almayanlar.Kuran bize yeter diyenler,şimdi olduğu gibi Kurandan kendi akıllarıyle birçok hüküm çıkarmışlardır.

Peygamber Efendimiz (s.a.m) şöyle buyurmuştur: "Şunu iyi biliniz ki bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir. Dikkatli olun koltuğuna kurulan tok bir adamın size: Sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter, diyeceği günler yakındır..." Ebu Davud, Sünnet, 6, İmare 33; Tirmizi, İlim 10)
Bu Hadis, "Kuran bize yeter" diyerek Peygamber Efendimizin yaşantısını ve açıklamalarını yok sayanlara verilen bir ikaz ve uyarıdır. Bu durum, aynı zamanda bir mucizedir. Çünkü Peygamber Efendimizin haber verdiği gibi tarihte ve günümüzde bunu iddia edenler çıkmıştır.


Hadisleri nasıl anlayacağız,ümmmetin icma ettiği muteber hadis kitaplarına başvurmanız hadisleri anlamamız için yeterli bir çabadır.

.

yukarda hadis olarak verdiğiniz mi doğru yoksa kuranın şua ayeti mi...

ENAM SÜRESİ..145. De ki: Bana vahyolunanda, leş veya akıtılmış kan yahut domuz eti -ki pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış birşey bulamıyorum. Başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere kim (bunlardan) yemek zorunda kalırsa bilsin ki Rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.

başka bi soru ,ÜMMETİN İCMA ETTİĞİ MÜTEBER HADİS KİTAPLARINI TEK BAŞINA NASIL ANLAYACAZ..Kuranı tek başına anlamaya bildiğimiz gibi bu ümmetin icmasını BU GÜN NASIL ANLAYACAZ,BENİM SORUMLARIM GİBİ KISA ÖZ VE ANLAŞILIR OLSUN LÜTFEN...

NOT.aAYRICA ÜMMETİN İCMASI DİYE BİRE ŞEY YOK,Ümmetin bir numarası imam ebu hanife dir,

ümmetin hadis kaynağının bir numarası İmam imam buharidir..

garip olan buharinin ,ebu hanifeyi TEKFİR ETMESİ...nerde ümmetin icması...

Medine-web 09 Aralık 2012 12:44

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Ah Zülküf Ah ömrümü yedin saçlarımı ağarttın.şu inatçı soruların yüzünden tevrat zebur incili bile okuttun :)
Muallime hoca gayet sağlıklı delillerle sana cevap veriyor.ama kapsama alanın kuran ile sınırlı olduğundan,etrafta dolaşmaya korkuyorsun.ve etraftaki delilleri gözü kapalı red ediyorsun.öyle ki yenge hanımla kavga etsen sorumulusu tasavuf dersin.bak cübbeli hapisten çıktı tasavuf sahipsiz değildir ona göre :)
bu konu ile ilgili düşüncelerimi aşığdaki linkte özetlemiştim;

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

düşüncelerimi özetlerken kuran hainlerini hedef almıştım.senin samimi dürüst ve doğruya ulaşma gayretindeki ihlası biliyorum.ama farkında olmadan bu sele kapılanlardansın desem abartı değildir.

Allah aşkına domates yetiştirme ilmi varda,İslamın ikinci ayağı ve canlı kuran Mufessiri Resulullah'ın 23 yıllık yaşantısı,hadis ilmi adı altında kurumlaşmışsa bu seni niye şaşırtıyor ki?
evet hadis ilminde hz ömerden dayak yiyen ebu hureyreler,imam azamı tekfir eden buhariler vardır tabii ki.hadis ilminde peygambere iftira atan,islama zam ve iskonto yapan hadisler vardır buda doğrudur.bu doğrular tüm doğruları yok etmemeli edemez de.bu ümmet Peygamberine sevdalıdır aşıktır Onun hadisleri sıradan bir söz değildir.
hadis ilminde hz peygambere ait olduğundan emin olduğum bir hadis benim için kabulu imandandır reddi irtidattır.Müslümanların hz Peygambere; Ya Resulullah sen böyle düşünüyorsun saygı duyarım ama ben farklı düşünüyorum deme lüksü ve edepsizliği yoktur.
hadis ilmi peygamber gözü ile kuranı anlama ilmidir.hadis ilmi vahy ile korunan kendi heva hevesinden konuşmayan peygamberin dile getirdiği kuran tüzük önerge talimatlarıdır.meşhur adı ile SÜNNETİ RESULULLAH'tır.
parmağa bakma zülküf,parmağın hedeflediği işaretlediği geniş alana bak...
ömrümü yedin ömrümü..

mehmet akif2 09 Aralık 2012 13:55

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

Abdulmelik Üyemizden Alıntı (Mesaj 207672)
Ah Zülküf Ah ömrümü yedin saçlarımı ağarttın.şu inatçı soruların yüzünden tevrat zebur incili bile okuttun :)
Muallime hoca gayet sağlıklı delillerle sana cevap veriyor.ama kapsama alanın kuran ile sınırlı olduğundan,etrafta dolaşmaya korkuyorsun.ve etraftaki delilleri gözü kapalı red ediyorsun.öyle ki yenge hanımla kavga etsen sorumulusu tasavuf dersin.bak cübbeli hapisten çıktı tasavuf sahipsiz değildir ona göre :)
bu konu ile ilgili düşüncelerimi aşığdaki linkte özetlemiştim;

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

düşüncelerimi özetlerken kuran hainlerini hedef almıştım.senin samimi dürüst ve doğruya ulaşma gayretindeki ihlası biliyorum.ama farkında olmadan bu sele kapılanlardansın desem abartı değildir.

Allah aşkına domates yetiştirme ilmi varda,İslamın ikinci ayağı ve canlı kuran Mufessiri Resulullah'ın 23 yıllık yaşantısı,hadis ilmi adı altında kurumlaşmışsa bu seni niye şaşırtıyor ki?
evet hadis ilminde hz ömerden dayak yiyen ebu hureyreler,imam azamı tekfir eden buhariler vardır tabii ki.hadis ilminde peygambere iftira atan,islama zam ve iskonto yapan hadisler vardır buda doğrudur.bu doğrular tüm doğruları yok etmemeli edemez de.bu ümmet Peygamberine sevdalıdır aşıktır Onun hadisleri sıradan bir söz değildir.
hadis ilminde hz peygambere ait olduğundan emin olduğum bir hadis benim için kabulu imandandır reddi irtidattır.Müslümanların hz Peygambere; Ya Resulullah sen böyle düşünüyorsun saygı duyarım ama ben farklı düşünüyorum deme lüksü ve edepsizliği yoktur.
hadis ilmi peygamber gözü ile kuranı anlama ilmidir.hadis ilmi vahy ile korunan kendi heva hevesinden konuşmayan peygamberin dile getirdiği kuran tüzük önerge talimatlarıdır.meşhur adı ile SÜNNETİ RESULULLAH'tır.
parmağa bakma zülküf,parmağın hedeflediği işaretlediği geniş alana bak...
ömrümü yedin ömrümü..

ArO*ArO*ArO*ArO*ArO*

bilinmez 09 Aralık 2012 14:49

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Allah aşkına domates yetiştirme ilmi varda,İslamın ikinci ayağı ve canlı kuran Mufessiri Resulullah'ın 23 yıllık yaşantısı,hadis ilmi adı altında kurumlaşmışsa bu seni niye şaşırtıyor ki?
evet hadis ilminde hz ömerden dayak yiyen ebu hureyreler,imam azamı tekfir eden buhariler vardır tabii ki.hadis ilminde peygambere iftira atan,islama zam ve iskonto yapan hadisler vardır buda doğrudur.bu doğrular tüm doğruları yok etmemeli edemez de.bu ümmet Peygamberine sevdalıdır aşıktır Onun hadisleri sıradan bir söz değildir.
hadis ilminde hz peygambere ait olduğundan emin olduğum bir hadis benim için kabulu imandandır reddi irtidattır.Müslümanların hz Peygambere; Ya Resulullah sen böyle düşünüyorsun saygı duyarım ama ben farklı düşünüyorum deme lüksü ve edepsizliği yoktur.
hadis ilmi peygamber gözü ile kuranı anlama ilmidir.hadis ilmi vahy ile korunan kendi heva hevesinden konuşmayan peygamberin dile getirdiği kuran tüzük önerge talimatlarıdır.meşhur adı ile SÜNNETİ RESULULLAH'tır.
parmağa bakma zülküf,parmağın hedeflediği işaretlediği geniş alana bak...
ömrümü yedin ömrümü..[/QUOTE]abdulmelikten alıntı..

Abi söylediklerine,katılıyorum anlatmak istediğim nokta,insanların kurandaki açık olan gerçekleri elde etmekten aciz oldukları bu acziyetlerini ,hadis diye bi usulle tamamlamak ve kuranı arkada bırakmaları..


kısacası bi insan kuranı anlamadan önce hadisi anlamaya giderse,bu hiçte tamamlayıcı olmaz,ve kurandaki bu açığını kapatamaz.yoksa benim hadis okunmaz veya baş vurulmaz dememişim ki,hatta sizin tevrat ve zeburu okumanızada sebeb olmuşum:):),

muallime 09 Aralık 2012 17:12

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Viyana -1 derece ,bu derecede islamı anlatmanın zor olduğu bir yaş grubuyla yol katettik,yürüdük yani (inş.başka da yol katetmişizdir.)Kar da yağmıyor...Rasululahın ahlakıyla ahlaklanarak hristiyanların içinde nasıl kaybolmayacağımızı nasıl müslüman kalacağımızı öğrenmeye çalışık eve yeni geldim ve bu yazılar..............
vallahi ne devam yazmaya ne de iyice kavramaya halim kaldı.Siz yazın çayımı içerken ben de okuyayım hepiniz selametle kalın....

FECR 09 Aralık 2012 17:16

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Konunun başlığında yanlışlık varmış gibime geliyor. Kur'anı öğrenmek için hadis okunmaz,Kur'an'ı öğrenmek için "Elif-Ba"'yı öğrenmek gerek:)

Başlık şöyle olsaydı sanırım bilinmezin itirazları bu kadar olmazdı.
" Kur'an'ı en güzel şekilde anlamak için hadislerden yararlanın"

İslam Alimleri Kur'anın tefsirinin ya da en güzel anlaşılmasını Kur'anın Kur'an'la açıklanması olduğu konusunda müttefiktir.Zaten yukarıdaki röportajda İbrahim Canan bundan bahsediyor.
Kur'an'ı anlamak için öncelikle bu konuda başka ayet var mı diye bakmak lazım. Bulamadığımız zaman o zaman bu ayeti Allah Rasulu a.s hayatına nasıl aktarmış, ashabına bu ayet hakkında ne demiş ya da ayetin sebebi nüzulü nasıl olmuş gibi bize intikal eden haberlere bakmamız gerekir. Bu haberler arasında hem hadis kitapları hem de siyer, megazi ve tarih kitapları gelir. Bunlar da bizim ayetleri anlamamıza yardımcı olacak kaynaklardır.Kur'an dışında hiç bir kitabın koruması Allah'a ait olmadığı için diğer kitaplarda yanlışlıklar, yalanlar, uydurmalar da olabilir. Bu uydurmaları anlayabilmek için de iyi bir Kur'an bilgisi gerekir. Allah Rasulu adına yüzbinlerce hadis uydurulduğu tarihsel bir vakadır. Bu uyduranların ölmeden önce "falanca konuda şu kadar hadis uydurdum" diye itirafları da vakidir. Bir çokları da iyi niyetle uydurduklarını söylemişlerdir. Niçin uydurduklarını sorduklarında " İnsanlar Ebu Hanife'nin ya da falancanın kitabına okuyacağına Kur'an okusun diye surelerin faziletleriyle ilgili bir çok hadis uydurdum" diye itiraf etmişlerdir.
Kur'an ve Peygamberi birbirinden ayırmak ne kadar hata ise, uydurma rivayetlerle Kur'anı anlamaya çalışmak da o kadar hatadır.

muallime 09 Aralık 2012 17:38

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

Abdulmelik Üyemizden Alıntı (Mesaj 207672)
Ah Zülküf Ah ömrümü yedin saçlarımı ağarttın.şu inatçı soruların yüzünden tevrat zebur incili bile okuttun :)
Muallime hoca gayet sağlıklı delillerle sana cevap veriyor.ama kapsama alanın kuran ile sınırlı olduğundan,etrafta dolaşmaya korkuyorsun.ve etraftaki delilleri gözü kapalı red ediyorsun.öyle ki yenge hanımla kavga etsen sorumulusu tasavuf dersin.bak cübbeli hapisten çıktı tasavuf sahipsiz değildir ona göre :)
bu konu ile ilgili düşüncelerimi aşığdaki linkte özetlemiştim;

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

düşüncelerimi özetlerken kuran hainlerini hedef almıştım.senin samimi dürüst ve doğruya ulaşma gayretindeki ihlası biliyorum.ama farkında olmadan bu sele kapılanlardansın desem abartı değildir.

Allah aşkına domates yetiştirme ilmi varda,İslamın ikinci ayağı ve canlı kuran Mufessiri Resulullah'ın 23 yıllık yaşantısı,hadis ilmi adı altında kurumlaşmışsa bu seni niye şaşırtıyor ki?
evet hadis ilminde hz ömerden dayak yiyen ebu hureyreler,imam azamı tekfir eden buhariler vardır tabii ki.hadis ilminde peygambere iftira atan,islama zam ve iskonto yapan hadisler vardır buda doğrudur.bu doğrular tüm doğruları yok etmemeli edemez de.bu ümmet Peygamberine sevdalıdır aşıktır Onun hadisleri sıradan bir söz değildir.
hadis ilminde hz peygambere ait olduğundan emin olduğum bir hadis benim için kabulu imandandır reddi irtidattır.Müslümanların hz Peygambere; Ya Resulullah sen böyle düşünüyorsun saygı duyarım ama ben farklı düşünüyorum deme lüksü ve edepsizliği yoktur.
hadis ilmi peygamber gözü ile kuranı anlama ilmidir.hadis ilmi vahy ile korunan kendi heva hevesinden konuşmayan peygamberin dile getirdiği kuran tüzük önerge talimatlarıdır.meşhur adı ile SÜNNETİ RESULULLAH'tır.
parmağa bakma zülküf,parmağın hedeflediği işaretlediği geniş alana bak...
ömrümü yedin ömrümü..


hocam hakikaten burada kaynak sorulması sayesinde kaynakalaarla bayağı haşır neşir olduk... halk fıkıh sorar idi lakin kaynak sormazdı:)

muallime 09 Aralık 2012 17:46

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

FECR Üyemizden Alıntı (Mesaj 207690)
Konunun başlığında yanlışlık varmış gibime geliyor. Kur'anı öğrenmek için hadis okunmaz,Kur'an'ı öğrenmek için "Elif-Ba"'yı öğrenmek gerek:)

Başlık şöyle olsaydı sanırım bilinmezin itirazları bu kadar olmazdı.
" Kur'an'ı en güzel şekilde anlamak için hadislerden yararlanın"

İslam Alimleri Kur'anın tefsirinin ya da en güzel anlaşılmasını Kur'anın Kur'an'la açıklanması olduğu konusunda müttefiktir.Zaten yukarıdaki röportajda İbrahim Canan bundan bahsediyor.
Kur'an'ı anlamak için öncelikle bu konuda başka ayet var mı diye bakmak lazım. Bulamadığımız zaman o zaman bu ayeti Allah Rasulu a.s hayatına nasıl aktarmış, ashabına bu ayet hakkında ne demiş ya da ayetin sebebi nüzulü nasıl olmuş gibi bize intikal eden haberlere bakmamız gerekir. Bu haberler arasında hem hadis kitapları hem de siyer, megazi ve tarih kitapları gelir. Bunlar da bizim ayetleri anlamamıza yardımcı olacak kaynaklardır.Kur'an dışında hiç bir kitabın koruması Allah'a ait olmadığı için diğer kitaplarda yanlışlıklar, yalanlar, uydurmalar da olabilir. Bu uydurmaları anlayabilmek için de iyi bir Kur'an bilgisi gerekir. Allah Rasulu adına yüzbinlerce hadis uydurulduğu tarihsel bir vakadır. Bu uyduranların ölmeden önce "falanca konuda şu kadar hadis uydurdum" diye itirafları da vakidir. Bir çokları da iyi niyetle uydurduklarını söylemişlerdir. Niçin uydurduklarını sorduklarında " İnsanlar Ebu Hanife'nin ya da falancanın kitabına okuyacağına Kur'an okusun diye surelerin faziletleriyle ilgili bir çok hadis uydurdum" diye itiraf etmişlerdir.
Kur'an ve Peygamberi birbirinden ayırmak ne kadar hata ise, uydurma rivayetlerle Kur'anı anlamaya çalışmak da o kadar hatadır.

Hocam,hem asılan ,yukardaki yazıhem de ben başka birşey demiyoruz,Hadis çalışalım Kuranı boşverelim diyen yoktur.

bilinmez 09 Aralık 2012 18:08

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

FECR Üyemizden Alıntı (Mesaj 207690)
Konunun başlığında yanlışlık varmış gibime geliyor. Kur'anı öğrenmek için hadis okunmaz,Kur'an'ı öğrenmek için "Elif-Ba"'yı öğrenmek gerek:)

Başlık şöyle olsaydı sanırım bilinmezin itirazları bu kadar olmazdı.
" Kur'an'ı en güzel şekilde anlamak için hadislerden yararlanın"

İslam Alimleri Kur'anın tefsirinin ya da en güzel anlaşılmasını Kur'anın Kur'an'la açıklanması olduğu konusunda müttefiktir.Zaten yukarıdaki röportajda İbrahim Canan bundan bahsediyor.
Kur'an'ı anlamak için öncelikle bu konuda başka ayet var mı diye bakmak lazım. Bulamadığımız zaman o zaman bu ayeti Allah Rasulu a.s hayatına nasıl aktarmış, ashabına bu ayet hakkında ne demiş ya da ayetin sebebi nüzulü nasıl olmuş gibi bize intikal eden haberlere bakmamız gerekir. Bu haberler arasında hem hadis kitapları hem de siyer, megazi ve tarih kitapları gelir. Bunlar da bizim ayetleri anlamamıza yardımcı olacak kaynaklardır.Kur'an dışında hiç bir kitabın koruması Allah'a ait olmadığı için diğer kitaplarda yanlışlıklar, yalanlar, uydurmalar da olabilir. Bu uydurmaları anlayabilmek için de iyi bir Kur'an bilgisi gerekir. Allah Rasulu adına yüzbinlerce hadis uydurulduğu tarihsel bir vakadır. Bu uyduranların ölmeden önce "falanca konuda şu kadar hadis uydurdum" diye itirafları da vakidir. Bir çokları da iyi niyetle uydurduklarını söylemişlerdir. Niçin uydurduklarını sorduklarında " İnsanlar Ebu Hanife'nin ya da falancanın kitabına okuyacağına Kur'an okusun diye surelerin faziletleriyle ilgili bir çok hadis uydurdum" diye itiraf etmişlerdir.
Kur'an ve Peygamberi birbirinden ayırmak ne kadar hata ise, uydurma rivayetlerle Kur'anı anlamaya çalışmak da o kadar hatadır.

Aynen abi, duygularımamı,düşüncememi diyeyim, tercüman oldunuz ki abdulmelik abininde üzerinde durduğuna katılıyordum yalnız üzerinde durulması gerekenin ilk etepta şu olmalı ki,dyani dikkat edilmesi gereken husus şudur,her müslüman Kurana yeterli kadar vakıf olmak için yeteri kadar baş vurup bilgi donanımına sahip olacakki dinin özünü gerektiren bilgilere,yeterli seviyede ulaşa bilsin ve kuraın ana temayı oluşturan şablonunu tanıyıp öylece yürüsün,yok kurandaki gerçekleri görmekten veya ulaşmaktan aciz ve bu acziyetini başka bi kaynakla tamamlama çabası yanlıştır.

örneğin ömer ra nın toplumun önünde,mehir konusundaki yanıldığı içtihadini,düzelten yaşlı kadın KURAN İLE UYARISINI YAPIYOR VE ÖMER RA an valalhi ben yanıldım,kadın doğru söylüyor diye itirafını yapıyor.Sorun tamda burda işte ,eğer kadın kendi dininin kaynağı olan KURANIN GEREÇEKLERİNDEN ACİZ OLSAYDI,Ömer ra an gibi müslümanların önde giden şahsiyetinin YANILGISINI DÜZELTEMEZDİ..Burda ömer ra nın kuranı bilmediği değil her insan gibi unuta ve yanıla bilir olduğunu gösterdiği gibi Kuranın aslında ben müslümanım diyen her idda sahibininde bilmesi,öğrenmesi gerektiğinin delilidir.orda yaşlı kadın PEYGAMBERİN PIRATİĞİ OLAN kuran ile uyarısını yapıyor ayeti okuyarak..Buda Allahın aranızda,Allahın emeirlerini söyleyen ve yasaklarından akındıran bi topluluk bulunsun ikazınında beyanıdır..

Aksi takdirde kuranı öğrenmek için hadis,

Hadisi öğrenmek için geçmiş dönem alimlerinin kitaplarını,

Geçmiş dönem alimlerinin kitaplarınıda anlmamak için,bu günki hak ike batılı karıştıranları anlamak lazıma kadar gider bunada ,aşağıdan bakınca,

ilk başta kuran terk edildi,

daha sonra hadis,

daha sonra müçtehid islam alimleri,

elde kalan bu gün,bi yandan zikir,nefis terbiyesi diyen ,diğer taraftan Allahın hakimiyetine ve uluhiyetine,rububiyetine şirk katanların yolu ve bilgsi üzerinde yol almaya çaılşmaktan öteye gidilmeyip bataklığa düşmek...

muallime 09 Aralık 2012 18:48

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 207700)
Aynen abi, duygularımamı,düşüncememi diyeyim, tercüman oldunuz ki abdulmelik abininde üzerinde durduğuna katılıyordum yalnız üzerinde durulması gerekenin ilk etepta şu olmalı ki,dyani dikkat edilmesi gereken husus şudur,her müslüman Kurana yeterli kadar vakıf olmak için yeteri kadar baş vurup bilgi donanımına sahip olacakki dinin özünü gerektiren bilgilere,yeterli seviyede ulaşa bilsin ve kuraın ana temayı oluşturan şablonunu tanıyıp öylece yürüsün,yok kurandaki gerçekleri görmekten veya ulaşmaktan aciz ve bu acziyetini başka bi kaynakla tamamlama çabası yanlıştır.

örneğin ömer ra nın toplumun önünde,mehir konusundaki yanıldığı içtihadini,düzelten yaşlı kadın KURAN İLE UYARISINI YAPIYOR VE ÖMER RA an valalhi ben yanıldım,kadın doğru söylüyor diye itirafını yapıyor.Sorun tamda burda işte ,eğer kadın kendi dininin kaynağı olan KURANIN GEREÇEKLERİNDEN ACİZ OLSAYDI,Ömer ra an gibi müslümanların önde giden şahsiyetinin YANILGISINI DÜZELTEMEZDİ..Burda ömer ra nın kuranı bilmediği değil her insan gibi unuta ve yanıla bilir olduğunu gösterdiği gibi Kuranın aslında ben müslümanım diyen her idda sahibininde bilmesi,öğrenmesi gerektiğinin delilidir.orda yaşlı kadın PEYGAMBERİN PIRATİĞİ OLAN kuran ile uyarısını yapıyor ayeti okuyarak..Buda Allahın aranızda,Allahın emeirlerini söyleyen ve yasaklarından akındıran bi topluluk bulunsun ikazınında beyanıdır..

Aksi takdirde kuranı öğrenmek için hadis,

Hadisi öğrenmek için geçmiş dönem alimlerinin kitaplarını,

Geçmiş dönem alimlerinin kitaplarınıda anlmamak için,bu günki hak ike batılı karıştıranları anlamak lazıma kadar gider bunada ,aşağıdan bakınca,

ilk başta kuran terk edildi,

daha sonra hadis,

daha sonra müçtehid islam alimleri,

elde kalan bu gün,bi yandan zikir,nefis terbiyesi diyen ,diğer taraftan Allahın hakimiyetine ve uluhiyetine,rububiyetine şirk katanların yolu ve bilgsi üzerinde yol almaya çaılşmaktan öteye gidilmeyip bataklığa düşmek...


Bu kadar keçiboynuzunu niye çiğnenmiş anlaşıldı,tasavvufa laf söyleyebilmekmiş maksat,
Ben de öğrenmek isteyen müslüman bi kardeş diye kelam etmeye çalışıyorum,boşuna vaktimi aldınız,(Aslında basiretli zilzal arkadaşımız beni uyarmıştı ama)

Biz Bir gül için bin çiçek sulayanlardanız....

bilinmez 09 Aralık 2012 18:52

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Yukarda verdiğiniz hadisin sıhhat derecesini hiç araştırdınız mı...TAKVİM YAPRAĞI HADİSÇİLİĞİ İSLAMDA USUL DEĞİLDİR..

muallime 09 Aralık 2012 19:00

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

muallime Üyemizden Alıntı (Mesaj 207635)

Peygamber Efendimiz (s.a.m) şöyle buyurmuştur: "Şunu iyi biliniz ki bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir. Dikkatli olun koltuğuna kurulan tok bir adamın size: Sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter, diyeceği günler yakındır..." Ebu Davud, Sünnet, 6, İmare 33; Tirmizi, İlim 10)

Bu hadis sahihtir kaynaklarına bakmanız yeterlidir.Sahihse ne çok kişinin başı ağrıyacaktır değil mi?

bilinmez 09 Aralık 2012 19:07

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Alıntı:

muallime Üyemizden Alıntı (Mesaj 207714)
Bu hadis sahihtir kaynaklarına bakmanız yeterlidir.Sahihse ne çok kişinin başı ağrıyacaktır değil mi?

Sahih olsaydı Rasulullah kendi döneminde kuranı yazdırdığı gibi,O na kuran gibi verileni de yazdırırdı...

oğuz 14 Mart 2014 01:56

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Rasûlullah'tan (s.a.s) şöyle rivayet edilmiştir: "Bana kitap (Kur'ân) ve bir de onunla birlikte, onun gibisi (sünnet) verildi" (Ebû Dâvûd, Sünen, II, 505).

Hassan İbn Atiyye, aynı konuda şu açıklamayı yapmıştır: "Cibrîl (a.s.) Rasûlullah (s.a.s)'e Kur'ân'ı getirdiği ve öğrettiği gibi, sünneti de öylece getirir ve öğretirdi" (İbn Abdilberr, Câmiu'l Beyâni'l-ilm, II, 191).

bilinmez 14 Mart 2014 06:56

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
sünnet kuranın hayata aktarıldığı şekildir,yani sünnet ile vahiy ilişkisi kopmaz bi bütünlüktür,

yalnız hadis ve sünnet farklı şeylerdir.Bunuda ancak bu ilimin usulunu bilenler anlaya bilir ve fark edebilirler, ,takvim yaprağı hadisçiliği veya kopyala yapıştır yapanlar değil...

@MAVERA@ 15 Mart 2014 02:37

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
“sünnet kuranın hayata aktarıldığı şekildir,yani sünnet ile vahiy ilişkisi kopmaz bi bütünlüktür,

yalnız hadis ve sünnet farklı şeylerdir.Bunuda ancak bu ilimin usulunu bilenler anlaya bilir ve fark edebilirler, ,takvim yaprağı hadisçiliği veya kopyala yapıştır yapanlar değil...”
Alıntı-Bilinmez

Bilinmez yanlış görüşten rücu etmek erdemlikTİR.Muallime hoca konuyu çok güzel delilleri ile birlikte ortaya koymuş.2012 ye ait yazılarını tekrardan gözden geçir ve yanlışlar varsa Allah için düzelt.aksi takdirde o yazılardan etkilenen birileri olursa bunun vebalinin hesabını Allah a veremezsin.

Bakın daha evvel hangi ayeti meseleye delil getirmişsin.

ENAM SÜRESİ..145. De ki: Bana vahyolunanda, leş veya akıtılmış kan yahut domuz eti -ki pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış birşey bulamıyorum. Başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere kim (bunlardan) yemek zorunda kalırsa bilsin ki Rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.


Sizin daha evvelki anlayışınıza göre bu ayetin lafızlarından yani yalın şekliyle anlaşıldığına göre Kur’an da başka haramların olmaması gerekir.Oysaki başka ayetlerde başka haramlarda dahil edilmek üzere haramların kapsamı genişletilmiştir. Mesela şu ayete bakın

“Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah’a itaatten kopmak)tır. Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.”Maide/3

O zaman şunu kesinlikle bilmekte fayda vardır oda şudur.Sünnet yani peygamberin sözleri ve amelleri vahiyle örtüşmektedir.Ve vahyin anlaşılmayan bölümleri açıklamaktadır.
Şimdi size sorsam bu ayette fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındıdan kasıt nedir? Siz bana bunu nasıl açıklayacaksınız?

Yada dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar hangileridir?

Bir başka örnekte şu olabilir Maide/3 şöyle buyurmaktadır. “Size temiz ve hoş olan şeyler, bir de Allah’ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı”

Şimdi bu avcı hayvanlar hangileridir.Kedi mi? köpek mi? Leopar mı? Aslan mı? Kaplan mı? çakal mı? hangisi?

Namazsız,tesettürsüz,amelsiz,ibadetsiz,laik demokrat bu mealci taifesinin müslümanların aklını bulandırmak için ortaya attığı safsataları ve batıl düşüncelere reddiyeler yazmak her müslümanın vazifesidir.

Muallime hoca İbni Kayyımdan aktarmış olduğu üzere

1-Her yönden Kurana uygundur.Kuran ile Hadis bir hüküm üzerinde birleşir.
2-Hadis Kuranı Tefsir eder,Mücmeli(kısa,öz,özet) tafsil eder(açıklar)
3-Hadis ,Kuran'ın suküt eylediği bir hükmü haram veya vacip kılar.

Müslümanların inancı budur bunda da herhangi bir ihtilaf söz konusu değildir.Herhangi bir sözün hadis olup olmamasının araştırlması başka birşeydir şöyle demek ise“hadisi öğrenmek için,neyi okuyalım.Kuranı öğrenmek hadise mahkum ise,hadisi öğrenmek içinde başka bi mahkumiyet lazım” demektebaşka birşeydir.

Hadis, hadistir eğer hadisin sıhhat derecesi sahih ise bunun takvimde olması ile başka bir yerde olması arasında bir fark yoktur.Muallime hoca verdiği hadisin sahih olduğunu söylüyor.O halde bunu araştırmak lazım.Eğer hadis sahih ise bunun inkarı küfürdür.
Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır mealen;


“Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, mü’minlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir.
”Nisa/115

Şüphesiz Allah doğruyu söylemiştir.

bilinmez 15 Mart 2014 06:32

Cevap: Kur'anı öğrenmek için hadis okuyun
 
Mavera ,takvim yaprağı hadisçliği şeklinde ki hadis doğru olsa bile,hadisi nakledemezsiniz.Bu hadis nakletme usuludur

Ömer ra ile Ebu Hureyre ra arasında geçen lailahe illallah diyen cennete gider hadisini söyleme mevzusunda Ömer ra ,Ebu hureyre ra nın bu şekilde hadis nakletmesine kızıp yerdeki kemikle kafasına vurup uarıdada bulunmuştur.

Hadis ilmini bilmeyenlerin sahih olan hadise,sahih olmayan bi mana verebilmeleride kaçınılmaz bi gerçektir.

Sayın muallimenin konuya verdiği BAŞLIK dahi yanlıştır..Kuranı öğrenmede [anlamada] hadisin önemli bi yer tuttuğu kaçınılmaz bi gerçektir.

Yalnız kuranı öğrenmeden,kurandaki dinin tanımını kavramadan hadis okuyarak tevhidi kavramakta imkansızdır.

Ayrıca MAVERA, eğer sayın muallime haklı olmuş olsaydı,kendisi hadis okuduklarıyla kurandaki dini iyi kavrayıp tevhidi bi bakış ortaya koyarak bunuda insanlara iletmede böyle bi usul belirlerdi.

not.Ayrıca sayın MEVERA,benim geçmişte hadis konusundaki cehaletim,yani usulunu bilmeyişimden kaynaklanan bazı durumlarda rucu ettiğim doğrudur.

Bu şu anlama gelmesin ki siz bunu yapmıyorsunuzda,bu gün hadis ve sünet savunuculuğunu yapanların bu konu hakkında bilgisiz olmakla birlikte,bir çok batıl,hurafe ve şirklerinide hadis adı altında servis eder ve ediyorlarda buna karşıda çok uyanık olmak ve hadisi,sünnetin geçerliliğini ve önemini anlattığımız her yerde bu batıl karışımınıda anlatmamız hayati bi önem taşımaktadır...

Ayrıca şu sorumuda yanıtlarmısınız,bu cehaletimi gidermek için inşa Allah..

sorum şu,tevhidi idrak etmiş ve hayatının her alanına taşımış bi insan,duyduğu hadisi sahih bulmayıp gerekçesinide heva ve hevesten beri olarak ortaya koyuyor,peki bu kişi halen sahih denilmiş bi hadisi böyle bi tevil mi dersiniz görüşüne,tevil ediyorsa sizce bu kişi kafir mi olmuş olur ,selam ve dua ile kalın...


SAAT: 20:46

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321